2015
genel seçimlerinden sonra, AKP’nin olası bir koalisyon hükümetine ortak olacağı
dillendirilen şu günlerde son 13 yıllık eğitim politikasının analiz edilmesinde
yarar umulmaktadır.
AKP
hükümetinin iktidara geldiği günden itibaren izlediği politika neoliberal bir
devlet, toplum ve eğitim sistemi olmuştur. Bugün gelinen noktada bugün artık,
zira parasız okul okumak imkânsız. Kamudaki eğitim niteliksizleşmiştir. Ders
kitapları ilköğretimde bedava ama ders kitapları piyasası her geçen gün büyümüş
ve devlet ders kitaplarını kendi matbaalarında bastıracağına özel sektöre
havale ederek kamuda özele ciddi kaynak vb. aktarımında bulunmuştur.
AKP
döneminde neredeyse her birkaç ay içinde yeni bir vakıf üniversitesi
açılmıştır. Vakıf üniversitelerine yapılacak devlet yardımlarındaki sınır
kaldırılmıştır. Vakıf üniversiteleri üniversite sınavlarında yeterince yüksek
puan almış olan yoksul çocuklar sistemin dışına atılmıştır.
AKP,
ders kitaplarında ABD’ye karşı olmayan dincilik- ılımlı İslam anlayışı ile
girişimcilik gibi öğelerin öne çıkarırken toplumsallık ve yurtseverlik
ögelerini ikinci planda tutmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi
emperyalizm karşıtlığıdır. Oysa bazı ders kitaplarında emperyalizme karşı olmak
kötü bir şeymiş gibi anlaşılmıştır.
Küreselleşme
süreci; kendi sistemine uygun bireyler istiyordu. Bu nedenle, eğitim
fakülteleri 1990’lı yıllardan itibaren yapılan dersler bu kavramlar üzerine
yapılandı. Genç öğretmenler bu kavramlarla düşünmeye başlamıştı ve artık 2004
yılına geldiğinde sıra bu kavramları kamuoyuna mal etmeye gelmişti. Çünkü yeni
programları başka türlü anlatmaları mümkün görünmüyordu. Öğretmenlere yönelik
hizmet içi eğitimler ve pilot okul çalışmaları hep bu kavramları yerleştirmek
üzerine kuruldu.
Yine
AKP döneminde artık Milli Eğitimdeki yöneticilik konumlarına, öncelik sırasına
göre; ilahiyat alanında lisansüstü eğitim almış din bilgisi öğretmeni/ alt
özelliği olmayan din bilgisi öğretmeni olarak sıralanmıştır. Daha sonra, imam
hatip kökenli diğer branş öğretmenleri gelmiştir. Yine, aynı dönemde, yeni
yapısıyla TÜBİTAK’ın evrim kuramı gibi bilimsel görüşün temeli olan bu anlayışa
tepkili hale gelmesi, bu kurum çalışanlarının, mesleklerine ve bilime sahip
çıkmak yerine siyasal güce bağımlı olmayı yeğledikleri görülmüştür.
Diğer
taraftan, Ülkenin eğitim sistemini temelden yok edecek 4+4+4 adlı eğitim
uygulaması AKP döneminde atılmıştır. Kısa sürede iflas ettiği anlaşılan 4+4+4
uygulaması şu sonuçlara sahip olduğu anlaşılmıştır: Çocuk gelinlerin artması;
çocuk işçiliğinin artması; kalabalık sınıfların oluşması; alt yapı ve fiziki
donanım sorunları; öğretimin zayıflaması ve eğitimde fırsat ve imkan
eşitliğinin daha da zayıflamasıdır.
Yine,
demokratik seçimi manipüle ederek okul müdürlerinin atanması da bu dönemde
gerçekleşmiştir. Yine; karma eğitimi
tartışılır duruma getirerek çağdışı uygulamalara imza atmak bu dönemin
özelliklerinden biridir.
Sonuç
olarak; AKP yönetimi uyguladığı politikalarıyla eğitim sisteminin genleriyle
oynamasını bilmiştir. Bu sonuç da insan yetiştirme düzenimizde onarılmayacak
yaralar açmıştır.
Hasan
GÜNEŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder