SUÇ DUYURUSU DİLEKÇEMİZ
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ISPARTA
YAKINAN : Mahmut ÖZYÜREK
Adres:
Ulusal Eğitim
Derneği - Piri Mehmet Mah. Mimar Sinan Cad. Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 16-17
Isparta
ŞÜPHELİ: Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ Diyanet İşleri
Başkanı / ANKARA
SUÇ: TC
Anayasasının Giriş, Cumhuriyetin niteliklerini tanımlayan 2. maddesi,
Anayasamızın “İnkılâp kanunlarının korunması” ile ilgili 174.maddesi ve
Anayasanın 136. Maddesinin alenen ihlal edilmesi.
SUÇ TARİHİ: 29 Şubat
2016
AÇIKLAMALAR
1.
29 Şubat
2016 Pazartesi Günü Çankaya Köşkü’ndeki Bakanlar Kurulu toplantısına katılan
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 04 Mart 2016
Cuma günü Şırnak'ın Silopi ilçesindeki temaslarının ardından Ankara'ya dönüşte
uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki
medreselerin sorunlarının giderilmesi için kurulan “Medrese Âlimleri Vakfı”
ile “Diyanet işleri
Başkanlığının” bir proje hazırladıklarını, , proje üzerinde
çalışıldığını, bölgede seminerler ve konferanslar düzenlendiğini, 29 Şubat 2016 Pazartesi Günü Çankaya
Köşkü’ndeki Bakanlar Kurulu toplantısında bu proje ile ilgili bir sunum
yaptığını ve hazırladıkları raporu Başbakan’a sunduklarını açıklamıştır.
PROJE, medreselere
yasal statü kazandırılması, üniversitelerle denkliklerinin sağlanması, medrese
mezunlarının pedagojik formasyon almasını ve müderrislerin bölgede barış gücü
görevi üstlenmelerini
içermektedir.
2.
Diyanet
İşleri Başkanı Mehmet Görmez bu Proje ile ilgili olarak "Biz bölgedeki medreselerin denetiminin
yapılabildiği bir legal ortamda müfredatı, sınavları, öğreticileri, ne
öğretildiği belli olan, hangi sonuçları elde ettiğimizi bize gösteren bir
yapıya kavuşmasını istiyoruz. Daha doğru olacağını düşünüyoruz.” …“Medreseler legal
olmalı, bir kısmını Kuran kursu yaparak legalleştirdik”
“Tevhid-i
Tedrisat Yasası ile medreselerin kapatılması “İslam Âlimi” yetiştirmek
açısından bir boşluk oluşturdu. Din ve dünya ilimlerini birbirinden koparan
laik eğitim anlayışı içinde imam hatip okulları, İslam enstitüleri ve ilahiyat
fakülteleri bu boşluğu kapatamadı.”
3.
Medreselere yasal statü
kazandırılmasını isteyen M. Görmez; “ Medreselerin müfredat,
metodoloji ve program, mekân sorunu vardır. Medreselerde sınav sisteminin
olmayışı da bir sorundur. Medreseler ders araç gerecinden ve teknolojik imkânlardan
yoksun. Medreselerin hiçbir hukuki statüye sahip olmaması en büyük sorun.” sözleri
08 Mart 2016 tarihli yaygın basında geniş şekilde yer almıştır.
4.
Gerek hazırlandığı söylenen proje,
gerek Bakanlar kurulunda yapılan sunum ve basına yapılan açıklamalar, Diyanet
İşleri Başkanlığı’nın kuruluş amacından uzaklaşarak eğitimin laik yapısını
ortadan kaldırmaya, eğitimin dini esaslara göre şekillendirilmesini sağlamaya
yönelik bir girişimdir.
5.
Anayasanın 136. maddesinde; "Genel idare içinde yer alan Diyanet
İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi
doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe
dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri
yerine getirir" hükmü yer almaktadır.
Diyanet
işleri Başkanı(DİB) Medreseleri yeniden “Anayasal Düzenin” içine taşıyarak;
a.
Eğitimin laik yapısını ortadan
kaldırmaya,
b.
Eğitimin dini esaslara göre şekillendirilmesini
sağlamaya
c.
“Milletçe
dayanışma ve bütünleşme” yerine kutuplaşmayı
teşvik ederek Anayasanın 136. Maddesini alenen ihlal suçu işlemiştir.
6.
Yürürlükte olan Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının İnkılap Kanunlarının Korunması ile ilgili 174. Maddesi
“Anayasanın
hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve
Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda
gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte
yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz
ve yorumlanamaz:” demekte 1.fıkrası ise, Türkiye Cumhuriyetinin laiklik
niteliğini koruma amacını güden “3 Mart 1340 tarihli
ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanununu”
güven altına almıştır.
Bu
nedenle Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez’ in girişimleri ve yaptığı
açıklamaları;
a.
TC Anayasasının Giriş,
b.
Diyanet işleri Başkanlığının kuruluşu
ile ilgili 136. Maddesini
c.
Cumhuriyetin niteliklerini
tanımlayan 2. maddesini,
d.
Anayasamızın “İnkılâp kanunlarının
korunması” ile ilgili 174.maddesi’ni alenen ihlal’e “teşebbüs” suçunu
oluşturmaktadır.
7. Diyanet
İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İstanbul Beşiktaş’taki Ertuğrul Tekkesinde 03
Şubat 2016 günü bir grup gazeteciyle yaptığı görüşmede, “İslam
medeniyetinin üç büyük kaos dönemi oldu daha önce. Her birinde kaosun aşılması
için öze dönüş arayışına girildi. Her biri ayrı bir sorun yarattı. İlki, üçüncü
halifenin şehit edilmesinin ardından oluşan haricilikti. İkincisi Moğol
saldırısı dönemi. Üçüncüsü Osmanlı imparatorluğunun yıkılışı ve sonraki dönem.
Şu an yaşadığımız dönem de bir kaos dönemidir” diye konuştu. (03 Şubat 2016) Mehmet Görmez, bu açıklaması ile “Cumhuriyetin
Kuruluşu ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı dönemini “KAOS DÖNEMİ”
olarak adlandırmaktadır.
8.
Bilindiği üzere, Anayasayı ihlal
suçu, suçun maddi unsurunu meydana getiren fiillerin işlenmeye başlanmasıyla
oluşur. Yani anayasayı ihlal suçu bir teşebbüs suçudur.
“Anayasayı
İhlal suçu” teşebbüs aşamasında kalmaz ve
tamamlanırsa suç olmaktan çıkacaktır!
9. 5237
Sayılı Türk Ceza Kanunu 309.MADDESİ Anayasayı ihlal suçu ile ilgilidir
“(1)
Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü
düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya
bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.
(2)
Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu
suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(3)
Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında
bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur”
demektedir.
10.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez herhangi bir kişi değil, “Anayasal Düzen”
içindeki bir kurumun başkanıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2015 bütçesi 5.743.383
bin TL ile aralarında Sağlık Bakanlığı’nın da bulunduğu 10 bakanlıktan
fazladır.
2014
yılı rakamlarına göre Diyanet İşleri Başkanlığının 117 bin 541’i köylerde olmak
üzere 200.000’in üzerinde kadrolu elamanı çalışıyor.
Yani
Diyanet işleri Başkanlığı Anayasal düzen içinde “devletin cebri gücünü
elinde bulunduran” bir kurumdur. Toplumsal yaptırım gücü vardır. .” Anayasayı
ihlal suçu için kastedilen neticenin “gerçekleşebilmesi tehlikesinin varlığı”
söz konusudur. DİB. Devletin cebri gücünü elinde bulundurması ve görevleri nedeniyle
Anayasayı İhlal suçunu işleme kolaylığına ve imkânına sahiptir.
11.
Kaldı’ ki Mehmet Görmez …“Medreseler legal olmalı, bir kısmını
Kuran kursu yaparak legalleştirdik” diyerek, Anayasanın Giriş, Cumhuriyetin niteliklerini tanımlayan 2. maddesi,
Anayasamızın “İnkılâp kanunlarının korunması” ile ilgili 174.maddesi’ni
ihlal ettiğini kendisi itiraf etmektedir.
HUKUKİ NEDENLER: TC Anayasasının Giriş, Cumhuriyetin niteliklerini
tanımlayan 2. maddesi, Anayasamızın “İnkılâp kanunlarının korunması”
ile ilgili 174.maddesi ve Anayasanın 136. Maddesi ve TCK 309.Maddesi ve
gerekçesi.
HUKUKİ
DELİLLER: 08 Mart 2016 – 09 Mart 2016 tarihli Yaygın Basın(Hürriyet, Cumhuriyet,
Milliyet, Yeniçağ vd.) Gazeteler ve altta
linkleri verilen İnternet Gazeteleri
İSTEM:
Bu
suçlar Cumhuriyet savcılıkları tarafından resen soruşturulması gereken suçlar
olup; bu nedenle sorumlu Mehmet GÖRMEZ hakkında yasal gereğinin yapılarak
1)
Cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılması ile
2)
Devletin cebri gücünü elinde bulundurması ve görevleri nedeniyle Anayasayı
İhlal suçunu işleme kolaylığına ve imkânına sahip olması nedeniyle TCY 61.
maddesi gereğince uygulama yapılırken alt sınırdan uzaklaşılarak uygulama
yapılması arz ve talep olunur. 11 Mart
2016
Mahmut
ÖZYÜREK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder