3 Mayıs 2013 Cuma
1 Mayıs 2013 Çarşamba
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı /UED ISPARTA BASIN AÇIKLAMASI
Sayı :2013/4
Konu: 1 Mayıs Emek
ve Dayanışma Bayramı
01.05.2013
Kod: 32.011.159
BASIN
AÇIKLAMASI
Bu
yıl “1
Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı”nı, yurt ve dünyanın daha da ağırlaşan
sorunlarını yaşayarak kutluyoruz…
Uzunca
bir zamandır “Küreselleşme, özelleştirme ve serbest piyasa…” anlayışını
ülkelere dayatan emperyalizm, emek ve ülke sömürüsünü katlayarak
sürdürmektedir. Özellikle ABD ve AB öncülüğünde, bu sömürgeleştirme süreci,
sözde “insan hakları, demokrasi ve özgürlük…” gibi değerlerin altına
gizlenmektedir. Öte yandan, etnik, dinsel, mezhepsel farklılıkları da
kullanarak ulusları dağıtmakta, ulus devletleri çökertmekte, ülkeleri
bölmektedir.
Afganistan
ve Irak işgalleriyle kendini açıkça gösteren, bizim ülkemizde de PKK Terörüyle
uzun yıllardır tanık olduğumuz bu insanlık dışı emperyalist senaryo, Irak’ın
işgal edilmesi, parçalanıp yağmalanmasıyla azgınlaşmış, “Arap
Baharı” denilen kanlı işgal ve iç savaşlar çıkartarak Kuzey Afrika
ülkelerinin kana boğulması ve ulusal zenginliklerine el konulmasıyla doruğa
tırmanmıştır. Şimdilerde Suriye’nin hedef alındığı ve ne yazık ki, ülkemizin de
kullanıldığı bir kanlı alçaklık süreci ile tüm Ortadoğu da kanlı kargaşalara
sokulmuştur.
Bu
koşullar yurdumuzu, ulusumuzu ve cumhuriyetimizin de hedef alındığı ağır
tehlikelere yol açmıştır. Tüm insanlığa örneklik ve öncülük eden bir ulusal
kurtuluş savaşıyla bağımsızlığını kazanmış, cumhuriyet devrimleriyle de
çağdaşlık yolunda hayranlık uyandıran başarılar kazanmış ulusumuz, ülkemiz ve
Cumhuriyetimiz, bugün yine Batı Emperyalizminin ve işbirlikçi güçlerin
saldırısı altındadır.
Bu
tehlike hızla ağırlaşmaktadır.
Çünkü,
ulusumuzun, başından beri ulusal kurtuluş, tam bağımsızlık ve çağdaş cumhuriyet
kazanımlarını içine sindiremeyen Batı emperyalizmi, işbirlikçi güçleri de
kullanarak saldırılarını artırmıştır. Önce ulusumuzun, özellikle emek
güçlerimizin çağdaşlaşma, demokratikleşme,
çabalarının faşist darbelerle ezilmesini sağlamış, son yıllarda da terör
örgütlerini, özellikle de PKK’yı kullanarak ulusal birlik ve yurt bütünlüğümüzü
bozma çabasına girişmiştir.
Bugün,
Cumhuriyet tarihimizin en işbirlikçi ve gerici iktidarının girişimleriyle,
özellikle de “Yeni Anayasa” denilen bölücü ve yıkıcı adımla, alçaklık
planlarını sonuçlandırmak istemektedir.
Biz
Türkiye’nin yurt ve ulusseverleri, emekçileri, çağdaş yurttaşları olarak; bu 1
Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını, AB-D Emperyalizminin ve işbirlikçilerinin bu
girişimlerini durdurma kararlılığımızı tüm ulusumuza ve dünyaya açıklama günü
olarak değerlendireceğiz.
İnanıyoruz
ki, işçi sınıfımızın ve ulusumuzun tüm emek ve üretim güçlerinin birlik ve
dayanışmasına tam gereksinim duyduğumuz bir aşamadayız.
Hiçbir
gerekçe, siyasal ya da sınıfsal bakış farklılıkları bu gereksinimden daha
önemli görülemez.
Hiçbir
siyasal ya da örgütsel rekabet hırsı, yurt ve ulusseverliğin önüne geçirilemez.
Bugüne
kadar, ayrı örgütler ve alanlara bölünmemize neden olan, zaman zaman aynı
sınıfın emekçileri ve gençlerini çatıştıran, bilinç karıştırıcı, kışkırtıcı
işbirlikçilerin tuzaklarına, ne yazık ki, düşüldü.
Şimdi
de aynı oyunlar sürdürülüyor.
Oysa, tehlike büyük. Yurt bütünlüğümüz, ulusal birliğimiz,
cumhuriyetimiz, emek, hak ve özgürlüklerimiz saldırı altındadır.
Bugün, yeniden kurtuluşu sağlayana
kadar, hem ulusumuzun, hem emek güçlerimizin birlik ve dayanışmasını örme, hem
de tam bağımsızlık ve toplumsal eşitlik bayrağını yurdumuzun tüm burçlarında
dalgalandırma kararlılığımızı gösterme zamanıdır.
Yaşasın
Tam Bağımsızlık ve Toplumsal Eşitlik Mücadelemiz!
Yaşasın Cumhuriyet!
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİ
YÖNETİM KURULU
1 MAYIS FAŞİZME KARŞI MÜCADELE GÜNÜ
BUGÜN FAŞİZMİN AĞIR BASKISI ALTINDA KUTLAMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ EMEK BAYRAMI AYNI ZAMANDA EMPERYALİZME, BÖLÜCÜLÜĞE, TAŞERONLUĞA VE HALEN SÜRDÜRÜLEN GAYRİ AHLAKİ VE GAYRİ MİLLİ POLİTİKALARA KARŞI MÜCADELE GÜNÜDÜR.
ADD ISPARTA ŞUBESİNİN 03 MAYIS 2013 CUMA GÜNÜ YAPILACAK "OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU"NA MAHKEMECE "İHTİYATİ TEDBİR" KONULDU.
NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİNE
ISPARTA
İHTİYATİ
TEDBİR KARARI İSTEMLİDİR
DAVACILAR : 1-O.Mümtaz
ÇAPÇI
Pirimehmet
Mh.Mimar Sinan Cad.Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 17 ISPARTA
2-Abdullah Göktaş
Pirimehmet
Mh.Mimar Sinan Cad.Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 17 ISPARTA
3-Niyazi Çamurcu
Pirimehmet
Mh.Mimar Sinan Cad.Uslu Ün Psj. Kat:2 No: 17 ISPARTA
DAVALI :Atatürkçü
Düşünce Derneği Isparta Şubesi
Piri Mehmet Mahallesi, Akile Hatun Sitesi
Kat: 4
( Hasan Gürbüz Parkı karşısı - Donas Yanı)
ISPARTA
ISPARTA
KONU
:03Mayıs 2013 te yapılacak olan, ADD Isparta
Şubesi Olağanüstü Genel Kurulunun; a- Hazirun Listesinde,
b- “Gündemin
9. Maddesinde” usulsüzlüğün tespiti
ve “İhtiyati
Tedbir Kararı “verilmesi istemlidir.
AÇIKLAMALAR :
1.
Mart 2012 de yapılan Olağan
Genel Kurul sonucu seçilen, Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesi Yönetim Kurulu asil üyeleri; Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulunun 17.02.2013 gün ve 3 sayılı kararı ve 21.02.2013
tarih ve 2013/249 -251-253 sayılı “Karar
Tebliği” yazıları ile görevlerinden alınmışlardır.
2.
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığınca, görevden alınan Şube Yönetim Kurulunun
Yerine; Batuhan Güldiken, Doğan
Elçi, Ahmet Demirel, Cüneyt Oktay, Şükran Çöleri, Havva Dinçtürk, H. Hüseyin
Sönmez “geçici Yönetim Kurulu”
olarak atanmışlardır. (H. Hüseyin Sönmez:
Atamanın, bilgisi ve iradesi dışında yapıldığı gerekçesi ile istifa etmiştir.)(Ek-5)
3.
ADD Isparta Şubesi Üyeleri, Dernekler yasası ve ADD Tüzüğü
gereği, 1/5 in çok üzerinde, Noter Onaylı toplu imza ile, gerekçeli olarak (seçilmiş
Yönetimin görevden alınması) Olağanüstü Genel Kurul istemini içeren dilekçeyi
iadeli taahhütlü posta ile Geçici Yönetim Kuruluna göndermişlerdir.(Ek-1)
4.
03 Nisan 2013 tarihinde söz konusu dilekçe, Geçici Yönetim
tarafından teslim alınmıştır.(Ek-2)
5.
Bu gelişme üzerine, Geçici Yönetim Kurulu; yapılması istenen
olağanüstü Genel Kurulda, yerlerini korumak ve seçilebilmek için, genel kurulda
kendilerini destekleyeceklerine
inandıkları kişileri ADD Isparta Şubesi üyeliğine kayıt etmeye başlamıştır. Öğrenebildiğimiz
kadarıyla, Genel Kurulun seyrini değiştirecek sayıda üye kaydedilmiştir.
Diğer taraftan, önceki yönetimden, devir-teslim öncesi, tüzük gereği (ödenti yükümlülüğünü yerine getirmeme,
istifa, ölüm, vb .nedenlerle) “üyelikleri
düşenler” de hazirun cetvelinde, üye olarak gösterilmişlerdir. Yani yasaya ve
yönetmeliklere karşı “hile” yoluna
başvurulmuş, olağanüstü genel kurul istemi için imza verenlerin iradelerinin
geçersiz kılınması amaçlı iş ve işlemler yapılmıştır.
6.
Bu nedenle, 03.Mayıs 2013 te yapılacağı duyurulan Olağanüstü
Genel Kurul ilgili yasaları hiçe sayarak yapılmış, usulsüz bir genel kurul
olacaktır.
7.
Olağan üstü genel kurulda;
a) Üye tam
sayısının değil, başvuru tarihindeki(03 Nisan 2013) üyelerin sayısının
dikkate alınmasının yasal gereklilik ve zorunluluk olduğunu,
b) Başvuru
tarihi, elimizdeki belgelere göre 03 Nisan 2013’tür. Bu tarihten sonra üyeliğe
alınanların,03 Mayıs 2013’te yapılması tasarlanan Genel Kurula katılamayacaklarını
düşünüyoruz.
Hazirun Cetvelinin buna göre düzenlenmesi
gerekirken, yeni üyeler ve üyeliği düşürülenler listeye dahil
edilmişlerdir.
8.
ADD Isparta Şubesi geçici
yönetim kurulunca, 18/04.2013 tarihli Isparta Yerel Çözüm Gazetesinde yayınlanan olağanüstü genel kurul “GÜNDEM” ilanının 9. Maddesi Dernekler Yasası
ve Medeni Kanun un ilgili hükümlerine aykırıdır. Şöyle ki;
9.
Olağanüstü Genel Kurul toplanma
gerekçesi “yönetim kurulunun görevden
alınması ve bu nedenle Derneğin işlevsiz kalmasıdır”. Denetleme- Disiplin-
Genel Kurul Delegeleri ile Yönetim Kurulu yedek Üyeleri, Mart 2012 tarihindeki
Olağan Genel Kurulda 2 yıllık bir süre için seçilmişlerdir. Kaldı ki Adı geçen
Kurullar hakkında “görevden alma” ,istifa vb. bir işlem söz konusu değildir.
10. Olağanüstü Kongrenin Gündemi,
Olağanüstü durumun giderilmesi ile sınırlı olmalıdır.
“olağanüstü
toplantıda alınacak kararların, bildirilen sebeplerle sınırlı olması
gerekliliği yasal bir zorunluluktur”.
Yani Yönetim
Kurulu asil üyelikleri dışında bir seçim yapılamaz. Yapılırsa Seçilecek
Kurullar “yoklukla özürlü” olacaklarını düşünmekteyiz. Önceden seçilmiş
olanların “haklarının gaspı” söz konusu olur. Denetim, Disiplin kurulu asil ve
yedek üyelikleri, Yönetim Kurulu yedek üyelikleri, ile Genel Merkez Genel Kurul
Delegeliklerin, olağan üstü genel kurulda yeniden seçilmelerinin yasal
hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.
11. Belirtilen
gerekçelerle; Hazirun Cetvelinin ve Gündemin 9. Maddesinin yeniden düzenlenmesi,
yasaya uyumlu hale getirilmesini gerekmektedir.
HUKUKİ DELİLLER
: İlgili yasal Mevzuat
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda
açıkladığımız nedenlerle, ileride GİDERİLMESİ OLANAKSIZ sonuçların doğumuna engel olmak amacı ile;
Atatürkçü Düşünce Derneğinin 03 Mayıs 2013 te gerçekleşeceği duyurulan
Olağanüstü Genel Kurul öncesi, genel kurula yönelik iş, işlem, belge ve
kayıtların, yürürlükteki yasalarımıza
uygunluğunun sağlanabilmesi için;
a)
Öncelikle “ihtiyati
tedbir” kararının verilmesine,
b)
Yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar
verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.
…/…/…
O. Mümtaz ÇAPÇI Abdullah GÖKTAŞ Niyazi Çamurcu
EKLER
1. Olağanüstü
Genel Kurul istemi, toplu dilekçe(Fotokopi)
2. Alındı
Belgesi(Fotokopi)
3. Üye
Kayıt Listesi (03 Nisan 2013 Öncesi) (Fotokopi)
4. Olağanüstü
Genel Kurul –Gazete ilanı(Fotokopi)
5. Atama
Yazısı(Fotokopi)
29 Nisan 2013 Pazartesi
27 Nisan 2013 Cumartesi
AKP; halk sağlığına zararlıdır! ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİ
Konu: AKP; “halk sağlığına” zararlıdır
BASIN
AÇIKLAMASI
Başbakan Erdoğan, Yeşilay
tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Global Alkol Politikaları
Sempozyumu'nda;“Anayasada gençlerin alkolün zararlarından korunması gerektiği
yazıyor. Yasal düzenlemelerle de bu adımları atacağız.”“Bira milli içki olarak
halka sunulmuştur. Hâlbuki bizim milli içkimiz ayrandır. Biliyorum bazı medya
grupları bana saldıracak. Ama milletimin sağlığı için varsın saldırsınlar”
Başbakanın sözleri; On yıldır planlı olarak adım adım uygulanan “kendi
inanç ve yaşam tarzlarını tüm topluma dayatma, toplumu dönüştürme” projesinin uygulanma zincirinin yeni
bir halkasıdır
Gerçek amaç, alkol
ve alkollü ürünler yasağını “halk sağlığı” üzerinden yaşama geçirmektir.
Toplum mühendisliğine soyunan AKP iktidarı, yaşam tarzlarına müdahalede
sınırları zorlamaktadır.
Nasıl ki “türban”,
sözde inanç özgürlüğünün sembolü olarak kullanılmışsa, yıllardır
gündemde olan içki yasağı da toplumsal yaşama müdahalenin önemli sembolü olarak
kullanılmaktadır. Siyasal İktidar; Alkolün yasaklanması için “halk sağlığı”
kılıfını ortaya atmaktadır.
Oysa içki karşıtlığını "insan sağlığı"
üzerinden savunan ve bu yüzden "helal gıda" yönetmelikleri
çıkaran AKP, GDO’lu ürünler karşısında ilgisizdir.
Ø
Halk sağlığı açısından büyük tehdit oluşturacak
olan nişasta bazlı şeker ve genetiği değiştirilmiş besinlerin tüketilmesinin
önünü açmaktadır,
Ø
2010 yılında GDO'lu ürünlerde etiket
kullanılması zorunluluğunu içeren yönetmelik çıkaran AKP iktidarı, aradan geçen
bunca zamana karşın, GDO'lu ürünlerin etiketine "genetik yapısı
değiştirilmiştir" ifadesinin yazılmasını isteyen yönetmeliği
uygulamaktan kaçınmaktadır.
Ø
"Şeker Kanunu Tasarısı" ile daha önce
yüzde 5 olan nişasta bazlı şeker kotasını, pratikte hükümet kararıyla sınırsız
oranda artırılabilecek şekilde düzenlenmiştir. AKP iktidarı; başta obezite
olmak üzere insan sağlığına büyük zararı olan bu ürünü Türkiye’de yaygınlaştırmak
adına büyük çaba harcamaktadır. Cargill gibi bu alanda
çalışan ve büyük paralar kazanan uluslararası tekeller tarafından üretilen
nişasta bazlı şekerde genetiği değiştirilmiş mısır kullanılıyor. AB ülkeleri
arasında en yüksek kota, yüzde 2. Fransa, Hollanda ve İngiltere’de, nişasta
bazlı şeker tamamen yasak. Ama Türkiye’de iktidar; nişasta bazlı şeker
kotasını, hükümet kararıyla sınırsız oranda artırılabilmenin önünü açan yasaları
“halk sağlığını” çöpe atarak çıkarmakta bir sakınca görmemektedir.
Ø
Yeni sağlık politikaları ile birlikte, bireyin
genetik hastalıklar dışında kalan bütün hastalıkları parayla tedavi edilir hale
getirerek halk sağlığını sadece paraya endeksli, hastaya ise “yolunacak kaz” gözüyle bakan bir
anlayışı yerleştiren AKP, sağlık sisteminde geri dönüşü olmayan tahribatlara
yol açmıştır.
Açlık sınırının 1.012,41 lira, yoksulluk sınırının 3.297,76 lira olduğu ülkemizde, asgari
ücret ise 773,01 TL'dir. Bu
koşullar altında, AKP iktidarınca, ülke nüfusunun ezici çoğunluğu “açlık
sınırının altında” yaşamaya mahkûm edilmişken, Başbakanın “halk
sağlığı” için alkollü içkileri yasaklamaya soyunması ne yaman bir
çelişkidir.
AKP hükümeti, Çalışanların içinde bulunduğu “SAĞLIKSIZ
KOŞULLARI” gerçekten düzeltmek istiyorsa, İçki yasağını, “varlık
barışı” uygulamasını değil, “yoksul barışı” uygulamasını gündeme getirmelidir. AKP hükümeti; halkın sağlığını değil, kırkharamilerin, yani bir avuç yandaş soyguncu ve yağmacının, varlıklarına
varlık katabilmenin hesabını yapmaktadır. Bu nedenlerle de AKP; “halk
sağlığına” gerçekten zarar vermektedir.
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİ
KURUCU YÖNETİM KURULU
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)