9 Şubat 2013 Cumartesi

“NARSİSİZM HASTASI” CÜCELER



“NARSİSİZM HASTASI  CÜCELER
2005 yılında 27 yıllık öğretmenlik görevinden emekli olduğum gün büyük umutlarla üye olduğum CHP’den Şubat 2013'te,  3 cümlelik bir dilekçe ile istifa ettim.
Dilekçem aynen şöyleydi;
“Türkiye’nin hilafet-Sevr eksenli tehlikeye doğru hızla sürüklendiği, Ulus devlet yapısına yıkıcı saldırıların yapıldığı bir süreçte, antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçı mücadelenin odağı olmasını beklediğim Cumhuriyet Halk Partisi, Genel Merkez yöneticileri eliyle, kuruluş felsefesi olan Kemalizm’le hesaplaşma zeminine çekilmiştir. 
Parti içinde ana unsur olması gereken Kemalist ve ulusalcı kadrolar etkisizleştirilmiş,  süreç içinde tasfiye edilecekleri kaygımızı artıran olgular yaşanmakta, Kemalist Düşün sistemine, Cumhuriyetin temel değerlerine, kurucu felsefeye açıkça muhalefet edenler, yöneticiler tarafından koruma altına alınmaktadır.
Parti içi demokrasi kanalları kapatılmış, Genel Yönetim dışında kalan ezici çoğunluğun bu sürece direnmesi, muhalefet etmesi engellenmekte, hatta Ulusalcı/Kemalist Milletvekilleri  “Disiplin” ile tehdit edilerek etkisiz kılınmaya çalışılmaktadır.
Bu nedenlerle, büyük umutlarla üye olduğum Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinden İstifa ediyorum.  Gereğini arz ederim.  03.02.2013”
1998 yılı Eylül’den 20 Kasım 2012 ye kadar da Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şube Başkanlığı görevini sürdürdüm.  ADD Isparta Şubesi olarak bu süre içinde Türkiye’nin saygın bilim insanlarının katılımı ile 70’i aşkın konferans düzenlenmiş. Yalnız Isparta Merkez(Merkezde 43 Okul) değil, tüm ilçelerindeki Orta dereceli okullarda, Atatürkçülük, saydam gösteri eşliğinde düzenlenen konferanslarla anlatılmış. (Bu etkinlik 3 ayrı Eğitim ve Bilim insanı ile 3 kez yinelenmiştir) 1000’i aşkın basın açıklaması ile güncel ve tarihsel olaylar hakkında halkımız bilgilendirilmiştir.   İlki 10 Mart 2007 de Türkiye de Cumhuriyet Mitinglerinin kıvılcımı olan “Kemalist Cumhuriyet Mitingi” olmak üzere 3 miting yapılmış. 24 Kasım, 23 Aralık, 25 Aralık, 24 Ocak, 3 Mart, 2 Temmuz, 24 Temmuz gibi önemli olayların yıl dönümleri Kuruluşuna öncülük ettiğimiz ve eşgüdümünü yürüttüğümüz “ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ” Nİ oluşturan örgütlerle ortaklaşa ve periyodik yapılır olmuştur. Özellikle 2005’ten sonra, açılan/açtığımız dava sayısı 20 ye ulaşmıştır. Bu etkinliklerin hepsi kayıt altıdadır. Dileyenler ADD Isparta Şubesi Karar defterinden, Milli Eğitim Müdürlüğü/İl Emniyet Müdürlüğü kayıtlarında bulabilirler.
Tüm bunları neden yazma gereği duydum?  Biz bu eylemleri yaparken henüz kısa şortu ile sokakta oynayan, şimdilerde gazeteci olan Tuna ÜNAL, Nisan 2012 de  “Mahmut Özyürek yönetiminde ki ADD Isparta Şubesi’nin, Ata’yı anlatan, Ata’mıza sahip çıkan bir projeye destek verdiğini duydunuz mu? Ben yıllardır bu işin içindeyim Mahmut Özyürek’in muhalefet harici bir şey yaptığına şahit olmadım” diye yazmıştı. Doğrusu, pek ciddiye almamıştım. Bilmeyebilir, yazabilir, ama yaptıklarım ortada, üstelik belgeleri ile birlikte diye düşünmüştüm.  Ama yanılmışım.
CHP den İstifa Dilekçesi Yerel Basında yayınlanınca anladım bunu. Yukarıda saydığım eylem ve etkinliklerin hiç birinde yer almayan, adını bile yazma yürekliliğini gösteremeyen,  ne kadar eylem kaçkını, eyyamcı, sahte Atatürkçü, Partiye çıkarı varsa uğrayan varsa istifadan sonra CHP’li olduklarını hatırladılar. Yaşamında Atatürk’ün  “Nutuk” adlı ölümsüz eserini eline bile almamış, Atatürk ve CHP hakkındaki bilgileri, çoğunu unuttuğu ortaokul ders kitaplarından edinmiş, CHP’li olmayı İlimize gelen/getirilen CHP milletvekilleri ile fotoğraf çektirmek sanan, düzenin/sistemin kendine verdiği bilgi kadar “Atatürkçü” olanlar koro halinde internet üzerinden saldırmaya başladılar. Birkaç örnek.
ü  “Mahmut Efendi Refah partisine mi girecek? Mahkemece cezaya çarptırılınca, ne yapacağını da bilmez olmuş.. (Kurtdereli Memiş Efe) - ( Bu gün, Refah Partisi diye bir parti mi var? Cezayı ilk kez almadık, Demirden korksaydık trene binmezdik-Özyürek)
ü “Mahmut zaten Kemalist değildi, Google’ye girin bakın” (Kurtdereli Memiş Efe). [Google ye girdim.259 bin sonuç çıktı.  ADD de yaptığımız Kemalist mücadelenin, etkinliklerin dökümü var. Sanırım bu cüce memiş, Atatürkçülüğü bilmediği için onları suç  olarak görüyor]
ü ADD'yi sadece basına bildiri vermek kadar pasifleştiren biri şimdi kalkmış CHP'den istifa ettiğini basına bildiriyor, (error)
ü istikrarsız, provokatör, takıntılı, halk düşmanı, ne istediğini bilmeyen, kendisinden başka herkese kuşkuyla bakan psiolojik sıkıntıları olan biri (davut)- (Adam hem siyaset, hem psikoloji uzmanı!!!)
ü isabetli karar olmuş varlığının faydası olmayanın yokluğunun zararı hiç olmaz yolun açık olsun (resat)
Ne denir? Fikir olmayan kafada, yalnızca küfür olur” Benim ayrılma dilekçemde yazanların yanlış olduğuna ilişkin bir şey var mı? Yok, olamazda. 
AKP ve Erdoğan, Kuva-i İnzibatiye artıklarının, Said Kürdilerin Şeyh Saidlerin torunlarını yanına alarak ülke yönetimini ele geçirmiş. Ne gam!  Mahmut Özyürek Partiden gitti ya. Artık iktidar kanalları onlara açık.
Biz “Muhalefet, işgal medyası, devşirilmiş rektör ve öğretim elemanları, emniyetin bazı birimleri, yargı, bürokratlar, bazı sinemacı ve sanatçılar, sivil toplum kuruluşlarının içlerine girerek kilit noktaları ele geçiren Soros'un piçleri, karanlık aydınlar var” diyoruz.
Yanıt; Aman biz iktidar oluncaya kadar ses çıkarmayın!!!
Biz “Kırk bine yakın insanın ölümünden ve binlerce gazinin varlığından sorumlu Öcalan, büyüklüğü ile niceliğe sahip olan Öcalan, “yol haritası” çizecek, barışçı (!) çözümü sağlayacak!” diyoruz.
Yanıt: Kürtlere karşı çıkmayalım yoksa çok güçlenirler, PKK’ya yarar... Karşımıza almaya gerek yok.
 Biz; CHP PM üyesi ve Ankara milletvekili B.K.  "Tekke ve zaviyelerin kapatılması toplumu yozlaştırdı, yeniden açılmalılar" ve "cemaatlere karşı olmak dünyayı tanımamaktan, bilgi ve algı eksikliğinden kaynaklanıyor" PM üyesi ve milletvekili M.Ç "Fethullah Gülen bir bilgedir. Ona saygılarımı sunuyorum"diyor, böyle bir mantık olmaz. Bu CHP ye karşı işlenmiş bir cinayettir, diyoruz.
Yanıt:Türbanı’ da serbest bırakalım, Parti içinde tartışmayı bırakalım. İktidar oluncaaaa ( Bu kafayla nasıl olunacaksa) yoksa AKP’ye yarar…  AKP’yi güçlendirmeyelim.
Biz; Milletvekili G.T."AKP ile de koalisyon yapabiliriz",  Milletvekili S.B. "BDP ile ittifak yapılabilir" Milletvekili H.A. “Türkler,Ege'de Rumlara Etnik Temizlik yaptı” diyor. Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Bir şeyler yapılmalı!  Diyoruz.
Yanıt: Bunlar siyaset gereği söylenmiş şeyler. Doğu ve Güneydoğudan oy almak için. Ammaan ha. Tartışmayın.  Partiye zarar veriyorsunuz.
Biz; K.Kılıçdaroğlu; "Türkiye'deki Amerikan karşıtlığını AKP'nin kışkırttığını” söylüyor. CHP antiemperyalist bir partidir.  Cumhuriyet mitinglerinde "Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye"diyen milyonlara karşı CHP, AB üyeliği ve ABD müttefikliğini savunuyor konumuna düşürülüyor. Partiye yazık ediyorsunuz, Atatürk’ün kemiklerini sızlatıyorsunuz diyoruz.
Yanıt: ABD’ye karşı çıkmayalım yoksa ABD bize daha da düşman olur, AB, Atatürk’ün hedefidir. Sen ne Atatürkçü, ne CHP'li olamazsın. CHP düşmanısın, AKP ye çalışıyorsun. Sizin bu tavırlarınız AKP ve BDP’yi daha da güçlendirir. Biz onlar güçlenmesin diye böyle davranıyoruz.”
 Biz -Birgül Ayman Güler, Ulusalcılık…., diyecek oluyoruz.  Yanıt:  Sen faşist misin?
-Ulus, Millet, Milliyet arasında ayırımı ….. diyecek oluyoruz. Yanıt: Demagoji yapıyorsun,
Partiyi Kemalist kimliğinden, ilkelerinden uzaklaştırarak, iktidar olmak uğruna Partinin temel değerleri rafa kaldırıp, AKP taklidi yaparak, sağa, dinci yobazlığa sığınan ve onlardan medet uman siyaset bezirganlarına “Mahmut Özyürek Partiye zarar veriyor” demeleri yerine, aynaya bakmalarını öneririm.
Aynaya iyi baksınlar ki, kendi geçmişlerinde neler yaptıklarını, ya da neleri yapmadıklarını, nerede olduklarını, olmaları gereken yerin neresi olduğunu görsünler.
Okuyarak, düşünerek, üreterek, katkı koyarak, araştırarak bir şeyler yapmak yerine, partiyi kenar mahalle kahvelerinde bile yapılamayacak düzeyde seviyesiz, kişilere bağlı eleştiri ve dedikodu yerine çevirenler değil mi bu partiye zarar verenler?
Partiyi, örgütlerde yıllarca ter dökmüş, emek vermiş, hizmet etmiş, partisine ve değerlerine hiç ihanet etmemiş, siyaseti kendisi ve yakınları için rant aracı ve geçim kaynağı görmemiş insanları, öğüten ve  bir kenara atan organizasyona dönüştürenler  partiye zarar vermiyorlar ama “Mahmut Özyürek Partiye zarar veriyor.” Kargaları bari güldürmeyin kendinize.
Dinci gericilik gücünü, yalnızca Küresel Çetenin piyonu olmasından değil,  aynı zamanda Kemalist hareketin ve toplumsal mücadelenin gelişmesine karşı dinci gericiliğin etkili bir dalgakıran olarak kullanılmasının yarattığı sonuçlardan ve dinci gericiliğe ve bölücülüğe şirin gözükmeyi politika sanan SOROS çocuklarından almaktadır.
Bu bağlamda küresel çete tarafından beslenen, palazlandırılan Dinci gericilik ve etnik bölücülük, Atatürk Cumhuriyetine, devrimlere ve ulus devlete aynı mevziden ateş etmektedirler.
 Sözlüğünden antiemperyalizmi, halkçı devrimci Kemalizm’i çıkartarak, Dinci gericiliğe ve bölücülüğe şirin gözükerek, yürütülen bir politikanın varacağı yer,  Küresel çetenin kucağı ve onunTruva atı olan AKP’nin yandan veya tersten yardımcılığı, koltuk değnekliği ötesine geçmez.
Bu nedenle dinsel gericiliğe ve bölücülüğe karşı en etkili panzehir, onlarla uzlaşmak değil, besleme dinci ve bölücü kuşatmayı yarmak için, Küresel çeteye karşı ilkeli, ulusal, devrimci halkçı cepheyi inşa etmektir.
Ama gerçekten içler acısı ve dehşet verici bir tabloyla karşı karşıyayız. “Ben ne yaparsam yapayım onun doğru olduğunu kabul et”“beni her zeminde öv” “sakın beni eleştirme, düzeltme, uyarma”. Bu giderek, yukarıdan aşağıya yayılan, bulaşıcı bir hastalıktır. Sigmund Freud, bu hastalığı “narsizm”olarak tanımlıyor. Sanırım benim düşüncelerime karşı çıkamayan, bu nedenle de her zeminde hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren  “narsisizm hastası  cüceler, akıl tutulmasından kurtulabilirse, umarım ne demek istediğimi anlarlar.
Ülkemizin kuşatma ve işgal altına alındığı, İçimizdeki hainlerin yol göstericiliği ile küresel çete tarafından yağmalanıp parçalanmaya çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Ulusun ve vatanın tehdit ve tehlike altında bulunduğu her dönemde Türk ulusu kendi kahramanlarını dün nasıl yarattıysa bu gün de yaratacaktır. Meydan asla  bu narsisizm hastası cücelere kalmayacaktır.   06.02.2013 Isparta
Mahmut ÖZYÜREK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder