BASIN AÇIKLAMASI
Bir kez
daha “8 Mart Dünya EMEKÇİ Kadınlar Günü” nü her geçen yıl
kazanımlarımızı biraz daha kaybediyor olmanın burukluğu ile
kutluyoruz.
Geçmişte
olmadığı kadar kadın cinayetlerinin artarak, adeta bir kıyıma dönüşmesi, bu
cinayetlere çanak tutan fetvalar, hükümetin kadını örgütsüzleştirme yolundaki
çabaları ve düşmanlığı, emniyetin, savcılıkların
umursamazlığı, neredeyse kadının “başı örtülü olmadığı için” tecavüzü hak ettiğini çağrıştıran
mahkeme kararlarını günübirlik yaşar olduk.
Son 18 yıldır
adım adım uygulanan eğitim düzenimizi Osmanlı derbederliğine dönüştürme
çabaları, bir BOP projesi olan “4+4+4” kesintili eğitim sisteminin
yaşama geçirilmesi ile yarının kadınları olan kızlarımızın geleceği tümden
karartılmakta, çalınmaktadır.
Atatürk Cumhuriyeti
ve Devrimlerinin kız ve kadınlara yaşatmaya
başladığı kazanımlar bir “öç” alma,
intikam duygusu ile birer birer yok edilmiştir.
Gerçekte tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadın sorunları ülke sorunlarından ayrı
düşünülemez.
Dünyanın
kanla yeniden paylaşıldığı bir süreç yaşıyoruz. Bu paylaşımın ana
hedefi ise Ülkemizin de içinde olduğu Ortadoğu coğrafyasıdır. Bu
nedenle Küresel Çetenin emirleri
doğrultusunda başta komşumuz Suriye olmak üzere Irak ve İran’a düşmanlık
pompalanıyor. En yetkili ağızlar savaş çığırtkanlığında öncülüğü kimselere
bırakmıyor. Kanla beslenen Küresel Çetenin çıkarları için
evlatlarımız Suriye ve Libya topraklarında Cihatçı
çetelere kalkan ediliyor. Yurdun hemen her köşesinde evlatlarını bu
anlamsız savaşta şehit veren analar ağlıyor.
Özelleştirme,
esnek çalışma, tam zamanında üretim, taşeronlaştırma, üretimin mekânsal
parçalanması, devleti küçültme adı altında temel hizmetler ve sosyal
güvenlik kurumlarının devletin sorumluluk alanından çıkartılması,
sigortasızlaştırma vb. uygulamalar kadınları sosyal yaşamın dışına attığı
gibi, bakımını, geçimini ve sosyal güvenliğini, kocasına veya
babasına bağımlı hale getirmiştir.
Özellikle
kadınlarımızın oynan küresel oyunun farkına varmamaları için kadın
örgütlenmelerini yapay sorunlarla( örneğin, Türban a özgürlük vb.) parçalı hale
getirilmiştir.
Biz
kadınların ellerinden alınan her hakkın üzerine türban, çarşaf örtülmüştür.
Diğer taraftan, uygulanan politikalar nedeniyle ezici bir çoğunluğu
yoksul ve eğitimsiz bırakılan kadınlar, vakıflar, cemaatler ve bizzat AKP’nin
yerel yönetimleri eliyle bir yandan yoksulluklarının kader olduğuna
inandırılırken, diğer yandan da bir kap sıcak yemek için bu partiye şükreder
duruma düşürülmüşlerdir.
Bu partiye,
“Müslüman’ın halinden anlayan Müslüman bir parti” diye oy verenler, AKP’nin, en
çok kendisine oy veren emekçilere düşman olduğunu; bir tas çorba vermeden önce,
önlerindeki bir kazan yemeği çektiğinin henüz farkında değillerdir.
Nitelikli
çağdaş eğitim alıp oynanan oyunun farkına varmasınlar diyerek özünde “okulsuzlaştırma” olan 4+4+4 eğitim
sistemini dayatarak, devlet eliyle dinci vakıfların eğitimi
desteklenmektedir. Halkın din duyguları kullanılarak, bir yandan kadınlarımız
ayrıştırılıyor, diğer yandan kimliksizleştiriliyor.
Çözümsüz değiliz. Kadınlarımızı “bir lokma-bir hırka”
felsefesine “kul” yapmaya çalışan ve ülkemizin yağmalanması için “siyasi
proje” olan partinin iktidardan uzaklaştırılması, ülke sorunları
ve kadın sorunlarının çözümünde ilk ve önemli bir adım olacaktır.
Oğullarımızın
kanlarının küresel çeteye akıtılmayacağı, yalnızca kadın olduğu için
ötekileştirilmeyen, çocuklarımızın çocuk yaşta gelin, 11 yaşında tamirci çırağı
olmadığı, kadınlarımızın ezilip sömürülmediği, barış ve umut dolu
yarınların özlemi ile tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya EMEKÇİ
Kadınlar Günü” nü kutluyoruz.
YÖNETİM KURULU ADINA:
SERPİL
YAVUZLAR - FERAY
SELEK
ULUSAL
EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ