İstiklâl Marşı milletimizin, kanadının kırıldığı,
kapana kıstırılmaya çalışıldığı, dört bir yanının işgalci yağmacılar tarafından
kuşatıldığı anda bile yılmadan, umudunu kaybetmeden, BAĞIMSIZLIK ve özgürlüğe olan inancını
yitirmeden tek yürek olarak nasıl kahramanca çarpıştığının destanıdır. İstiklâl
Marşı, Türk milletinin mücadeleci ruhunu, bağımsızlık aşkını, sömürgeci güçlere
karşı dik duruşunu yansıtan eşsiz bir eserdir. İstiklal marşımız, emperyalizme meydan okuyuşun,
bağımsızlık tutkusunun, özgürlük heyecanının gönülden dile, oradan tüm Türk
ulusunun yüreğine kazınmış bir bağımsızlık türküsüdür.
Dünyanın tüm uluslarının birer Milli Marşı
bulunmaktadır. Ama hiçbir devletin Milli Marşı İstiklal (Yani Bağımsızlık)
Marşı değildir ve savaş meydanlarında yazılmamıştır.
Bu nedenle Emperyalizme, sömürgeciliğe karşı ilk
bağımsızlık mücadelesi veren bir milletin milli marşının Bağımsızlık (yani
İstiklal) marşı ismini taşıması ise, bir rastlantı değildir.
İstiklal Marşımız “Kahraman Türk ordusuna” adanmış bir destandır. Bağımsızlık
Savaşı'mız ve bu savaşın içinde yer alan rütbesi ne olursa olsun tüm
askerlerimiz, İstiklâl Yolu'nu döşeyen kadınlarımız, kısacası bu vatanın
kurtuluş ve kuruluşunda görev alan tüm adsız kahramanlarımıza adanmıştır.
Bağımsızlık Savaşı, emperyal devlerin
unutamayacağı bir tokattır. Bir adam, Mustafa Kemal Paşa çıkmış, Türk milleti
ile birlikte onların planlarını bozmuş, dünya devlerini yenilgiye uğratmıştır.
Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk, onun kahraman ordusu emperyalizmin düşmanı
ilan edilmiştir.
Bağımsızlık savaşımızın, Milli
Mücadele’nin, Türk ulusunun onurlu direnişinin, mazlum bir ulusun zalimleri
yenişinin simgelerine savaş açanlar İstiklal Marşı’ndan da rahatsızdırlar. Ülkenin işgalinden, sömürgeci
çizmesinden rahatsız olmayanlar Atatürk’ün
Gençliğe Hitabesinden, Andımızdan, 19 Mayıs
1919’dan, 29 Ekim 1923’ten rahatsızdırlar.
Ülkenin tüm kaynaklarını hoyratça harcayanlar, Cumhuriyet’in
kazanımlarını yok etmek isteyenler kurtuluşun destanının, milletin direnme azminin
sınırsızlığının her gün ülkenin dört bir yanında tekrarından rahatsızdırlar. Artık bu rahatsızlıklarını saklayıp gizleme gereği
bile duymadan, büyük bir arsızlık ve pervasızlıkla dillendirmektedirler.
Bu Muaviye artığı
Cumhuriyet yıkıcıları, Mızraklarının ucunda Kur’an sayfaları, ABD-AB ve İsrail
ile işbirliği içinde Bağımsız, laik Türkiye Cumhuriyetine saldırmaktadırlar.
Unutulmamalı
ki; Cumhuriyet yıkıcıları ne yaparlarsa yapsın, amaçlarına
hiçbir zaman ulaşamayacaklardır. Soylu Türk ulusu, Cumhuriyet yıkıcılarına boyun eğmeyecektir.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un söylemi ile “O
şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için
o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O
milletin malıdır. Allah, bir daha bu millete bir daha İstiklal Marşı
yazdırmasın”
YÖNETİM KURULU ADINA:
Mahmut
ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder