6 Şubat 2018 Salı

NUR TÜCCARLARI PAZARA ÇIKTI, KÜRT SAİD’İ PAZARLIYORLAR..

 
Bu yazı 22.09.2015 tarihinde yazılmıştı. Öngörülerimizin doğru çıkmaması bizi sevindirirdi. Ama ne yazık ki haklı çıktık. Yazımızda;
"Her koşulda Atatürk düşmanlığı kimliği ön planda olan Said Yüce Atatürk’ün kurduğu Mecliste “Türk düşmanlığı, Kürt Milliyetçiliği “ davasının elamanı olarak maaş alacak." demiştik.
“Hukukî ve fizikî varlığı olmayan”,  MİT ile birlikte kurduğu “Barla Platformu’nun Başkanı Said Yüce" yine sahnede.


Said Nursi siyaseti, “gaflet ve dalâletin en boğucu, aldatıcı, en geniş perdesi” olarak nitelendirir. (Emirdağ Lâhikası)

Nur şakirtlerine “Sakın, sakın! Dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın.” (Kastamonu Lâhikası) diyerek siyasetten uzak durmalarını özellikle ister. Bu nedenle gerçek Nurcular siyasetten hep uzak durdular, hiçbir partiye girmediler.

Ancak Said Nursi üzerinden, dünyalık edinmek, makam mevki kapmak, Türkiye Cumhuriyetinin tüm değerlerini yağmalamayanların aralarına katılmak için, Devleti hamudu ile götürenlere olmadık övgüler düzen NUR TÜCCARLARI piyasaya döküldü bu günlerde.

İşte bu tüccarlardan birisi Isparta milletvekilliğine soyunmuş. Yani davasını satmış-vekilliği kapmış.

“Hukukî ve fizikî varlığı olmayan”,  MİT ile birlikte kurduğu “Barla Platformu’nun Başkanı Said Yüce’den söz ediyoruz.

Sait Yüce çok değil, yakın geçmişte, 09.01.2015 günlü Sabah Gazetesi'ne verdiği demeçte aynen şöyle demektedir.

"Bir siyasî parti teşkilâtının ve hükûmetinin saç ayaklığını yapmak, onun iktidar imkânlarından faydalanarak devlet kademelerinde kadrolaşmak, sonra da bu kadroları seçimler için şantaj aracı yapmak gibi yöntemler ve entrikalarla Nur talebelerinin hiçbir işi olamaz"  

Peki; Said Yüce AKP’den vekil seçilmesi durumunda “bir siyasi partinin ve hükümetin saç ayaklığını” yapmayacak mı?

Kesinlikle yapacak. Bu durum kendini inkâr etmek anlamına gelmez mi? Kesinlikle gelir.  

Bir şey daha paylaşalım..

Said Yüce, Nur cemaati içinde lider konumunda olanların arasındadır. Nur Cemaati içinde lider durumundaki bazı isimler “AKP’ye gözünün üstünde kaşın var diyemez.”  Said Yüce işte bu isimlerden biridir.

Çünkü AKP, MİT’i ele geçirdiğinde ilk yaptığı işlerden biri İslami cenahtaki ajanların listesini istemek olmuştu.  MİT’te herkesin dosyasını tek tek çalıştılar. Dosyası hayli kalabalık olan içinde hatta en önlerde Said Yüce’nin olduğu iddia ediliyor.

İşte Bu dosyası kalabalık, sicili bozuk olanlar AKP’yi kayıtsız koşulsuz desteklemek, ne görev verilirse yerine getirmek zorundadırlar. Aksi durumda MİT te üzerinde çalışılan dosyalar açılır, etrafı öyle bir koku sarar ki dayanabilene aşk olsun..

Hükümetin Risale-i Nur Külliyatına el koyarak Diyanet'in tekeline vermesi sürecinde baş aktör olan ve Nurcu ağabeyleri her fırsatta hükümet üyeleriyle buluşturarak algı oluşturmada hizmet veren,  Bediüzzaman'ın hizmetkârlarından Mehmet Fırıncı'nın Erdoğan ile buluşturulup el öpme girişiminde de başrolde olan Sait Yüce'nin AKP'den adaylığı bizler için hiç şaşırtıcı olmadı.

Hükümetin Risale-i Nur Külliyatı'na el koyarak Diyanet'in tekeline vermesinde ne sakınca var diyeceksiniz? Buradaki sorun “DİN –DİYANET” değildir. Büyük bir “RANT” söz konusudur. Yıllarca külliyatı yayınlayan yayınevleri, elde ettikleri bu “büyük rantı” AKP yandaşları ila paylaşmaya yanaşmadılar. Bu yüksek ranttan pay almak isteyen yandaşlar  “bir dümen” ile Risale-i Nur Külliyatının Diyanet'in tekeline geçmesini sağladılar. Diyanet ise YANDAŞ YAYIMCILAR dışında kimsenin Risale-i Nur Külliyatını yayınlayamayacağına ilişkin bir karar aldı. İşte bu rant kavgasında “minareye kılıfı” Said Yüce tezgâhladı.  

Said Yüce “Risale Nur’un hikâyesinin sadece bir kitabın veya sadece bir müellifin hikâyesi değildir.”,  “O içinde nice destanlar barındıran bir büyük davanın adıdır.” Diyor. .

PEKİ, O “BÜYÜK DAVANIN” AMACI NEDİR?
 “Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün”  diyen, 31 Mart ayaklanmasına katılan, Milli mücadele döneminde Kürt Teali (Teali-i Kürdistan) Cemiyeti kurucuları arasında yer alan Said Nursi’dir.

Arkasında İngiliz desteği olduğu resmi belgelerle kanıtlanmış olan Şeyh Sait isyanına katıldığı için İstiklal Mahkemesince yargılandı ve birçok ilde sürgün yaşadı. İngiliz destekli bağımsız Kürdistan isteyen bu ayaklanma birçok şehrin yıkımına, ordunun büyük ölçüde kayıp vermesine ve misak-ı Milli sınırlarımız içinde olan Musul ve Kerkük'ün İngilizlere kalması ile sonuçlandı.

Nur Cemaati’nde Atatürk’ün "Öküz aleyhisselam", "Beton Kemal", "Deccal" gibi isimlerle anılmasının arkasında bu şeriatçı ayaklanmaların uğradığı hezimetler yatmaktadır.

Kürt Sait risalelerinde” Ye'cüc Me'cüc denen ve dünyayı yok edecek olan korkunç yaratıkların Özbek, Tatar ve Kırgız gibi Türk boyları olduğunu söylemekte ve soydaşlarımızı *"akvâm-ı vahşiyye" (yani vahşi kavimler)” *olarak tabir etmektedir.

"Ey Asurîler ve Keyânîlerin cihangirlik zamanından pişdar, kahraman askerleri olan Arslan Kürtler!... Beş yüz sene yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa sahrâ-i vahşette vahşet ve gaflet sizi vahşet sahrasında yağma edecektir" diyen de Said Nursi’dir. Kısaca Said Nursi azılı bir Türk Düşmanı ve bu gün güneydoğuda kan dökmeyi sürdüren katil sürüsü PKK’nın ilham aldığı bir Kürt Milliyetçisidir.

Kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk ‘ deccal, süfyan diyecek kadar sefil ve aşağılık bir haindir Said Nursi.  Şöyle der;  “Ben bir manevi âlemde, İslam Deccalini gördüm. Yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müşahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim. İşte bu inkârı mutlaktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder.(...) Fakat kahraman ve mücahit ordunun ve dindar milletin ruhundaki nur–u iman ve Kur’an ışığıyla hakikat–i hal–i göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribatını tamire çalışacağı rivayetlerden anlaşılıyor.” (Şualar458–459,Siracun Nur 247)

İşte Said Yüce, Türk düşmanlığı, Kürt Milliyetçiliği üzerine inşa edilen “ bir büyük davanın!” militanı olarak Ispartalılardan vekil seçilmek için oy isteyecektir. Her koşulda Atatürk düşmanlığı kimliği ön planda olan Said Yüce Atatürk’ün kurduğu Mecliste “Türk düşmanlığı, Kürt Milliyetçiliği “ davasının elamanı olarak maaş alacak.

Takdir sizlerin… 22.09.2015                                                Mahmut ÖZYÜREK






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder