8 Kasım 2015 Pazar

Senin 317 vekilin var buyur yap bakalım!




Cemil Çiçek’in, federalizmin yolunu açan yeni anayasa için, “Uzlaşılmazsa yasayla düzenleriz” sözlerine Sabih Kanadoğlu’dan sert tepki geldi:
Nasıl değiştireceksin? Bu 367’yi bulmakla olur
Çiçek zafer sarhoşu
Eski Meclis Başkanı, AKP Milletvekili Çiçek’in sözlerinin zafer sarhoşluğuyla söylendiğini belirten Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, “Uygulayacağın önce anayasandır. Türkiye’nin temel direncini kaldırmak kimsenin yararına olmaz” dedi.
90. maddeyle olmaz
Kanadoğlu, “Kanunla Anayasa hükmü kaldırılamaz. 90. madde size bu kapıyı açmaz. Anayasa’ya veya devletin kuruluş temeline aykırı yasa çıkaramazsınız” diye konuştu.

Senin 317 vekilin var buyur yap bakalım!
Sabih Kanadoğlu, Cemil Çiçek’in “Yeni Anayasa için uzlaşma olmazsa kanunla düzenleriz” açıklamasına tepki gösterip “Anayasa hükmünü kanunla nasıl kaldıracaksın?” diye sordu.
TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek’in yeni Anayasa tartışmaları konusunda, “Uzlaşma olmazsa kanunla düzenleriz” çıkışına, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu sert tepki gösterdi. AKP’nin seçim zaferinin getirdiği sarhoşlukla açıklamalarda bulunduğunu kaydeden Kanadoğlu, “Ben yaparım katılmak isteyenler buyursun diyor. Ben bir fiili durum kurdum, bu fiili durumu devam ettireceğim, eğer bir şey yapmak istiyorsanız gelin benim kurduğum bu duruma anayasal kimlik kazandıralım, Anayasa’yı buna uyduralım. Öneri bu” dedi.
“Bir söyle bakalım!”
Kanadoğlu iktidarın Anayasa’yı belirli bir şekilde buzdolabına aldıklarını anımsatarak, şunları belirtti: “Şu anda ‘Anayasa benim için uygulanması gereken bir hüküm dizisi değil, ben bunu devam ettireceğim’ diyorlar. ‘Bunu anayasal zemine oturtmak için ben harekete geçiyorum sen gelsen de gelmesen de ben bunu uygulayacağım, istersen senin atılımınla böyle bir durumu yaparım. Böyle bir durumu hep beraber yapalım’ deme olanağı var mı? Olay bu. Kanunla nasıl yapacaksın? Senin 317 vekilin var, buyur yap bakalım nasıl yapacaksın? Nasıl olacak? ‘Demokrasi’ diyeceksin. En başında hukuk devleti gelir, hukuk devletinde neyin nasıl olacağı, nasıl olmayacağı açık. Burada sen kanunla Anayasa hükmünü nasıl kaldıracaksın, bunu bir söylesin bakalım.”
“367’yi bulman lazım”
“Kurulu bir düzen var, bu düzeni örneğin Avrupa Yerel Yönetimler şartnamesini kabul etmekle o sözleşmeyi bir tarafa atmış değilsin ki? Uygulayacağın önce anayasandır” diyen Kanadoğlu, madde 90’a bunun vasıtasıyla ulaşmanın mümkün olmadığını ifade etti. Kanadoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası sözleşmeler en üsttedir diyorsun ama senin yapmak istediğin şey, bizim Anayasa’ya veya AİHS’nin devletin kuruluş temeline aykırı, olmaz öyle bir şey. Anayasa’nın 66. Maddesindeki ibareyi ortadan kaldıramaz. Anayasa’yı değiştirmeden kanunlarla hiçbir şekilde yapamaz. 367’yi bulduğu zaman referanduma gerek kalmadan Anayasa değişikliği yürürlüğe girer. Bu değişiklik her şeyden önce devletin kuruluş ilkelerine, felsefesine uygun mu? 367 sayısını aşar, sonrası ne olacak?”
“Nesi rahatsız ediyor?”
Kanadoğlu, “İlk 4 maddeyi değiştirmeden yapabilirsiniz. Onu yaparsanız hiçbir şey kalmaz. Öneri, tavsiye şu olabilir, bir seçim zaferi sarhoşluğu içinde, Türkiye’nin temel dayanaklarını, direncini ortadan kaldırmaya kalkışmak kimsenin yararına olmaz. Bu nedenle biraz sabretsinler, salim düşüncelerle tartışma yapılsın. Öyle bir hale gelmiş ki gerek konumu itibarıyla, gerek temel hak ve özgürlükler itibarıyla anayasa değişikliğine ihtiyaç var. İlk 3 maddenin nesi rahatsız ediyor, laik devlet olmak mı, hukuk devleti mi, sosyal devlet mi? Ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü mü kaldırmak istiyorsunuz, Ankara’yı mı, İstanbul yapacaksınız. Siyasi hesaplar da girer içine, yakaladığım bir dönem diyorlar” şeklinde konuştu.

Yeniçağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder