9 Şubat 2013 Cumartesi

CHP faşist mi? Attila Aşut

Tüm dönek ve yandaş kalemlerin dilinde bu sözcük. Arkası da var. AKP’ye boyun eğmeyenleri susturmak için hemen salvoya başlıyorlar: “Irkçı, milliyetçi, kafatasçı, şoven, faşist...”
          Kavramlar ayağa düştü. Terimler, bilimsel içeriklerinden soyutlanarak uluorta kullanılıyor. Tayyip’in gazına gelenler, AKP’yi eleştirenlere karşı linç kampanyası yürütüyor. “Nefret dili”nden en çok yakınanlar bile bu tuzağa düşüyorlar. “Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler, siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz!” demek de ırkçılık ve ayırımcılık değil midir?
     * * *
     Son günlerin en yaygın geyiği, “CHP’nin genetiği” üstüne yapılıyor.
     CHP’nin genetiği bozukmuş, hücrelerinde faşistlik varmış! Yandaşlar nasıl da şehvetle yineliyorlar bu sözleri! CHP’nin genetiğine laf edenler, AKP’nin köklerine bakma gereğini duymuyorlar nedense. Peki, CHP’deki uzmanlar, danışmanlar ne güne duruyor? Neden onlar da AKP’nin ve RTE’nin gerici, antikomünist şeceresini sermiyorlar ortaya?
     “Faşizm”, en kestirme tanımıyla, “sermaye sınıfının kanlı diktatörlüğü”dür. Peki, ülkemizde sermayenin irili ufaklı tüm örgütleri bugün kimin yanında? TÜSİAD’ı, MÜSİAD’ı, TUSKON’u, hatta sarı sendika konfederasyonu HAK-İŞ’i arkasına alan AKP’nin her gün adım adım hangi otoriter ve totaliter çizgide ilerlediğini görmüyor mu CHP’ye “faşist” diyen kalemşorlar?
     CHP’nin tarihini her fırsatta kurcalamaya meraklı olanlar (aslında dertleri CHP değil, TC!), biraz da AKP’nin kökenini araştırsalar ya! Bakalım İttihad-ı Muhammedi Fırkası’ndan günümüze uzanan şeriatçı çizgide Derviş Vahdeti’den Said-i Nursi’ye kadar kimlerle karşılaşacaklar! “Milli Nizam”dan “Milli Görüş”e, bu akımın dokusunda, kimyasında neler var, bir bir görecekler!
     * * *
     Şimdi bir çift söz de döneklere... Geçmişte içinde yer aldığınız, hatta yöneticiliğini yaptığınız sosyalist partilerin programlarını anımsıyor musunuz? Sözgelimi, Türkiye İşçi Partisi’nin programı ve siyasal çizgisi “ulusalcı” değil miydi? Bu partide antiemperyalist politikaları canla başla savunan Aybar’lar, Boran’lar, Aren’ler, Tarık Ziya Ekinci’ler “ırkçı” ya da “milliyetçi” miydiler? “Milli Demokratik Devrim” (MDD) ya da “Ulusal Demokratik Cephe” (UDC) politikalarının mimarları Mihri Belli’ler, İsmail Bilen’ler faşist miydi? Bakın bu tezlerin, programların hepsinin başında “Milli” ya da “Ulusal” sözcükleri vardır. Siz dünyada ulusal çıkarlarını savunmayan bir tek devlet biliyor musunuz? Buna geçmişteki sosyalist ülkeler de dahildir.
     Gölge boksunu bırakın, gerçeklerle yüzleşin! Dün “Parti Okulları”nda okuduğunuz dersleri unutmuşa benziyorsunuz. Açın Komintern’in kararlarını, “Faşizm Tezleri”ni ve Dimitrov’u bir kez daha okuyun! Belki “faşizm”in unuttuğunuz tanımını yeniden anımsarsınız.
     Komünist Enternasyonal’in 1935 yılındaki VII. Kongre’sinde onaylanan belgede, “faşizm”in tanımı aynen şöyledir: “Faşizm, finans-kapitalin en gerici, en şovenist ve en emperyalist öğelerinin açık teröre dayanan diktatörlüğüdür.” Bu tanım günümüzde de geçerlidir.
    Oysa sizler önünüze gelene “faşist” derken; sermaye sınıfını, finans-kapitali, emperyalizmi es geçiyor, yalnızca “şoven”lik üzerinden ucuz demagoji yapıyorsunuz. Üstelik onu da gerçek bağlamından kopararak, “küfür” olarak kullanıyorsunuz...
    CHP’yi eleştirmek için çok şey söylenebilir. Ama insaf edin, bu partinin yapısı, bileşimi, tabanı ve siyasal çizgisi yukarıdaki “faşizm” tanımına hiç uyuyor mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder