CUMHURİYET
BAŞSAVCILIĞINA
ISPARTA
ŞİKAYETÇİ: Mahmut ÖZYÜREK
Ulusal Eğitim Derneği -
Piri Mehmet Mah. Mimar Sinan cad. Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 16-17 Isparta
ŞÜPHELİLER: Akit TV. Yetkilileri
SUÇ : TC Anayasasının Giriş, Cumhuriyetin niteliklerini tanımlayan
2. Maddesi, Anayasamızın “İnkılâp kanunlarının korunması”
ile ilgili 174.maddesi ve 5816 sayılı
kanun ihlal .
SUÇ
TARİHİ: 10
KASIM 2015
AÇIKLAMALAR
Atatürk’ün yaşamını
yitirmesinin 77. yılında Türkiye'nin ve Dünya’nın dört bir yanında anılırken,
Akit TV isimli televizyon kanalında, ekrana "ZULÜM 1938'DE SON BULDU"
başlığı yazılarak verilen haber içeriğinde şu ifadelere yer verilmiştir:
“Resmiyette
öyle kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’den
bahsediyoruz elbette. İngilizlerin dahi yapamadığını yapmış ve de başarılı
olmuştu nihayetinde. Bu konudaki başarısını takdir etmemek ne haddimize. Mesela
bin yıllık tarihimiz onun marifetiyle bir gecede yok olup gitmişti. Anadolu’yu
istila eden Moğol bile başaramazdı bunu. Öyle ya Müslüman kıyafetlerini ortadan
kaldırmakta öyle Fransızların Maraş’ta yaptıkları gibi peçeye el uzatmakla
olmazdı. Hem öyle olunca karşına bir Sütçü İmam dikiliveriyordu birden bire.
Daha akıllıcası lazımdı. O da eksik olmasın Mustafa Kemal’in Kılık Kıyafet
Kanunu’yla başarılıyordu. Öyle ya bunu Anadolu’yu işgal eden gâvur Fransız
askeri bile başaramamıştı. (…) inananlara yapılan her zulüm O’nun adına O’nun
kutsiyeti namına yapılacaktı. Ve şimdi bizler inanan insanların sözcüsü namında
olan bizler, böylesi bir durumda ne diyelim ki, rahmetle anamıyoruz seni paşam!
Anamıyoruz!”
Öncelikle, “Resmiyette
öyle kabul edilen…” denilmek suretiyle Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti
Kurucu Cumhurbaşkanı olduğu tarihsel ve vicdani gerçeğini yadsıyarak, bırakın
kendi ülkesinin kurtuluşuna öncülüğü, tüm dünyanın sömürülen ülkelerinin “kurtuluş
savaşlarına” öncülük eden Atatürk gerçeğini inkâra yönelecek kadar büyük bir
hazımsızlıkla Atatürk’e karşı kin ve nefret içinde olduklarını daha haberin ilk
cümlesinde göstermişlerdir.
Haberde, “İngilizlerin dahi yapamadığını yapmış (…)
Mesela bin yıllık tarihimiz onun marifetiyle bir gecede yok olup gitmişti.
Anadolu’yu istila eden Moğol bile başaramazdı bunu. (…)Öyle ya bunu Anadolu’yu
işgal eden gâvur Fransız askeri bile başaramamıştı. (…) inananlara yapılan her
zulüm O’nun adına O’nun kutsiyeti namına yapılacaktı.” Denilerek, Atatürk’ü
bir vatan haini ve din düşmanı gibi göstermek suretiyle açıkça Atatürk'ün
hatırasına hakaret edilmiştir.
Yine aynı haberde, “…inananlara
yapılan her zulüm O’nun adına O’nun kutsiyeti namına yapılacaktı. Ve şimdi bizler
inanan insanların sözcüsü namında olan bizler, böylesi bir durumda ne diyelim
ki, rahmetle anamıyoruz seni paşam! Anamıyoruz!” denilmek suretiyle,
dini duyguları kuvvetli insanların hamisi olduklarını açıkça deklare edip, bu
insanların, Atatürkçü/laik insanlar aleyhine kin ve düşmanlığa, öç almayı
gerektirecek şiddetli nefrete yönlendirilmek suretiyle “Halk kin ve düşmanlığa tahrik”
edilmiştir.
Açıklanan bu
nedenlerle, bahsi geçen Akit TV isimli televizyon kanalında bu eylemler ile:
1) Basın oluyla
Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edilerek, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine
İşlenen Suçlar Hakkında Yasa’nın 1/1, 2/1 maddesindeki “Basın yoluyla Atatürk'ün
hatırasına alenen hakaret etmek” suçu işlenmiştir.
2) Halk kin ve
düşmanlığa tahrik edilerek, 5237 sayılı TCY’nin 216/1. madde fıkrasındaki “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” etmek
suçu işlenmiştir.
İSTEM:
Bu suçlar Cumhuriyet
savcılıkları tarafından resen soruşturulması gereken suçlar olup; bu nedenle
sorumlular hakkında yasal gereğinin yapılarak
1) Cezalandırılmaları
için haklarında kamu davası açılması ile;
2) Kurtuluş Savaşı
sırasında, düşman Yunan ordusu generali olarak görev yapan Trikopis’in bile
Atatürk’ten bahsederken “…Bu büyük Komutana karşı içimde bir hayranlık
duymaya başladım." Demiş olması gerçeği karşısında, asıl saygı
duyması gerekenler olarak, kendi ülkesini ve halkını emperyalizmin
işgalinden kurtaran büyük önder Atatürk’e hakaret eden sanıkların suç kastının
yoğunluğu göz önünde bulundurularak, ceza adaletinin sağlanması
bakımından, haklarında uygulanacak ceza belirlenirken, TCY 61. maddesi
gereğince uygulama yapılırken alt sınırdan uzaklaşılarak uygulaması yapılması
talep olunur 12.11.2015
Mahmut
Özyürek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder