İçerideki vatan hainlerinden cesaret bulan Haçlı
güruh, 100 yıl önce maşa olarak kullandığı Ermenileri yeniden kullanıyor. Sözde
soykırım uydurması üzerinden Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak istiyor. Ve bu oyuna
AKP yardım ediyor.
Nasıl mı?
AKP siyaseti TBMM’sini işgal ettiği günden beri
Ermeni Diasporasına çalışan isimleri kayırıp kolluyor, kucaklıyor. Böylece
Ermeni iftiralarına sahip çıkanları cesaretlendiriyor.
2005 Yılında başlatılan “Ermeni
Konferanslarını”AKP siyaseti destekledi.
“Osmanlı Ermeni Soykırımı yaptı” diyen
Mahçupyan’ıDavut-Oğlu baş danışman yaptı. Mahçupyan PKK’ya “sakın silah
bırakmayın” diyen kişidir. Aynı Devit-Oğlu Akdamar Adasında bulunan
Ermeni utanç kilisesini ibate açtıklarında, Ermenilere hitaben;
“Bir gün dedelerinizin bıraktığı
topraklara geri döneceksiniz” demiştir. Ermeniler dedelerinin topraklarına
nasıl geri dönebilir? Ermeni Diasporasının hedefi olan 3T(Tanınma, Tazminat,
Toprak) talepleri Türkiye tarafından kabul edildiğinde dönebilirler tabii ki…
BDP’liler “kendilerine sahip çıktığı
için(!)” Papa’ya teşekkür etti. Peki Papa kime sahip çıktı? Ermeni
Diasporasına… O zaman BDP Diasporanın Türkiye şubesi midir? Evet, görünen o ki,
BDP Diaspora’nın Türkiye şubesidir.
Sol kesimden bazılarının el üstünde tuttuğu İsmail
Beşikçi’ye Ermenistan ödül verdi.
Agos gazetesinin haberine göre;
“Sosyolog İsmail Beşikçi, Diyarbakır eski
Belediye Başkanı Osman Baydemir ve İsmail Beşikci Vakfı Başkan Yardımcı Avukat
Ruşen Arslan, Batı Ermenistan Kongresi’nin davetlisi olarak Ermenistan’a bir
ziyaret gerçekleştirdi. Ermeni soykırımı konusunda çalışmalara yapan Türkiyeli
araştırmacılar için hazırlanan GevorgSurenyants nişanı, bu sene ilk defa İsmail
Beşikçi’ye verildi.
Yerevan Üniversitesi, insan hakları
savunucusu olarak Baydemir’e de Ermeni sorunu ve varlıklarının korunması
üzerine belediye başkanlığı döneminde yaptığı çalışmalardan dolayı nişan
takttı.
Beşikçi: Kürdistan sorunu ve Ermeni sorunu
ayrılamaz
Toplantıda bir konuşma yapan İsmail
Beşikçi, Kürdistan sorunuyla ilgili araştırmalarının Ermeni sorununu karşısına
çıkardığını, Kürdistan sorunuyla Ermeni sorunu arasında ayrılmaz bir bağ
olduğunu o zaman fark ettiğini söyledi.
Baydemir: Soykırım torunlarının
topraklarına gelme hakkı var.
Osman Baydemir ise, dünyanın neresinde
olursa olsun, soykırıma uğramış Ermenilerin torunlarının gelip kendi topraklarına
yerleşme haklarının olduğunu ve kardeş haklarla birlikte yaşayabileceklerini
söyledi.
Baydemir, Belediye başkanlığı döneminde
Ermeni varlıklarının korunması yönünde yapılanlardan da bahsederek,
Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesi olan Diyarbakır’daki SurpGiragos
Kilisesi’nin onarılması ve ibadete açılmasını örnek verdi.
İsmail Beşikçi, Ruşen Arslan ve Osman
Baydemir Yerevan’dakiTsitsernakabert (Serçelerin Kalesi) Soykırım Anıtı’nı
ziyaret ederek Ermeni Soykırımı’nda hayatını kaybedenlerin anısına bir çelenk
bıraktı. (ÖÇ/GK)”Agos
Peki, ota-sapa bağıran şahıs bunlarla ilgili bir
yorum yaptı mı? Yapmadı. Sizce neden? Karanlık odalarda verdikleri sözleri
yerine getirebilmek için olmasın sakın?
Abdullah Gül’ün ABD Dışişleri Bakanı Powell ile
yaptığı deşifre olan ve bugüne kadar inkar edilmeyen 2 sayfa dokuz maddelik
gizli antlaşmanın maddelerden biri de Ermenistan ile olan ilişkilerin
Ermenistan’ın çıkarları doğrultusunda geliştirilmesiydi.
Gelelim asıl meseleye:
Ergenekon kumpasından tutuksuz yargılanan
Star gazetesinin Uzan Grubuna ait olduğu dönem Ankara Temsilciliğini yapan
gazeteci Hayrullah Mahmut Özgür, savunmasında;
“CİA’nın çektiği Erdoğan CD’sini izledim,
sanık oldum”demiştir. Ergenekon davasının 82. Duruşmasında
Özgür’ün çapraz sorguda verdiği bilgilere göre:
Tayyip Bey, belediye başkanı olduğu dönemde
Zapsu ile birlikte ABD Başkonsolosluğu’nu ziyaret ediyor. Başbakan olması
halinde neler yapacağını anlatıp sözler veriyor. İşte bu sahnelerin videosunu
bazı kişiler Hayrullah Mahmut’a izletiyorlar.
Özgür’ün ifadesinden bir bölüm:
“Görüntülerde RTE, Neo-Sevr dediğimiz
sonradan yaşananlarla somutlanan ABD’yle gizli anlaşmanın tüm maddelerini kabul
ettiğini, Ermeni soykırımının kabul edileceği, Büyük Ermeni devletinin
kurulması, anayasa değişikliği, AB uyum yasalarının değiştirilmesi, TSK
etkisizleştirilmesi vb tüm hususları kabul ettiğini söylemektedir. Başkaca
taahhütlerde vardı, aklımda kalan bunlardır. Görüntülerde Cüneyt Zapsu da
bulunmaktadır.”
Ne demişti Kaçaksaray sultanı? “Biz
alıştıra alıştıra yapacağız” demişti değil mi? Alıştırdılar.
PKK ile işbirliğine başladıklarında uyutmaya
“kültürel haklar” diye başladılar. Kendi yapacaklarını BDP(eski adıylaAHDP)’ye
söylettiler. Oyunu gördüğüm için 2006 yılında;
“HDP AKP’nin mayın eşeği mi?” başlıklı bir yazı
yazdım. Haklı çıktım. HDP-BDP konuşturularak halk alıştırıldı. Kültürel
haklardan Federasyon dayatmasına geçildi. Öcalan, diğer adıyla ArtinAgopyan’ın
mektubu mecliste okunur oldu. İktidar PKK ile paylaşıldı. Öcalan ile
Yeni(yenilecek) Türkiye projesi yapıldı. Devletin kurumları Kandil ile
ArtinAgopyan arasında postacı haline getirildi.
“Tüm gerçekler üç adımda gelirler: Önce
alay edilir. İkinci olarak şiddetle karşı çıkılır. Son olarak, zaten belli olan
bir şey denir ve kabul edilir.”Arthur Schopenhauer
Ne demişti Kaçak Saray sultanı? “Biz
alıştıra alıştıra yapacağız” demişti değil mi? Alıştırdılar.
Tele-misyon kanallarından milleti zehirlediler.
Şimdi sıra “soykırım iftiralarına” milleti
alıştırmaktır.Bu alıştırmayı da özürcülerle, aydın görünümlükripto Ermenilerle
gazete paçavralarından, kanalizasyonlardan yapıyorlar.
AKP geldiğinde soykırım iftirasını kabul
eden ülke 6 taneydi. AKP iktidarından sonra bu sayı 80’i geçti. Üstelik bu yeni
tanımalarda “soykırım yoktur” demek suç haline getirildi. Neden? AKP’nin
mecburiyetleri sonucunda verdikleri sözlere güvenerek bu kararlar alınmış
olmasın sakın?!.
2006’dan beri diyorum ki;
AKP ve Sultan’ın mecburiyetleri Türkiye’nin
mecburiyetleri değildir. AKP Türkiye’nin güvenlik sorunudur diyorum.
Tele-misyon kanallarında “milli”kimlikle
konuşan yazar-çizer-siyasetçi takımı şöyle bir yorumda bulunuyor:
“- Papa ve Almanya’nın soykırım kararına
karşılık hükümet dik duramıyor”….
Allah Allah… Gerçekten öyle mi(!)?.
Ey şaşkın ördekler, sizlerde mi halkı
kandırıyorsunuz? Hiçbirinizin aklına Hayrullah Mahmut Özgür’ün Silivri
yargısına verdiği ifadeyi gündeme taşımak, sorgulamak, yaşadıklarımızla bir bağ
kurmak gelmiyor mu?
Madem sizler utanmıyorsunuz, sizlerin
adına ben sorayım. Hayrullah Mahmut Özgür’ün ifadesinde belirttiği;
“Görüntülerde RTE, Neo-Sevr dediğimiz
sonradan yaşananlarla somutlanan ABD’yle gizli anlaşmanın tüm maddelerini kabul
ettiğini, Ermeni soykırımının kabul edileceği, Büyük Ermeni
devletinin kurulması, anayasa değişikliği, AB uyum yasalarının
değiştirilmesi, TSK etkisizleştirilmesi vb tüm hususları kabul ettiğini
söylemektedir. Başkaca taahhütlerde vardı, aklımda kalan bunlardır.
Görüntülerde Cüneyt Zapsu da bulunmaktadır.” İfadesine dayanarak;
ABD Konsolosluğunda verilen sözlerinizi mi
yerine getiriyorsunuz? Örtülü özür beyanlarınız bu verilen sözün gereği midir?
Zahide Uçar / edebiyatgazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder