7 Şubat 2015 Cumartesi

Suç makinesi gibiydiler.



Günün sözü: Eskiden eşkıya dağa çıkar ve bölgeyi haraca keserdi. Artık dağa çıkmıyor. Peki ne yapıyor?
Vekil olup meclise çıkıyor!! (Z. Uçar)”
Suç makinesi gibiydiler. İşlenebilecek bütün suçları işlediler. Yaşadıkları, doydukları, soydukları ülkeyi kırk yerinden bıçakladılar. Suç işledikçe korktular. Korktukça daha çok suç işlediler…
“Çocuklarımı okutma imkanım yok” dedi, çocuklarını bir iş adamı okuttu. Hatta iş adamını arayıp;
“Kıza şu kadar para yolla” bile dedi…
Fransa Devlet Başkanına;
“Benim maaşım yetmiyor, sen ne yapıyorsun?” diye sızlandı. Bursla okuyan çocukları armatör oldu. Çocuğunu okutamayan, maaşı yetmeyen(!) babanın İsviçre Bankalarında yedi ayrı hesabı olduğu söylendi. Yoksulluktan dem vuranlar, paralarını kamyonetle taşıdı, gene de sıfırlayamadı.
12 Yıllık çöküşün ana başlıkları:

1-Ülke varlıklarının yarısı yabancıların elinde. Diğer yarısı da yabancı ortaklı… Trakya’dan Akdeniz’e tarım alanları bankalara, özellikle yabancı bankalara ipotek edildi. Ödenemeyen krediler nedeni ile tarım alanları yabancı bankaların eline geçiyor.
2-Dereler, akarsular büyük oranda yabancı şirketlerin eline geçti.
3- Maden yasası yabancıların lehine çıktı. Dağ-taş “maden çıkarsın diye” yabancıya verildi.
4-Ege’de 17 Ada Yunanistan’a verildi. Yani, Cumhuriyet tarihinde Türkiye ilk defa toprak kaybetti.
5-Güneydoğu’da paralel devlet kuruldu.
6- 40 bin insanın ölümünden sorumlu uyuşturucu baronu, tecavüzcü bir cani, “eş başbakan” olarak, hapishanesinden AKPKK’ya talimatlar yağdırdı. Örgütünü yönetti. Tehdit etti.
7- İlk defa bir hükümet emperyalist devletlerin maşası kanlı bir terör örgütü ile masaya oturdu. İsteyen terör örgütü, diz çöküp veren AKPKK oldu.
8- İlk defa terör örgütüne özgürlük verilirken, Türk Ordusu kışlaya hapsedildi.
9- CİA’nın pençesinde açılım yapabilmek için, hükümet edenlerce Türk Ordusu’na tuzak kurularak esir alındı.
10- Türk askerleri kanlı terör örgütü PKK’lıların gizli tanıklığı ile linç edildi. Esir evlerine tıkıldı.
11- Genelkurmay Başkanı dahil, ülkede dinlenmeyen kurum ve kişi kalmadı. Türk Milletinin evi “Biri bizi gözetliyor” programında ki evlere döndü. Kafaları bağladılar ama, insanları çırılçıplak bırakacak şekilde afişe ettiler.
12- Siyaset ve ticaret, şantaj kasetleri ile şekillendirildi. Rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık olmazsa olmaz kural haline geldi.
13-Rant alanları yaratıp, haksız kazanç sağlayarak, hem kendileri köşeyi döndü, hem de yandaş milyonerler yaratıldı.
14- Ülkenin sit alanları dahil, bütün ederleri yağmalandı.
15- Kadim İstanbul’un tarihi yok edilerek; ruhu öldürüldü. Tarihsel hikayesi olmayanların şehri New York gibi, paraya tapanların kurduğu şehirlere dönüştürüldü.
16- AVM hakimiyeti kurularak; yerli üretime, küçük esnafa, bakkala savaş açıldı. Yabancı markaların üstünlüğü sağlandı. Ülke ithalat çöplüğüne döndürüldü.
17- Milli Eğitim sistemi, sömürge devletlerin eğitim seviyesine indirildi.
18- Sınav hırsızlığı olmazsa olmaz kural haline geldi. Hırsızlık-yolsuzluk olmayan tek bir sınav yapılamadı. Bütün kurumlar gibi ÖSYM’nin de itibarı sıfırlandı. ÖSYM’nin başına intihalci(başkalarının eserini çalıp, kendi eseri gibi yayınlayan kişi) bir şahıs getirildi.
19-Üretim yerine tüketim özendirildi. Türk halkı borca batırıldı.
20- Taşeron işçilik, taşeronun taşeronu gibi bir sistem icat edilerek, işçi ölümlerinde AB ülkelerinde birinci, dünyada ikinci olduk.
21- Yargı, özelleştirme, dinlemeler, madenlerin kiralanması tek kişinin eline verildi.
22- Camilere, ibadet yerlerine siyaset sokuldu. Diyanet AKPKK’nın emrine girdi.
23- Cumhuriyet tarihinde ilk defa AKPKK tarafından bir ayetin okunması yasaklandı. Yasaklı ayetin yazılı olduğu levhayı kaldırmayan Müftü Yardımcısı sürüldü. Bir müezzin YALAN SÖYLEMEDİĞİ için sorgulandı ve sürgün edildi.
24- Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir ayetle dalga geçildi. Müslüman olduğunu söyleyen yandaş, bu duruma susarak suça ortak oldu.
25- Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir parti başkanı “Allah’ın sıfatları ile sıfatlandırıldı.” İlk defa bir partili kadın, parti başkanı ile nikahlı gibi olduklarını söyledi.
26- Milli öncüleri sahiplenenleri putperestlikle suçlayan güruhtan biri;
“Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmektir” diyecek kadar sapıklaştı ama bu söze kimsenin gıkı çıkmadı.
27- AKPKK’nın Düzce vekili kendisini Hz. İbrahim ilan etti. Hz. Muhammet de küçük kardeşim dedi. Kendinden olmayanları dinsizlikle suçlayan partili münafıklar, bu söze de sesini çıkarmadı.
28- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir il başkanı(AKP Kırıkkale il başkanı), Parti adına Hz. Muhammed(s.a.v) adına kimlik çıkarmaya cüret etti. Din ticareti yapan güruh buna da sesini çıkarmadı.
29- ABD askerlerinin bir yeniyıl gecesi,  İncirlik’te mescide girerek mimberi dağıttı. Kur’an-ı parçaladı. Elin ülkesindeki karikatürler için(işin kolay yanı çünkü) ayağa kalkanlar, kendi ülkelerinde Conilerin Kur’an-ı parçalamasının üzerini örttü. Din istismarı ile köşeyi dönen AKPKK ve taraftarları üç maymunu oynadı. Rahatsız bile olmadılar.
30- İlk defa; müttefik dedikleri bir ülkenin askerleri, Türk Askeri’nin başına çuval geçirdi. Hükümet edenler gıkını çıkarmadı. Hatta “nota verecek misiniz?” diye soranlara;
“-Müzik notası mı?” diye cevap vererek alay edildi.
31- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Başbakan ve Cumhurbaşkanı, Suudi Kralı’nın ayağına otele gitti. Sandıklar içinde gelen hediyelerin akıbeti ise bilinmiyor.
2.                   Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir başbakan, “Yahudi kuruluşlarından” hizmet madalyası aldı.
33- Türkiye Cumhuriyeti Tarihinde ilk defa bir Cumhurbaşkanı, İngiliz Kraliçesinin Türk Bayrağı asmadan demir attığı savaş gemisine giderek, Kraliçe’ye bağlılığını sunmuş oldu(!).. Sömürge ülkelere gittiği gibi tacını takarak ülkemize gelen Kraliçe tarafından Gül’e Haç’a hizmet nişanı takıldı(!)..
34- İlk defa görev süresi dolan bir Cumhurbaşkanı, devletin saraylarından bir olan Huber Köşküne yerleşerek, milletin sırtından geçinmeye devam etme yolunu seçti.
35- İlk defa bir başbakan, kendi ülkesi dahil Ortadoğu’da 22 ülkenin bölünme projesinde rol aldı.
36- İlk defa “din ticareti ile siyaset yapan” bir hükümet, Haçlı Ordusu ile birlik olup, emperyalist devletlerin, Müslüman Coğrafyanın yer altı ve yer üstü kaynaklarına el koymak için açtığı savaşa destek verdi.
37- İlk defa bir başbakan; Müslüman bir ülkeyi talan eden, kadınlara tecavüz eden Haçlı askerlerine, “ülkelerine sağ salim dönsünler diye dua etti.”
38- İlk defa bir hükümet Ortadoğu’da; “İngiltere-İsrail-ABD” çıkarlarını korumak adına, kendi ordusunu etkisiz hale getirdi. Donanmayı çökertti.
39- İlk defa bir bakan(Taner Yılmaz), “eğitim seviyesi yükseldikçe AKP’ye oy verme oranı düşüyor” diyerek, kendi seçmenine “Cahil” dedi.
40- İlk defa bir AKPKK’lı vekil, “Başbakan’ın da bir çoban olduğunu” söyleyerek, kendi seçmenine “KOYUN”  ya da “SIĞIR” demiş oldu.
“Demek ki, onca ihanete rağmen hala kendilerini destekleyenlerin olmasına kendileri de akıl erdiremiyor….”
41- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bütün medya susturuldu. Havuz medyası oluşturuldu.
42- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa devlete karşı işlenen suçlar suç olmaktan çıkartılırken, hükümete karşı yapılan muhalefet bile terör kapsamına alınarak, “darbe” sayıldı.
43- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk olarak bir başbakan, maden kazasında yakınını yitiren bir vatandaşı tokatladı. Koruması tekmeledi.
44- İlk defa bir Başbakan şehit babasını dava etti.
43-T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa NUTUK kitabı suç delilleri arasına girdi.
44-Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa basılmayan kitap “darbe” unsuru sayıldı.
45- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa; “yurt dışından gelerek kumpas davanın davetine icabet eden askerler, “kaçma(!)” şüphesiyle tutuklandı.
47- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa; gaziler, askerler iftiralar ve linç nedeniyle intihar etti.
48- Toma ve zehirli gaz ile polis şiddeti, AKPKK hükümetinin ayrılmaz bir parçası haline geldi.
49- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Başbakan, vatandaşı hedef alarak öldüren polisleri, göz çıkaran polisleri, “destan yazdılar” diyerek övdü. Vatandaşa en ağır şiddeti uygulayan polisleri bir maaş ikramiye ile ödüllendirdi.
50-T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir başbakan “Alevi-Sünni” kışkırtması yaptı.
51- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Başbakan milleti etnik parçalara bölerek bir milletin adını etnik azınlığa indirgedi. Türk adına ve simgelerine karşı savaş açtı.
52- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir hükümet zamanında Türk Bayrakları indirildi. Yakıldı, yırtıldı. Tahrik unsuru sayıldı.
53- Milli bayramlar yasaklandı. Kurtuluş Savaşı Müzelerinin ismi değiştirildi.
54- Türk Milleti’nin bayramları yasaklanırken, Papa öldüğünde bayraklar yarıya indirildi.
55- Türk düşmanı Suudi Kralı öldü. Kendi ülkelerinde bile yas ilan edilmemişken, AKPKK Türkiye’de yas ilan etti.
56-Türkiye kara para cenneti oldu. Sürekli af çıkarılarak ülke ekonomisine sıcak kara para pompalanarak ayakta tutma politikası geliştirildi.
57- Zina suç olmaktan çıkarıldı. Fuhuş %300 arttı. Ahlaki çöküş zirve yaptı.
58-Kadın cinayetleri adi vaka haline geldi.
59- Türkiye’nin endemik tohum çeşitliliğine karşı savaş açıldı. Yerli tohum yasaklandı. Üretici, kısır İsrail tohumlarına mahkum edildi. Milyon dolarlar İsrail’e aktarıldı.
60- Yerli ilaç firmaları bitirildi. Hastalık olmadan önlemek için çalışan sağlık kurumları kapatıldı. Sağlıkta devrim diye başlayıp, hastayı tedavi olmaktan uzak, göz boyayıcı bir sisteme mahkum ettiler. SGK yandaş sağlık kurumlarınca soyuldu. İlaç ve aşıda tamamı ile dışa bağımlı bir ülke haline geldik.
61- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir hükümet; terörist gruplara açıktan destek verdi. Ülkeyi teröristlerin üssü haline getirdi. Terör gruplarının ülke içinden terörist devşirmesine göz yumdu. Ülke güvenliğinin altına dinamit koydu. Türkiye’nin savaş suçlusu olarak yargılanma tehlikesi ortaya çıktı.
62- İlk defa bir hükümet 911 km. lik en uzun sınırımız olan Suriye sınırını silerek ülke güvenliğini ateşe attı. AKPKK öncesi sınıra Suriye Devleti hakimdi. Yani, bir muhatap vardı. AKPKK mahareti ile teröristlerin üstlendiği bir bölge haline geldi. Kısacası;
Türk Milletinin Güvenliğini göz ardı ederek, düşman cephesinde yer aldı.
63-T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir hükümet; meclis kararı olmaksızın, Libya’yı parçalattırdıkları terör gruplarına elden para dağıttı. Libya’dan getirdikleri yaralı teröristleri tedavi ettirip, beş yıldızlı otellerde ağırladı.
64- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa, besledikleri terör grupları Reyhanlı’yı kana buladığında, başbakan Reyhanlı’ya gitmek yerine Amerika’ya gitti.
64- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir hükümet; hazırladığı anayasa taslağını muhalefet dahil kendi vatandaşından saklayarak, ABD’ye onaya gönderdi.(Özbudun’a hazırlattılar. Halktan saklayıp ABD’ye onaya gönderdiler.)
65-İlk defa bir hükümet kendileri hakkında dava açanları içeri tıktırmakla övündü. Yolsuzluk davası yürüten (Deniz Fenerin davasından rüşvet ve yolsuzluk davasına kadar) yargıçları görevden aldı. Haklarında soruşturma açtırdı.
66- T.Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir başbakan halkı “biz-siz” ekseninde kutuplaştırdı. Taraftarını kinlerine sahip çıkmaya davet etti. Her demokratik ülkede yapılan eylemlere karşılık;
“%50’yi evde zor tutuyorum” bile dedi. Hatta;
“Biz de onbinlerle karşınıza çıkarsak…” diye halkı tehdit bile etti.
Komşuya komşusunu şikayet etmesini söyledi.
67-T.Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir başbakan yaşadığı ülkeyi katil ilan etti. Ülkeyi sanık sandalyesine oturttu.
68-İlk defa; İtalya’dan kalkan Türk Hava Yolları uçağında bulunan dergide, bölünmüş Türkiye haritası yayınlandı.
69- İlk defa Dışişleri Bakanlığı ajandasında “Ermenistan’da bulunan sözde soykırım anıtının resmi” yer aldı.
70-İlk defa bir Cumhurbaşkanı 1150 odalı kaçak saray yaptırdı.
71- İlk defa bir cumhurbaşkanı kaçak sarayına tanesi bin liraya su bardağı aldırdı.
72- İlk defa bir hükümet kendisi ve yandaşlarını yargı dışına çıkartarak yasaları çiğnedi.
73-İlk defa bir hükümet Sayıştay denetiminden kaçıp Sayıştay raporlarını baypas etti.
74- İlk defa bir başbakan bütün başbakanların harcadığı örtülü ödenek toplamından daha fazla para harcadı.
75- İl defa bir başbakan; “anamız ağladı sayın başbakanım” diyen çiftçiye;
“Ananı da al git lan” dedi.
76-İlk defa bir başbakan eşi devlet uçağı ile bir başka ülkeye düğün davetiyesi vermeye gitti.
78- İlk defa rüşvet parası ile umre ziyareti yapıldı(!)…
Şeytan alışverişte görsün….
79-İlk defa bir başbakan yabancı ülkeler ile yaptığı görüşmeleri devletin kayıtlarından kaçırdı. Türk tarafından kimse içeri alınmadı.
80- İlk defa başbakan, bakan, danışman ve parti yönetimi sınavdan muaf tutularak devlet kadrolarına yerleştirildi.
81- Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükümet, yolsuzluk ve rüşvet davasını mağduriyete dönüştürdü. Mağdur olabilmek için emniyet ve yargıyı hallaç pamuğu gibi attı. Rüşvet ve yolsuzluk suçlamasından yargılananları milletin gözünün içine baka baka, alay edercesine yargı dışına çıkardı. Yetmedi!!. Asla aklanamayan, vicdanlarda kabul görmeyen paralara bir de FAİZ ALDI….
Din-iman deyip, dini tapulu malı sayan münafık takımı, bu durumu bile savundu.
Meğer dinlerinin de bir fiyatı varmış. Fiyatları ödenince önceden savundukları ne varsa sattılar.
83- Tük Milleti şirketlerin, bankaların insafına terk edildi. Vergiler vergi olmaktan çıkıp haraç haline geldi. Özelleştirdikleri kurumların yandaş şirket sahiplerine halkı kaz gibi yolduruyorlar.
84- İlk defa bir hükümet umre yapan birine mecliste oy kullandırma başarısını(!) gösterdi. Sahte seçmenler icat etti. Her alanda sahtecilik olmazsa olmaz kural haline geldi.
Suç makinesi haline gelen şahıs ve parmak çocukları, suçları çoğaldıkça panikliyor. Panikledikçe yasa üzerine yasa çıkarıyor. Cumhuriyetten derebeyliğine keskin bir viraj alıyoruz. Bir tarafta Derebeyi’nin korumaları haline gelen emniyet güçleri, diğer tarafta yaşadığı kaos nedeniyle şoktan çıkamayan bir halk….
 Korktukça alınan uçak sayısı, uçak filosuna dönüştü. Durumlar kelleşirse, bütün aileyi doldurabilmek için herhalde… Tabii, bir de sıfırlanamayan dolarlar var….
Saraylar içinde korunabileceğini sanan şahıs, sarayın altından kaçış tünelleri de yaptırdı mı acaba(!)?
Sonuç olarak:
“Eskiden eşkıya dağa çıkar ve bölgeyi haraca keserdi. Artık dağa çıkmıyor. Peki ne yapıyor?
Vekil olup meclise çıkıyor!! (Z. Uçar)”

Zahide Uçar

 http://www.edebiyatgazetesi.com/2015/02/06/suckolik-ve-korku-zahide-ucar/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder