Değerli dostlar; Bu yazı 08 Haziran 2015’de, değerli gazeteci YUSUF
YAVUZ tarafından yazılıp yayınlanmıştı. Şubat 2018 başında Bakanlara sunulan “Cargill Raporu” ve ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın 14- 15 Şubat 2018 de
Türkiye ziyaretinin hemen ardından, AKP Hükümeti 14 şeker fabrikası özelleştirilmesi kararını
aldı.
Anlaşılan Özelleştirmenin alt
yapısının hazırlıkları 2015 yılından bu yana hazırlanmış ve koşullar
olgunlaşınca uygulamaya sokulmuştur. Sn. Yavuz’un yazısı okunduğunda
görülecektir ki, bu özelleştirmelere karşı olması gereken/ karşı oldukları
iddiasında olan siyasiler bu gerçeği görmeleri ve bilmelerine karşın 2015’den
bu yana halkı bilgilendirmek, uyarmak ve gereğini yapmak yerine susmayı
yeğlemişlerdir. Bu gün Şeker Fabrikalarının özleştirilmesine karşı duruyor olmaları
sevindirici olmakla birlikte “inandırıcı mı?” sorusu sizi bilmem ama benim
kuşku duymama neden oluyor.
Çünkü Programında özelleştirmeye karşı olmayan, özelleştirmeyi “Ülke ekonomisinin
koşul ve ihtiyacına, ilgili sektörün ve kuruluşun niteliğine göre kullanılması
gereken bir araç.” Olarak gören bir partinin “özelleştirmelere” nasıl karşı
duracağı tartışmalıdır.
Mahmut ÖZYÜREK
AKP'DEN
GİDERAYAK "YERLİ ŞEKER" ÜRETİCİSİNE DARBE
Yusuf
YAVUZ
Türkiye seçimlere kilitlenmişken 3 Haziran’da Resmi Gazete’ de
yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu Kararı ile Nişasta Bazlı Şeker
olarak bilinen NBŞ üretimi kotası yüzde 30 oranında arttırıldı. Ziraat
Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Özden Güngör, pancar şekerine alternatif
olan NBŞ’ye ayrıcalık tanınmasının pancar üreticisini ve yan sektörleri olumsuz
etkileyeceğini belirterek, “Ülkemizde pancar çiftçisinden esirgenen
kaynaklar AB’nin pancar, ABD ve Arjantin’in mısır üreticilerine ve çokuluslu
agro-sanayi tekellerine aktarılacaktır” açıklamasında bulundu.
Bir zamanlar dünyanın önde gelen pancar üreticileri arasında anılan
Türkiye’de 1998 yılında 22 milyon ton olan şeker pancarı üretimi 2014 yılında
17 milyon tona gerilerken, çiftçi sayısı ise 450 binden 130 binlere kadar
düştü. Bunun üstüne bir de şeker pancarına alternatif olan Nişasta Bazlı Şeker
(NBŞ) ürünlerine yönelik kotanın arttırılması Türk pancar üreticisinin kâbusu
haline geldi.
BAKANLAR KURULU’NDAN GLİKOZ LOBİSİNE YÜZDE 30 KOTA
KIYAĞI
Türkiye seçim tartışmalarına odaklanmışken, 3 Haziran’da Resmi Gazete’
de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile NBŞ üretimi için 250 bin ton olarak
belirlenen kota yüzde 30 oranında arttırıldı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Özden Güngör, stratejik bir ürün
olan şeker pancarı tarımının Türk tarımı ve ekonomisi açısından milyonlarca
ailenin ve bireyin geçimi ve geleceği anlamına geldiğine dikkat çekerek, “Tüm
güçleri ile şekerpancarından yapılan şekerin yerini glikoz, izoglikoz ve
fruktoz şurubuna bıraktırmak isteyen lobiler var güçleriyle çalışmaktadırlar.
Amaç ülkemizin, çiftçimizin çıkarı değil, şekerpancarının sürdürülebilir
üretimi değil, topluma sağlıklı, doğal şeker yedirmek ise hiç değildir. Pancar
şekerine alternatif bir ürüne ayrıcalık tanınarak kota artırımının tarım
sektörünü ve pancar sanayinin desteklediği yan sektörleri olumsuz etkilemesi
kaçınılmazdır. Mevcut kanunda bile AB ortalamalarının çok üzerinde üretim
kotası verilen NBŞ’lerin kotasının daha da artırılması pancar şekeri sanayi ve
pancar üreticilerini olumsuz yönde etkileyecektir” görüşünü dile getirdi.
TÜRKİYE’DEKİ NBŞ KOTASI AB’DEN ÜÇ KAT FAZLA
Türkiye’nin yüzde 1,3’lük payla şeker pancarı üretiminde Brezilya,
Hindistan ve Çin gibi ülkelerden sonra dünyada 15. sırada yer aldığını
anımsatan ZMO Başkanı Güngör, “Türkiye’de 300 bin hektar alanda şekerpancarı
ekilmektedir. 1998 yılında 22 milyon ton olan şeker pancarı üretimi, 2014
yılında 17 milyon tona gerilerken, çiftçi sayısı da 450 binden 130 binlere
düşmüştür. Burada amaç, şeker fabrikalarının özelleştirilmesidir. Şeker
pancarında son 10-12 yıl içerisinde yaşanan 2,5 milyon tonluk üretim daralmasının
hayvancılığa yansıması, 6,5 milyon ton yaş pancar küspesi ve 900 bin ton
melasın kullanılamaması şeklinde olmuştur. NBŞ kota oranlarının ülkemizde AB
ülkelerine oranla yaklaşık 3 katı oranında fazla uygulanmasının sadece et
üretimine olumsuz yansıması yaklaşık 250 bin tondur” açıklamasında bulundu.
ŞEKER AÇIĞI AB’DEN İTHAL EDİLEREK KAPATILACAK
Bir yandan şekerpancarı üretimine kotalar getirilmesi; öte yandan
çiftçinin üretimini sürdürememesi sonucu ortaya çıkacak olası şeker açığının
ihracat geri ödemeleri ile desteklendiği için ‘daha ucuza’ şeker üreten
ülkelerden ve özellikle AB’den ithal edilerek kapatılacağının altını çizen
Güngör, açıklamasında ayrıca şunları dile getirdi:
TÜRK PANCARINDAN ESİRGENEN KAYNAKLAR ABD VE ARJANTİN
MISIRINA
“Bu süreçte ucuz üretim yaptığı bahanesiyle nişasta kökenli
şekerlere tanınan ayrıcalıklar sürdürülecek; ayrıca sanayide kullanılan
şekerler tamamen mısırdan elde edilen şekerlere dayandırılacaktır. Ülkemizde
pancar çiftçisinden esirgenen kaynaklar AB’nin pancar, ABD ve Arjantin’in mısır
üreticilerine ve çokuluslu agro(tarımsal)-sanayi tekellerine aktarılacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye’de NBŞ kotalarının sürekli olarak artırılmasına bir son
verilmeli ve AB kota seviyelerine uygun olarak yeniden düzenlenme yapılmalıdır.
Şeker üretim maliyetlerini düşürmek için şeker pancarı tarımı desteklenmelidir.
Kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden vazgeçilmeli; pancarın
yetiştirilmesinden şeker üretim ve pazarlanmasına değin tüm süreçte
üreticilerin söz ve karar sahibi olacakları örgütlenmeler egemen
olmalıdır.”
ÜRETİCİLER TEPKİLİ, PANCARDA YÜZDE 50 DÜŞÜŞ VAR
Bakanlar Kurulu’nun NBŞ kotasını yüzde 30 arttıran kararının
ardından konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan şeker pancarı üreticileri ise
üretimdeki büyük düşüşe dikkat çekiyor. Konya’nın Ilgın ilçesinde yaşayan
pancar üreticisi Tahir Çiftçi, bölgedeki pancar üretiminde yüzde 50’lilere
varan oranlarda düşüş yaşandığını belirtiyor. Mazot, sulama ve elektrik gibi
giderlerin pancardaki üretim maliyetini yükselttiğini dile getirme Çiftçi, “pancar
üretimini bırakan üretici arayış içinde. Kimisi patates ekiyor, kimisi de
silajlık mısır ekmeye yöneliyor. Pancar kotasıyla ilgili de büyük sorunlar
yaşanıyor. Kota uygulaması denetimsizlikle birleşince kota rantçıları ortaya
çıkmaya başladı. Bu da gerçek pancar üreticisini güvence altına almak yerine
daha çok mağdur ediyor” görüşünü dile getirdi.
‘PANCARDA KOTA RANTIYLA DEVLET SOYULUYOR’
Adının açıklanmasını istemeyen Ilgınlı bir başka pancar üreticisi
ise pancar kotasındaki akıl almaz rant oyunları hakkında çarpıcı iddialarda
bulundu. Ilgın’da yüzde 70 ila 80 arasında kuraklık yaşandığına dair Tarım İlçe
Müdürlüğü’nün raporları bulunduğuna dikkat çeken üretici, “kuraklık olduğu
için kotasını dolduramayan üreticilere para cezaları kesilirken, yüksek kota
hakkını elinde bulunduran rantçılar, uzak köylerden hayali pancar alımı
yaptırılarak adeta ödüllendirildi. Burada 10 yıldır bir tezgâh kurulmuş. Hayali
alımlarla milyonlarca liralık pancar kotası rantı dönüyor. Devlet soyuluyor.
Allah korkusu olan bir yetkilinin gelip incelemesini istiyoruz. Ilgınlı pancar
üreticisi mağdur ediliyor. Bu konudaki sorunlarımızı birçok kez yetkililere
aktardık ama bir sonuç alamadık. Pancar üreticisinin rant kıskacından
çıkarılmasını istiyoruz” diye konuştu.
GLİKOZUN ÜLKEYE DE HALKA DA FAYDASI YOK
Nişasta Bazlı Şeker’in Türk üreticisine büyük darbe vuracağını dile
getiren Ilgınlı pancar üreticisi, “pancar, yaşam için, toprak için, ülkemiz
için çok değerli bir bitki. Yeşil yapraklarıyla oksijen üretimine de katkı
yapıyor. Glikozun benim ülkeme, halkımıza bir faydası yok” görüşünü dile
getirdi. 08.06.2015
Yusuf Yavuz
Odatv.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder