………
Devlet ve siyasal
sistem yapılanmaları konusunda üzerinde düşünülmeden acele verilebilecek
kararlar, siyasal sistemde geri dönülmez tahribatlara neden olabilir. Bu
konulardan birisi de başkanlık sistemi ve parlamenter sistem konusunda
verilecek kararlardır. Bu konudaki tercihin siyasi tarih ve ülkenin özgün
şartlarıyla yaratılmış olduğunu unutmamak gerekir. Ayrıca, Parlamenter sistem,
genel kabul gören liberal demokrasi formu olup diğer modeller ayrıksı (istisna)
modeller olarak görülmektedir.
Liberal demokratik
rejimler, genel olarak ve özellikle
Avrupa ülkelerinde parlamenter sistem biçiminde kendini göstermektedir. Bu
sistemden tarihsel gelenekleri ve kendine özgü özellikleri ayrılmaya çalışan
birkaç ülke (Fransa ve Finlandiya) bile, başkanlık sistemini yaşama geçirememiş
ve Karma Sistem ismi verilen Yarı-Başkanlık sistemini oluşturabilmişlerdir.
Başkanlık sistemi, ABD
ve birkaç örnek dışında, demokratik bir siyasal sistemi sürdürememektedir.
Başkanlık sistemi denemelerinin çoğu (özellikle Latin Amerika ülkelerinde)
diktatörlüklere ve askeri rejimlere dönüşmüştür. Bu nedenle, dünyada demokratik
başkanlık sistemlerinden çok, demokratik olmayan başkanlık rejimlerinin
bulunduğu unutulmamalıdır.
Başkanlık sistemlerinde
seçimleri yalnızca bir aday seçimi kazanmakta, bu aday da kabine üyesi olan
Bakanlarını atayarak yürütme organının tek gücü durumuna gelmektedir. Yürütme
organının tek ve güçlü bir başkanca ele geçirildiği durumlarda (köklü bir
demokrasi geleneği ve demokratik kurumsal yapılar yoksa) sistemin demokratik
yapıdan uzaklaşması çok kolay olabilmektedir.
Bir kişinin yürütme
organını kontrol ettiği ve yasama organına karşı değil de (4 ya da 5 yılda bir
yapılan seçimlerde) seçmene karşı sorumlu olması, sistemin demokratiklik niteliğine
zarar vermektedir. Oysa, Parlamenter sistemlerde Hükümet, her an Parlamento
tarafından (güvenoyu ve güvensizlik oyu mekanizmalarıyla) denetlenmektedir.
Ayrıca, Parlamenter sistemlerde Meclis içinde Hükümet üyelerine karşı verilen
yazılı ve sözlü soru önergeleri, Bütçe ve Araştırma Komisyonları yoluyla da
Hükümet icraatları denetlenmektedir. Bu durumda, demokratik sitemin ruhuna
parlamenter sistemin daha çok uyduğu kolayca iddia edilebilir.
Halk tarafından seçilen
güçlü bir Başkan, seçim dönemi boyunca Meclis denetiminden uzak biçimde
iktidarda kaldığında sitemin demokratik yapıdan uzaklaşma riski, ciddi bir
tehlike olarak mevcut olacaktır. Bugün bile "ganimet sistemi"
yapılanması ile Hükümetlerin yönetimi ve sistemi kontrol etmesinden
yakındığımız düşünülürse, Başkanlık sisteminde gerçek denetimlerden uzak güçlü
Başkan, sistemi tamamıyla ganimet sistemine dönüştürebilecektir.
Başkanlık sitemlerinde
sağ ve solda merkez partileri biçiminde iki siyasi partili sistem ortaya
çıkmaktadır. Bu durumda, Parlamentoda çeşitlilik ve farklı görüşleri temsil
olanağı da ortadan kalkmaktadır. Bu durumun liberal demokrasinin ve
çoğulculuğun ruhu ile çeliştiği söylenebilir.
Sonuç olarak, Türkiye’de
demokratik rejimin sürmesi ve kökleşmesine uygun olan sitem, Parlamenter
sistemdir. Başkanlık sistemi, Türkiye’yi demokratik sistemden koparma
tehlikesini de beraberinde getirecektir.
Doç. Dr. Birol ERTAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder