3 Mart 2014 Pazartesi

3 MART 2008 GÜNÜ YAPTIĞIMIZ VE "11 AY 20 GÜN HAPİS CEZASI" ALDIĞIMIZ "BASIN AÇIKLAMASI"NIN TAM METNİ


3 Mart 2008 Günü Yaptığımız Ve
"11 Ay 20 Gün Hapis Cezası" Aldığımız Basın Açıklamasının Tam Metni"
O Günlerde Söylediklerimizin Bu
Gün Gerçekleşmiş Olması Ne Kadar Acı. Keşke Yanılmış Olsaydık.. "

“ISPARTA ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ  PLATFORMU “
3 MART  “DEVRİM  YASALARI”NIN  84. YILI
ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

3.Mart 1924 günü Türk Devriminin özünü oluşturan,  Laik Demokratik Atatürk Cumhuriyetinin temel yasaları  TBMM’de kabul edildi.  429 sayılı yasa ile yüzyıllardan beri süregelen ve Bağımsızlık Savaşı yıllarında Mustafa Kemal ve arkadaşları hakkında ölüm fetvası veren Şeyhülislamlık kurumuna  son verilmiş, 430 sayılı yasa ile  “Eğitim ve Öğretim Birliği” gerçekleştirilmiş, 431 sayılı yasa ile de “Halifelik ” kaldırılmıştır.
Bu yasalarla , Dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlarından birini, emperyalizme karşı verilmiş ve kazanılmış ilk kurtuluş savaşını, bir millileşme ihtilali neticesi emperyalizmi ve yamaklarını dize getiren, bir enkazdan yepyeni, çağdaş bir devlet kurmayı başaran yüce Türk ulusunun yeniden emperyalizmin güdümüne girmemesinin, yeniden bağımsızlık savaşı vermek zorunda kalmamasının, bir daha emperyalizmin piyonlarının yeniden yönetme yetkisi ile iş başına gelmemesinin,   güvencesi sağlanmıştır.
Bu nedenle, 3 MART 1924 tarihi; TBMM tarafından, devrimi destekleyen ve devrimin özünü oluşturan   yasaların çıkartıldığı  onur  günüdür.  Kutluyoruz.
Ancak 83 yıl sonra, Dünyaya örnek Bağımsızlık savaşı ile kazanıp, kurduğumuz, devrim yasaları ile yücelttiğimiz Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti; Cumhuriyet’le hesaplaşmak üzere beyinleri yıkanarak eğitilmiş, teokratik devlet özlemcilerinin  kuşatması değil İŞGALİ altındadır. 
3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen  devrim yasalarını  yok sayan, Türkiye’yi , “şeyhler ve meczuplar” coğrafyası haline getirerek, Ortaçağ karanlığına götürmeyi amaçlayan çabalar   tehdit olmanın ötesinde yaşanan  bir gerçeğe dönüşmüştür.   Cumhuriyetin ve onun saygın kurumlarının  özü boşaltılarak ,Ulusun bireylerini yeniden Şeriat kurallarına muhtaç hale getirmenin çalışmaları her alanda ve  hızla devam etmektedir.
Akılın, bilimin, bağımsızlığın kalesine ABD-AB  güdümlü şeriatın yeşil bayrağı çekilecek! Ne oldukları, ne yapacakları, ne yaptıklarından belli olan, Atlantik Denizi'ndeki "velinimet" leri ne derse onu yapacaklar. Cumhuriyetin kimliğini değiştirecekler! Açıkça  “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok”, "Ben laik değilim" diyebilenler, laiklik düşmanları,  El kadınının kefilleri, ılımlı İslamcı Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız, laik Çankaya'sına, Mustafa Kemal in makamına   çıkıp laiklik andı içemez!
ABD'nin BOP'u (Büyük Ortadoğu Projesi) adım adım yürütülüyor. Bu projedeki parçalanıp haritası değiştirilecek 22 ülkeden biri de, Türkiye... Projenin eşbaşkanı da, Çankaya hazırlığındaki kişidir. Şu anda "Stratejik ortağı" nın kendisine verdiği görev, Türkiye'nin haritasını değiştirmekle görevlendirdiği Talabani-  Barzani   peşmergeleri  Atatürk’ün makamına davetlidir.
Devrim ile karşıdevrim Çankaya'da karşı karşıyadır... Meşru olan devrimin Çankaya'sı karşı devrimci, ab- abd güdümlü işgal altındadır.
İstiklal Savaşı'nda anti-emperyalist milli mücadeleyi arkadan hançerleyen piyonların YANİ ŞEYH SAİT’lerin, Derviş Mehmetlerin,  bu günkü torunları, devrim yasalarını yok etme mücadelesinde,    en büyük desteği    Savaş  sonunda yenik düşen ve Anadolu’dan kovulan işgalcilerden yani AB ve ABD’den  almaktadırlar. Karşı Devrim Cephesi’nin, takkeli askerleri Cumhuriyetin kalelerini birer birer ele geçirmişlerdir. .
Ulusal iradeyi  gasp eden  işbirlikçi zihniyet,  bu gücüne ve dış desteklerine güvenerek Türkiye Cumhuriyeti’nin vazgeçilmez niteliklerini ve Cumhuriyet Devrimlerinin kazanımlarını yok etmeye doğru adım adım ilerlemektedir. 'Devrim Yasaları'nı 'kadük' etmek, uygulanabilmezlikle geçersiz kılmak ve giderek yürürlükten kaldırmak amaçlı  çok sinsi tasarlanmış bir oyun ve bu oyunun  güdümlü aktörleri  sahnededirler. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır bunalımıyla ve en beceriksiz, en  teslimiyetçi, en acemi hükümetiyle karşı karşıyadır.
Türkiye bu gün  karşılaştığı  ağır sorunlarından  iç ve dış kuşatmadan   Damat  Ferit benzeri, onu hiç de aratmayan  teslimiyetçi ve Ali Rıza Paşa benzeri kararsız ve aciz  hükümetlerle kurtulamaz.

Dışarıdan verilen her emri yerine getirmeye amade olanlar; AB uğruna Türk   devletinin  temellerine  dinamit koyanlar, Sırtlarını küresel emperyalist, yağmacı haydutlara dayayarak Türk'e ve Atatürk'e  karşı 80 yıldır  biriktirdikleri kini hayasızca kusanlar,  Ekonomik kararları IMF   ve Washington'a bırakanlar, hukuk sistemini Brüksel'e devredenler,  TBMM'ni milli devletin tasfiye edildiği bir merkez haline getirilmesinin yollarını açanlar, Türkiye'nin bütün maddi değerlerini “babalar gibi  satmayı”, Türkiye''yi tasfiye etmeyi “boyun borcu”  olarak  görev bilenler,  ülkemizi satılık vatan konumuna düşürenler,  Türkiye’yi parçalama  projesi BOP’un  Eş Başkanlığını yürütenler Yargı’da hesap vermektense, Çankaya Köşkü’nün duvarları arkasına saklanmışlardır.

Türkiye Cumhuriyetini bölerek topraklarının üzerinde başka bir devlet kurma hayalinde olan PKK ve destekçilerini   tamamen çökertmek için  başlatılkan askeri operasyon ne yazıkki  BUsh ve
 İçeride "Kürdistan"ı özgürlük bağlamında sunan  devşirilmiş, ABD güdümlü  çevrelerin  istem  doğrultusunda, hedefine ulaşmadan durdurulmuştur. Daha bu gün İsrail’in  GAZZE ye karşı düzenlediği insanlık dışı saldırıyı  destekleyen ABD;  Türk ordusunun bölücülüğe karşı 24 yıldır sürdürdüğü  vatan savunmasını    engellemiştir.   Yurttaş olarak  soruyoruz. Türk ordularının Başkomutanlığını Bush mu yürütüyor?  
iktidar, "Çözüm" denilen Türkiye'den yeni azınlık çıkarılması işleminde AB-D gibi düşünmektedir.
         Siyaseten istediğini adım adım alan Batının önünde ki en büyük engel ise  Türk Silahlı Kuvvetleridir.
İşte bu gün  bu  sinsi, kirli  oyunu bozmak,  aydınlık yarınlarımıza, ülkemize, ulusumuza, vatanımıza, onurumuza, namusumuza , çocuklarımıza, işimize, aşımıza, ekmeğimize  sahip çıkmak için buradayız.
Bugün ulusal  seferberlik günüdür,  Bu gün  Kemalist Cumhuriyet için ayağa kalkma günüdür''  Gün küresel sermayenin, emperyalist haydutların  "yerli"  taşeronlarıyla ulus ve çağdaşlık karşıtı tarikatların 3 Mart 1924 de olduğu gibi  çıktıkları inlerine geri tıkılma günüdür.
Bu mücadele, varlık-yokluk mücadelesidir. Bu mücadele, bağımsızlık-bağımlılık mücadelesidir. Bu mücadele, özgürlük-esirlik mücadelesidir. Bu yüzden safları sıklaştırmanın zamanı gelmiştir ve hatta geçmiştir.  Cumhuriyetin varlığı, ulusal  varlığımız söz konusudur.

Bu mücadele emperyalizm ve onların işbirlikçi devşirmeleri ile Kemalist Devrim'den kalan mevzileri savunanlar, yani mazlumlar arasındadır.

 Bu mücadele ,  Engerekler ve çıyanlarladır,  bu mücadele  Aşımıza, ekmeğimize   göz koyanlarladır,

Çünkü Bunlar ”Bursa’da havlucu Recebe, Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman, fakir-köylü Hatçe kadına, ırgat Süleyman’a düşman, sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman, vatan ki bu insanların evidir,   onlar vatana düşman... 

Türkiye Cumhuriyeti'ni çok daha zor koşullarda kuran, Batılı emperyalist sömürgeci güçlerin Sevr’le parçaladığı Anadolu’yu, Lozan’la bütünleştiren, Batılı emperyalistlere hazmetmeleri mümkün olmayan bir ders veren -Çılgın Türkler- emperyalizmin yeni piyonlarla ve uşaklarla sahnelediği eski oyuna gelmeyecektir. Anti-emperyalist mücadeleyi yine yükseltecek, ulus dağındaki ateşi yine yakacaktır.
Şanlı  Kurtuluş Savaşımızda  olduğu gibi  Türk  halkı  Dava beraberliğini,  gönül birliğini kesinlikle sağlayacak ve  bu gidişe dur ! “ diyecektir.
 Türkiye’de  Atatürkçü Düşünceyi, Atatürkçülüğü, İlke devrimlerini  yok saymaya, zedelemeye  kimsenin gücü yetmeyecektir.  Bu yola başvuranlar  dün olduğu gibi ,bu günde değerbilir Türk halkından gereken dersi er geç alacaklardır.
Gün, Ulusal  Seferberlik Günüdür.  Gün;  Kemalist Cumhuriyet” İçin Ayağa Kalkma Günüdür''
Hiç Bir Zaman Seyretmiyor, Çareyi Başkalarından
Beklemiyoruz.  Yarınlarımıza Sahip Çıkıyoruz
1.    Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesi –
2.    Atatürkçü Düşünce Topluluğu
3.    Biz Kaç Kişiyiz Isparta Platformu
4.    Cumhuriyet Halk Partisi Isparta İl Örgütü
5.    CUMOK Isparta Temsilciliği
6.    Demokratik Sol Parti  Isparta İl Örgütü
7.    Eğitim- İş  Isparta Şubesi
8.    Hacı Bektaş Veli Kltr.Dern. Isparta Şubesi
9.    İşçi Partisi Isparta İl Örgütü
10.                Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Isparta Şubesi
11.                Türkiyem Topluluğu Isparta Temsilciliği
12.                Y.Kuşak Köy Enst. Dern. Isparta Şubesi

1 yorum:

  1. Gelinen noktayı o günlerden fark ederek uyarı görevi yapan siz sayğıdeğer insanları sayğı ile selamlıyorum . Onurlu mücadele ateşi sönmeden büyüyecek . Milyonlarca vatan evladının kanı ve canı pahasına kurulan TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ YIKMAYA HİÇ KİMSENİN GÜCÜ yetmeyecektir .

    YanıtlaSil