Bu yazı 22.09.2015 tarihinde yazılmıştı. Öngörülerimizin doğru çıkmaması bizi sevindirirdi. Ama ne yazık ki haklı çıktık. Yazımızda;
"Her koşulda Atatürk düşmanlığı kimliği ön planda olan Said Yüce Atatürk’ün kurduğu Mecliste “Türk düşmanlığı, Kürt Milliyetçiliği “ davasının elamanı olarak maaş alacak." demiştik.
“Hukukî ve fizikî varlığı olmayan”, MİT ile birlikte kurduğu “Barla Platformu’nun Başkanı Said Yüce" yine sahnede.
Said Nursi siyaseti, “gaflet
ve dalâletin en boğucu, aldatıcı, en geniş perdesi” olarak nitelendirir.
(Emirdağ Lâhikası)
Nur şakirtlerine “Sakın,
sakın! Dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan
cereyanlar sizi tefrikaya atmasın.” (Kastamonu Lâhikası) diyerek
siyasetten uzak durmalarını özellikle ister. Bu
nedenle gerçek Nurcular siyasetten hep uzak durdular, hiçbir partiye
girmediler.
Ancak Said Nursi üzerinden, dünyalık edinmek, makam
mevki kapmak, Türkiye Cumhuriyetinin tüm değerlerini yağmalamayanların
aralarına katılmak için, Devleti hamudu ile götürenlere
olmadık övgüler düzen NUR TÜCCARLARI piyasaya döküldü bu günlerde.
İşte bu tüccarlardan
birisi Isparta milletvekilliğine soyunmuş. Yani davasını satmış-vekilliği
kapmış.
“Hukukî ve fizikî
varlığı olmayan”, MİT ile birlikte
kurduğu “Barla Platformu’nun Başkanı Said Yüce’den söz ediyoruz.
Sait Yüce çok değil, yakın geçmişte,
09.01.2015
günlü Sabah
Gazetesi'ne verdiği demeçte aynen şöyle demektedir.
"Bir siyasî parti teşkilâtının
ve hükûmetinin saç ayaklığını yapmak, onun iktidar imkânlarından faydalanarak
devlet kademelerinde kadrolaşmak, sonra da bu kadroları seçimler için şantaj
aracı yapmak gibi yöntemler ve entrikalarla Nur talebelerinin hiçbir işi
olamaz"
Peki; Said Yüce AKP’den vekil
seçilmesi durumunda “bir siyasi partinin ve hükümetin saç ayaklığını” yapmayacak mı?
Kesinlikle yapacak. Bu durum kendini
inkâr etmek anlamına gelmez mi? Kesinlikle gelir.
Bir şey daha paylaşalım..
Said Yüce, Nur cemaati içinde lider
konumunda olanların arasındadır. Nur Cemaati içinde
lider durumundaki bazı isimler “AKP’ye gözünün üstünde kaşın var diyemez.” Said Yüce işte bu isimlerden biridir.
Çünkü AKP, MİT’i ele
geçirdiğinde ilk yaptığı işlerden biri İslami cenahtaki ajanların listesini
istemek olmuştu. MİT’te herkesin
dosyasını tek tek çalıştılar. Dosyası hayli kalabalık olan içinde hatta en
önlerde Said Yüce’nin olduğu iddia ediliyor.
İşte Bu dosyası
kalabalık, sicili bozuk olanlar AKP’yi kayıtsız koşulsuz desteklemek, ne
görev verilirse yerine getirmek zorundadırlar. Aksi durumda MİT te
üzerinde çalışılan dosyalar açılır, etrafı öyle bir koku sarar ki dayanabilene
aşk olsun..
Hükümetin Risale-i Nur Külliyatına
el koyarak Diyanet'in tekeline vermesi sürecinde baş aktör olan ve Nurcu
ağabeyleri her fırsatta hükümet üyeleriyle buluşturarak algı oluşturmada hizmet
veren, Bediüzzaman'ın hizmetkârlarından
Mehmet Fırıncı'nın Erdoğan ile buluşturulup el öpme girişiminde de başrolde
olan Sait Yüce'nin AKP'den adaylığı bizler için hiç şaşırtıcı olmadı.
Hükümetin Risale-i Nur Külliyatı'na
el koyarak Diyanet'in tekeline vermesinde ne sakınca var diyeceksiniz? Buradaki
sorun “DİN –DİYANET” değildir. Büyük bir “RANT”
söz konusudur. Yıllarca külliyatı yayınlayan yayınevleri, elde ettikleri bu “büyük
rantı” AKP yandaşları ila paylaşmaya yanaşmadılar. Bu yüksek ranttan pay almak
isteyen yandaşlar “bir dümen” ile Risale-i Nur Külliyatının Diyanet'in tekeline
geçmesini sağladılar. Diyanet ise YANDAŞ YAYIMCILAR dışında kimsenin Risale-i
Nur Külliyatını yayınlayamayacağına ilişkin bir karar aldı. İşte
bu rant kavgasında “minareye kılıfı” Said Yüce tezgâhladı.
Said Yüce “Risale
Nur’un hikâyesinin sadece bir kitabın veya sadece bir müellifin hikâyesi
değildir.”, “O içinde nice destanlar
barındıran bir büyük davanın adıdır.” Diyor. .
PEKİ, O “BÜYÜK DAVANIN”
AMACI NEDİR?
“Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün” diyen, 31 Mart ayaklanmasına katılan, Milli mücadele döneminde Kürt Teali (Teali-i Kürdistan) Cemiyeti kurucuları arasında yer alan Said Nursi’dir.
“Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün” diyen, 31 Mart ayaklanmasına katılan, Milli mücadele döneminde Kürt Teali (Teali-i Kürdistan) Cemiyeti kurucuları arasında yer alan Said Nursi’dir.
Arkasında İngiliz
desteği olduğu resmi belgelerle kanıtlanmış olan Şeyh Sait isyanına katıldığı
için İstiklal Mahkemesince yargılandı ve birçok ilde sürgün yaşadı. İngiliz destekli
bağımsız Kürdistan isteyen bu ayaklanma birçok şehrin yıkımına, ordunun büyük
ölçüde kayıp vermesine ve misak-ı Milli sınırlarımız içinde olan Musul ve
Kerkük'ün İngilizlere kalması ile sonuçlandı.
Nur Cemaati’nde Atatürk’ün
"Öküz aleyhisselam", "Beton Kemal", "Deccal" gibi
isimlerle anılmasının arkasında bu şeriatçı ayaklanmaların uğradığı hezimetler
yatmaktadır.
Kürt Sait risalelerinde”
Ye'cüc Me'cüc denen ve dünyayı yok edecek olan korkunç yaratıkların Özbek,
Tatar ve Kırgız gibi Türk boyları olduğunu söylemekte ve soydaşlarımızı
*"akvâm-ı vahşiyye" (yani vahşi kavimler)” *olarak tabir etmektedir.
"Ey
Asurîler ve Keyânîlerin cihangirlik zamanından pişdar, kahraman askerleri olan Arslan
Kürtler!... Beş yüz sene yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa
sahrâ-i vahşette vahşet ve gaflet sizi vahşet sahrasında yağma edecektir"
diyen de Said Nursi’dir. Kısaca Said Nursi azılı bir Türk Düşmanı ve bu gün güneydoğuda
kan dökmeyi sürdüren katil sürüsü PKK’nın ilham aldığı bir Kürt
Milliyetçisidir.
Kurtarıcımız ve
kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk ‘ deccal, süfyan diyecek kadar sefil ve
aşağılık bir haindir Said Nursi. Şöyle
der; “Ben bir manevi âlemde, İslam
Deccalini gördüm. Yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle
müşahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim. İşte bu inkârı mutlaktan çıkan
bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder.(...) Fakat kahraman ve mücahit
ordunun ve dindar milletin ruhundaki nur–u iman ve Kur’an ışığıyla hakikat–i
hal–i göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribatını tamire çalışacağı
rivayetlerden anlaşılıyor.” (Şualar458–459,Siracun Nur 247)
İşte Said Yüce, Türk
düşmanlığı, Kürt Milliyetçiliği üzerine inşa edilen “ bir büyük davanın!”
militanı olarak Ispartalılardan vekil seçilmek için oy isteyecektir. Her
koşulda Atatürk düşmanlığı kimliği ön planda olan Said Yüce Atatürk’ün kurduğu
Mecliste “Türk düşmanlığı, Kürt Milliyetçiliği “ davasının elamanı olarak maaş
alacak.
Takdir sizlerin… 22.09.2015 Mahmut
ÖZYÜREK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder