BASIN AÇIKLAMASI
Bu gün (10 Ocak) “Çalışan Gazeteciler Günü”. Basın çalışanlarının haklarını korumak
ve çalışma koşullarını iyileştirmek için düzenlenen 212 sayılı yasa, 10 Ocak
1961'de yürürlüğe girdi. Bu nedenle 10 Ocak, ülkemizde 58 yıldır Çalışan
Gazeteciler Günü olarak anılıp kutlanıyor. Basın çalışanlarına bu gün; birileri
tarafından armağan edilmiş değil, tam tersine direnerek elde ettikleri bir
hakkın kutlandığı gündür.
Ne yazık ki Türkiye cumhuriyet tarihinde
basın; özgürlüğü, bağımsızlığı konusunda hiçbir dönemde bu kadar iktidarın
baskısı altında olmadı, çalışanların ekonomik ve sosyal hakları hiçbir dönemde
bu günkü kadar kullanılamaz duruma düşürülmedi.
Bu gün yani 2019 Ocak ayında Türkiye
cezaevlerinde 145 gazeteci, meslekleri olan gazetecilik görevlerini yerine
getirmeleri nedeniyle özgürlüklerinden yoksun bırakılmış durumdadır. Binlerce
basın çalışanı ise 160'tan fazla basın kuruluşunun kapatılması, iktidar ve güç
odaklarının yandaşlığını kabullenmemesi nedeniyle işsiz bırakıldı. Yazılı ve
görsel basın çalışanlarının tutuklanmasında ülkeler arası birinciliği elden
bırakmamakta ısrarcı olan siyasal iktidar, tutuklamalarla gazetecileri
susturma, dışarıda kalanları ise korku yaratarak bastırmak ve haber yapamaz
hale getirmek istiyor.
Yazılı ya da görsel basın çalışanı gerçeği
yazmaz, susar ve duymaz ise gerçekte sorumlu olduğu ve içinde yaşadığı topluma
değil mevcut iktidara ve bir avuç güç odağına hizmet etmiş olur. Özgür,
tarafsız ve bağımsız gazetecilik, gerçekleri ve doğruları açığa çıkardığı zaman
anlam bulur
Basın
çalışanlarını özgürlüğü, işi, ekmeği ile tehdit eden iktidar ve güç odakları
onları susturarak iktidar ve egemenliklerini kalıcı kılmak istemektedirler.
Bu
gerçekte tüm toplumun susturulma çabasıdır. Çünkü yazılı ve görsel basın
susarsa /susturulursa toplum susar/susturulur. .
Türkiye, Kişisel ve Siyasi Hakları
Sözleşmesi'nin 19. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi
uyarınca ifade özgürlüğü hakkını güvence altına almakla yükümlüdür ve bu hak
her türlü bilgi ve düşünceyi araştırma, edinme ve açıklama özgürlüğünü de
içerir. TC. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrasında ''Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun
hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine
başvurulamaz.”
Bu nedenle siyasal iktidar birçok konuda
olduğu gibi Basın çalışanlarının özgürlüğü konusunda da “ANAYASAYI İHLAL” suçu
işlemektedir. Ve “gün gelecek, keser
dönecek, sap dönecek hesap mutlaka sorulacaktır”.
Dileğimiz; bu 10 Ocak’ın çalışan
gazetecilerin sorunlarının yalnız onların değil tüm toplumun ortak sorunu
olduğu bilinciyle özgür, bağımsız gazeteciliğin koşullarının oluşturulması için
toplumsal mücadele günü olmasıdır.
Çalışan Gazeteciler Bayramından, Çalışan
Gazeteciler Gününe ve bu gün “Çalıştırılmayan Gazeteciler Günü” anlayışına gelen süreç ancak örgütlü
bir mücadele ile aşılabilecektir..
Bu duygularla ‘Basın Çalışanlarının Mücadele
Günü’nü kutluyoruz.
YÖNETİM KURULU ADINA: Mahmut ÖZYÜREK
Ulusal Eğitim
Derneği
Isparta Şube Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder