Askerliğini Nusaybin’de yapıp, dönen
askerin söylediği şu:
“Artık karakollara bile bayrak asamıyoruz!..”
Bayramda Kahramanmaraş’a giden bir aile de Türkçe konuştukları için kendileriyle alay edildiğini anlattı.
Bugün yaşananlar, bu vahim manzarayı tamamlıyor.
Hakkari’den 1 Uzman Çavuş’un şehit haberi geldi. Allah rahmet eylesin.
Mardin Nusaybin’de PKK-BDP’liler kalkışma provası yapıyor. Sözümona Suriye sınırına inşaa edilen duvara karşı çıkan PKK-BDP’lilerin açtığı pankart her şeyi özetliyor:
“Ne Lozan ne duvar bizi ayıramayacak...”
Şunlar da kalkışma provasındaki konuşmalar:
Ertuğrul Kürkçü: 1914'te çizilen sınırlarla Kürdistan dörde bölündü. Kürdistan'daki halklar uyandı ve uyandığını dünyaya ilan etti. Kürtleri ayıran sınırları hiçbir zaman kabul etmediniz. Dünyada sınırlar kalkarken, Kürdistan'ın sınırlarla birbirinden ayrılması doğru değil.
Ahmet Türk: Bugün dört parça Kürdistan'ın, birleştirilmesi aşamasındayız. Kürdistan'a özgürlük aşamasındayız. Dört parça Kürdistan, özgür ve demokratik bir yaşam istiyor. Bu talepler elde edilinceye kadar mücadele edeceğiz. Bu yüzyıl Kürt halkının yüzyılıdır.
Selahattin Demirtaş: Kürtler özgür yaşamak istiyor.Türk Ordusu giremediği için Suriye'de çeteler eliyle savaş yürütüyor. Baktılar ki oradaki devrimi durduramıyorlar, baktılar düne kadar terörist dedikleri halk, kendi düzenini kurmuş, bu kez duvar ve perde çekmeye çalışıyorlar. Bizler eğer bunu kabul edersek, 100 yıl önce yaşananlar tekrarlanacaktır. Bedeli ağır mı olur? Bunu düşünmeyeceğiz. Çünkü kendi toprağımızda köle olarak yaşamayacağız. Biz sınırları kabul etmeyeceğiz. Kobani ve Kamışlı neyse, Kızıltepe ve Nusaybin odur.
-KÜRDİSTAN’I ANKARA’DA KURDURMAK-
Gelelim büyük fotoğrafa:
AKP iktidarının da desteğiyle Barzani Erbil’de “Kürt Konferansı” düzenleyip, “dört parçayı” liderliğinde birleştirecekti. Ancak PKK paylaşımda büyük pay isteyince, konferans tam 3 kez ertelendi.
İktidar yandaşı Yeni Şafak’ın haberine göre, “Ankara Kürt gruplar arasındaki tıkanıklığı gidermek” için devreye girmiş. Ertelenen konferansın ilk ayağı Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi öncülüğünde 9-10 Kasım’da Ankara’da yapılacakmış.
Seçilen tarihe bakın, yeter!..
Acaba Ankara Barzanici mi, Öcalancı mı?
-Kıbrıs ve Ermenistan Açılımları-
Eş zamanlı Kıbrıs ve Ermenistan cenahında gelişmeler var.
Kıbrıs konusunu ayrıca yazacağım, ama Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, “Kıbrıs’ta tarih yazdık” demesi yeterli. “Tarih yazmanın” ne anlama geldiğini artık gayet iyi biliyoruz.
Davutoğlu’nun Ermenistan’la ilgili önemli açıklaması ise şöyle:
“2015’e yönelik çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Bizim talebimiz Karabağ’dan çekilmeleri. O konuda bir gelişme bekliyoruz. Eğer gerçekleşirse, hem sınır kapısı açılır, hem de demiryolu açılır ve bir sürü ilişkiler gelişir. Ama bunu Azerbaycan ile yapmayı istiyoruz. Azerbaycan’ı ikna edebilirsek, bir sürpriz yapabiliriz."
Ermenistan, Türkiye'den toprak talebinden, "soykırım" iftirası için özür ve tazminat şartlarından vazgeçti de bizim mi haberimiz olmadı ki, ilişkilerin normalleşmesi bir tek "Karabağ"a bağlanıyor?
Siz hâlâ Türkiye’nin türbana dolandığını ve öğrenci evlerinin ayrılması çalışmalarının yapıldığını mı zannediyorsunuz?!.
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser Yıldız
“Artık karakollara bile bayrak asamıyoruz!..”
Bayramda Kahramanmaraş’a giden bir aile de Türkçe konuştukları için kendileriyle alay edildiğini anlattı.
Bugün yaşananlar, bu vahim manzarayı tamamlıyor.
Hakkari’den 1 Uzman Çavuş’un şehit haberi geldi. Allah rahmet eylesin.
Mardin Nusaybin’de PKK-BDP’liler kalkışma provası yapıyor. Sözümona Suriye sınırına inşaa edilen duvara karşı çıkan PKK-BDP’lilerin açtığı pankart her şeyi özetliyor:
“Ne Lozan ne duvar bizi ayıramayacak...”
Şunlar da kalkışma provasındaki konuşmalar:
Ertuğrul Kürkçü: 1914'te çizilen sınırlarla Kürdistan dörde bölündü. Kürdistan'daki halklar uyandı ve uyandığını dünyaya ilan etti. Kürtleri ayıran sınırları hiçbir zaman kabul etmediniz. Dünyada sınırlar kalkarken, Kürdistan'ın sınırlarla birbirinden ayrılması doğru değil.
Ahmet Türk: Bugün dört parça Kürdistan'ın, birleştirilmesi aşamasındayız. Kürdistan'a özgürlük aşamasındayız. Dört parça Kürdistan, özgür ve demokratik bir yaşam istiyor. Bu talepler elde edilinceye kadar mücadele edeceğiz. Bu yüzyıl Kürt halkının yüzyılıdır.
Selahattin Demirtaş: Kürtler özgür yaşamak istiyor.Türk Ordusu giremediği için Suriye'de çeteler eliyle savaş yürütüyor. Baktılar ki oradaki devrimi durduramıyorlar, baktılar düne kadar terörist dedikleri halk, kendi düzenini kurmuş, bu kez duvar ve perde çekmeye çalışıyorlar. Bizler eğer bunu kabul edersek, 100 yıl önce yaşananlar tekrarlanacaktır. Bedeli ağır mı olur? Bunu düşünmeyeceğiz. Çünkü kendi toprağımızda köle olarak yaşamayacağız. Biz sınırları kabul etmeyeceğiz. Kobani ve Kamışlı neyse, Kızıltepe ve Nusaybin odur.
-KÜRDİSTAN’I ANKARA’DA KURDURMAK-
Gelelim büyük fotoğrafa:
AKP iktidarının da desteğiyle Barzani Erbil’de “Kürt Konferansı” düzenleyip, “dört parçayı” liderliğinde birleştirecekti. Ancak PKK paylaşımda büyük pay isteyince, konferans tam 3 kez ertelendi.
İktidar yandaşı Yeni Şafak’ın haberine göre, “Ankara Kürt gruplar arasındaki tıkanıklığı gidermek” için devreye girmiş. Ertelenen konferansın ilk ayağı Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi öncülüğünde 9-10 Kasım’da Ankara’da yapılacakmış.
Seçilen tarihe bakın, yeter!..
Acaba Ankara Barzanici mi, Öcalancı mı?
-Kıbrıs ve Ermenistan Açılımları-
Eş zamanlı Kıbrıs ve Ermenistan cenahında gelişmeler var.
Kıbrıs konusunu ayrıca yazacağım, ama Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, “Kıbrıs’ta tarih yazdık” demesi yeterli. “Tarih yazmanın” ne anlama geldiğini artık gayet iyi biliyoruz.
Davutoğlu’nun Ermenistan’la ilgili önemli açıklaması ise şöyle:
“2015’e yönelik çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Bizim talebimiz Karabağ’dan çekilmeleri. O konuda bir gelişme bekliyoruz. Eğer gerçekleşirse, hem sınır kapısı açılır, hem de demiryolu açılır ve bir sürü ilişkiler gelişir. Ama bunu Azerbaycan ile yapmayı istiyoruz. Azerbaycan’ı ikna edebilirsek, bir sürpriz yapabiliriz."
Ermenistan, Türkiye'den toprak talebinden, "soykırım" iftirası için özür ve tazminat şartlarından vazgeçti de bizim mi haberimiz olmadı ki, ilişkilerin normalleşmesi bir tek "Karabağ"a bağlanıyor?
Siz hâlâ Türkiye’nin türbana dolandığını ve öğrenci evlerinin ayrılması çalışmalarının yapıldığını mı zannediyorsunuz?!.
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser Yıldız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder