Köylere en son ve belki de en büyük darbeyi yeni kabul edilen
Büyükşehir Yasası vurdu ve vurmaya devam ediyor. Büyükşehirlerdeki 16 bin köyün
tüzel kişiliği tek bir cümleyle yok edildi.
Türkiye’de ne kadar “köylü” varsa, yasa gereği bir kalemde
“kentli” yapıldı. 2012’de halkın yüzde 77.3’ü il ve ilçe merkezlerinde
oturuyordu. Yasa ile 14 ilin de büyükşehir belediyesi statüsüne geçmesi ile
toplam 30 ilde, belde ve köylerin ilçe belediyelerine mahalle olarak
katılmasıyla kentli oranı yüzde 91.3’e yükseliverdi. Memlekette köylü kalmadı.
Anılan yasanın ideolojik kökenini yazmakta olduğum yazılarla
dile getirmeye çalışıyor ve “Neden köyler bitirilmek
isteniyor? Köylülüğü bitirme salt Türkiye’ye özgü değil. Dünyada da,
küçük ve orta ölçekli tarım işletmeleriyle yapılan ile aile çiftçiliği, bir
başka deyişle köylü çiftçiliği endüstriyel dev ölçekli işletmeler ikame
edilerek bitirilmek isteniyor. Bu şekilde köylerin boşaltılmasıyla kentlere
gelecek, ancak iş ve aş bulamayacak yoksul köylülerin denetimi daha kolay olacak.”
diyordum.
BÜYÜKŞEHİR YASASI İLE NELER OLMAKTA?
Büyükşehir Yasası’nın getirmekte olduğu olumsuzlukları
sıralayalım:
• Köylerin, meraların, sulak alanların ve tarlaların iskâna
açılması mümkün hale getiriliyor.
• Orman köylerinin kentsel ranta açılması kolaylaşıyor,
yabancılara toprak satışının önü açılacak.
• Köyler; personelini, taşınır ve taşınmazlarını ilçe
belediyesine 1 ay içinde bildirecek.
• Köylerde, tarım/köylü işletmeleri dahil her türlü esnaf
işletmeleri ruhsat alacaklar.
• Köylerde emlak vergisi, Belediye vergileri, harç ve katılım
payları 5 yıl sonra alınmaya başlanacak.
• Belediye hizmetlerine ulaşmak daha da zorlaşacak ve
hizmetler pahalılaşacak.
• Yasa ile köylü kendi yaşam alanı üzerindeki tüm yönetim
haklarını kaybetmiştir.
• Köy alanlarının rantı belediyelere aktarılmaktadır.
• Köylüler ücretsiz eriştiği altyapı hizmetleri için bedel
ödemek zorunda bırakılmakta.
• Yasa ile küçük ve orta ölçekli işletmelere sahip köylüler
daha da yoksullaşacak ve yok olmaküzere üretim dışına itilecek.
VE KIYAMET
KOPMAYA BAŞLADI
Büyükşehir Yasası’nın getirmekte olduğu olumsuzlukların
ipuçlarını yukarıda sıralamaya çalıştım. Anılan olumsuzluklar 30 Mart 1014
Yerel Seçimleri’nden sonra hızlanacak.
Ancak kıyamet şimdiden kopmaya başladı bile. İlçelerde Tarım
ve Hayvancılık Müdürlükleri tarafından köy muhtarlıklarına iletilmek üzere
hazırlanan yazılarla, yerleşim alanlarına yakın bölgelerde hayvancılık
yapılmasının “umumi hıfzıssıhha kararı” gereğince yasaklandığı bildirildi. Buna
göre ilçe merkezi, belde ve köylerdeki ahır, ağıl ve kümeslerin ivedi olarak
ortadan kaldırılacak.
Şimdi soruyu yeniden soralım; Aile çiftçiliği yapan, az
sayıda ineği, koyunu, keçisi ve tavuğu olan ve geçimini bunlarla sağlayan
köylüler ne yapacak? Yerleşim alanı dışına itilen bütün köylülerin köy dışında
arazileri mi var? Bunları perişan etmek ne kadar doğru ve ahlaki?
Yazımı, geçtimiz 2013 yılı Ocak’ında Seferihsar Belediye
Başkanı Tunç Soyer’in “Geleceğin Köyleri Hareketi Bildirgesi”ni
yineleyerek sonlandırmak istiyorum:
“Yeryüzünün ilk
köyünün kurulduğu bir coğrafyada binlerce köyün üzerini tek bir cümleyle çizmek
mümkün mü? Değil elbette.
Köy, köktür ve tohumdur. Köy, hem geçmişimiz hem
geleceğimizdir. Tüketen insanın savaşların içine sürüklendiği bir çağda, köyler
sakince üreten geçmişle geleceğin harmanlandığı yerler olmalıdır.
Şehirde veya köyde, nerede yaşarsak yaşayalım sağlıklı bir
doğal çevre ve kırsal alana ihtiyacımız var. Köy olmazsa şehirde ne
yiyebiliriz? Fabrikasyon sebze ve meyveleri mi, yoksa büyük şirketlerin GDO’lu
ürünleri mi?”
Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı mustafa.kaymakci68@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder