Atatürk'ün çiftliği
Suudi Arabistan Kralına nasıl satıldı?
Yok artık dediğinizi
duyar gibiyim…
Evet, yanlış okumadınız
Atatürk’ün kendi parası ile alıp kurduğu ve sonra Türk halkına bağışladığı
Millet Çiftliği Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz’e satıldı.
Atatürk bu çiftliği
1929 yılında kendi parasıyla satın alarak tarımın gelişmesi için halka
bağışlamıştı. Adına da Millet Çiftliği denilmişti. Şimdi bu çiftliğin bir
bölümü turizme açılarak, tesisi yapılması için Suudi Arabistan Kralı Abdullah
bin Abdülaziz’e satıldı.
Atatürk’ün kendi
parasıyla satın aldığı, tarımın gelişmesi için çalışmalar yapılan çiftlik
1937’de vasiyeti üzerine millete bağışlanmış, daha sonra Tarım İşletmeleri
Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından kullanılmıştı.
3 bin dönümlük TİGEM
arazisinden 80 dönümlük alan 1994 yılında Belediye Canlı Ağaç Müzesi
(arboretum) yapılması şartıyla Tarım Bakanlığı tarafından Yalova Belediyesi’ne
tahsis edilmişti. 17 Ağustos 1999 Büyük Marmara depreminde çadır kent alanı
olarak kullanılan canlı ağaç müzesi kullanılamaz duruma gelmişti.
Yalova Belediyesi daha
sonraki yıllarda 80 dönümlük araziyi Belediye Meclis kararıyla önce konut
alanı, daha sonra da turizm alanı olarak imara açtı ve ihaleye çıktı. CHP
Yalova İl Başkanı Özcan Özel, Yalova Valiliği’ne başvurarak ihalenin iptalini
istedi. Ancak 12 Kasım’da Yalova Belediyesi’nde yapılan ihaleyle 5 ayrı
parselden satışa çıkarılan arazinin büyük bir bölümünü Suudi Arabistan firması
Merosa satın aldı.
Yalova Belediye Başkanı
övünerek, şirketin Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdüllaziz’in olduğunu
söylediğini belirtip firmanın Yalova’ya 250 milyon liralık yatırım yapmayı
planladığını belirtti.
Yalova Belediye Başkanı
şirketin bir temsilcisi gibi çiftliği sattıkları Merosa şirketi hakkında
detaylı bilgi de veriyor. “Merosa şu anda Sapanca’da villalar yapıyor.
Arboretumun tamamını Merosa alacak. Yaklaşık 250 milyon TL’lik bir yatırım
yapmayı öngörüyorlar. Ortadoğu’nun ve bu bölgenin en büyük turizm yatırımını
buraya yapmayı planlıyorlar. Bu Yalova için çok iyi bir şey. Bu yatırım zengin
Ortadoğuluların Yalova’ya gelmesi anlamına geliyor. Hem yatırımın büyüklüğü hem
de oluşturacağı turizm potansiyeli itibarı ile Yalova’ya önemli katkılar
sağlayacak. Olurlarını verdik, satış muamelesi de bitti” diyor.
Atatürk’ün ülkeye
bıraktığı mirasların nasıl talan edildiğini, Ankara Atatürk Orman Çiftliğinde
yaşamıştık. Ayrıca İstanbul Sevda Tepesi’nin yine Suudi Arabistan Kralına
satılarak imara açılması yönündeki çalışmalara şahit olmuştuk.
Bu ülke daha nereye
kadar satılacak?
Levent Arslan
Sn. Arslan’ın bu yazısına birkaç not ekleyelim.
Bu
ülkede Atatürk’ün kalıtlarına, ilke ve devrimlerine, yapıtlarına karşı girişim, adım ve akımlara yasalar çerçevesinde savaşım vermek amacıyla “Atatürkçü Düşünce Derneği” adıyla bir dernek kurulmuştu.
Derneğin
bu amacı Tüzüğünün 4. Maddesinde açıkça
belirlenmiştir.
“MADDE
4. Derneğin amacı; Atatürk’ün önderi olduğu Türk Devrimi’ni ve bu Devrimin
temelini oluşturan başta Altıok, Atatürk ilkelerini her alanda ilerlemeye açık
ve sürekli geliştirici nitelikteki düşünce sistemini, Devrimin bugünkü sonuçlarını
ve yarınlara uzantılarını, Atatürk’ün düşüncelerini, davranışlarını,
savaşımlarını ve yapıtlarını inceleme, araştırma konusu yapmak, bunlara karşı
girişim, adım ve akımlarla yasalar çerçevesinde düşün savaşımı vermektir.”
ADD
Kurucuları bu savaşımı ödünsüz sürdürmeleri nedeniyle birer birer
katledilmişlerdir.
Atatürkçü
Düşünce Derneği(ADD) Kurucusu Prof. Dr. Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlalı ve onlarcası !!!
Yani
Atatürkçü Düşünce Derneği Kemalist düşün savaşımında can ve kan bedeli kurulup, yüceltilmiştir.
Özellikle
son on yıldır, Kemalist Cumhuriyetin tüm direnç noktalarına yönelik planlı
saldırılar büyük bir pervasızlıkla artarak sürmekte, Devrimin kazanımları tümüyle
yok edilmektedir.
İşte
bu ortamda, ayağa kalkıp, Kemalist Devrimin kazanımlarını “bedeli kan ve can bile
olsa” ödünsüz savunması beklenen ADD ortada yoktur.
Sn.
Filiz Debreli’nin değerlendirmesinde belirttiği gibi;
ADD'nin
başına özel görevli olarak seçilip, getirilen Masonluğu ve Mandacılığı tescilli
Tansel ÇÖLAŞAN
“özel
görevini” yerine getirmekle meşguldür.
Masonluğu ve
Mandacılığı tescilli T.ÇÖLAŞAN’IN “özel
görevi”;
Atatürk
İlke ve Devrimlerine bağlı olanları eylemsiz, etkisiz kılmak,
itibarsızlaştırmak, Kemalistleri ADD den tasfiye etmek…
Başardı
mı? çoktan başardı,
ADD artık
hareket etmiyor/edemiyor.
Mahmut ÖZYÜREK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder