Parayla
rapor hazırlatıyor
AKP
iktidarı, yurt dışından bağış alımını serbest bırakınca vakıflar zengin oldu!
Gelinen noktaya dikkat çeken CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, “CIA,
vakıflara ve 5 üniversiteye açıktan para ödüyor, istediği doğrultuda rapor
hazırlatıyor” dedi.
Savaş
alanı olduk!
ABD’li
sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de Almanlarla birlikte mücadele verdiğini
belirten Gök, “Kültürel savaş alanı
olduk. Bu kuruluşlarla iç içe olan AKP’li vekiller var. Gelen paraya ‘yardım’
demek, safdillik olur” değerlendirmesini yaptı.
YURT
DIŞINDAN VAKIFLARA GELEN YARDIMLARA BÜYÜK TEPKİ:
Para
CIA eliyle ödeniyor
MHP
Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın sorusu üzerine, Devlet Bakanı Hayati
Yazıcı’nın, çeşitli vakıfların yurtdışından yüklü miktarda para yardımı
aldıklarını açıklaması, araştırmacı, hukukçu ve siyasilerin büyük tepkisini
çekti. Bu vakıflara paranın CIA eliyle ödendiğini belirten CHP Mersin
Milletvekili İsa Gök, “Yardımların Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda kullanıldığını
söylemek safdillik olur” dedi.
ABD’den
gönderilen parayla Kur’an CD’si bastırılır mı?
BAKANA
verdiği soru önergesiyle konuyu Türkiye’nin gündemine taşıyan MHP Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçın, Vakıflar Yasası’na, gündeme geldiğinden beri karşı
olduklarını söyledi.Yalçın şöyle dedi: “Özellikle yıkıcı ve bölücü faaliyetler
içerisinde bulunabilecek vakıflara dikkat çektik. Bazı vakıfların faaliyetleri
Türkiye’yi ayrıştırmaya yönelik. Bunun artık farkında olunması gerekiyor. Bu
nedenle yurt dışından yardım alan vakıfların faaliyetlerine ve uygulamak istedikleri
projelere
bilhassa dikkat etmek ve yakından takibe almak gerekiyor. Bakanın vermiş olduğu
cevap, kuşkularımızın doğru olduğu yönünde önemli bir işarettir. Bunun sonuna
kadar takipçisi olacağımızı ve ben bizzat takip edeceğimi söylemek isterim.
Yurt dışından gelen paralarla Kur’an-ı Kerim CD’si bastırıp, kutsal kitabı
tanıtmanın sevabı kime yazılacaktır. Parayı verene mi, bu parayla CD bastırana
mı? Bu konudaki takdiri ben kamuoyuna bırakıyorum. Bunu yapanlar şunu
bilmeliler ki, bu dünyada ve ahirette iki elimiz yakalarındadır.”
Amaç,
Vatikan benzeri bir yapının oluşturulması
YARGITAY
Onursal Başsavcısı Vural Savaş ise, Vakıflar Kanunundaki değişikliğe dikkat
çekerek, yapılan değişiklikle Türkiye’nin ılımlı bir İslam devleti olması için
gereken zeminin hazırlanmasının amaçlandığını kaydetti. Yapılan değişikliğin
asıl amacının İstanbul’da vakıfların mal edinerek Vatikan benzeri bir yapının
oluşturulması olduğunu ifade eden Savaş, “ Türkiye’yi diğer Ortadoğu
ülkelerinde olduğu gibi ılımlı İslam projesiyle kendi güdümlerine almak isteyen
emperyalist devletler, bu tür vakıflar aracılığıyla amaçlarını gerçekleştirmek
istiyorlar. Birinci amaçları
Vatikan
benzeri bir yapılanmayı İstanbul’da da gerçekleştirmek. İkinci amaçları
Türkiye’yi ılımlı İslam devleti hamline getirerek, laik, çağdaş, hukuk ve
sosyal devleti yönetiminden Türkiye’yi uzaklaştırmak. Emperyalist devletlerin
amaçları bu. Şimdi bu devletlerdin oluşturduğu fonlardan para alan sivil toplum
kuruluşlarının ya da vakıfların bu amaç dışına çıkıp, Türkiye’nin mevcut
rejimine ve üniter yapısına hizmet edeceğini düşünmek, olası mıdır, değil
midir? Önce kendimize bu soruyu bir soralım, ardında da gerçeğin ne olduğu
görelim” dedi.
Türkiye
kültür savaşı alanı oldu
Türkiye’nin
son dönemde vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının hedefi haline geldiğini
kaydeden CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, ABD’li sivil toplum kuruluşlarının
Türkiye’de Alman sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte büyük bir mücadele
içerisinde olduğunu vurguladı. ABD senatosunun yurt dışında faaliyet gösteren
sivil toplum kuruluşlarının bütçelerini belirlerken, Alman vakıflarını örnek
gösterdiğini dile getiren Gök şöyle dedi: “ Türkiye uzun zamandan bu yana açık
kültürel savaş alanı haline getirildi. ABD’de faaliyet gösteren demokrat Parti
ve Cumhuriyetçi Parti’nin yan kuruluşu olan sivil toplum kuruluşlarına bütçe
verilirken Almanların faaliyetleri örnek gösteriliyor. Alman Vakıfları,
Almanya’nın geleceğini düşünerek hazırladığı vizyona göre dünyanın çeşitli
bölgelerine ve devletlerine giderek kurdukları sivil toplum kuruluşları ve
vakıflar aracılığıyla hükümetleri etki altına alabiliyor. Bu doğrultu da Alman
devletinin çıkarlarına hizmet edecek kararları parlamentolardan çıkartabiliyor.
Vakıflara CIA eliyle para ödeniyor. Türkiye’de beş üniversiteye açıktan para
ödeniyor ve bazı hocalar maaşlarını buradan alıyor. Böyle olunca da onların
istedikleri doğrultu da raporlar hazırlıyorlar.
AB projeye neden para
aktarıyor?
Araştırmacı
Yazar Yılmaz Dikbaş ise, Türkiye’de onlarca vakfın AB başta olmak üzere batıdan
proje bazında yardım aldığını ancak alınan yardımların ortaya çıktığında bunun
hesabını vermek istemediklerini belirterek şunları kaydetti: “ Daha önce
kitaplarımda bu konuyu dile getirdim ve bu vakıfların listesini proje proje
yazdım. Şuna dikkat edelim artık; rüşvetin yerini hibe, ajan kavramının yerini
de sivil toplum kuruluşu almıştır. Kurulan sivil toplum kuruluşları bu kadar
parayı ne yapıyor, ya da ne yapacak. AB Türkiye’de ağaç budama ve arıcılık
projelerine de para yolluyor. Ondan sonra da vatandaşa biz de bu fona para
ödüyoruz, siz de projenizi hazırlayın alın diyorlar. Bunu yazdım söyledim, bir
kez daha söylüyorum, bundan daha büyük bir yalan olamaz. AB’nin kendi
içerisinde başta bağımlılık, uyuşturucu ve gelir dağılımı olmak üzere yüzlerce
sosyal sorunu var, oraya para aktarmayan AB niçin bu projeye para aktarıyor,
sadece düşünelim, sorgulayalım. Öte yandan ortaya konmamış daha kaç proje var,
ortaya çıkmadı. Burnun bilgilerini AB kaynaklarından çok rahatlıkla bulursunuz.
Ben Türkiye’deki projelere ve vakıflara gönderilen paraları AB kaynaklarından
buluyorum.”
Misyoner örgütleri gibi
çalışıyorlar
TÜRKİYE’de
bulunan sivil toplum kuruluşlarının ve vakıfların başta AB olmak üzere çeşitli
ülkelerden yardım aldıklarını, ancak bu yardımların belli kriterler
çerçevesinde verildiğini hatırlatan DSP İstanbul milletvekili Hasan Macit,
şunları söyledi: “Alınan yardımlar belli kriterler çerçevesinde Türkiye’ye
yollanıyor. Bunların başında da çağdaşlaşma, özgürleşme ve buna benzer
kriterler geliyor. Ancak gerçekleştirilen faaliyetlere bakıldığında Türkiye’nin
mevcut
devlet
yönetimini bozan içerikte olduğu dikkat çekiyor. Yardım alan kuruluşların bu
yönde kamuoyu hazırlanması yönünde bir çalışmanın içerisinde oldukları
gözlerden kaçmıyor. İçinden geçtiğimiz süreç iyi analiz edildiğinde, Osmanlı
Devleti’nin son dönemine benzediğimiz üzülerek ortaya çıkıyor. Osmanlı
Devleti’nin son döneminde de misyoner örgütleri ülkeye gelerek, fakirleşen halk
üzerinde kendi amaçlarını gerçekleştirmek için faaliyetlerde bulunmuşlardı.
Oluk gibi akıyor
Yabancılar,
vakıflara 1 yılda 40 milyon dolar aktardı. Aslan payını, spekülatör Soros’la
uzantılı TESEV ile DTP’li Osman Baydemir’in kurucuları arasında yer aldığı TİHV
kaptı.
Vakıflara
yurtdışından ‘FON’ yağdı
AKP’nin
çıkardığı yasa ile yurt dışından bağış alması serbest bırakılan vakıflara, bir
yılda 40 milyon dolar aktarıldı. En çok fonu, Sorosçuların uzantısı olan TESEV
ile DTP’li Osman Baydemir ve Akın Birdal’ın kurucuları arasında yer aldığı TİHV
kaptı
Haber:
Fatih ERBOZ
Dünya,
uluslararası kurum ve kişiler tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşlarının
Sırbistan, Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’da yaptığı renkli devrimleri
konuşurken, Türkiye’de, adım adım benzer bir sona doğru yaklaşıyor. AKP
tarafından yurtdışından bağış kabul alması serbest bırakılan vakıflara yurt
dışından bir yılda 40 milyon dolar (61 milyon TL) aktarıldığı ortaya çıktı.
ABD’den
Ensar Vakfı’na
Milliyet
gazetesinde yer alan habere göre, MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın
sorusunu Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün verileri doğrultusunda cevaplayan
Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı,
Türkiye’deki
39 vakfa 27 Şubat 2008 tarihinden itibaren çeşitli ülkelerin para birimleriyle
toplam 40 milyon dolar (61 milyon TL) yardım yapıldığını açıkladı.
Japonya Çevre Fonu’nundan TEMA Vakfı’na 27 milyon 546 bin 424 Japon yeni yardım
gelirken, listede, Ensar Vakfı, İhlas Vakfı, Uluslararası Mavi Hilal İnsani
Yardım ve Kalkınma Vakfı gibi dini faaliyetleriyle öne çıkan vakıflar da yer
aldı.
AB
fonları başta olmak üzere çeşitli kuruluşlardan 70 bin 684 euro destek alan
Ensar Vakfı’na ayrıca ABD Ankara Büyükelçiliği 129 bin 400 dolar yardımda
bulundu. İhlas Vakfı’na ise çeşitli kişi ve kuruluşlar tarafından toplam 13 bin
63 euro bağış yapıldı.
ABD
Büyükelçiliği de Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı’na 12
bin 280 dolarlık destek sağladı. Listeye göre, İsveç hükümeti ve İsveç orijinli
yardım kuruluşları neredeyse bütün vakıflara maddi yardımda bulundu.
Bu
yardımlardan en çok payı 2 milyon İsveç kronu (450 bin YTL) ile Türkiye İnsan
Hakları Vakfı aldı. Büyük Orta Doğu Projesi’nin (BOP) büyük tartışmalar
yarattığı bu dönemde Türk ve Orta Doğu Dayanışma Vakfı’na Arap kökenli kişi ve
kurumlardan 2 milyon 662 bin dolar ve 73 bin euro aktarılması dikkat çekti.
En
büyük yardım Soros’tan
Ahmet
Salem bin Mahfoz ismiyle bu vakfa arka arkaya üç kez 589.980’er bin dolar
gönderildiği belirlendi.
Listeye
göre, düşük miktarlarda da olsa Dünya Bankası, ABD hükümeti, Avrupa Komisyonu
gibi birçok önemli kurum ve kuruluştan yardım alan vakıfların başında TESEV geldi. TESEV, 10 ayda toplam, 336 bin
426 dolar, 1077 sterlin, 72 bin 966 euro ve 20 bin 600 TL yardım aldı. En büyük
yardımı ise ABD’li finans spekülatörü George Soros’un kurduğu Açık Toplum
Enstitüsü’nün (175 bin 485 dolar) göndermesi dikkat çekici bulundu.
ABD
en çok bağışı Ensar’a yaptı!
ABD
Büyükelçiliği’nin 129 bin dolar bağışını kabul eden Ensar Vakfı, 1979 yılında
kuruldu. 47 kurucusu arasında en dikkat çekici isimlerden biri ise İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş. Topbaş, 1979’da 370 bin TL’lik vakfın
kuruluş sermayesine 50 bin TL katkı sağladı. Proje ve çalışmalarını eğitim
alanında yoğunlaştıran vakıf, İnteraktif Kuran-ı Kerim Öğrenme CD’si
hazırlayarak Türkiye’deki bütün imam hatip liselerine dağıttı. Vakıf, din
eğitimine ilişkin birçok metaryali de öğrencilere ulaştırdı. 30 ilde örgütlenen
Ensar Vakfı, üniversite ve liselere hazırlık kursları, ilmihal, tefsir vb dini
ilimlerle ilgili dersler, konferans, seminer ve yardım faaliyetleriyle öne
çıktı.
Yahudi
Soros’un gözdesi
TESEVÖzellikle
Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan çalışmalarıyla tanınan TESEV’e en büyük
bağışı dünyanın bir çok bölgesini
karıştıran Yahudi spekülatür George Soros yaptı. AB ve ABD yandaşı
araştırmalara da imza atan vakfa Dünya Bankası’ndan yapılan yardımlarda dikkat
çekiyor. İşte TESEV’e aktarılan paralar: Department of State (13 bin 528,28 ABD
Doları), British Council (750 İngiliz Sterlini), UNDP Türkiye Temsilciliği (9
bin 189 ABD Doları), Dünya Bankası (36 bin 121,66 ABD Doları), Internal
Displacement Monitoring Centre (4 bin 135,90 ABD Doları), Dünya Bankası (70 bin
751,87 ABD Doları), Dünya Bankası (10 bin ABD Doları), İsveç İstanbul
Konsolosluğu (16 bin 470,72 YTL), Geneva Center for DCAF (6 bin 681 ABD
Doları), Geneva Center for DCAF (5 bin 914 ABD Doları), Dünya Bankası (3 bin
622,70 ABD Doları), Dünya Bankası (1000 ABD Doları), Dünya Bankası (4 bin
150,78 YTL), Instituto de Estudos Internacionais (7 bin 25 Euro), Institute for
Philantropy Temple Place (327 İngiliz Sterlini), Açık Toplum Enstitüsü (175 bin
485 ABD Doları), Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu (65 bin 941,33 Euro).
Avrupalılar,
en çok TİHV’yi destekledi
AB
ve ABD’lilerin bağış yağdırdığı diğer bir vakıf ise Türkiye İnsan Hakları Vakfı
(TİHV). Kurucuları arasında DTP’li Akın Birdal, Selahattin Demirtaş ve Osman
Baydemir’in yanısıra, Yusuf Alataş, Nadire Mater gibi tartışmalı isimlerin de
yer aldığı vakfa 8 ay içerisinde toplam 404 bin dolar ve 264 bin euro para
aktarıldı. İşte TİHV’nin bağışçı listesi: Den Norske Helsingfors Com. (44 bin
855, 46 ABD Doları), Netherland Helsinki (45 bin Euro), Avrupa Komisyonu (79
bin 883,55 Euro), Uluslararası Af Örgütü (73 bin 747 ABD Doları), UN Office,
İsviçre (90 in ABD Doları), Demokratisches Türkei Forum, Almanya (3 bin Euro),
Svenska Roda Korset (2 milyon İsveç Kronu), İşkence Görenler için Rehab.
Konseyi (2 bin 232 ABD Doları), Almanya Af Örgütü (10 bin Euro), İşkence
Görenler için Rehab. Konseyi (24 bin 999 ABD Doları), İsveç Af Örgütü (50 bin
ABD Doları), International Rehab. Council for Torture (73 bin 747 ABD Doları),
UN Office (3 bin Euro), Demokratisches Türkei Forum, Almanya (79 bin 883,55
Euro), Avrupa Komisyonu (45 bin Euro), Netherland Helsinki (44 bin 855,46 ABD
Doları).
06.01.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder