12 Haziran 2015 Cuma
günü BEYAZ TV’de DİNAMİT adlı programı izledim.
Konu şuydu: Seçimlerde
Kim Kazandı Kim Kaybetti?
Programı,
Latif Şimşek sunuyordu.
Programın stüdyo
konuğu, başına kırmızı fes giymiş Kadir Mısıroğlu idi.
Programda konuşulanlara
girmeden önce, Kadir Mısıroğlu’nun, Google’daki tanıtımına bir göz atalım.
24 Ocak
1933 Akçaabat/Trabzon doğumlu.
Türk tarih
araştırmacısı, şair, hukukçu ve eski gazeteci.
“Osmanlılar
İlim ve İrfan Vakfı” nın yönetim kurulu başkanı.
Sebil
Yayınevi’nin kurucusu ve sahibi.
Başlıca
kitapları:
- Lozan
Zafer mi Hezimet mi? (1965)
- Kurtuluş
Savaşı’nda Sarıklı Mücahitler (1967)
-
Osmanoğulları’nın Dramı (1974)
- Bir
Mazlum Padişah: Sultan Vahiddeddin (2005)
- Asrın
İhaneti; Paralel Yapı (2015)
Kadir
Mısıroğlu’nun romanları ve çevirileri de var.
1980’de
hakkında açılan davaların sonuçlarından korkup yurt dışına kaçmış.
1980 –
1991 sürecinde, 11 yıl yurt dışında kalmış.
Bu süreç
içinde ne iş yapmış da para kazanmış, geçimini nasıl sağlamış, bu konuda bir
bilgi yok!
Dünyanın
en güçlü İslamcı örgütü RABITA’dan 1978 yılında 672.000 dolar Hibe almış olan
(Yılmaz Dikbaş, “Gelin Yüzleşelim”, sayfa 391) tarikat şeyhi Nâzım Kıbrısî ve
Almanya’da halifeliğini ilan eden Cemalettin Kaplan’la birlikte İslam Şurası’nı
toplamış.
Bu tanıtımdan sonra
gelelim programa.
Kırmızı Fesli Kadir
Mısıroğlu, Arapça bir şeyler mırıldanarak söze başladı. Ne mırıldandığını kimse
anlamadı, ama dua ettiği varsayıldı.
Programın sunucusu
Latif Şimşek, “Üstadım” diye hitap ettiği Kırmızı Fesli Kadir Mısıroğlu’ndan 7
Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimlerinin sonuçlarını değerlendirmesini
istedi.
İşte, Kadir
Mısıroğlu’nun anlattıklarından bazı başlıklar:
“Harp gibi
bir seçim gördük! AK Partisi’nin yenilmesi için Yahudi Enternasyonal Güç,
içeriden ve dışarıdan ZEHİRLİ propaganda yapmıştır!”
“Millet hata etmiştir!
Seçimlerden hemen sonra doların yükselmesiyle de hata yaptığını anlamıştır!”
“30
yaşından küçük olanlar, CHP’nin melanetlerini bilmezler! CHP din düşmanlığı
yapmıştır!”
“90 sene Kemalizm tahribatından
sonra bu millet AK Partisi’ni çıkarmıştır!”
“Türk
halkının ahlâken çoğu Müslüman değildir.
Türk halkı
Ümmet-i Muhammed değil, Ümmet-i Kemal’dir!”
Kırmızı Fesli Kadir
Mısıroğlu’nun bir biriyle çelişen ifadelerinin özeti şudur:
Amerika’daki Siyonist
Yahudi kuruluşları, daha önce cesaret madalyalarıyla ödüllendirdiği Recep
Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP’ye karşı bu kez nedense zehirli propaganda
yapmıştır!
AKP’yi yeniden iktidar
yapmayan halk, yanlış yapmıştır! Zaten bu halkın çoğunluğu Müslüman da
değildir! Türk milleti, Muhammed’in ümmeti değil, Kemal’in ümmetidir! Ama bu
millet bağrından AKP’yi çıkarmıştır! Atatürk’ün kurduğu CHP, din düşmanıdır!
Bu çelişkili
ifadelerinden sonra Kadir Mısıroğlu, bir de anısını anlattı.
Anlattığına göre, 27 Mayıs
1960 Askeri Darbesi’nden sonra, İstanbul’da yolda Rauf Orbay’la karşılaşmış.
Rauf Orbay’ın kim
olduğunu kısaca hatırlayalım.
Rauf Orbay önce Mustafa
Kemal’in yanındadır. Birinci Meclis’e girmiş ancak kısa bir süre sonra Birinci
Meclis’teki İkinci Grup’la yani, padişahçı-hilafetçi-şeriatçılarla birlik olup
Mustafa Kemal’e karşı tavır almıştır. Adı İzmir Suikastı’na karışmış,
Türkiye’den Avrupa’ya kaçmıştır. Adı, “Vatan Haini 150’likler” arasındadır.
İşte bu Rauf Orbay,
Kırmızı Fesli Kadir Mısıroğlu’na şunları anlatmış:
“Ben Adnan Menderes’e,
1950’de başbakan olduğunda şunu söyledim: Türkiye Cumhuriyeti’nde bugüne kadar
mason olmadığı halde başbakan olmuş iki kişi var, birisi benim birisi de
sensin! Çok dikkat et, senin başına çorap örerler!”
Bu bilgiyi veren Rauf
Orbay, sözlerini şöyle bitirmiş:
“Ben, İzmir Suikastı’na
adım bulaştırılınca bir Fransız gemisinin kömürlüğünde Avrupa’ya kaçıp idamdan
kurtuldum! Adnan Menderes kurtulamadı!”
Eğer Kadir Mısıroğlu’nun
anlattıkları doğruysa, Rauf Orbay kendisine düpedüz yalan söylemiş!
Açıklayayım.
Birinci Meclis
döneminde (23 Nisan 1920 – 15 Nisan 1923), Mustafa Kemal Paşa’nın Meclis
Başkanlığı’nda dört hükümet kuruldu. Bu hükümetlerin başbakanları şu kişilerdi:
Birinci Hükümetin
Başkanı: Mustafa Kemal Paşa
İkinci Hükümetin
Başkanı: Fevzi Çakmak
Üçüncü Hükümetin
Başkanı: Fevzi Çakmak
Dördüncü Hükümetin
Başkanı: Rauf Orbay
Bu hükümetlerin üçünde
başkanlık yapmış olan Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi Çakmak mason muydular?
Elbette değildiler.
Daha sonra Atatürk’ün
başbakanlığını yapmış olan İsmet İnönü, mason muydu?
Elbette değildi.
Rauf Orbay, Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde sadece iki kişinin, birisi kendisi diğeri de Adnan
Menderes’in mason olmadığı halde başbakan olduğunu söylemesi gerçek dışıdır!
Yani, Rauf Orbay’ın
anlattığına ve Kırmızı Fesli Kadir Mısıroğlu’nun onayladığı yargıya göre, Adnan
Menderes Mason olmadığından, masonlara karşı bulunduğundan iktidardan indirilip
idam edilmiş!
Tarih
ancak bu kadar saptırılabilir!
Açıklayayım.
1950–1960 sürecinde
başbakanlık yapmış olan Adnan Menderes, 5 kez hükümet kurmuştur.
İşte, bu hükümetlerdeki
mason bakan sayısı:
Birinci Adnan Menderes
Hükümeti: Toplam 18 bakanın 13’ü Mason!
İkinci Adnan Menderes
Hükümeti: Toplam 16 bakanın 12’si Mason!
Üçüncü Adnan Menderes
Hükümeti: Toplam 18 bakanın 14’ü Mason!
Dördüncü Adnan Menderes
Hükümeti: Toplam 17 bakanın 11’i Mason!
Beşinci Adnan Menderes
Hükümeti: Toplam 18 bakanın 14’ü Mason!
Evet, Adnan Menderes
mason değildi, ama kurduğu hükümetlerde bakanlık koltuklarından yarısının
fazlasını hep Masonlara vermişti.
Şimdi size, BEYAZ
TV’deki DİNAMİT programında konuşan Kırmızı Fesli Kadir Mısıroğlu’nun gerçek
yüzünü, gerçek karakterini ortaya koyduğu sözlerini aktarıyorum.
Programı sunan Latif
Şimşek sordu:
“Üstadım, 17/25 Aralık
2014’de AK Parti’nin dört bakanı ve çocukları hakkında ortaya atılan rüşvet ve
yolsuzluk iddialarının, AK Parti oylarına olumsuz yansıması olmuş mudur?”
İşte, Kırmızı Fesli
Üstad Kadir Mısıroğlu’nun cevabı:
“17/25
Aralık 2014’de AK Partili 4 Bakanın ve çocuklarının rüşvet alıp yolsuzluk
yaptıkları iddia edilmiştir. BU İDDİALAR DOĞRU BİLE OLSA VE BENİM VERİLECEK 1
MİLYON OYUM OLSA, YİNE DE HEPSİNİ AK PARTİ’ye verirdim!”
Bu sözler,
Osmanlı hayranı bir saray dalkavuğunun sözleridir.
Osmanlı’da
rüşvet, olağandı.
Osmanlı’da
rüşvet, ekonominin ayrılmaz bir parçasıydı.
Osmanlı’da,
yargının uygulayıcısı kadılar rüşvet alırdı.
Osmanlı’da
vezirler, yani günümüzün bakanları, rüşvet alırdı.
Osmanlı’da
sadrazamlar, yani günümüzün başbakanları, rüşvet alırdı.
Osmanlı’da
rüşvet alan padişahlar da vardı.
İşte bu
nedenle, AKP’li bakanların rüşvet alıp yolsuzluk yapmış olmaları Kırmızı Fesli
Kadir Mısıroğlu için hiç de olumsuz bir olay değildi!
Bir saray
dalkavuğu, dinci Kadir Mısıroğlu’nun medyadaki unvanının “Kırmızı Fesli Deli” olduğunu
öğrendim.
Kırmızı
Fesli dinci saray dalkavuğu Kadir Mısıroğlu, bir akıl hastanesinde bir süre
kalmış.
Değerli Dostlar,
Sizce de ilginç değil
mi; Atatürk’e hakaret edenler, Kemalizm’i aşağılayanlar, Cumhuriyet
Devrimlerini değersizleştirmeye çalışanlar; ya Kırmızı Fesli Mısıroğlu gibi
“deli”, ya da Nur Tarikatının Şeyhi Said Nursi gibi “tımarhanelik” lerin
arasından çıkıyor!
BEYAZ TV’de DİNAMİT
programını yapan Latif Şimşek’e bir çağrıda bulunuyorum:
Saray
dalkavuğu dinci, Kırmızı Fesli Kadir Mısıroğlu’na
üstadım diyerek safsatalar anlattırmayı bir yana bırak, gel seninle yüzleşelim!
Tamamı çok sağlam
belgelere dayalı, Osmanlı’nın gerçek yüzünü, insanlık dışı, Kuran karşıtı
fetvalar veren Şeyhülislam Ebussuud Efendi’yi, tamamı uydurma Hadisleri,
tımarhanelik Said Nursi’nin Nur Tarikatı sizlere anlatayım.
İzleyicileriniz de
gerçek bilgiler edinsin.
Haydi, korkmayın “GELİN
YÜZLEŞELİM”!
Yılmaz Dikbaş
19 Haziran 2015 Cuma
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder