CHP Isparta örgütü 30
Ağustos nedeniyle “Mevlit Okutma” etkinliği
yapacağını üyelerine duyurdu.
30 Ağustos Utkusu, dünün
işgalcisi o haçlı emperyalizme işbirlikçi dinci gericiliğe karşı vatan- millet
ve hürriyet adına onurluca karşı durulup kanla irfanla elde edilen büyük bir
Ulusal Utku’dur..
30 Ağustos; emperyalist planların bozulduğu, Anadolu’nun paylaşım girişiminin durdurulduğu, Mazlum ulusların emperyalizme karşı savaşımına ışık olan, umut aşılayan bir başkaldırının adıdır.
30 Ağustos; emperyalist planların bozulduğu, Anadolu’nun paylaşım girişiminin durdurulduğu, Mazlum ulusların emperyalizme karşı savaşımına ışık olan, umut aşılayan bir başkaldırının adıdır.
30 Ağustos; bir ulusun
tarih sahnesinden silinirken topyekûn “bağımsızlığını imhaya karar veren
emperyalizme” karşı yeniden dirildiği, tarihte örneğine ender rastlanan
bir savaşın adıdır.
Özetle 30 Ağustos; 9
Eylül’dür, Lozan’dır, Cumhuriyettir, devrimlerdir.
Peki, 30 Ağustosta
bağımsızlık, cumhuriyetçilik, devrimci halkçılığın özetle emperyalizme karşı onurlu
mücadele bilincinin öne çıkaran eylem ve etkinlikler dururken “Mevlit
Okutma” niçin yapılır?
Kaldı ki, “İslam dininde “Mevlit
Okutma” YOKTUR. Mevlit, İslamiyet’e 13. Yüzyıl sonunda (1400’lü
yıllar) girmiş bir pagan geleneğidir. Yalnızca Mevlit değil , “Ölüler
arkasından Kur’an okumak diye bir kural’ da yoktur. Ölüler vesilesiyle
okunan Kur’an’ın yararı da dirileredir.” Hz Muhammed hiçbir zaman ölülerin
arkasından Kuran okumamıştır “Ölülerin ardından “Mevlit Okutma”,
Ölmüş kişi için yemek verme, ekmek vb. dağıtma bunların hepsi putperestlikten
geçmedir, İslam dışıdır. (Y. Nuri ÖZTÜRK)
Yani “Mevlit
Okutma” dini bir kuralın yerine getirilmesi değil, dinci gericiliğin
kendini meşrulaştırmak adına ortaya attığı dinci gericiliğin toplumsal narkoz
olarak kullandığı zırvalıklardır.
Mevlit Okutma, İslam
bilginlerinin “din dışı ve pagan inancı” olarak değerlendirdikleri,
İslam’ın kutsal kitabında yeri olmayan temelsiz, çürük, gerçek dışı,
dinci gericiler tarafından toplumu uyutmak, gerçek yaşamdan uzaklaştırmak için
“narkoz olarak” kullandıkları gerici kurallardır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Partinin yöneticilerinin
bu din dışı kurallara eylemli olarak sahip çıkması gaflet ve dalaletin de
ötesinde ihanettir.
Türkiye’de Kemalist
Cumhuriyet, temel kuruluş felsefesi olan devrimciliğini yitirdikçe, devrimci
uygulamalardan ödün verildikçe Şeriatçılığın, dinci gericiliğin güçlendiği,
Kemalist Cumhuriyetin güç yitimine uğradığı bir gerçekliktir.
Bugün Türkiye’de dinci
gericiliğin, diğer bütün gericilik türlerinin ana gücü durumuna gelmesi ve
iktidarı ele geçirmesi yalnızca işbirlikçi – dinci gericiliğin çabalarının
ürünü değil, Sözde Atatürkçülerin dincilerin önlerindeki en büyük engel olan
Kemalist Devrimin ilkelerinden verdikleri ödünlerin de bir sonucudur. CHP
Isparta İl örgütünün 30 Ağustos nedeniyle “mevlit okutma” etkinliği de son tahlilde dinci gericiliği
meşrulaştırmaktır.
Gericilikle mücadele
etmek “Gericiliği nerede görürsem tepelerim, tepelerim, tepelerim!”
diyen Mustafa Kemalin yolundan gitmek yerine, Atatürkçülük adına
gericilikle ittifak halindeki bir devrimcilik, karşı devrimin ekmeğine yağ
sürmektir.
Gericiliği engellemek adına
gericiliğin kullandığı “din dışı” ritüelleri sahiplenmek, gericilikle ittifak
etmek ülkenin adım adım Şeriatçılaşmasına göz yummaktır. Eğer bu gün dinci
–Şeriatçı faşizm ülkenin yalnız siyasal yaşamına değil, tüm toplumsal, sosyal,
kültürel yaşamına egemen olabilmişlerse, kendini Atatürkçü sanan kimi
ahmakların gericiliği sahiplenmesinin payı hiç de azımsanamaz.
Kendini Atatürkçü olarak tanımlayan her kişi toplumsal
yaşam içinde gericiliği besleyen her şeye karşı mücadele etme öz görevi ile
yükümlüdürler.
Bir kez daha anımsatalım;
Gericilikle Kemalist sol
bağdaşmaz,
Gericilikle Kemalist
devrimcilik uyuşmaz,
Gericilikle Kemalist
duruşta, davranışta, uygulamada yan yana gelemez.
Çünkü Gericilik tüm
türleriyle kapitalizmin ve emperyalizmin hizmetindedir. Dinin yozlaşmasının nedeni
de kapitalizmin ve emperyalizmin dini denetim altına almasındandır. Yozlaşan
din gericileşir, bağnazlaşır, Araplaşır, çürümüşlük kokar.
29 Ağustos 2016
Mahmut
ÖZYÜREK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder