Askeri
darbelere karşıyım.
Ama “dindar
ve kindar gençlik istiyorum” diyerek halkımızın yarısını diğer yarısına
düşman eden Recep Tayyip Erdoğan’a da şiddetle karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
Ama çağdaş
devrimler üzerine kurulu Cumhuriyet Düzenini yıkarak yerine Osmanlı Şeriat Düzenini
getirmek isteyen Recep Tayyip Erdoğan’a, Abdullah Gül’e ve AKP’nin gelmiş
geçmiş ve hali hazırdaki yöneticilerin tümüne de kesinlikle ve keskinlikle
karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
Ama ellerinde
demir çubuklar, kemerler ve keskin aletlerle Türk askerlerini linç edenlere, “Allahu
Ekber!” çığlıklarıyla Mehmetçik’in kafasını kesen, Uydurma Dinin “İĞFAL”
edilmiş tetikçileri ve onların ağababalarına da nefretle karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
Ama camileri
örgüt hücre evlerine çevirip minare hoparlöründen en yüksek sesle aralıksız
siyasi yönlendirmeler yapan ucuza satılmış imam ve müezzinlere sesini
çıkarmayan Diyanet İşleri Başkanı’na da çok öfkeli olarak karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
.
Ama “Osmanlı’dan
sonra camiler ahır oldu yıkıldı, tahrip oldu” diyerek açıkça yalan söyleyen
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve onun gibi Osmanlı palavralarıyla
eğitimsiz inanlarımızı aldatıp kandıranlara da şiddetle karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
Ama uydurma
hadislerle, uydurma sünnetlerle, tarikatlarla, mezheplerle, tasavvuf
masallarıyla, evliyalarla, şeyhlerle, ermişlerle, mistiklerle, sufilerle,
mucizelerle, sarıklarla, cüppelerle, muskalarla, üfürüklerle halkımızı
uyutmakla görevli olan, kişisel çıkar karşılığı “İĞFAL” edilmiş sözde İlahiyat
hocalarını televizyon kanallarına çıkaran medya patronlarına da büyük bir
öfkeyle karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
Ama cumhuriyet
düzeninin sağladığı en büyük kazanım olan “vatandaşlık bilincini” silerek
yerine, “kula kulluk” temeline dayalı “Arap ümmetçiliği bilincini”
getirmek isteyen Recep Tayyip Erdoğan ve yandaşlarına da sarsılmaz bir
kararlılıkla karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
Ama Osmanlı
devletinin kurucusu olan Türkleri yönetimden uzaklaştırıp Hıristiyan Avrupalı
Devşirmeleri devlet yönetimine getiren, taht için kardeş katlini yasalaştıran,
veledi zina ve oğlancı Fatih Sultan Mehmet’i Türklere “ecdat” diye
yutturmaya kalkanların tümüne de şiddetle karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
Ama “Laiklik
yeni anayasada yer almamalıdır!” diye diklenen, “Cumhuriyeti kuran kadro
dinsizdi!” diyerek Atatürk ve arkadaşlarını değersizleştirmeye çalışan,
Milli Türk Talebe Birliği başkanı iken CIA ile işbirliği yapıp Uydurma Din’in
yalanlarıyla kandırdığı gençlerimizi kışkırtarak Cumhuriyet devrimcisi
gençlerimizin üzerine saldırtan günümüzün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
İsmail Kahraman’a da büyük bir öfkeyle karşıyım!
Askeri
darbelere karşıyım.
Ama Alevi Türk
soykırımı yapmış Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in adını İstanbul’da yeni
yapılmakta olan bir köprüye vererek mezhepçilik yapan Recep Tayyip Erdoğan ve
AKP hükümetinin tüm üyelerine de şiddetle karşıyım.
Bizler askeri
darbelere karşıyız.
Bizler askeri
darbe istemeyiz.
Bizler
devrimlerden ve devrimcilerden yanayız.
Bizler, Atatürk
devrimlerini kaldığı yerden alıp yükseltecek devrimcileri beklemekteyiz.
Yılmaz Dikbaş
16 Temmuz 2016,
Cumartesi
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder