Edebiyat,
Fizik, Kimya, Tıp, Ekonomi ve Barış.
Bunlardan
Nobel Barış Ödülleri ve Nobel Edebiyat Ödülleri hep eleştiriye, tartışmaya açık
olmuştur. Bu alanlarda verilen ödüllerde, emperyalist odakların yaptığı
tercihlerinin öne çıktığı iddia edile gelmiştir.
Bu
iddiaların haklılığını gösteren örnekler sunuyorum.
1973 yılı
Nobel Barış Ödülü, Henry Kissinger’e verildi.
Hanry
Kisinger; başta Güney Amerika olmak üzere dünyanın hemen her yerinde, ABD
karşıtı ülkelerde, kanlı darbeler, katliamlar düzenleyip gerçekleştiren bir
küresel teröristtir.
Özellikle
Avrupa’da, Siyonist Yahudi Henry Kissinger’in Lahey’de “Uluslar arası Savaş
Suçları Mahkemesi”nde yargılanmasını isteyen ciddi çevreler bulunmaktadır.
Amerikalı
yazar Christopher Hitchens, “The Trial of Henry Kissinger” (Henry Kissinger’in
Yargılanması” adlı bir kitap yazmıştır.
1978 yılı
Nobel Barış Ödülü, İsrail Başbakanı Menahem Begin’e verildi.
Menahem
Begin; Filistinli Müslüman Arapları öldürüp topraklarını ele geçirmek amacıyla
kurulan terör örgütü İrgun Çetesi’nin üyesiydi.
Siyonist
Yahudi Menahem Begin, bir terörist idi.
(Bu konuyu
belgeleriyle ve ayrıntılı olarak “EFENDİ TERÖRİSTLER” adlı kitabımda
yazmıştım.)
1994 yılı
Nobel Barış Ödülü, İsrail Başbakanı İzak Rabin’e verildi.
İzak Rabin;
Filistinli Müslüman Arapları öldürüp topraklarını ele geçirmek amacıyla kurulan
Haganah Çetesi’nin üyesiydi.
Siyonist
Yahudi İzak Rabin, bir terörist idi.
(Bu konuyu
belgeleriyle ve ayrıntılı olarak “EFENDİ TERÖRİSTLER” adlı kitabımda
yazmıştım.)
1964 yılı
Nobel Edebiyat Ödülü, dünyaca ünlü Fransız yazar ve düşünür Jean Paul Sartre’ye
verildi.
Jean Paul
Sartre, ödülü kabul etmedi, reddetti.
Emperyalist
sömürüye, dünyanın çeşitli yerlerinde başlattığı savaşa karşı olan Fransız
yazar ve düşünür Sartre, verilmek istenen ödülün, özgürlükçü felsefesiyle
örtüşmediğini duyurdu.
2006 yılı
Nobel Edebiyat Ödülü, Orhan Pamuk’a verildi.
Orhan
Pamuk, yazdığı romanlarda, üstü kapalı, İbrani asıllı olduğunu belirtiyordu.
Orhan
Pamuk, ödül öncesi, Amerika ve Avrupa’da şu sözleriyle adını duyurmuştu:
“Bu
topraklarda bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü ve benden başka kimse
bunları söyleyemedi!”
Değerli
Dostlar,
Nobel Barış
Ödülü ve Nobel Edebiyat Ödülü verilmesinde ne tür önyargıların ve siyasi
tercihlerin öne çıktığını, ne tür kir ve lekelerin, kusur ve ayıpların ödüllere
bulaştığını yukarıda birkaç örnekle gösterdim.
Ancak;
Fizik, Kimya ve Tıp gibi bilim dallarında verilen Nobel Ödüllerine hiçbir
önyargı, siyasi tercih, kir, leke, ayıp bulaşmamaktadır.
Bilim
dallarında Nobel Ödülünü, dünyaca ünlü bilim adamları; yıllarca süren
çalışmaları, araştırmaları, yaratıcılıkları, beyinsel güçleriyle alırlar.
Bu nedenle,
Fizik, Kimya ve Tıp dallarında Nobel Ödülü alanları tüm dünya halkları içten
alkışlar, sevgi ve saygıyla kucaklar.
7 Ekim 2015
günü, Nobel Kimya Ödülünü Prof. Dr. Aziz Sancar’ın kazandığını tüm Türk halkı
büyük bir heyecan ve coşkuyla öğrendi.
Prof. Dr.
Aziz Sancar; ilk, orta, lise ve üniversite öğrenimini Türkiye’de tamamlamış,
doktora çalışmaları için ABD’ye gitmiştir.
Prof. Dr.
Aziz Sancar’ı yetiştiren, Türkiye Cumhuriyeti devletinin okullarıdır.
Prof. Dr.
Aziz Sancar, Cumhuriyet çocuğudur.
Prof. Dr.
Aziz Sancar, Büyük Devrimci ATATÜRK’ün kurduğu Cumhuriyetin bilim adamıdır.
Ne kadar
övünsek, ne kadar gururlansak azdır!
Değerli
Dostlar,
3 Ekim 2015
günü yazıp, Facebook’taki sayfama koyduğum, hâlâ sayfamda duran, “TÜRKLER
HİÇBİR KONUDA BAŞARILI DEĞİLMİŞ!” başlıklı yazımı okumanızı dilerim.
Saygılar,
Yılmaz
Dikbaş
8 Ekim
2015, Perşembe
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31
52
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder