Kılıçdaroğlu’ndan şoke eden ifade:
Türkiye ve halkımızın geleceği için gidiyoruz
Geleceğini ABD’de aramak!..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’ye hareketinden önce Atatürk
Havalimanı VIP Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. CHP’nin iktidara talip
olduğunu, bölgeyi ve dünyayı ilgilendiren planlarını, heyetlerle
paylaşacaklarını belirten Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye için, halkımız için
ve halkımızın geleceği için gidiyoruz” ifadesi şaşkınlık yarattı.
Kelin ilacı olsa başına sürer
ABD temaslarından yüksek beklentiler uman ve bu amaçla ziyaret
gerçekleştirdiğini açıklayan Kılıçdaroğlu’na kötü haberi, CIA’nın Orta Doğu
eski Şefi Graham Fuller verdi: Washington’u artık kimse umursamıyor. İşler
giderek kötüye gidiyor. ABD’nin çöküşte olduğuna, güçten düştüğüne,
etkisizleştiği ve tutarsızlaştığına dair yürek sızlatan duygu var.
Dünya ABD’den nefret ediyor
ABD’nin yüz binlerce Müslüman öldürdüğünü itiraf eden Fuller şöyle devam
etti: Böylelikle nefret uyandırdık ve sürekli bir terörist üretimi kaynağına,
kalıcı bir El-Kaide’ye yol açtık. Suriye krizini çözemedik. Türkiye ve Suudi
Arabistan’a destek vermemeliydik. Dostlar birbirlerinin sarhoş araba sürmesine
izin vermez. ABD’nin durumu kötüye gidiyor. GÜNCEL, Sayfa 9
CIA’nın derin kulağı
ABD’nin çöküş içinde olduğunu açıklayan Graham Fuller, SSCB’ye karşı
oluşturulan “Yeşil Kuşak” projesinin fikir babası. CIA Orta Doğu Şefi olarak da
görev yapan Fuller, AKP hükümetinin yürüttüğü PKK açılımının mimarları arasında
yer aldı. İktidarı PKK üzerinden yürüttüğü müzakereler Fuller’ın Türkiye uzmanı
Prof. Henri Barkey’le birlikte hazırladığı rapor üzerinden yürüyor.
CHP’nin Genel Başkanı olarak ilk kez ABD’yi ziyaret edeceğini açıklayan Kemal
Kıçıldaroğlu, davetin Amerikan Kongresi ve 3 düşünce kuruluşu tarafından
geldiğini söyledi.
Halkımızın geleceği
için ABD’ye gidiyoruz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Amerika’ya giderken
havaalanında söylediği bu sözler şaşkınlığa yol açtı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çeşitli temaslarda
bulunmak üzere ABD’yi gitti. CHP liderinin, havaalanında söylediği “Türkiye
için, halkımız için ve halkımızın geleceği için gidiyoruz” sözleri ise
şaşkınlıkla karşılandı. Kılıçdaroğlu, ABD’ye hareketinden önce Atatürk
Havalimanı VIP Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, CHP’nin Genel
Başkanı olarak ilk kez ABD’yi ziyaret edeceğini söyledi. Washington’a, Amerikan
Kongresi ve 3 düşünce kuruluşunun daveti üzerine gittiğini belirten
Kılıçdaroğlu, ziyareti kapsamında, ABD Başkanı Barack Obama’nın Ofisi, ABD
Dışişleri yetkilileri ve Pentagon ile de temaslarının olacağını ifade etti.
Anamuhalefet Partisi olarak yapacakları ziyaret sırasında herhangi bir konuda
müzakere yapmayacaklarını ve müzakerenin de gündemlerinde olmadığını aktaran
Kılıçdaroğlu, “Ziyaretimizin amacı CHP’nin görüşlerini, düşüncelerini, ilke ve
değerlerini Amerikalı muhataplarımızla paylaşmaktır” dedi.
İktidara talibiz
Temel mesajlarının tam demokrasi, temel özgürlükler, barış, refah ve
istikrar olacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin sadece iktidar
partisinden ibaret olmadığını ve iktidara talip olan CHP’nin, Türkiye’yi,
bölgesini ve dünyayı ilgilendiren bütün konularda gelişmiş değerlendirmeleri ve
planları olduğunu anlatmaktır. Tıpkı Paris, Londra, Brüksel, Pekin, Bağdat ve
Mısır’da yaptığımız gibi... Bu bağlamda tam demokrasi ve özgürlükler, sorumlu
ve istikrar üreten bir dış politikayla, güçlü bir ekonomiyle CHP iktidarında
nasıl ulaşılacağını ayrıntılarıyla ifade edeceğiz” diye konuştu.
Temaslarının ağırlığını kongre üyeleriyle yapacakları görüşmelerin
oluşturacağını anlatan Kılıçdaroğlu, şu bilgileri verdi: “Ziyaret kapsamında 3
ayrı düşünce kuruluşu ve John Hopkins Üniversitesi’nde konuşmalarım olacak.
Türk ve Amerikan iş çevreleri, Amerika’daki Türk toplumu ve Türk-Amerikan bilim
insanlarıyla ayrıca bir araya geleceğiz. Amerikan siyasetinde ve toplumsal
hayatında önemli bir yer tutan Yahudi kuruluşlarıyla da toplantımız olacaktır.
Bu süreçte Wall Street Journal ve Washington Post gazetelerinin yönetimleriyle
de bir araya geleceğim.”
Karşılıklı çıkar
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ziyaret esnasında partisinin hedef ve
vizyonunu anlatacaklarını ifade ederek, “CHP olarak karşılıklı saygı, ortak
değer ve çıkarlara dayalı eşitlik temelinde sürdürülebilir, sağlam ve sağlıklı
bir ilişki istediğimizi kendilerine anlatacağız. Bugüne kadar gerek Avrupa
gerek komşu ülkelere hangi amaçla gittiysek, Amarika’ya da aynı amaçla
gidiyoruz. Türkiye için, halkımız için ve halkımızın geleceği için gidiyoruz”
ifadelerini kullandı.
Washington’ı kimse
artık ciddiye almıyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye için, halkımız
için ve halkımızın geleceği için gidiyoruz” diyerek medet umduğu Amerika’da
işler pek yolunda değil... Fethullah Gülen’in Amerika’da Yeşil Kart almasına da
referans olan CIA eski istasyon şefi Fuller, ülkesindeki işlerin kötü olduğunu
yazdı. The Christian Science Monitor’da’daki makalesinde Fuller şunları
kaydetti: “İşler kötüye gidiyor. Bir zamanlar üzerinde kabaca uzlaşma olan
Amerikan dış politikası şimdi bir mikrobun yayılmasına benzer şekilde
dağılıyor. Gerçekliğin birbirine ters iki ayrı görüntüsü var. İkisi de
ürkütücü. Bir yanda her şeyin elden kayıp gittiğine, ABD’nin çöküşte olduğuna,
güçten düştüğüne, etkisizleştiği ve tutarsızlaştığına dair yürek sızlatan duygu
var.
Kararsızız, şüphelerle doluyuz, müttefiklere sırt çeviriyoruz, kenara
çekiliyoruz, işlerin hallini başkalarına bırakıyoruz, şeytanla iş tutuyoruz,
ahlaki sorumluluklarımızdan kaçıyoruz, küresel demokrasi vizyonumuzu terk
ediyoruz, küresel güvenliği sağlayamıyoruz, ordumuzu iğdiş ediyoruz, herkesin
görebileceği temkinli, kararsız, ürkek ve tutarsız bir portre çiziyoruz.
Irak’tan işimizi bitirmeden erken ayrıldık, Afganistan’da da öyle. Suriye’de
kimyasal silahlar kırmızı hattımızdır dedik, sonra geri adım attık, Orta
Doğu’daki menfur rejimlere karşı duruşumuzu kundaklayan aç Ruslar tarafından
kandırıldık.
Suriye’deki tutarsız tavrımızla Esed rejimine karşı mücadelelerinde onları
yalnız bırakarak İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri gibi
sağlam müttefiklerimizi zor duruma soktuk. Tahran’da güler yüzlü din adamına
tuzağına düşerek göz kırptık, ilkeye dayalı yaptırımları azaltmaya, nükleer
programlarını durdurma kararlılığımızı müzakereyle değiştirmeye ve tehlikeli
rejimlerini dünyaya tekrar kabul ettirmeye giriştik. Suudileri ortada bıraktık
ve güvenilmez ve saf olarak algılanır olduk. Kimse artık Washington’ı ciddiye
almıyor.
Binlerce Müslüman öldürdük
Şimdi de aynanın öbür yüzüne bakalım. Yabancı ülkelerde yüz binlerce
Müslüman öldürdük, böylelikle nefret uyandırdık ve sürekli bir terörist üretimi
kaynağına, kalıcı bir el-Kaide’ye yol açtık. Suriye krizini çözemedik, fakat
vicdanımızı tatmin etmek için füzeleri gönderseydik muhtemelen kargaşa
büyüyecek, radikal cihatçılar sahneye hâkim olacaktı. Kötü tasarlanmış Suriye
politikalarında Türkiye ve Suudi Arabistan’a destek vermemeliydik. Dostlar
birbirlerinin sarhoş araba sürmesine izin vermez. ABD’nin durumu kötüye
gidiyor. Ve biz henüz bunun farkında değiliz.”
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=9171