Konu: AKP; “halk sağlığına” zararlıdır
BASIN
AÇIKLAMASI
Başbakan Erdoğan, Yeşilay
tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Global Alkol Politikaları
Sempozyumu'nda;“Anayasada gençlerin alkolün zararlarından korunması gerektiği
yazıyor. Yasal düzenlemelerle de bu adımları atacağız.”“Bira milli içki olarak
halka sunulmuştur. Hâlbuki bizim milli içkimiz ayrandır. Biliyorum bazı medya
grupları bana saldıracak. Ama milletimin sağlığı için varsın saldırsınlar”
Başbakanın sözleri; On yıldır planlı olarak adım adım uygulanan “kendi
inanç ve yaşam tarzlarını tüm topluma dayatma, toplumu dönüştürme” projesinin uygulanma zincirinin yeni
bir halkasıdır
Gerçek amaç, alkol
ve alkollü ürünler yasağını “halk sağlığı” üzerinden yaşama geçirmektir.
Toplum mühendisliğine soyunan AKP iktidarı, yaşam tarzlarına müdahalede
sınırları zorlamaktadır.
Nasıl ki “türban”,
sözde inanç özgürlüğünün sembolü olarak kullanılmışsa, yıllardır
gündemde olan içki yasağı da toplumsal yaşama müdahalenin önemli sembolü olarak
kullanılmaktadır. Siyasal İktidar; Alkolün yasaklanması için “halk sağlığı”
kılıfını ortaya atmaktadır.
Oysa içki karşıtlığını "insan sağlığı"
üzerinden savunan ve bu yüzden "helal gıda" yönetmelikleri
çıkaran AKP, GDO’lu ürünler karşısında ilgisizdir.
Ø
Halk sağlığı açısından büyük tehdit oluşturacak
olan nişasta bazlı şeker ve genetiği değiştirilmiş besinlerin tüketilmesinin
önünü açmaktadır,
Ø
2010 yılında GDO'lu ürünlerde etiket
kullanılması zorunluluğunu içeren yönetmelik çıkaran AKP iktidarı, aradan geçen
bunca zamana karşın, GDO'lu ürünlerin etiketine "genetik yapısı
değiştirilmiştir" ifadesinin yazılmasını isteyen yönetmeliği
uygulamaktan kaçınmaktadır.
Ø
"Şeker Kanunu Tasarısı" ile daha önce
yüzde 5 olan nişasta bazlı şeker kotasını, pratikte hükümet kararıyla sınırsız
oranda artırılabilecek şekilde düzenlenmiştir. AKP iktidarı; başta obezite
olmak üzere insan sağlığına büyük zararı olan bu ürünü Türkiye’de yaygınlaştırmak
adına büyük çaba harcamaktadır. Cargill gibi bu alanda
çalışan ve büyük paralar kazanan uluslararası tekeller tarafından üretilen
nişasta bazlı şekerde genetiği değiştirilmiş mısır kullanılıyor. AB ülkeleri
arasında en yüksek kota, yüzde 2. Fransa, Hollanda ve İngiltere’de, nişasta
bazlı şeker tamamen yasak. Ama Türkiye’de iktidar; nişasta bazlı şeker
kotasını, hükümet kararıyla sınırsız oranda artırılabilmenin önünü açan yasaları
“halk sağlığını” çöpe atarak çıkarmakta bir sakınca görmemektedir.
Ø
Yeni sağlık politikaları ile birlikte, bireyin
genetik hastalıklar dışında kalan bütün hastalıkları parayla tedavi edilir hale
getirerek halk sağlığını sadece paraya endeksli, hastaya ise “yolunacak kaz” gözüyle bakan bir
anlayışı yerleştiren AKP, sağlık sisteminde geri dönüşü olmayan tahribatlara
yol açmıştır.
Açlık sınırının 1.012,41 lira, yoksulluk sınırının 3.297,76 lira olduğu ülkemizde, asgari
ücret ise 773,01 TL'dir. Bu
koşullar altında, AKP iktidarınca, ülke nüfusunun ezici çoğunluğu “açlık
sınırının altında” yaşamaya mahkûm edilmişken, Başbakanın “halk
sağlığı” için alkollü içkileri yasaklamaya soyunması ne yaman bir
çelişkidir.
AKP hükümeti, Çalışanların içinde bulunduğu “SAĞLIKSIZ
KOŞULLARI” gerçekten düzeltmek istiyorsa, İçki yasağını, “varlık
barışı” uygulamasını değil, “yoksul barışı” uygulamasını gündeme getirmelidir. AKP hükümeti; halkın sağlığını değil, kırkharamilerin, yani bir avuç yandaş soyguncu ve yağmacının, varlıklarına
varlık katabilmenin hesabını yapmaktadır. Bu nedenlerle de AKP; “halk
sağlığına” gerçekten zarar vermektedir.
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİ
KURUCU YÖNETİM KURULU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder