BASIN AÇIKLAMASI
“Sap Gibi Ayakta
Durmaya Gerek Yok” Diyenlerin İkiyüzlülüğü
Türk ulusunu
“emperyalizm ve kapitalizm tahakkümünden ve zulmünden kurtararak, “yönetim
ve egemenliğin gerçek sahibi” kılan, ortaçağ karanlığını yırtıp toplumu
aydınlığa kavuşturan, Mustafa Kemal Atatürk’ün bedensel varlığının aramızdan
ayrılışının 77. Yılındayız.
Isparta da bu gün
için onlarca etkili ve yetkili kişi, siyasi parti, dernek, sendika, meslek
odası başkanları açıklama yaptı. Yaptıkları açıklamalar yerel basının 1.
Sayfalarında yer aldı…
Zaman ayırıp bu
açıklamaları okursanız, Atatürk’ün;
“Cumhuriyetimizin kurucularından biri
olduğu”,
“Türk milletini; çağdaş medeniyetler
seviyesine” ulaştırdığı,
Bu nedenlerle
aramızdan ayrılışının “77. sene-i
devriyesini saygı, özlem ve rahmetle yâd” edildiğini, okuyacaksınız.
Peki; Bu gün
Türk ulusunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kan ve can bedeli kurup
yücelttiği Cumhuriyetten geriye “kimi resmi kurumlarda ve okullarda, yasal
zorunluluk olarak asılan resimleri dışında” ne kaldı?
Bu, her 10
Kasım’da birbirini çağrıştıran süslü, içtenlikten uzak açıklamaların sahipleri
onun düşüncelerine, ilkelerine, devrimlerine, kurtardığı vatan topraklarına,
kurduğu laik cumhuriyete ne kadar sahip çıkmışlar?
Sorarsanız
bunların hepsi ATATÜRKÇÜ!
Peki, Nedir
Atatürkçülük?
“Atatürk
düşüncesine vurulmuş ilk ve en büyük darbe,
1950’li yıllarda bir kavram operasyonuyla "Kemalizm" yerine
"Atatürkçülük" kavramının getirilmesidir. Böylece zaman içinde
Türkiye'de Kemalizm’den Korkan Atatürkçüler ortaya çıkmıştır. S.Meydan
Bu yıllar aynı
zamanda Türkiye’nin emperyalizmin silahlı askeri gücü NATO’ya katıldığı
dönemdir. Yani “Atatürkçülük bir NATO operasyonu” ürünüdür.
Atatürk’ün bize bıraktığı düşünsel yol
haritasının adı “Kemalizm’dir.
Kemalizm;
temel ilkesi emperyalizme karşı tam bağımsızlık olan bütünlüklü bir devrimci
mücadelenin programıdır. Bu program, emperyalizme, gericiliğe, bölücülüğe ve
emperyalist sistemden kopuş amacından dolayı liberal kapitalizme karşı
direnişin, batılılaşmadan/batıcılıktan kopuşun adıdır.
Yani
Kemalizm, Türk devrimidir. Tam bağımsızlıktır.
Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Halkçılık ve
Devrimciliktir. Akıl ve bilim ilkeleri doğrultusunda çağdaşlaşmaktır. Kendi
tarihinden beslenmek, kendi diline sahip çıkmaktır. İnsan sevgisi, doğa
dostluğu ve barışseverliktir. Ulusal kültürle evrensel uygarlığa katkı
sunabilmektir. Atatürk’ün ifadesiyle, “Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi
yutmak isteyen kapitalizme başkaldırabilmektir”. Kemalizm, Yeni Sevr’in
eşiğine sürüklenmiş Türkiye’de devrim yapma kararlılığının adıdır.
Kemalizm; “Kahredici
bir istibdada karşı ancak ihtilalle cevap vermek ve köhnemiş olan çürük idareyi
yıkmak, milleti hâkim kılmak, hülasa vatanı kurtarmak için sizleri vazifeye
davet ediyorum” diyebilmenin adıdır. Emperyalist yağmacıların
işgallerine karşı “Ya İstiklal, Ya ölüm” kararlılığı ile ayağa kalkmaktır.
Türk devrimi,
emperyalizmle girdiği en sert hesaplaşma dönemlerinde, her zaman karşısında gerici
–bölücü ayaklanmaları ve şeriatçı hareketi bulmuştur. Laik devrimlerin
en kökten uygulandığı dönemler, emperyalizmden kopulduğu ve gericiliğin
ekonomik altyapısının zayıfladığı dönemlerdir. Emperyalizme bağımlılık ise
Türkiye’de gericiliği ve bölücülüğü hortlatmıştır.
“Kemalist
devrim; Sicilli Cumhuriyet düşmanları ile işbirliği yaparak, onlara ödün
verilerek savunulmaz! Kemalist devrim;
her türlü gericilikle, Gericiliği besleyen iç ve dış ihanet cepheleriyle
kararlılıkla, ödünsüz savaşarak
savunulur”
Şimdi bir kez
daha düşünelim ve kendimize soralım; Isparta da bu gün için onlarca etkili ve
yetkili kişinin, siyasi parti, dernek, sendika, meslek odası başkanlarının
yaptıkları açıklamalarda bunlar niçin yer almaz?
Bir başka soru
daha soralım “Kemalizm; temel ilkesi emperyalizme karşı tam bağımsızlık olan
bütünlüklü bir devrimci mücadelenin programıdır.” Diyen açıklamalar
niçin yerel ve yaygın medyada hiç mi hiç yer almazda, kimi “NATOTÜRKÇÜ”lerin “sade suya tirid” açıklamaları hep öne
çıkarılır?
Bu soruların
yanıtlarını bulduğumuz ve hesabını sorduğumuz gün gerçekten Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ü anmış olacağız. Gerisi “sap gibi ayakta durmaya gerek yok”
diyenlerin ikiyüzlülüğüdür.
İşte
bu "ahval ve şerait" içinde dahi, ulusal uyanışı gerçekleştirip,
milli cepheyi kuracak ve ulusumuza dayatılan
"Büyük Ortadoğu Projesini " yırtıp Sevr'in yanına, tarihin
çöplüğüne atacağız. Kemalist Devrimi yeniden inşa edeceğiz. Kemalist
Cumhuriyeti, etrafını saran ayrık
otlarından temizleyeceğiz.
Emperyalizme
karşı ilk ulusal kurtuluş hareketini gerçekleştiren, Müslümanların namusunu,
ezilen halkların onurunu kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’ü kalbimizin durduğu
bugün 10 Kasım'da saygı ile anıyor... Arıyoruz.09.11.2015
Yönetim Kurulu Adına: Mahmut ÖZYÜREK
Ulusal
Eğitim Derneği
Isparta
Şube Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder