Sayı :2015/13
Konu: “Milli Marş”ımızın Kabul Edilişinin 94. Yılındayız.” 11.03.2015
Kod: 32.011.159
BASINA VE
KAMUOYUNA
Mehmet Akif tarafından
yazılan İstiklal Marşımızın 12 Mart 1921’de
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “Milli Marş” olarak kabul edilişinin 94.
yılındayız.
İstiklal
Marşımızın ana vurgusu;
Binlerce yıldır bağımsız, özgür yaşamış
vatansever bir ulusun hiçbir güç tarafından “zincire vurulamayacağı”,
Kendilerini “medeni” olarak
adlandıran, ancak mazlum milletlerin vatanlarını “canavarca”
egemenlikleri altına alarak sömürgeleştiren “hayâsız” istilacılara
karşı, Türk ulusunun tek ocak kalıncaya kadar göğsünü siper ederek
çarpışacağıdır.
İstiklal Marşımız, dışarıya
bağımlılığın, sömürü, soygun ve zulüm
düzeninin değil, ulusal bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, yurt sevgisinin,
ulusal egemenliğimizin ve ulusal birliğimizin dillendirildiği “Vatan türkümüzdür”.
İstiklal Marşımız, bütün ruhuyla ve
özüyle devrimci bir marştır. Gerek doğru bir dünya görüşüyle, gerekse bunu
ifade ederken kullandığı coşkun ifadelerle 94 yıldır Türk ulusunun
antiemperyalist, tam bağımsızlıkçı soylu duygularını dillendiriyor ve
dillendirecektir.
Bu nedenle İstiklal Marşımız en üst
düzeyde anayasamız tarafından koruma altına alınmıştır. “TC Anayasası’nın 3.
maddesi uyarınca Türkiye Devleti’nin “Millî marşı “İstiklal Marşı’dır. Bu
hüküm de Anayasanın 4. maddesi uyarınca, değiştirilemez ve değiştirilmesi
teklif dahi edilemez.
Varlığını ve iktidarını küresel çeteye borçlu olan AKP ve
Erdoğan; Kuva-i İnzibatiye artıklarının torunlarını da yanına
alarak ülke yönetimine zorla, hile ve aldatma ile el koydu.
Siyaset, medya, üniversiteler, emniyet, ordu, yargı, diyanet,
sendikalar, odalar, tarım, hayvancılık, sağlık, kısaca Kemalist Cumhuriyetin
kurup yücelttiği tüm kurumları, hatta futbolu bile CFR’nin senaryosunu yazdığı
operasyonlarla ele geçirildi. Milli duyguları iğdiş edilerek dönüştürülen,
direnci kırılarak uyumlu hale getirilen kurumlar yenidünya düzeninin hizmetkârı
konumuna getirildi.
Türk ulusunun yeniden uyanışını engellemek, milli bilincini yok
etmek amacıyla bu milletin kanıyla, canıyla kazandığı kurtuluş savaşının ve
ulusal bağımsızlığımızın, cumhuriyetimizin simgeleri olan milli bayramlarımızı
yasaklayan, andımızı kaldıran ılımlı İslamcı çete, şimdi kirli ellerini “vatan
türkümüz” İstiklal Marşı'mıza uzatmıştır.
Hiç gereği yokken, İstiklâl Marşı’nı şu ve bu şekilde değiştirme
amaçlı girişimler, en hafif söylemle “gaflet, dalalet ve ihanettir”.
İstiklal Marşı'mızın değiştirilmeye çalışılması, alternatif melodiler
üretilerek kamuoyunda algı operasyonu yapılması Türkiye Cumhuriyeti'nin
egemenlik hakkına, bağımsızlığına, cumhuriyetine doğrudan yapılmış bir
saldırıdır.
Akif’in 1925’te Mısır’a gitmesinin nedeni “Cumhuriyet Tarihi
yalancılarının” dediği gibi şapka devrimine duyduğu tepki değil, Mısır
Hıdivi’nin davetlisi olarak çalışmalarına orada daha rahat devam edeceğini
düşünmesidir.
Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Karşı devrimci softalarca neredeyse
"Atatürk düşmanı" olmakla itham edilen Mehmet Akif', Mısır'dan
Türkiye'ye döndüğünde Atatürk hakkında aynen şunları söylemiştir:
"Mısır'da onbir yıl
kaldım. Fakat on bir saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana halisane
(gerçek) bir fikrimi söyleyeyim mi: İnsanlık da Türkiye'de milliyetçilik de
Türkiye'de Müslümanlık da Türkiye'de, hürriyetçilik de Türkiye'de. ALLAH BENİM ÖMRÜMDEN ALIP O'NA (MUSTAFA
KEMAL'E) VERSİN"
“Milli Marşımız” “Vatan
türkümüzün” kabul edilişinin 94. yılında, Bağımsızlığımızın önderi
Mustafa Kemal Atatürk’ü ve
Bağımsızlığımızın anıt destanını yazan Mehmet Akif Ersoy’u saygı ve özlemle
anıyoruz.
YÖNETİM KURULU ADINA :
Mahmut
ÖZYÜREK
Ulusal Eğitim Derneği
Isparta Şube Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder