11 Aralık 2013 Çarşamba

Muhalefet Etme Stratejisini AKP'lileşmek Üzerine Kuranlar!!




Seçim sürecinin yaklaşması ile dershaneler üzerinden başlayan AKP-cemaat gerilimi, MGK kararlarının açığa çıkartılması, kaset şantajı, anayasa mahkemesinin BALBAY hakkındaki kararı ve yeni gelişmelerle sürmektedir.
Bugünkü gerilimin, temel nedeni bir iç hesaplaşmadan daha çok, Kemalist cumhuriyetin çökertilmesi (ele geçirilmesi değil) sonucu kurulan paralel devletçikler arasındaki hâkimiyet alanı çatışmasıdır. Daha anlaşılır bir söylemle, Cumhuriyet'in tasfiyesiyle birlikte kurulan paralel devletçikler arasında rant paylaşımı ve egemenlik alanlarının genişletilmesi üzerinden yürütülen bir çatışma söz konusudur. Bu çatışmanın tarafları yalnızca AKP ve Cemaat değil, üçüncü paralel devleti örgütleyen PKK da bu çatışmanın tarafı olarak sahnededir.
Türkiye, Kurtuluş Savaşı döneminde olduğu gibi, ayrılıkçı Kürt hareketi, işbirlikçi dinci hareket tarafından parçalanmıştır.
Kendilerini bu toprağa, bu vatana, bu halka ait hissetmeyen, Cumhuriyet mirası üzerinden değil,  Cumhuriyeti tüm kurumları ile kökten reddeden bu üç paralel devletçiğin örgütleyicileri,  Atatürk cumhuriyetini yıkma noktasında birleşerek hareket etmektedirler. Cumhuriyet yıkıcılığında birleşen bu ihanet cephesinin önünü açma görevi AKP iktidarına verilmiştir. İşte bu nedenle Merkezi hukuk sistemi rafa kaldırılmış, ulusalcı yapılar tasfiye edilirken PKK ve tarikatlar hukuk üstü bir konum kazanmışlardır. Bu nedenle TSK’nın eli kolu bağlanarak “İrticaya ve bölücülüğe karşı mücadelenin kurmay çadırı” etkisiz kılınmıştır.
Bu günün Türkiye’si, yeni bir yapılanmayla karşı karşıyadır ve taşlar buna göre döşenmektedir. Bugün artık Türkiye’de kazanılmış hiçbir hak güvence altında değildir. Ne yasaların ne de anayasanın böyle bir işlevi kalmamıştır.
Yaratılan bu yeni durum ABD’nin (emperyalizmin) bölge politikalarına denk düşen bir yapılanmayı ifade etmektedir.
Cumhuriyet'in tasfiye süreci büyük ölçüde tamamlanmış, Cumhuriyet tarihinin tüm gerici kalkışmalarının mirasçısı olan AKP koalisyonu tarafından devletin çökertilme süreci sonuçlandırmışken,  emperyalizme karşı bir kurtuluş savaşıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde, cumhuriyetin kurucu partisi olan CHP; yıpranmış Erdoğan hükümeti yerine kitleleri sol söylemlerle uyutacak, emperyalizmin yedek gücü olma yolunda koşmaktadır.
CHP; yükselen toplumsal muhalefeti,  yurtsever, devrimci-demokrat güçlerin birikimini umudunu/geleceğini iktidara egemen olmuş gerici güçler arası çelişmelere kurban etme,  geniş halk yığınlarını çatışmanın tarafı haline getirme, AKP koalisyonuna siyaseten enerji verme, onu güçlendirme, tıkanan AKP siyasetine soluk katma işlevini üstlenmiş gözükmektedir.
Dinci Faşizmin toplumsal muhalefeti sistem içi kanallara hapsetme amaçlı; Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması, uzun tutukluluk sürelerinin düşürülmesi, buna bağlı olarak kimi tutukluların serbest bırakılması vb. attığı adımlar yanılsamadan öte bir anlam taşımaz. Tahliyeler yakın bir gelecekte “takas”a dönüşecek, PKK terör örgütü elebaşısı ve yandaşları “uzun tutukluluk süreleri” nedeniyle bir bir tahliye edilecektir. Yaşayarak göreceğiz.
Bu adımlar geniş halk yığınlarının, emeği ile geçinen ve bu nedenle de giderek yoksullaşan emekçi halkın bilincinin bulandırmasına, uyuşturulmasına bu çatışmaya alet edilmesine, kitlelerin gericiliğin yedeğine hapsedilmesine, onların aldatıcı argümanlarına inandırıcılık kazandırılmasına hizmet etmektedir.
İktidardaki dinci-gerici-bölücü koalisyonun kendi iç çatışmasının konusu olan sorunlara karşı, ALTERNATİF DEVRİMCİ- HALKÇI-  POLİTİKALAR ÜRETECEK yerde, koalisyon arasındaki çatlaklardan medet uman, taraflardan birinin hizmetkârlığına soyunan anlayışın varacağı yer, yükselen halk hareketi karşısından güç ve enerji kaybetmiş, ağır yara almış olan AKP iktidarının yaralarının sarılarak yeniden iktidara taşınmasıdır.
Türk hukuk sistemi dışında gayri meşru bir yapılanma olan cemaat örgütlenmesinin önünde kalkan görevi yapanlar, Türk halkının meşru ve haklı kavgasının görkemli birikimini,  mimarı ABD emperyalizmi olan AKP koalisyon iktidarına peşkeş çekmeye soyunmuşlardır.
Geçmişten günümüze, “Komünizme Karşı Mücadele Dernekleri” sömürge tipi faşizmin kontrgerilla yöntemlerinin ve emperyalizmin Yeşil Kuşak stratejisinin gereklerini yerine getiren, faşist bir örgütlenme olan, Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) ve İlim Yayma Cemiyetleri gibi örgütlenmelerle birlikte, yükselen devrimci mücadelenin önünü kesmek ve sömürge tipi faşizmin iktidar temellerini sağlamlaştırmak için her türlü kirli saldırgan yönteme başvuran Cemaat örgütlenmesi değil midir?
Bu gerçek ortada iken, bu dinci faşist örgütlenmeye kalkanlık görevi yapmaya soyunanlar Atatürk cumhuriyetine ve Türk halkına ihanet batağına saplanmışlar, toplumsal muhalefeti de bu bataklığın içine çekme çabası içinde çırpınmaktadırlar.
Ancak Türk halkının ezici bir çoğunluğu bu kirli ve ucuz siyasetin oyununa gelmeyecektir. Biz Kemalistler, AKP koalisyonunu iktidara taşıyan ABD emperyalizminden icazet alan sahte muhalefetin, Atatürk ün mirası üzerinden nemalanmasına izin vermeyeceğiz.
ABD'YE, NATOSUNA, AVRUPA BİRLİĞİNE KARŞI OLMAYAN, TAM BAĞIMSIZLIĞIMIZI, ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİNİ YAŞATMAYI HEDEFLEMEYEN HİÇ BİR KURUM BU CUMHURİYETİN KURUMU OLDUĞUNU, ATATÜRK'ÜN MİRASINA SAHİP ÇIKTIĞINI İDDİA EDEMEZ.
Muhalefet etme stratejisini AKP'lileşmiş bir CHP üzerine kuran, tüm hesabını bunun üzerine yapmış bir CHP'nin Türk Devrimi'ne, Cumhuriyet'e hiçbir katkısı olmayacağı, tersine zararı olacağı açıktır. Muhalefetin bu tavrı yüzünden AKP her geçen seçimden daha güçlü çıktı, iktidarını kuvvetlendirdi! Cumhuriyet devrimin bütün kaleleri tek tek işgal edildi! CHP'nin bu tavrı yüzünden Atatürk'ün Çankaya'sına ABD bayrağı çekilmiş durumda!
Halkçı Devrimci Atatürkçü milyonların amacı yalnızca AKP’yi yıkmak değildir. Amaç Atatürk'ün tam bağımsız Türkiye'sini yeniden inşa etmektir. Bu amaçta karşı devrime teslim olmuş, ABD istihbaratı kalelerinden Brooking Enstitülü Kemal Derviş’le yelkenlerini şişiren bir CHP'yi,  “AKP'yi yıkmak” adına desteklemek -kimse kusura bakmasın- iyi niyetten öte saflıktır!, siyasi körlüktür, AKP'nin ekmeğine yağ sürmektir!!

Mahmut ÖZYÜREK
Ulusal Eğitim Derneği
Isparta Şube Başkanı






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder