2 Aralık 2015 Çarşamba

BİR AB MANDACISI, ÇANKAYA KENT KONSEYİ BAŞKANI TEVFİK KIZGINKAYA’YA AÇIK MEKTUP



Sn. Kızgınkaya;
Çankaya Kent Konseyi 5. Olağan Seçimli Genel Kurulunda Çankaya Kent Konseyi Başkanlığına seçildiğinizi, 19 Kasım 2015 tarihli Ankara Yerel Gazetelerinde çıkan haberlerden öğrendim.
Özünde bir tür “eyaletleşmeye” yol açarak, emperyalizmle uyum/bütünleşme sürecini yürütülebilmesinin önemli ayaklarından biri olan “Kent Konseyi” başkanlığına seçilmenizi kutlamak bir yana, üzerinize eklemlemiş olduğunuz “Atatürkçü” kimliğiniz nedeniyle büyük bir talihsizlik olarak nitelendiriyorum..
Konu ile ilgili olarak 18 Aralık 2012 de kaleme aldığım KENT KONSEYLERİ YA DA ULUS DEVLETİN İMHASI” başlıklı yazım, kent konseyleri ile ilgili olarak eleştirilerimi içermektedir.
Yazıdan da anlaşılacağı üzere Kent Konseyleri, ulusal kimliği ve dirençleri dumura uğratma, Ulus devletlerin kent devletçiklerine dönüştürme, böylece gelişen küresel Pazarlar üzerinden sömürüyü kolaylaştırma amacına hizmet eden oluşumlardır. http://www.yadigardundar.com/makaledetay-10109/mahmut-ozyurek-yazdi-kent-konseyleri-ya-da-ulus-devletin-imhasi-18-aralik-2012.html  
Sn. Kızgınkaya;
ADANA ROTARY KULÜBÜ 27 Eylül 2011 tarih,13. Sayılı Bülteninde yazılan özgeçmişiniz de
1993 Yılında Atatürkçü Düşünce Derneğine üye olduğunuz, 1994- 1998 yılları arasında ADD Genel Başkan Yardımcılığı görevine seçildiğiniz, Aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Vakfı kurucularından olduğunuz yazılı.
Yine Özgeçmişinizden öğreniyoruz’ ki Türkiye’nin dört bir yanına örümcek ağı gibi yayılmış, Emperyalizmin casus örgütlenmesi Rotary Kulüplerin vazgeçilmez eğitimcilerindensiniz. Başta Adana, Kayseri, Ankara olmak üzere, Türkiye’nin hemen her yöresindeki Rotary Kulüp’lerinde Konferans, söyleşi, panel ve eğitim çalışmalarında etkin görevler almışsınız/almaktasınız.
Konunun yabancısı olanlara anımsatalım; roteryan ve lions kulüpler mason yetiştirme merkezleridir.
Sn. Kızgınkaya; Rotary Kulübü'nde varılabilecek en üst düzey olan ve dünyanın en büyük alana yayılmış olan 2430. Bölge Guvernörü Erhan Çiftçioğlu 09 Mart 2005 tarihli bir söyleşisinde şöyle diyor;
   “Bu ülkenin son 50 yılında Rotaryanlar vardır. Ülkenin en yetişmiş kadroları Rotaryanlar'ın içinde bulunmaktadır. Tayyip Erdoğan'ın Türkiye için mucize olduğunu belirten Çiftçioğlu, şöyle konuştu: 'Bir mucize Turgut Özal'dı. Bir başka mucize, Tayyip Erdoğan'dır.”
Rotaryler'in BM ile birlikte çalıştığını da belirten Çiftçioğlu, “UNESCO, Rotary vasıtasıyla kurulmuş bir organizasyondur.”
“100 yıl önce kaybettiğimiz belirleyici gücümüz, AB'ye girmekle dünyada yeniden Türkler’ in eline geçecek ve belirleyici güç haline gelecek. Avrupalıların bizi almaktan başka seçenekleri yok” diye konuştu.”
Sn. Kızgınkaya ; Bölge Guvernörünüz Erhan Çiftçioğlu’da yalan, yanlış bilgi vermeyecektir sanırım.
Siz bu mandacı görüşlere katılmıyor da olamazsınız. Çünkü siz mason yetiştirme eğitim merkezlerinde eğitim verebilecek dereceye yükselmiş bir masonsunuz..
'Bir mucize Turgut Özal ve Bir başka mucize, Tayyip Erdoğan” la aynı amaca hizmet etmektesiniz.  Atatürkçü örgütlenmeler içinde yer almış olmanız tehdit ve tehlikenin boyutunu daha da artırıyor. Siz Atatürkçü örgütlenmeleri AB-D'nin sömürgeleştirme sistemine uyumlulaştırma, etkisiz ve eylemsiz kılma görevini yerine getiren bir mandacı ve masonsunuz.
Şimdi Türkiye’deki Rotary - Lıons kulüpleri ve Mason Localarına daha yakından bakalım..
Türkiye’deki Mason Locaları, Rotary ve Lions kulüpleri Türk yasalarına değil, uluslararası Mason Locaları, Rotary ve Lions yasalarına bağlıdırlar!.. Türklere değil, yabancı Mason, Lions ve Rotaryenlere daha yakındırlar!..
Türkiye ve Türkler için değil, küresel çetenin çıkarları için çalışırlar!..
Türkiye’deki Mason Locaları, Rotary ve Lions kulüplerinin etkinlikleri, projeleri, yaptığı/yaptırdığı hizmetler Soros ve Avrupa birliği hibe ve fonları tarafından finanse edilmektedir.
Sn. Kızgınkaya ; Mustafa Kemal ATATÜRK 1909’DA, daha 28 yaşında bir subay iken Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü durumdan çıkması için, iki hususun mutlaka yerine getirilmesini İttihat Ve Terakki Merkezi’nden (o tarihte iktidardaki parti)talep etmiştir:
- Cemiyet’in Masonlukla(Lionluk, Rotaryenlik) konusunda İlişkisinin Kesilmesi,
- Askerlerin Ya Siyaseti, Ya Da Askerliği Tercih Etmesi!..
Yine Mustafa Kemal Atatürk 11 Ocak 1935’te Kendisine “meşrik-i azam” olmasını teklif eden masonlara  'Haydi defolun buradan, cehennem olun gidin, Yahudi uşakları, benim milletim bana kahraman sıfatını verdi, ben sizin gibilere uşak mı olacağım? Bu gece sabaha kadar Türkiye'deki bütün localarınızı kapatmadığınız takdirde, yarın teşkil edeceğim mahkemeye hepinizi verir ve astırırım. Haydi defolun karşımdan...' diyerek onları kovduğu bilginizdedir.
Atatürk’ün bedensel varlığının aramızdan ayrılmasının ardından 1948’lerde yeniden faaliyete geçerek 1950’lerde önündeki tüm engelleri aşan mason teşkilatları, Adnan Mendereslerin, Celal Bayarların, Süleyman Demirellerin özel çabalarıyla kurumsallaşmış, Anadolu’da mantar gibi çoğalmıştır. Şimdi de Tayyip Erdoğan’ın iktidarında açık açık propaganda yapabilir duruma gelmiştir.
Sn. Kızgınkaya ;  Masonluğu, Lionluk ve Rotaryenliği Atatürk’le, Atatürkçü düşünce ile bağdaştırma çabaları son derece iğrençtir. Sizin bu amaca hizmet ediyor olmanızı ise tanımlayacak kelime bulmakta zorlanıyorum.
ADD’yi devrimci, halkçı, tam bağımsızlıkçı, antiemperyalist, özünden arındırarak “Uysal-uyumlu” duruma getirmekle görevli ,“Atatürkçü Düşünce Derneğini, AB-D işbirlikçisi, gerici sistemin içine çekerek “ehlileştirme” amaçlı, özel görevlilerin hemen hepsinin Mason olması bir rastlantı olamaz değil mi? Örneğin Zaten bir mason olan Tansel Çölaşan ın ve sizin aynı dönemde ADD üzerinde, işbirliği içinde proje yürütüyor olmanız bir rastlantı değil ve olamaz.
 Sn. Kızgınkaya ;  Sözün burasında bir kez daha yineleyelim; Hem AB’ci, hem de Ulusalcı, Hem AB’ci, hem de Atatürkçü, Hem AB’ci, hem de Anti-emperyalist olunamayacağı gibi; hem Mason hem de ulusalcı, hem Mason hem de Atatürkçü, hem Mason hem de Anti-emperyalist! Olunamayacağını artık Türkiye de adının önünde Prof. Dr. Olmayan yurttaşlarımızın ezici çoğunluğu biliyor. Ama adının önünde “ Prof. Dr.” Yazan nicelerini tanıyoruz ve biliyoruz ki AB’nin, NATO’nun, SOROS Vakıflarının gönüllü avukatlığını, sözcülüğünü yapmaktalar. Ne karşılığında? Sorusunun yanıtını siz benden daha iyi bilirsiniz…
Kemalist İlke ve devrimlerinin varlık nedeni olan ulusal egemenliğimizin Hıristiyan AB’ye devredilebilmesi için “Atatürkçü (!) geçinen”, Anadolu’nun bağrına sokulmuş birer Truva Atı” olan, AB bağımlılığına yakalanmış utangaç AB’ci mandacılar ve masonlar ADD başta olmak üzere tüm Kemalist örgütlenmelerden ayıklanmadan, Kemalist Devrim aydınlığının yaşanacağı günlere ulaşmamızın olanaksız olduğunun bilinci ile…  02.12.2015

Mahmut ÖZYÜREK

****
Konu ile ilgili olarak 18 Aralık 2012 de kaleme aldığım KENT KONSEYLERİ YA DA ULUS DEVLETİN İMHASI” başlıklı yazım

“KENT KONSEYLERİ YA DA ULUS DEVLETİN İMHASI”

http://www.yadigardundar.com/makaledetay-10109/mahmut-ozyurek-yazdi-kent-konseyleri-ya-da-ulus-devletin-imhasi-18-aralik-2012.html  

Açık Mektuba Sn. Kızgınkayanın yanıtı;
 
Sayın Mahmut Özyürek,
Şahsımla ilgili ithamlarınızı reddediyorum. Yaşamım boyu hiç bir masonik yapılanma içinde olmadım. Her davet edildiğim ortamda karşımdaki 30-40 gence Cumhuriyet felsefesini anlattım, anlatmaya da devam edeceğim. İmam hatip lisesinde de anlattım, Diyarbakır'da da, Üniversitelerde de anlattım, köy ilkokulunda da. Bu güne kadar 3000 den fazla üstünde gençle buluştum, Atatürkçü Düşünceyi, Cumhuriyet Devrimimizi anlattım.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanızı Atatürkçülükle bağdaştırmamın olanağı yoktur. Bu yazdıklarınızın öncesinde, yazılarımı okumuş olsaydınız, 10 yıl yaptığım televizyon programlarından bir tanesini bile izlemiş olsaydınız bu şekilde itham etme yanlışlığına düşmezdiniz.
Bugün toprak altında olan Devrim şehidimiz Ahmet Taner Kışlalı'yla, Alpaslan Işıklı'yla, Neşet Çağatay'la, Turgut Özakman'la... il il gezen bir kişi olarak yazdıklarınızı üzüntüyle okudum.
Şahsıma en çok saldıranların fethullahçılarla ikinci cumhuriyetçilerin olması benim onurumdur.
Yöneticisi olduğum hiç bir kuruluşta ne bir AB projesi ne de başka bir emperyal yapı ile ilişkim olmadı olamazda. Bir hafta önce seçildiğim Kent konseyinin nasıl bir çalıma yapacağını izlerseniz görürsünüz.
Sonuç olarak, kendinden başka herkesi vatan haini olarak gören anlayışla hakkımdaki sözlerinizi bir kez daha reddediyorum. Biraz çaba göstererek ulaşabileceğiniz yazılarımdan ikisini daha doğru bilgi sahibi olmanız için gönderiyorum. 
Kemalist sol kimliğim, bu ve benzeri karalamalarla lekelenmeyecek kadar açıktır.
Emperyalistlerin maşası olan bu gerici anlayışın ülkemizde bir daha iktidar olmaması için her platformda mücadele etmeye devam edeceğim.
Aydınlık günleri, kendisini Atatürkçü, Kemalist, Cumhuriyetçi vb olarak tanımlayanların birbirine güvendiği ve dayanışma içinde mücadele ettikleri zaman yaşayabileceğiz.

2 Aralık 2015 12:17 tarihinde Mahmut özyürek <ankhukuk1@gmail.com> yazdı:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder