29 Ocak 2015 Perşembe

TÜRK YURDUNUN TAPUSU VE TÜRK ULUSAL EGEMENLİK BİLDİRGESİ ULUSAL AND (MİSAK-I MİLLİ) 95 YAŞINDA !




 Mustafa Kemal önderliğindeki Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) örgütünün direnişi sayesinde açılan son Osmanlı Mebuslar Meclisi'nin tek olumlu kararı, 28 Ocak 1920 günü Ulusal And'ı (Misakı Milli ya da Ahd-ı Milli Beyannamesi'ni) ilan etmesi olmuştur.

Nitekim bu bildirgeden hemen sonra da sömürgeci İngiliz işgal güçlerince bu meclis basılıp dağıtılmış, üyelerinin bir bölümü Malta'ya sürülmüş, bir bölümü Anadolu'da, Milli Mücadele'de yerlerini almışlardır..

Türk ulusunun kanıyla, canıyla dünyaya onaylattığı, sonsuza değin yaşayacak Türk yurdunun tapusu olan ULUSAL AND (MİSAK-I MİLLİ), Amasya Genelgesi ile Erzurum ve Sivas Kongreleri kararlarının bir özeti olup, iç düzenimizle uluslararası ilişkilerimizi tam bağımsızlık ve demokrasi temellerine dayandıran bir toplum sözleşmesi niteliğindedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, tüm siyasal partilerin, tüm ulusal kurumların ve her yurttaşın, bir onur borcu olmak üzere her türlü özveriyi üstlenerek koruyup savunması gereken Ulusal And'ın tam metni şudur:

"1- Savaş Bırakışmasının imzalandığı 30 Ekim 1918 günü, düşman orduları işgalinde bulunan Arap ülkelerinin durumu, halkın özgürce vereceği oya göre saptanmalıdır. Savaş Bırakışmasının öngördüğü sınırlar içinde Türk ve islam topluluğu bulunan bölümlerin tümü, hiçbir biçimde ayrılma kabul etmez bir bütündür.
2-Halkın oyu ile yurda katılmış olan Kars, Ardahan ve Artvin için de gerekirse halkoyuna başvurulmasını onaylarız.
3- Barış antlaşmasına bırakılan Batı Trakya'nın sınırının saptanması da, halkın tam özgürlük içinde vereceği oylara göre olmalıdır.
4- Halifeliğin ve Osmanlı devletinin başkenti olan İstanbul'la Marmara Denizinin güvenliği, her türlü tehlikeden korunmuş bulunmalıdır. Bu ilke saklı kalmak koşuluyla, Akdeniz ve Karadeniz Boğazlarının dünya ticaret ve ulaşımına açılması konusunda bizimle başka devletlerin birlikte verecekleri kararlar geçerlidir.
5- İtilaf devletleri ile düşmanları ve kimi ortakları arasında da kararlaştırılmış bulunan andlaşma çerçevesinde azınlıkların hakları, çevre ülkelerindeki Müslüman halkın da aynı haklardan yararlanması koşuluyla, tarafımızdan da onaylanıp sağlanacaktır.
6- Ulusal ve ekonomik gelişmemize olanak bulunması ve kamu işlerinin daha çağdaş bir düzenli yönetim biçiminde yürütülebilmesi için, her devlet gibi bizim de gelişme olanakları bulmamızda tam bağımsızlığa ve özgürlüğe sahip olmamız, yaşamımızın ve varlığımızı sürdürebilmemizin temelidir. Bu nedenle siyasal, yargısal, mali gelişmemize engel olan sınırlamalara karşıyız.

Üzerimizde kalacak olan borçlarımızın ödenmesi de, bu ilkelere aykırı olmayacaktır."

MUSTAFA KEMAL VE TÜM MİLLİ MÜCADELE ARKADAŞLARINI EN DERİN SAYGI VE GÖNÜL BORCU DUYGULARIYLA ANIYORUZ:

Özer OZANKAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder