" Ez zane, biyifza3 le mertu; vel harame, biyifza3 le rüsku..!
"
Zina eden zani, karısına korkar; Harami, hırsız da, malına korkar..!
Harika vurgusu olan, özünü, yaşam
gerçekliğinden alan bir Arap halk deyişidir.. Etrafımızda olan bitenlere
baktığımız zaman, bunun vücut bulmuş örneklerini çokça gördüğümüz şu kesitte,
bu deyişin, hayat ile isabetli bir imtihan oluşturduğunu düşünüyorum...
Bazı gevşek kadınları, kendi gibi
gevşek gören, kimi ahlaksız erkekler; para-mal-makam ve benzer cazip olanaklar
eşliğinde, kendileriyle beraber olan kadınlardan yola çıkarak, çoğunun, böyle
olduğu sanısıyla, kendi karısından bile şüphelenir; onu sıkar, kapatır, mumya
gibi örter, eve hapseder.. Ters bir orantıyla, her tür kadına, ve özellikle
kendi deyimleriyle 'açık' kadına bakmaktan kendini alıkoymaz, dahası, beraber
olma adına şirret hamleler de yapar..!
Rahmetli Amcam, "
Kadının orospu'sunu çekerim de, erkeğin orospu'sunu çekemem " derdi..!
Feodal ataerkil erkek egemen
anlayışın, dinsel bağnazlık ile tavan yaptığı son yıllarıyla ülkemiz toplum
gerçeği, kadın cinayetlerinin, namus-ahlak bekçiliği ile aklı-evvel girişim ve
yaptırımlarının, kendisiyle anılır hale geldi, getirildi.. Eh, ne de olsa, bu
konuda, epey zengin bir mirasa sahibizdir; kız çocuklarının diri diri toprağa
gömüldüğü, İslamiyet öncesi mirası, İslamiyet adı altında, yeniden, ve daha
zengin yoğurmasını bilmişiz, yetmez mi ?(!).. ..........
Hırsız refleksi de böyledir.. Hırsız
bir karakter, herkesi, kendi hırsızlığına rakip görür, aniden tepki koyar.. Siyasal
nitelikten yoksun tüm kavga ve kapışmalara bir bakınız; göreceğiniz tüm
kavgalar, pastayı bölüşme kavgası, ve bu uğurda bitmez bir hırs ve kin
kavgasıdır..!!
Makam ve mevki ile, her tür
apoletin karıştığı bu kirli kavga, zararı, sahipleriyle sınırlı kalmayan, ülke
değer ve dokusunu zedeleyen, itibarsızlaştıran, ve özünde, halkın emek ve
birikimlerini gasp eden, kirli bir kavga; bir it dalaşıdır..!!! .......
Eskiler, hep söyler; kadına
ve paraya zaafiyeti olandan adam olmaz..! Gelin görün ki, bu
zaafiyetin, toplumun dokusunu oluşturmasına ramak kalmış iken; kavga hakkını onurla koruyan adam gibi adamlar
da, yeteri kadar itibar görmez, görmüyor..!!! .......
Unutmadan; bir de emek hırsızlığı
vardır.. Başkasının emeğini, alın terini, yazısını, şiirini, resmini, her
türden sanat eserini; eser sahibinin adını zikretmeden, tırnak içine de
almadan, kendi eseri gibi kullanan hırsızlar da vardır; onların yaptığı da
onursuz bir emek hırsızlığı türüdür.. Sevdiğiniz bir özneye, iki satır
karalamış iseniz, o, sizin öz ve iç yoğunluğunuzu anlatan duygu seliniz; bir
başkasının, kendi eşine, sevgilisine, veya arkadaşına, rahatlıkla kopyalamaktan
çekinmediği, kimi söz, ve emek hırsızlığına iyi bir örnektir..!! .......
Anlaşılmaz garabetler diyarında,
daha çok halk deyişi, ve özlü soyutlamaları, bir kıyas olma adına gündemimize
almamız gerekecektir. Söz ile eylemi, laf ile icraatı, başka türlü
uyumlaştırmak mümkün olmayacaktır..!
YÜREĞİ ÖNDE GİDENLERE SELAM OLSUN..!
M.DOĞAN/ 27 ARALIK 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder