Suay Karaman
Toplum olarak yaşadığımız akıl
tutulması en sonunda büyük önderimiz Atatürk’ümüze, devletimizin adına ve
bayrağımıza kadar uzandı. Emperyalist güçler son vuruşu yapmak için, bu konuda sürekli
olarak bizleri denemektedirler.
Yıllardır Atatürk’ün resimlerinin
kaldırılması ve Kemalizm’den vazgeçilmesinin istenmesine gerekli tepki
verilmemesi üzerine, emperyalist güçlere şimdi devletimizin adı ve bayrağımız
da batmaktadır.
Son günlerde devlet kurumlarından
Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltması olan T.C. harflerinin kaldırılması
uygulamaları başlatılmıştır. Gelen tepkiler üzerine yine eskiye dönülmüştür ama
bir kez yol açılmıştır. Bunun yanında Türk kimliği düşmanlığı da açık açık
yapılmaktadır. Bütün bunlar yaşanırken ve tartışmalar sürerken, TBMM’deki
muhalefet kulisi girişindeki amblemin üzerinden Türk bayrağı kaldırılmıştır. Halen
Türk sözcüğünü bir ırkın adı olarak gören sığ beyinler gaflet, dalalet ve hatta
hıyanet içinde bulunan emperyalizmin maşalarıdır.
Emperyalist ABD’nin dış politikasının
etkin isimlerinden David Phillips, 2007 Eylül ayında Türkiye’de hükümet
tarafından ağırlanmış ve yaptığı görüşmeler sonucunda “PKK’nin
Silahsızlandırılması, Dağıtılması ve Yeniden Entegre Edilmesi” başlıklı bir
rapor hazırlamıştı. ABD’de kurulu Atlantik Konseyi isimli kuruluş 2009 Haziran
ayında “Türkler ve Irak Kürtleri Arasında Güven Tesisi” adında bir rapor
hazırladı. Bu rapor da yine David Phillips tarafından hazırlanmıştı. Proje
grubunda eski ABD Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, ABD’li General Charles Wald
ve Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün politika analizcisi Mike Amitay
de bulunuyordu.
Hazırlanan bu raporlardaki görüşler ve
öneriler, Türklerle Irak Kürtlerinin 13-15 Nisan 2009 tarihinde Washington’da
yaptıkları toplantıdaki görüşmelere ve David Phillips’in Türkiye ve Irak’taki
görüşmelerine dayanmaktadır. Bu raporlar dikkatli okunursa görüş ve öneriler Büyük
Ortadoğu Projesi’nin nasıl uygulanacağını anlatmaktadır. Bu raporlarda terörün
çözümü için Türkiye’nin sürdürülebilir demokratikleşmesi ve aynı zamanda PKK terör
örgütü liderleri ile birlikleri için af organizasyonu yapılması
savunulmaktadır. Türkiye’nin sürdürülebilir demokratikleşmesi için Kürt
kimliğinin anayasada tanınması ve Türklüğün kaldırılması gerektiği
açıklanmaktadır. Bugün yeni anayasayı hazırlamakla görevlendirilen komisyonun,
bu önerilerin dışına çıkabileceğini düşünmek saflıktır. Siyasi iktidarın bugün
uygulamaya koyduğu her şeyi bu raporlarda sırasıyla görmek mümkündür.
Hükümet üyeleri Türk milleti sözcüğünü
kullanmamaktadırlar. Yapılmak istenen
yeni anayasada, emperyalizmin taşeronu PKK terör örgütü Türk milleti, Atatürk,
Türkiye Cumhuriyeti gibi tanımlamaları istememektedir. Aynı niyet siyasi
iktidarda da vardır.
Yeni anayasa
adı altında bir rejim değişikliği yapılmak istenmektedir. Yakın bir gelecekte
bütün eksikliklerine karşın bugünkü rejimi ve devlet yapısını arayacak duruma
düşebiliriz. 12
Haziran 2011 tarihinde seçilen bu TBMM’nin mevcut anayasayı, değişmez maddeleri
de dahil olmak üzere, tümüyle ortadan kaldırarak, yepyeni bir anayasa
yapmasının hukukumuzun temel ilkelerine aykırı olduğu kesindir. Çünkü bu meclis
dört yıl için yasama yetkisi almış ve üyeleri mevcut anayasaya bağlılık yemini
etmiştir. İşte bütün bunlardan ötürü, bu
meclisin yeni bir anayasa yapma yetkisi yoktur.
Ülkemizin bugün getirildiği durumda ya
ihanetten yanasınız, ya da yurtseversiniz; bundan sonra başka seçeneğiniz
kalmamıştır. Büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ü özümseyemeyenler ile
Atatürk Milliyetçiliğini anlayamayanlar “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye
halkına, Türk Milleti denir.” ifadesi üzerinde düşünmelidirler ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin sonsuza dek yaşayacağını bilmelidirler. Anayasamızda da
yazıldığı gibi “Türk Devleti'ne
vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.”; Ne Mutlu Türküm
Diyene…
İlk Kurşun Gazetesi, 15 Nisan 2013.
Yıllarca tümcenin özünü bilmeden tekrarlayıp durduk. Devrimler de öyle olmadı mı? Okullarda not almak için ezberledik ve tekrarladık. Sonuç belli!
YanıtlaSilYıllarca tümcenin özünü bilmeden tekrarlayıp durduk. Devrimler de öyle olmadı mı? Okullarda not almak için ezberledik ve tekrarladık. Sonuç belli!
YanıtlaSil