13 Ekim 2014 Pazartesi

"Kobane'yi Kurtaracak Tezkere” Değil “CHP’yi Kurtaracak Tezkere” Çıkarılmalı



AKP, Ortadoğu coğrafyasında düştüğü bataklıktan çıkmak için malzeme ararken, Y-F-CHP’nin Genel Başkanı “Dersimli Kemal” hemen imdada koştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaptığı gibi CHP içindeki Soros muhipleri dışında kimseye danışmadan, medyanın karşısına çıktı “Gelin, askerimizin kara harekâtını Kobani'nin kurtarılması ve IŞİD’den temizlenmesi amacıyla sınırlandıralım. Tezkereyi hemen çıkaralım” açıklamasını yaptı.
Hemen belirtelim, IŞİD tarafından sahneye sürülen ve yurttaşlarımıza dizi film gibi izlettirilen vahşetin sorumlusu sadece IŞİD değildir. IŞİD sadece kendisine verilen esas oğlan rolünü oynamakta. Bu dramın senaryosu ve yapımcısı AB-D Emperyalistleridir. Dolayısıyla gerçek sorumlu AB-D Emperyalistleridir.  “Dersimli Kemal” gerçek sorumluları değil, “esas oğlan” rolünü oynayan IŞİD’i hedef almaktadır.
“Dersimli Kemal” in daha önceleri Kürt Açılımına verdiği destek, PKK’ya genel af çıkarma söylemleri, (AB)(D)ullah Öcalan’a ev hapsini dillendirmesi, PKK’lıların mezarlarını ziyaret, Türklük kavramının Anayasa’dan çıkarılmasına verdiği yadsınamaz destek, Vicdani Ret’te, 19302'lu yılların PKK’sı “Dersim” konusunda AKP ve BDP ile aynı çizgiye gelmek, AKP’nin yaptıklarına ve yapmaya çalıştıklarına omuz vermeler Dersimli Kemal’in siyasetteki özetidir.
Sanki AKP ve “Dersimli Kemal” arasında gizli protokol varmış gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Dersimli Kemal, Atatürk’ün fikirlerine ve düşüncelerine aykırı ne varsa siyasetinde onu yapmaktan çekinmemektedir.
AKP’nin iktidara getirilmesindeki önemli isimlerden biri olan Morton Abramowitz, “Kürt meselesinin, RTE’nin en zayıf yerini oluşturduğunu ve geleceğinin sisli olduğunu” yazıp söylemişti.
 İşte Dersimli Kemal RTE’nin en zayıf karnı olan Kürt sorununda bu güne değin takındığı tutum Recep Tayyip Erdoğan ve küresel güçler için mutluluktan başka bir şey değildir.
Son olarak “Gelin, askerimizin kara harekâtını Kobani'nin kurtarılması ve IŞİD'den temizlenmesi amacıyla sınırlandıralım. Tezkereyi hemen çıkaralım” açıklaması kimin istemiydi.

Birincisi, ABD Emperyalistleri bu bahaneyle yani IŞİD’i durdurma bahanesiyle Türk Ordusu’nu da Arap coğrafyasına, Ortadoğu cehennemine sokmak istemektedirler.
İkincisi ABD hizmetkârlığında sınır tanımayan RTE ve onun yönetip yönlendirdiği AKP-sözde sivil toplum örgütleri, PKK- HDP bunlardan hiç de geri kalmayan CHP’nin başındaki Sorosçu ekip Türkiye’yi böyle bir felaketin, cehennemin içine atma konusunda en az AB-D kadar isteklidirler.
Demek ki; bu istem yani "Kobane'yi kurtaracak tezkere” son tahlilde ve özünde AB-D koalisyonunun rüyasıdır.
İşte bu istem ve rüyayı “Dersimli Kemal” dillendirmiştir. Böylece AB-D Emperyalistlerine hizmette kusur etmediğini, AKP’nin yerine AB-D hizmetkârlığında, Türkiye’yi emperyalistlerin yatağına atma konusunda AKP’den daha maharetli olduğunu göstermek istemiştir.
Açıkça görüldüğü üzere “küresel bir çete” ile karşı karşıyayız. Bu çetenin elemanları, kendi aralarında kavga ediyor(muş) gibi olsalar da söz konusu emperyalizmin çıkarları olunca aynı kucakta birleşmekte hiçbir sakınca görmüyorlar.
Bizi bu süreçte en çok kaygılandıran CHP’nin duruşudur. Çünkü
 Cumhuriyet Halk Partisi;
 Cumhuriyeti kuran iradenin adıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi;
 Emperyalizmle mücadelenin karargâhıdır.
10 Kasım 1938’e kadar doğru tanımlamalardı bunlar.
Bu gün görülüyor’ ki Emperyalist haydutlar ve işbirlikçileri Cumhuriyeti;  Kâbe’si Washington olan AKP ve uydularına değil,  kurucu partiye yani CHP’ye yıktıracaklar. Bu yıkım ekibinin amiral gemisinde ABD oturmaktadır.
Türkiye’nin en büyük Demokratik kitle örgütü olan Atatürkçü Düşünce Derneği yönetiminde olduğu gibi, CHP’nin üst yönetimi de Sorosçu- Mandacı bir ekip tarafından işgal edilmiştir.
CHP2yi bu işgalden kurtarmak ve geri almak, emperyalizme enstrüman olmaktan uzaklaştırmak, kendi kimliğine yani “ALTIOK PROGRAMINA” geri döndürmek yaşamsal değerde bir görevdir.
Şimdi “biz ne yapabiliriz” seslerini duyar gibiyim.
Ama unutulmamalı Kemalist Devrimciler, bu koşullar altında bile gücü oranında müdahale etmenin yol ve araçlarını bulabilen, geliştirebilen ve uygulayan kişilerdir.
13.10.2014 Isparta
Mahmut ÖZYÜREK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder