CENGİZ ÖZAKINCI
‘ABD’de “Tek
Resmi Dil: İngilizcedir”, “Vatandaş İngilizce Konuş!” demek, Demokratik
Cumhuriyetçiliktir;
Buna karşılık
Türkiye’de “Tek Resmi Dil Türkçedir”, “Vatandaş Türkçe Konuş!” derseniz,
“birileri” sizi anında “Irkçı Faşist” olarak damgalayacaktır’’.
380 Ayrı
Anadilin Konuşulduğu
Amerika
Birleşik Devletleri’nde Tek Ortak ve Resmi Dil: İngilizce
1990 yılı nüfus
sayımında ABD yurttaşlarına soruldu:
“Etnik ırk, soy
kökeniniz nedir?”
Verilen
yanıtlar ABD yurttaşlarının 500 dolayında değişik soy ve ırklardan geldiklerini
ortaya çıkardı. (Belgelerini geçen ayki yazımda yayımladım.)
Aynı sayımda
ABD yurttaşlarına şu da sorulmuştu:
“Evinizde hangi
dili konuşuyorsunuz?”
Verilen
yanıtlar, ABD yurttaşlarının, evlerinde İngilizce dışında 380 dolayında ayrı
anadil konuşmakta olduklarını ortaya çıkardı.
ABD resmi
raporlarında hangi eyalette kaç değişik anadil konuşulduğu da saptanıyor.
ABD 2010 nüfus
sayımına göre:
4,779,736
nüfuslu Alabama’da 114 ayrı dil;
710,231 nüfuslu
Alaska’da 109 ayrı dil;
6,392,017
nüfuslu Arizona’da 152 ayrı dil;
2,915,918
nüfuslu Arkansas’da 89 ayrı dil;
37,253,956 nüfuslu
California’da 213 ayrı dil;
5,029,196
nüfuslu Colorado’da 128 ayrı dil;
3,574,097
nüfuslu Connecticut’da 107 ayrı dil;
897,934 nüfuslu
Delaware’de 81 ayrı dil;
18,801,310
nüfuslu Florida’da 162 ayrı dil;
9,687,653
nüfuslu Georgia’da 141 ayrı dil;
1,360,301
nüfuslu Hawaii’de 104 ayrı dil;
1,567,582
nüfuslu Idaho’da 107 ayrı dil;
12,830,632
nüfuslu Illinois’da
140 ayrı dil;
6,483,802 nüfuslu Indiana’da 114 ayrı dil;
3,046,355
nüfuslu Iowa’da 113 ayrı dil;
2,853,118
nüfuslu Kansas’da 111 ayrı dil;
4,339,367
nüfuslu Kentucky’de 109 ayrı dil;
4,533,372
nüfuslu Louisiana’da 99 ayrı dil;
1,328,361
nüfuslu Maine’da 86 ayrı dil;
5,773,552
nüfuslu Maryland’da 145 ayrı dil;
6,547,629
nüfuslu Massachusetts’de 142 ayrı dil;
9,883,640
nüfuslu Michigan’da 141 ayrı dil;
5,303,925
nüfuslu Minnesota’da 123 ayrı dil;
2,967,297
nüfuslu Mississippi’de 85 ayrı dil;
5,988,927
nüfuslu Missouri’de 133 ayrı dil;
989,415 nüfuslu
Montana’da 80 ayrı dil;
1,826,341
nüfuslu Nebraska’da 106 ayrı dil ayrı dil;
2,700,551
nüfuslu Nevada’da 114 ayrı dil;
1,316,470
nüfuslu New Hampshire’da 83 ayrı dil;
8,791,894
nüfuslu New Jersey’de 136 ayrı dil;
2,059,179
nüfuslu New Mexico’da 114 ayrı dil;
19,378,102
nüfuslu New York’ta 173 ayrı dil;
9,535,483
nüfuslu North Carolina’da 136 ayrı dil;
672,591 nüfuslu
North Dakota’da 77 ayrı dil;
11,536,504
nüfuslu Ohio’da 128;
3,751,351
nüfuslu Oklahoma’da 131 ayrı dil;
3,831,074
nüfuslu Oregon’da 136 ayrı dil;
12,702,379
nüfuslu Pennsylvania’da 152 ayrı dil;
1,052,567
nüfuslu Rhode Island’ta 81 ayrı dil;
4,625,364
nüfuslu South Carolina’da 105 ayrı dil;
814,180 nüfuslu
South Dakota’da 79 ayrı dil;
6,346,105
nüfuslu Tennessee’de 117 ayrı dil;
25,145,561
nüfuslu Texas’da 170 ayrı dil;
2,763,885
nüfuslu Utah’da 123 ayrı dil;
625,741 nüfuslu
Vermont’da 78 ayrı dil;
8,001,024
nüfuslu Virginia’da 135 ayrı dil;
6,724,540
nüfuslu Washington’da 166 ayrı dil;
1,852,994
nüfuslu West Virginia’da 84 ayrı dil;
5,686,986
nüfuslu Wisconsin’de 124 ayrı dil;
563,626 nüfuslu
Wyoming’de 61 ayrı dil ve
601,723 nüfuslu
District of Columbia’da 94 ayrı dil konuşulmakta olduğu; yapılan sayım sonucu
resmen belirlenmiş bulunuyor.
2010 yılı
sayımında, ABD nüfusunun yüzde 16,3’ünü oluşturan 50,500,000 (elli milyon
beşyüz bin) kişinin evlerinde anadil olarak “Hispanic” (İspanyolca)
konuştukları;
Bunların
çoğunun 1960’lardan başlayarak ve sayısı her yıl katlanarak büyüyen göç
dalgalarıyla Meksika’dan, Küba’dan, vs. ABD’ye göçmen olarak geldikleri;
Kırk yıl sonra
2050 yılına doğru ABD nüfusunun yüzde 30’unu oluşturacakları;
Bunların
Amerikan yurttaşlığına girmiş olmalarına karşın, ezici çoğunluğunun Amerikan
ulusuyla kaynaşmadıkları ve ülkenin ortak dili İngilizce’yi öğrenmedikleri,
konuşmadıkları resmen saptanmış durumda…
2008’de ölen
ABD’lı akademisyen Samuel P. Huntington, Foreign Policy dergisinin 2004
Mart sayısında yayımlanan “Hispanic Challenge” başlıklı yazısı ve aynı yıl
yayımlanan “Biz Kimiz?” (Who Are We?) adlı kitabında;
Amerikan
ulusuyla kaynaşmayan yüzde 16,3’lük “Hispanic” nüfusun, bu çoğalma hızıyla 2050
yılına doğru ABD’yi etnik bölünmeye sürükleyebileceğini;
Bunu önlemenin
biricik yolunun ise, onların “rüyalarını bile İngilizce görecekleri düzeyde
İngilizce konuşmalarını sağlamak olduğunu savunuyordu.
Bundan sonra
Amerika’da pek çok köşe yazarı 2050 öngörülerini yazmaya başladı.
“Türk
Huntington’u” diyebileceğimiz kimi yerli “Batı papağanları” da Huntington’a ait
olan ABD’nin 2050 yılında “Hispanic” ler tarafından parçalanacağı “kehaneti” ni
sanki kendi buluşlarıymış gibi sunan yayınlar yaptılar.
Çeşitli etnik
kökenlerden gelen anadilleri farklı toplulukların bir ulus oluşturabilmesinin,
“ortak bir dil” kullanmalarına bağlı olduğu, ABD’nin yaşayarak öğrendiği bir
gerçeklik. Huntington’un değinmediği bir
gerçek de şu:
ABD’nin
geçmişinde, bugünün yüzde 16’lık “Hispanic”lerinden çok daha ağır, 1890’larda
ABD nüfusunun yüzde 53’ünü oluşturan Alman kökenli yurttaşlar sorunu vardı.
O yıllarda,
sokaktaki her iki ABD yurttaşından biri Alman kökenliydi.
Bunlar, ABD’de
bütün derslerin Almanca okutulduğu okullar açıyor, Almanca gazeteler, dergiler,
kitaplar yayımlıyor;
Alman
tiyatroları, Alman kabareleri, Alman birahaneleri, Alman şirketleri açıyor;
Ve caddeleri,
sokakları Almanca işyeri tabelalarıyla donatılan Amerika, hızla Almanlaşıyordu.
Dahası,
1890’larda ABD nüfusunun çoğunluğunu oluşturan bu Alman kökenliler dış
politikayı bile etkiliyor, ABD’ye Almanya’nın düşmanına düşman, dostuna dost
bir politika izlemesini dayatıyorlardı.
Ancak, bu durum
1890’ların ikinci yarısında değişecek ve ABD nüfusunun çoğunluğunu oluşturan
Alman kökenliler, 1896’da ABD’deki Alman kanaat önderlerinin önerisiyle,
ABD’nin ortak dili olan İngilizce’yi öğrenip günlük yaşamlarında kullanarak
Amerikan ulusunun ayrıcalıksız yurttaşları olmaya yöneleceklerdi.
Bu yönelişten
yüz yıl sonra yapılan 1990 – 2000 ABD nüfus sayımlarında, etnik kökenini Alman
olarak tanımlayan ABD yurttaşlarının sayısı tüm nüfusa oranla yüzde 25’lere
gerilemiş, İngilizce bilmeyen Alman kökenli Amerikalı sayısı ise yok denecek
ölçüde azalmıştı.
1890’larda ABD
nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Alman kökenlileri ortak dil İngilizce ile
Amerikanlaştıran ABD’nin, bugünün %16’lık “Hispanic”lerini aynı yöntemlerle
Amerikan ulus potasında kaynaştırması olanaksız değil…
Nitekim, “Tek
Dil İngilizce Akımı” (English-Only Movement) İngilizce’nin ABD’de hem tek ortak
dil ve hem de tek resmi dil olarak benimsenmesi için çalışmakta.
1930’lar
Türkiyesi’nde “Vatandaş Türkçe Konuş” kampanyalarına benzer kampanyalar; bugün
ABD’de ulusal dil İngilizce için yürütülüyor.
2005 yılında
Kongre’ye sunulan “İngilizce Dil Birliği Yasa Tasarısı” (English Language Unity
Act) yasalaşma yolunda çeşitli aşamalardan geçerek, 5 Mart 2013 günü ABD
Senatosu’na, 6 Mart 2013 günü Temsilciler Meclisi’ne sunuldu.
Yasa tasarısı,
“ABD’de resmi dil İngilizce’dir” maddesiyle başlıyor.
Tasarıya göre,
tüm ABD yurttaşları Bağımsızlık Bildirgesi’nin özgün İngilizce metnini, ABD
Anayasasını ve yasalarını okuyup anlayacak ölçüde İngilizce bilecekler;
Bu düzeyde
İngilizce bilmeyen göçmenler, ABD yurttaşlığına alınmayacak;
Devlet
dairelerindeki bütün işlemler İngilizce olacak;
Yurttaşlar özel
yaşamlarında ise diledikleri dili kullanabilecekler…
Evet, ABD’de
Mart 2013 itibariyle son durum bu. Peki, Türkiye’de son durum ne?
ABD’de “Tek
Resmi Dil: İngilizcedir”, “Vatandaş İngilizce Konuş!” demek, Demokratik
Cumhuriyetçiliktir;
Buna karşılık
Türkiye’de “Tek Resmi Dil Türkçedir”, “Vatandaş Türkçe Konuş!” derseniz,
“birileri” sizi anında “Irkçı Faşist” olarak damgalayacaktır.
ABD ve diğer
Batı ülkelerinde “Demokratik” sayılanın, Türkiye’de “Irkçı Faşizm” sayılması;
Batı’da
“Anarşi” olarak tanımlanacak türden görüş ve uygulamaların,
Türkiye’de
“Demokrasi” olarak yutturulması; bence, ülkemizin tüm sorunlarından çok daha
önemli bir sorundur.
Cengiz
ÖZAKINCI, “Bütün Dünya”, Ocak 2014