BASIN
AÇIKLAMASI
“Nitelikli Bir Cinayete
Kurban Gitmişlerdir”
Tekke, zaviye ve türbeleri kapatan kanunun 91.
yılında Adana'da Süleymancılar tarikatına bağlı "Tahsil Çağındaki
Talebelere Yardım Derneği" isimli kuruluşun yurdunda yangın çıktı.
Yangında 12 ortaöğretim öğrencisi kız çocuğu alevler içinde yaşamını yitirdi.
22 kız öğrenci ise yaralı kurtulabildi.
Bu yangın sonucu yaşamını kaybedenler, kimi hükümet yetkililerinin gözlerimizin
içine bakarak söyledikleri gibi “kaza, kader, takdir-i ilahi veya fıtrat”
değil, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde
ihmal suretiyle işlenmiş nitelikli bir cinayete kurban gitmişlerdir. Cinayetin
failleri, alevlerin içine atarak canlarına kıydıkları kız çocuklarının
ölümünü “kaza, kader, takdir-i ilahi,
fıtrat” diyerek ise timsah gözyaşları ile ortalıkta dolaşmaktadırlar.
İşin daha acı yanı bu cinayet ilk
değildir. Ülkemizin çeşitli il ve
ilçelerinde Hukuksuz ve denetimsiz biçimde tarikatçı yobazların eline
bırakılmış yurtlarda buna benzer can kıyımları, tacizler, tecavüzler
olmuştur/olmaktadır.
Türkiye Cumhuriyetinin Anayasasına ve
yasalarına göre Tekke ve tarikat kurmak, yönetmek, üye olmak suç. Ancak suç
olmasına karşın dinci gerici yobazlar, özellikle son 14 yıldır hükümetin
sınırsız desteğiyle açıp işlettikleri tarikat yurtlarında çocuklarımızı ölüme
gönderiyorlar, taciz ve tecavüz edilmelerine ortam yaratıyorlar.
"Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım
Derneği" tarafından işletilen bu yurtta;
1-ÖZEL ÖĞRENCİ YURTLARI
YÖNETMELİĞİNİN 7. Maddesi gereğince “binanın (Yurt binasının) yangına karşı
yeterli güvenliğe sahip olduğuna dair rapor”
var mıdır?
2-Aynı yönetmeliğin 39.
Maddesine göre Özel Yurtlar “gerekli görüldüğünde Bakanlıkça, mülki idare amirleri
tarafından ise hazırlanan plan doğrultusunda yılda iki defa denetlenir” Bu
yurt denetlenmiş midir?
3-Adana'nın Aladağ ilçesinde var
olan devletin öğrenci yurdunu Aladağ Belediye Başkanı tarafından “alternatif
çözüm bulmadan” yıktırılmış, burada kalan öğrenciler ise Süleymancıların
işlettiği yurtlara aktarılmış mıdır?
4-Yangın anında zemin ve birinci
katta bulunan öğrenciler kapılara değil, çatı katına çıkarak kurtulmaya
çalışmışlardır. Bu durumda yurdun kapıları ve yangın merdivenine çıkış kapılarının
kilitli olduğu iddiası doğrumu’ dur?
Bu konularda sorumluluğu bulunan herkes
doğrudan “yakmak suretiyle toplu
cinayet suçunun failleridir.”
Tarikat ve cemaatlerin varlığı ve faaliyetleri,
yürürlükteki Anayasa’ya ve yasalara göre suçtur. Laik cumhuriyet ilkelerini yok
sayarak, tarikat ve cemaatlere hukuksuz zemin hazırlayan siyasi iktidar da,
hukuksuzluğa karşı gereğini yerine getirmeyerek “fiili durum” yaratmaya katkıda
bulunanlar da bu suça ortaktır.
Türkiye Cumhuriyetinin Anayasasına ve
yasalarına göre suç olan Tekke ve tarikatlara, bu tarikatlarca kurulup
işletilen öğrenci yurtlarına izin veren, destekleyen hükümet yetkilileri, yani
ilgili bakanlar, Vali, Belediye Başkanı, Milli Eğitim Müdürü İşlenen bu
cinayetin suç ortaklarıdır.
Çocuklarına sahip çıkmayan, Çocuk katillerinden
hesap soramayan bir ülkenin yıkılması, yok olması kaçınılmazdır. Ülkemizin
yıkılmasına, yok edilmesine yol açanlardan mutlaka hesap sorulacaktır.http://www.cumhuriyetpostasi.com/ulusal-egitim-dernegi-nitelikli-cinayet
YÖNETİM KURULU
ADINA: Mahmut
ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder