6 Aralık 2013 Cuma

KEMALİZMİN BAYRAĞINI YERE DÜŞÜRMEYİN, DÜŞÜRENLERDENDE HESAP SORUN



BASIN KURULUŞLARIMIZ ARACILIĞI İLE
ATATÜRKÇÜ/KEMALİST KAMUOYUNA

2012 yılı Mart ayında olağan genel kurulunu Yapan Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesinde Önce Şube Başkanı Mahmut Özyürek’in  ardında  Mümtaz Çapçı Başkanlığında oluşturulan Yönetimin ADD Genel Başkanlığının tasarrufu ile görevden alınmalarına karşı açılan davalar birer birer sonuçlanıyor.
Önceki Şube Başkanı Mahmut Özyürek’in ANKARA 17.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDE 2013/96 Esas sayı ile “Kararın İptali” için açtığı dava, Özyürekten sonra görevden alınan yönetim kurulunun Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesine2013/146 Esas sayı ile “Kararın İptali” için  açtıkları dava halen devam etmektedir.
Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şube yönetimini ele geçirme amacı ile ahlaki ve meşru olmayan yöntemlerle hareket eden ve Görevden almaların ardından Yönetime atananların hukuksuz, yasa dışı iş ve işlemlerine karşı dernek üyelerinin açtığı dava sonuçlandı.
Dernek üyesi olmadıkları halde ADD Genel Merkezi tarafından ADD Isparta Şube Yönetm Kurulu üyeliklerine atananlar, ADD üyelerinin Yasalara ve dernek tüzüğüne uygun olarak 50 Yİ AŞKIN İMZA İLE  verdikleri “OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL İSTEMLİ” dilekçeye rağmen GENEL KURULU ALABİLMEK İÇİN yasa dışı yöntemlere başvurmaktan kaçınmamışlardır.
1-  ADD Isparta Şubesi önceki üyelerinin iradesini etkisiz kılmak, Genel kurulda kendilerini seçtirebilmek amacıyla tüzüğe aykırı yöntemlerle çok sayıda kişiyi dernek üyesi yapmışlardır.
2-  OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL” olağanüstülüğü yaratan gerekçenin ortadan kaldırılması, düzeltilmesi amaçlı yapılması gerekirken, yani yalnızca görevden alınan organın seçimine yönelik olması gerekirken, sanki tüm organlar ve yedek üyelikler görevden alınmışçasına “TÜM ORGANLARIN YENİDEN SEÇİMİ” gündeme alınmıştır.
3-  Hukuk düzenine, yürürlükteki yasal mevzuata aykırı olan bu durum ADD Şube önceki üyeleri tarafından mahkemeye taşınmıştır.
4-  ISPARTA 2.SULH HUKUK MAHKEMESİ 30.04.2013 -2013/365 esas sayılı kararı ile “yapılacak olan olağanüstü genel kurulun ihtiyati tedbir yolu ile iptaline” karar vermiştir.
5-  Mahkemenin açık ve anlaşılır kararı ortada iken “ATANMIŞLARDAN OLUŞAN” Şube yönetimi, mahkeme kararını yok sayarak, sonradan eklenen üyelerle ve Şubenin tüm organlarının (Yönetim, Denetim, Disiplin Kurulları asil ve yedekleri ile Genel Merkez Genel Kurul Delegelikleri)  seçimine yönelik 28 Eylül 2013 tarihinde yapılacak bir olağanüstü genel kurul kararı daha almışlardır.
6-  Olağanüstü genel kurulu kendi lehlerine sonuçlandırmak amacı ile yapılması planlan bu hukuk dışı karar da, ISPARTA 2.SULH HUKUK MAHKEMESİ 25.09.2013 tarih ve 2013/365 esas sayılı ARA KARARI ile “yapılacak olan olağanüstü genel kurulun ihtiyati tedbir yolu ile iptaline” karar vermiştir.
7-   ISPARTA 2.SULH HUKUK MAHKEMESİNDE 2013/365 Esas sayı ile açılan dava 13.11.2013 tarihinde sonuçlanmış, “ADD Isparta Şubesinin Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında 17.01.2013 tarihli üye listesinin esas alınmasına, …gündeminde sadece yönetim kurulu değişikliğinin olacağının tespitine” karar verilmiştir.
8-   17.01.2013 tarihli ADD Isparta Şubesi üye listesinde, atanmış ADD yönetiminde olan BATUHAN GÜLDİKEN, AHMET DEMİREL, DOĞAN ELÇİ üye olarak yoktur.
9-   Yani Mart 2013 tarihinden bu yana ADD Isparta şubesi ADD üyesi olmayan, ancak ADD genel merkezince atanmış bir ekip tarafından yönetilmektedir. Bu durum Atatürkçülere, önceki yönetimi seçen genel kurula karşı yapılmış bir hukuk ayıbıdır. Garabettir.
10-    Tüm bunlara karşın “üyesi olmadıkları derneğin yönetimine atanan” bu gayrimeşru heyet bu garabeti ısrarla sürdürmekte, mahkeme kararına rağmen olağanüstü genel kurul yapmaktan ısrarla kaçınmaktadır.
11-    İşin asıl acı yanı, bu hukuk dışılık, gayrimeşruluk nedeniyle ADD ISPARTA ŞUBESİ KAPATILMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYADIR.
12-    MART 2013 TARİHİNE KADAR ISPARTADA OLAĞANÜSTÜ BİR GAYRET VE ÇABA İLE KEMALİZMİN BAYRAĞINI HEP YUKARIDA TUTMAYI SÜRDÜRMÜŞ BİR DERNEĞİ BU DURUMA DÜŞÜRENLERDEN ATATÜRKÇÜ KAMU OYU HESAP SORMALIDIR.
13-    BİZLER ATATÜRKÇÜ BİLİNCİMİZİN BİZE VERDİĞİ GÖREVİMİZİ YAPARAK TÜM ADD ISPARTA ŞUBE ÜYELERİNE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ.
14-    “KEMALİZMİN BAYRAĞINI YERE DÜŞÜRMEYİN, DÜŞÜRENLERDENDE HESAP SORUN.”  06.12.2013
ADD ISPARTA ŞUBESİ
MART 2013 TE GÖREVDEN ALINAN
YÖNETİM KURULU ÜYELERİ

MUTLAKA OKUMANIZI ÖNERİRİM!



-Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme.
 -İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil. -Kimseye yalvarma.
 -Asla dönüp arkana bakma.
 -Sır tutmasını bil.
 -Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma.
 -Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.
-Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.
-Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et. -Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma.
 -Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.
 -Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.
-Kendini öven insanlardan kaç.
-Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.
-Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma.
-Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütleri gözardı etme.
-Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar.
-Gözyaşlarının değerini bil. Onları hak etmeyenler için harcama.
-Senin zekana inanan insanları hayal kırıklığına uğratma.
-Kendini sev.
 -Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma.
 -Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma.
-İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlama, ama kazandığın insanların değerini bil.
-Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme.
 -İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma.
 -Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar etme.
Üstün Dökmen

KANAL İSTANBUL TEZGAHINA UYANIN, UYANDIRIN! /TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

Sağcısı, solcusu, dindarı, milliyetçisi her ne isen, tek kalan ortak noktamız olan ülkeni eğer seviyorsan, bu yazıyı okumak için 2 dakikanızı ayırın.

   Allah aşkına ne yapabilirsek yapalım bundan başka maddi servetimiz yok, sattırmayalım.

  • TRAKYA'NIN ALTI; PETROL VE DOĞAL GAZ KAYNIYOR.
  • YAP, İŞLET, DEVRET MODELİ İLE "İSTANBUL KANAL PROJESİNİ" ALACAK FİRMA TÜM TRAKYA'YA EGEMEN OLACAK.
  • HERKES TOPRAKLARINI SATACAK.
  • TRAKYA'NIN, ASYA İLE BAĞLANTISINI KESECEKLER. (Çünkü, kanal ile Avrupa Yakası ayrılmış olacak)
  • BU PROJE, EMPERYALİSTLER'İN, TRAKYA'YI, TÜRKİYE'DEN KOPARMA PROJESİDİR.
  • AYNI OYUN, GÜNEYDOĞU'DA, MAYINLI ARAZİDE YAPILMAK İSTENDİ. (Ancak, oluşturulan duyarlı kamuoyu sayesinde, yargı yürütmeyi durdurmuştu.)
  • ŞİMDİ İSTANBUL KANAL İLE TÜRK MİLLETİNİN ELİNDEN TRAKYA ALINACAK.
  • YABANCILARA 49 YILLIĞINA DEVREDİLECEK.
  • TÜRK ORDUSUNU DA, "BAK, HAVADA KUŞ VAR!" DİYE, BAŞKA YÖNE YÖNLENDİRDİLER.
  • ONLAR, PKK İLE UĞRAŞIRKEN, TÜRKİYE'NİN TOPRAKLARI ELDEN ÇIKARILACAK.
  • KIBRIS DA, İNGİLTERE'YE 49 YILLIĞINA VERİLMİŞTİ, HALA SORUN YAŞANIYOR.
   Ayrıca;
  • HEPİNİZİN BİLDİĞİ GİBİ, ETİBANK DA ÖZELLEŞTİRİLECEK. (BOR İŞLETMELERİ, ETİBANK BÜNYESİNDEDİR VE ALICISI DA, ABD'dir.)
  • KONULAN FİYAT 40 MİLYON $'dır.
  • ASIL DEĞERİ ''9 (DOKUZ) TRİLYON'' (9.000.000.000.000) DOLARDIR.
   İŞTE BURASI ÇOK ÖNEMLİ!

   Bor'la çalışan araba üretildi. Maliyeti 200 TL olan 1 kg bor ile, 19.000 km yol yapabiliyor. (1100 kg'lık bir araba, 100 km/s sabit hızla giderse)
  • Bu demek oluyor ki PETROLE son!
  • Batılı ülkeler bor işletmeciliğinin kansere yol açtığını iddia ederek BOR madeninden soğutma çabası içindeler.
  • Oysa bu mucize maden, kanser tedavisinde de, şu an kullanılmaktadır.
  • Arabayı, bor madeniyle çalıştıracak 600 proje olduğu ortaya çıktı.
  • TÜRKİYE, dünyada, bor rezervinin yüzde 73`üne (% 73) sahiptir.
  • Uluslararası “teröristler”, Türkiye uyanmadan bu kaynağı ele geçirmeyi pilanlıyor.
Bu e.postayı, çoklu olarak yollayarak, en azından bir toplum bilinci oluşmasına yardım edebiliriz.

YAŞADIĞIN DÜNYAYI SORGULAMIYORSAN, BÂRİ ÜLKENİ SORGULA.

                                                                                TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI
                                                                                İSTANBUL ŞUBESİ

Yayının oluşturulma tarihi: 19 Haziran 2013

4 Aralık 2013 Çarşamba

ATATÜRK’ ÜN soylu ve onurlu kızları asla teslim olmayacak



Sayı   :2013/21
 Konu:ATATÜRK’ ÜN soylu ve onurlu kızları asla teslim olmayacak”                                              04.11.2013
Kod: 32.011.159
BASIN AÇIKLAMASI
5 Aralık 1934; tarihinde, 1924 Anayasasının 10 ve 11. maddelerinde yapılan düzenlemeyle 22 yaşını bitiren her Türk kadınına seçme ve 30 yaşını bitiren her kadına milletvekili seçilme hakkı verildiği tarihtir.
Bu tarih, yalnız genç, devrimci Türkiye Cumhuriyeti açısından değil, dünyanın uygar ulusları açısından da önemlidir. 5 Aralık (1934) Türk kadınlarının özgürleşmesinin işaret fişeğidir.
5 Aralık 1934; Kadını ezerek, kadını ortaçağ karanlığına hapsederek, kadını İslamiyet’in arkasına gizlenerek köleleştiren, kadın bedenini kontrol altına alarak, onları eşyalaştıran ortaçağ ucubesi Osmanlı devlet anlayışının yıkılış tarihidir
5 Aralık 1934; Türk kadınının nenelerinin, annelerinin, teyze ve halalarının savaş meydanlarına mermi taşıyarak, gazileri tedavi ederek, yalnız kendisi için değil, cephede savaşanlara su ve ekmek yetiştirerek kazandığı özgürlüğün yasalaştığı tarihtir.
5 Aralık 1934; Türk kadınının “ümmet–kul” çemberini yararak “eşit yurttaş”lık hakkını aldığı tarihtir.  
Dünyanın birçok uygar ülkesinde kadınlara henüz seçme ve seçilme hakkı verilmemişken Türk kadınının elde ettiği bu kutsal özgürlük hakkı kadını yeniden ortaçağ karanlığına mahkûm etmek, sömürünün bir aracı durumuna getirmek isteyen yurt ve ulus düşmanı bir avuç yobaz Türban’ı Bayrak yaparak laik cumhuriyet Kurumlarını İşgal etmektedir.
Tayyip-Gülen-Gül ve PKK koalisyon Hükümeti, Cumhuriyet ve Atatürk devrimleriyle kadın bedeni, kadın hakları üzerinden hesaplaşmaktadır.
AKP Gerici yaşam tarzını güvence altına alacak düzenlemeleri bir biri ardınca yaşama geçirirken, Kadını ortaçağ karanlığına atan karşı devrime, türbanın TBMM’nin burçlarına dikilmesine  "mağduriyet kazandırmayacağız" savıyla yol verenler, AKP’nin cumhuriyet yıkıcılığında, önündeki engelleri temizleme görevini yerine getirenler Türk kadınının zekâsıyla alay etmektedirler.
Türban kadının sadece saçına değil, beynine, sosyal yaşamına perde çekmek, duvar örmek işlevini görmezden gelenler, Cumhuriyet yıkıcılığı, ortaçağ karanlığı yani karşı devrim mağdur olmasın diyerek, oy avcılığına soyunanlar, AKP iktidarına güç katmak, güçlenen halk hareketini ve Cumhuriyet güçlerini zayıflatmak işlevini üstlenmişlerdir.
Ortaçağcı İrticacıların gemi iyice azıya aldıkları, yasa, mahkeme kararı gibi hiçbir kural dinlemedikleri bu zor günlerde, Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve kadınımızın toplumsal yaşama katılmasını sağlamada en önemli unsur oluşturan Laikliğe, seçme-seçilme haklarına sahip çıkan Türk kadını gerici AKP iktidarI ve iktidarın önündeki engelleri temizleme görevi yapanlara, dün olduğu gibi bu gün de gereken dersi verecektir.
TBMM gericiliğe teslim olsa da, ATATÜRK’ ÜN soylu ve onurlu kızları asla teslim olmadı ve olmayacak,  Atatürk Cumhuriyetini ve Atatürk 'ün Meclisini yeniden inşa edeceklerdir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Feray SELEK
Ulusal Eğitim Derneği
ISPARTA Şube Yönetim Kurulu Üyesi