5 Mayıs 2013 Pazar

"Ulusal Seferberlik Çağrısı" "BAŞKANLIK GÖRÜNTÜLÜ BİR DİKTA REJİMİNE GİDİLİYOR"



Prof. Dr. Mümtaz Soysal'dan kritik çağrı;
Türkiye'de AKP'yle birlikte gelişen politikalar üzerine aydınlar "Ulusal Seferberlik Çağrısı" adıyla bir metin yayınlayarak, bu metne katılanları imza vermeye çağırdılar.
Türkiye'nin küresel güçler tarafından çok yönlü bir saldırı altında olduğuna dikkat çekilen metinde, "Siyasal iktidar, bu tehlikeli durumu halkın gözünden kaçıracak her türlü propaganda ve baskı aracını en etkili biçimde kullanmaktadır" denildi.
Açıklamanın tam metni şöyle: 
Cumhuriyetimiz, kuruluşundan bu yana en kritik günlerini yaşamaktadır. Çok yönlü sinsi bir işgal ile küresel güçlerin örtülü sömürüsü sürdürülmekte ve ülke bütünlüğümüzü yıkıp ulusal birliğimizi parçalamak isteyenlerin çabaları yoğunlaşmaktadır. Siyasal iktidar, bu tehlikeli durumu halkın gözünden kaçıracak her türlü propaganda ve baskı aracını en etkili biçimde kullanmaktadır.
"CUMHURİYET VE ATATÜRKÇÜLÜK TASFİYE SÜRECİNE SOKULMUŞTUR"
Meclis'te muhalefet yok sayılmakta, Cumhuriyetin yansız ve koruyucu kurumları üzerinde sindirme ve yandaşlaştırma amaçlı her türlü tertip uygulanmaktadır.
Bizler, Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın çağrısıyla, siyasal parti bağı olsun olmasın bir araya gelen kişiler olarak, bu saptamalar karşısında her yurtsever gibi gittikçe daha çok kaygı duymaktayız. Cumhuriyet ve Kemalizm; bu topraklarda yaşayan insanların bu vatanın sahibi olmasını, ondan eşit pay almasını ve yüksek bir yaşam düzeyine ulaşmasını amaçlar. Buna karşın, Cumhuriyet ve Atatürkçülük tasfiye sürecine sokulmuştur. Sözde "serbest piyasa" adıyla azgın bir sömürü düzeni dayatılmaktadır. Özelleştirme talanıyla bağımsızlığın ve Cumhuriyetin temel ekonomik dayanakları ortadan kaldırılmış, Ülkemiz tarım ve sanayi üretiminden koparılarak her yönden dışa bağımlı duruma getirilmiştir. En önemli mal ve hizmet üretici kamu kuruluşlarımız, başta enerji, iletişim, bankacılık, sigortacılık ve madencilik alanlarında olmak üzere, yabancıların eline geçmiştir. Yüklü dış borç, tehlikeli rakamlara varan cari açık, kaynağı belirsiz sıcak para kullanımıyla krizleri erteleme çabası gibi yanlış politikalar yüzünden ülke ekonomisi hızla tıkanmaya sürüklenmektedir.
"REJİM İSLAMİ FAZİŞME GİDİYOR"
Diktacı bir rejime (İslami faşizme!) gitmek, bu tıkanmanın çözümü olarak görülmektedir. Süregelen işsizlik, yoksulluk ve açlık sınırı altındaki toplum kesimlerinin gitgide çoğalması, halkımızda, özellikle gençlerde gelecek kaygısının artması, bir karmaşa döneminin açık belirtileridir. Temel hak ve özgürlüklerin kullanılması, adil yargılanma ve savunma hakları, demokratik hak arama yolları yasa ve hukuk tanımaz biçimde ortadan kaldırılmıştır. Sağlık hizmetleri ancak parası olanların yararlanabileceği duruma getirilmiş, anayasal Öğretim Birliği (md. 174) bozulmuş, üniversitelerde siyasal kadrolaşma had safhaya gelmiştir. Çok ciddi derecede zedelenen yargı bağımsızlığı; "yüksek yargının tek çatı altında toplanması" girişimiyle, tümüyle bağımsızlığını yitirerek siyasallaşacaktır. Emperyalist güçlerin araçlarından biri olduğu artık açıkça anlaşılan bölücü terör örgütü ile ilişkiler, bölünmeyi meşrulaştıracak sözde "Açılım" girişimleri ile sürmektedir.
"BAŞKANLIK GÖRÜNTÜLÜ BİR DİKTA REJİMİNE GİDİLİYOR"
Dış siyasette ulusal çıkarlar bir yana bırakılarak Türkiye'miz, uluslararası güçlerin, ekonomik, siyasal ve askeri emellerine taşeronluk yapar düzeye indirgenmiştir. Tüm bu vahim girişimleri tamamlayıcı ve kalıcılaştırıcı bir son adım olarak başlatılan "Yeni Anayasa" tuzağının, Türkiye Cumhuriyeti'ni başkalaştırma, "Başkanlık" görüntülü bir dikta rejimine dönüştürme girişimi olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Yürürlükte bir anayasa varken yapılacak işlemin adı ancak "anayasa değişikliği" olabilir. O da, yürürlükteki anayasaca konmuş yöntemlere uyarak olur ve bunların başında, "değiştirilemez" oldukları vurgulanan hükümlere uymak zorunluğu yer alır. Bu anayasal zorunluk ortadayken iktidar partisine mensup kimi hukukçuların belirttikleri gibi yürürlükteki anayasayı "ilga edilmiş" -hukuksal olarak yok- sayıp "yeni anayasa" yapmaya girişmek düpedüz "sivil darbe" dir ve açıkça anayasa suçudur. AKP'nin, Meclis'teki 4 partinin katılımıyla kurulan "Uyum Komisyonu"nu, yeni anayasa yapma yöntemlerini kendisi belirleyerek bir "asli kurucu iktidar" sayma manevrasını kabul etmek; hukuksal olarak olanaksızdır.
"YENİ ANAYASA YAPMAK BU MECLİS'İN YETKİSİNDE DEĞİLDİR!"
AKP iktidarının kökü dışarıda bu politikaları pervasızca sürdürmesi durumunda, bir ulus-devletimizin, yurt bütünlüğümüzün, Cumhuriyetimizin, demokrasinin, toplumsal barışın kalmayacağı çok tehlikeli bir döneme girilebilir. Artık açıkça görülen bu karanlık gidişin engellenmesi için; yurt bütünlüğü, ulusal birlik, laik-demokratik-sosyal-hukuk devleti ilkelerini benimseyen; emek, eşitlik ve özgürlük duyarlığı taşıyan siyasal partilerimizi ve demokratik kitle örgütlerini en kısa sürede güçlü bir birliktelik ve eylem için direniş ve dayanışmaya, öz olarak VATAN SAVUNMASINA çağırıyoruz

1 Mayıs 2013 Çarşamba

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı /UED ISPARTA BASIN AÇIKLAMASI



Sayı   :2013/4
        Konu: 1 Mayıs Emek ve Dayanışma  Bayramı                                                              01.05.2013
Kod: 32.011.159
BASIN AÇIKLAMASI
Bu yıl “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı”nı, yurt ve dünyanın daha da ağırlaşan sorunlarını yaşayarak kutluyoruz…
Uzunca bir zamandır “Küreselleşme, özelleştirme ve serbest piyasa…” anlayışını ülkelere dayatan emperyalizm, emek ve ülke sömürüsünü katlayarak sürdürmektedir. Özellikle ABD ve AB öncülüğünde, bu sömürgeleştirme süreci, sözde “insan hakları, demokrasi ve özgürlük…” gibi değerlerin altına gizlenmektedir. Öte yandan, etnik, dinsel, mezhepsel farklılıkları da kullanarak ulusları dağıtmakta, ulus devletleri çökertmekte, ülkeleri bölmektedir.
Afganistan ve Irak işgalleriyle kendini açıkça gösteren, bizim ülkemizde de PKK Terörüyle uzun yıllardır tanık olduğumuz bu insanlık dışı emperyalist senaryo, Irak’ın işgal edilmesi, parçalanıp yağmalanmasıyla azgınlaşmış,  “Arap Baharı” denilen kanlı işgal ve iç savaşlar çıkartarak Kuzey Afrika ülkelerinin kana boğulması ve ulusal zenginliklerine el konulmasıyla doruğa tırmanmıştır. Şimdilerde Suriye’nin hedef alındığı ve ne yazık ki, ülkemizin de kullanıldığı bir kanlı alçaklık süreci ile tüm Ortadoğu da kanlı kargaşalara sokulmuştur.
Bu koşullar yurdumuzu, ulusumuzu ve cumhuriyetimizin de hedef alındığı ağır tehlikelere yol açmıştır. Tüm insanlığa örneklik ve öncülük eden bir ulusal kurtuluş savaşıyla bağımsızlığını kazanmış, cumhuriyet devrimleriyle de çağdaşlık yolunda hayranlık uyandıran başarılar kazanmış ulusumuz, ülkemiz ve Cumhuriyetimiz, bugün yine Batı Emperyalizminin ve işbirlikçi güçlerin saldırısı altındadır.
Bu tehlike hızla ağırlaşmaktadır.
Çünkü, ulusumuzun, başından beri ulusal kurtuluş, tam bağımsızlık ve çağdaş cumhuriyet kazanımlarını içine sindiremeyen Batı emperyalizmi, işbirlikçi güçleri de kullanarak saldırılarını artırmıştır. Önce ulusumuzun, özellikle emek güçlerimizin çağdaşlaşma, demokratikleşme,  çabalarının faşist darbelerle ezilmesini sağlamış, son yıllarda da terör örgütlerini, özellikle de PKK’yı kullanarak ulusal birlik ve yurt bütünlüğümüzü bozma çabasına girişmiştir.
Bugün, Cumhuriyet tarihimizin en işbirlikçi ve gerici iktidarının girişimleriyle, özellikle de “Yeni Anayasa” denilen bölücü ve yıkıcı adımla, alçaklık planlarını sonuçlandırmak istemektedir.
Biz Türkiye’nin yurt ve ulusseverleri, emekçileri, çağdaş yurttaşları olarak; bu 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını, AB-D Emperyalizminin ve işbirlikçilerinin bu girişimlerini durdurma kararlılığımızı tüm ulusumuza ve dünyaya açıklama günü olarak değerlendireceğiz. 
İnanıyoruz ki, işçi sınıfımızın ve ulusumuzun tüm emek ve üretim güçlerinin birlik ve dayanışmasına tam gereksinim duyduğumuz bir aşamadayız.
Hiçbir gerekçe, siyasal ya da sınıfsal bakış farklılıkları bu gereksinimden daha önemli görülemez.
Hiçbir siyasal ya da örgütsel rekabet hırsı, yurt ve ulusseverliğin önüne geçirilemez.
Bugüne kadar, ayrı örgütler ve alanlara bölünmemize neden olan, zaman zaman aynı sınıfın emekçileri ve gençlerini çatıştıran, bilinç karıştırıcı, kışkırtıcı işbirlikçilerin tuzaklarına, ne yazık ki, düşüldü.
Şimdi de aynı oyunlar sürdürülüyor.
Oysa,  tehlike büyük. Yurt bütünlüğümüz, ulusal birliğimiz, cumhuriyetimiz, emek, hak ve özgürlüklerimiz saldırı altındadır.
Bugün, yeniden kurtuluşu sağlayana kadar, hem ulusumuzun, hem emek güçlerimizin birlik ve dayanışmasını örme, hem de tam bağımsızlık ve toplumsal eşitlik bayrağını yurdumuzun tüm burçlarında dalgalandırma kararlılığımızı gösterme zamanıdır.
Yaşasın Tam Bağımsızlık ve Toplumsal Eşitlik Mücadelemiz!
Yaşasın Cumhuriyet!
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİ
YÖNETİM KURULU

1 MAYIS FAŞİZME KARŞI MÜCADELE GÜNÜ


BUGÜN FAŞİZMİN AĞIR BASKISI ALTINDA KUTLAMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ EMEK BAYRAMI AYNI ZAMANDA EMPERYALİZME, BÖLÜCÜLÜĞE, TAŞERONLUĞA VE HALEN SÜRDÜRÜLEN GAYRİ AHLAKİ VE GAYRİ MİLLİ POLİTİKALARA KARŞI MÜCADELE GÜNÜDÜR.

ADD ISPARTA ŞUBESİNİN 03 MAYIS 2013 CUMA GÜNÜ YAPILACAK "OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU"NA MAHKEMECE "İHTİYATİ TEDBİR" KONULDU.




NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE
ISPARTA

İHTİYATİ TEDBİR KARARI İSTEMLİDİR         
DAVACILAR                                  : 1-O.Mümtaz ÇAPÇI
                                               Pirimehmet Mh.Mimar Sinan Cad.Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 17 ISPARTA
                                                    2-Abdullah Göktaş
Pirimehmet Mh.Mimar Sinan Cad.Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 17 ISPARTA
   3-Niyazi Çamurcu
Pirimehmet Mh.Mimar Sinan Cad.Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 17 ISPARTA
DAVALI                                                 :Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesi
           Piri Mehmet Mahallesi, Akile Hatun Sitesi Kat: 4
( Hasan Gürbüz Parkı karşısı - Donas Yanı)
ISPARTA
KONU                                        :03Mayıs 2013 te yapılacak olan, ADD Isparta Şubesi Olağanüstü Genel Kurulunun;  a- Hazirun Listesinde,
 b-Gündemin 9. Maddesinde”  usulsüzlüğün tespiti ve “İhtiyati Tedbir Kararı “verilmesi istemlidir.
AÇIKLAMALAR                           :
1.         Mart 2012 de yapılan Olağan Genel Kurul sonucu seçilen, Atatürkçü Düşünce Derneği  Isparta Şubesi Yönetim Kurulu asil üyeleri; Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulunun 17.02.2013 gün ve 3 sayılı kararı ve 21.02.2013 tarih ve 2013/249 -251-253 sayılı “Karar Tebliği” yazıları ile görevlerinden alınmışlardır.
2.         Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığınca,  görevden alınan Şube Yönetim Kurulunun Yerine; Batuhan Güldiken, Doğan Elçi, Ahmet Demirel, Cüneyt Oktay, Şükran Çöleri, Havva Dinçtürk, H. Hüseyin Sönmez “geçici Yönetim Kurulu” olarak atanmışlardır. (H. Hüseyin Sönmez: Atamanın, bilgisi ve iradesi dışında yapıldığı gerekçesi ile istifa etmiştir.)(Ek-5)
3.         ADD Isparta Şubesi Üyeleri, Dernekler yasası ve ADD Tüzüğü gereği, 1/5 in çok üzerinde, Noter Onaylı toplu imza ile, gerekçeli olarak (seçilmiş Yönetimin görevden alınması)  Olağanüstü Genel Kurul istemini içeren dilekçeyi iadeli taahhütlü posta ile Geçici Yönetim Kuruluna göndermişlerdir.(Ek-1)
4.         03 Nisan 2013 tarihinde söz konusu dilekçe, Geçici Yönetim tarafından teslim alınmıştır.(Ek-2)
5.         Bu gelişme üzerine, Geçici Yönetim Kurulu; yapılması istenen olağanüstü Genel Kurulda, yerlerini korumak ve seçilebilmek için, genel kurulda kendilerini destekleyeceklerine  inandıkları kişileri ADD Isparta Şubesi  üyeliğine kayıt etmeye başlamıştır. Öğrenebildiğimiz kadarıyla, Genel Kurulun seyrini değiştirecek sayıda üye kaydedilmiştir. Diğer taraftan, önceki yönetimden, devir-teslim öncesi, tüzük gereği (ödenti yükümlülüğünü yerine getirmeme, istifa, ölüm, vb .nedenlerle) “üyelikleri düşenler” de hazirun cetvelinde,  üye olarak gösterilmişlerdir. Yani yasaya ve yönetmeliklere karşı “hile” yoluna başvurulmuş, olağanüstü genel kurul istemi için imza verenlerin iradelerinin geçersiz kılınması amaçlı iş ve işlemler yapılmıştır.
6.         Bu nedenle, 03.Mayıs 2013 te yapılacağı duyurulan Olağanüstü Genel Kurul ilgili yasaları hiçe sayarak yapılmış, usulsüz bir genel kurul olacaktır.
7.         Olağan üstü genel kurulda;
a)      Üye tam sayısının değil, başvuru tarihindeki(03 Nisan 2013) üyelerin sayısının dikkate alınmasının yasal gereklilik ve zorunluluk olduğunu,
b)      Başvuru tarihi, elimizdeki belgelere göre 03 Nisan 2013’tür. Bu tarihten sonra üyeliğe alınanların,03 Mayıs 2013’te yapılması tasarlanan Genel Kurula katılamayacaklarını düşünüyoruz.
 Hazirun Cetvelinin buna göre düzenlenmesi gerekirken, yeni üyeler ve üyeliği düşürülenler listeye dahil edilmişlerdir.
8.         ADD Isparta Şubesi geçici yönetim kurulunca, 18/04.2013 tarihli Isparta Yerel Çözüm Gazetesinde  yayınlanan olağanüstü genel kurul  “GÜNDEM” ilanının 9. Maddesi Dernekler Yasası ve Medeni Kanun un ilgili hükümlerine aykırıdır. Şöyle ki;
9.         Olağanüstü Genel Kurul toplanma gerekçesi “yönetim kurulunun görevden alınması ve bu nedenle Derneğin işlevsiz kalmasıdır”. Denetleme- Disiplin- Genel Kurul Delegeleri ile Yönetim Kurulu yedek Üyeleri, Mart 2012 tarihindeki Olağan Genel Kurulda 2 yıllık bir süre için seçilmişlerdir. Kaldı ki Adı geçen Kurullar hakkında “görevden alma” ,istifa vb. bir işlem söz konusu değildir.
10.     Olağanüstü Kongrenin Gündemi, Olağanüstü durumun giderilmesi ile sınırlı olmalıdır. “olağanüstü toplantıda alınacak kararların, bildirilen sebeplerle sınırlı olması gerekliliği yasal bir zorunluluktur”. Yani Yönetim Kurulu asil üyelikleri dışında bir seçim yapılamaz. Yapılırsa Seçilecek Kurullar “yoklukla özürlü” olacaklarını düşünmekteyiz. Önceden seçilmiş olanların “haklarının gaspı” söz konusu olur. Denetim, Disiplin kurulu asil ve yedek üyelikleri, Yönetim Kurulu yedek üyelikleri, ile Genel Merkez Genel Kurul Delegeliklerin, olağan üstü genel kurulda yeniden seçilmelerinin yasal hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.
11.     Belirtilen gerekçelerle; Hazirun Cetvelinin ve Gündemin 9. Maddesinin yeniden düzenlenmesi, yasaya uyumlu hale getirilmesini gerekmektedir.

HUKUKİ DELİLLER  : İlgili yasal Mevzuat

SONUÇ VE İSTEM                 : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, ileride GİDERİLMESİ OLANAKSIZ  sonuçların doğumuna engel olmak amacı ile; Atatürkçü Düşünce Derneğinin 03 Mayıs 2013 te gerçekleşeceği duyurulan Olağanüstü Genel Kurul öncesi, genel kurula yönelik iş, işlem, belge ve kayıtların, yürürlükteki  yasalarımıza uygunluğunun sağlanabilmesi için;
a)   Öncelikle “ihtiyati tedbir” kararının verilmesine,
b)   Yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.  …/…/…

O. Mümtaz  ÇAPÇI                             Abdullah GÖKTAŞ                          Niyazi Çamurcu


EKLER

1.       Olağanüstü Genel Kurul istemi, toplu dilekçe(Fotokopi)
2.       Alındı Belgesi(Fotokopi)
3.       Üye Kayıt Listesi (03 Nisan 2013 Öncesi) (Fotokopi)
4.       Olağanüstü Genel Kurul –Gazete ilanı(Fotokopi)
5.       Atama Yazısı(Fotokopi)