12 Nisan 2013 Cuma

KUVAYI MİLLİYE ŞEHİTLERİ



Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,

mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,
siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağırdılar,
satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi!
Uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Nazım Hikmet Ran 1959

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Isparta Şubesi Basın Açıklaması



Bizler;

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin tüm kayıtlı olan /olmayan üyeleri olarak, yıllarca Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığı, birliği ve dirliği için vatanımızın her köşesinde görevlerimizi yaptık.Kimi silah arkadaşlarımız;  vatan savunmasında etiğimiz yeminde ki gibi yaşamlarını seve seve feda ederek ŞEHİT, Kimi arkadaşlarımız ise bu uğurda daGAZİ oldular.

Bu gün ki tabloya baktığımızda, gördüğümüz fotoğraf içimizi sızlatmaktadır.

Ülkemiz; kurtuluş ve kuruluş ülkümüzden,  içimizde ki işbirlikçi hain eller tarafından uzaklaştırılmakta, Yönetimi ele geçirenler, milli değerlerimizi, bağımsızlığımızı değil, Küresel yağmacıların amaçlarının hizmetkârlığına soyunmuşlardır.   Yıkımın taşeronları; Türkiye Cumhuriyetine, 1920'lerden bu yana içlerinde biriktirdikleri kin ve intikamla saldırmaktadırlar.   Bu gün, anayasamızın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinindeğiştirilmesi tartışmaya açılmış,  iktidarı ve muhalefeti ile Atatürk’ün Meclisinde, Atatürk adını, devrim ve ilkelerini kaldırmak için uzlaşma komisyonları kurulmuştur. Türk milletinin aldatıp kandırarak iktidarı ele geçirenler, devredilmesive vazgeçilmezimiz olan ‘’Milli Egemenliği”millete sorma gereği bile duymadan “Akil İnsanlar” adını verdikleri bölünmenin, yıkımın taşeronlarına devretmişlerdir. Nasıl ki, Damat Ferit’in “Heyet-i Nasiha”sı, işgali meşru göstermek için görev yapmışsa, Hükümetin “Akil insanları” yani “Heyet- i Nasiha’ları”  bölünmeyi, ayrışmayı, yıkımı meşru göstermek için, milleti ikna etmek adına, yollara düşmüşlerdir..

Türk adını, Türk kimliğini tarihten silmeye yeminli zevat, Cumhuriyetle hesaplaşmayı tek amaç haline getirmiş, Psikolojik savaşın, en kirli, onursuz yöntemleri sahneye sürülmüştür. Ulusal Bayramlar yasaklanmış, Milli/ Ulusal olan her değer itibarsızlaştırılmıştır. Son hamle ise Devlet Kurumlarının önünde yazılan T.C.(Türkiye Cumhuriyeti)ni kaldırmaya yönelmişlerdir.

Kuruluşu 1863 yıllarına uzanan, kurtuluş savaşında önemi asla yadsınamaz katkılarda bulunan, diğer bankaların yabancılaştırılması ile emekli maaşlarımızı aktardığımız, Milli Bankamız olarak bildiğimiz,T.C. Ziraat Bankası şubelerinin tabelalarından T.C.yi kaldırma kararını, kimler hangi amaç için verdikleri düşündürücüdür.

İktidarda kalmak adına, AB-D’nin her dayatmasını kayıtsız koşulsuz yerine getirenler, Yugoslavya örneğinde olduğu gibi,  “T.C.” kaldırarak, bölünmenin, federasyonlaşmanın, başkanlık sisteminin ve elde kalan değerlerimizi de özelleştirmenin alt yapısını hazırlamaktadırlar

Ama gayretleri boşunadır. Binlerce yıldır, Türk düşmanları, Türk ulusunu yok ettiklerini düşündükleri her dönemde, Türkler bir olup, birlik olup yeniden “ERGENEKON’DAN”  çıkmışlar ve kendilerini yok etmeye yönelen gafillere dünyayı dar etmişlerdir.

Bu gün yine Türk Ulusu birleşe, birleşe dirilecek, Sevr özlemiyle yanıp tutuşan BOP taşeronlarına, eli kanlı yağmacı, işgalci haydutlara dünyayı dar edecektir. Dost, Düşman Bunu böyle bilmelidir.   

Ne Mutlu Türküm Diyene!

OSMAN MÜMTAZ ÇAPÇI
TEMAD ISPARTA ŞUBE BAŞKANI

10 Nisan 2013 Çarşamba

ONUR, ŞEREF VE SAYGINLIĞIN RENCİDE EDİLEMEYECEĞİNE İLİŞKİN MAHKEME KARARI

TANSEL ÇÖLAŞAN'IN  GENEL BAŞKANLIĞINDAKİ ADD GENEL YÖNETİM KURULUNUN;                                                                    
 ADD ISPARTA ŞUBE BAŞKANININ "ADD ÜYELİĞİNDEN VE ŞUBE BAŞKANLIĞINDAN KESİN İHRACINA" İLİŞKİN KARARLARINDA, ŞİKAYET VE TANIKLIĞINI, TEMEL DAYANAK OLARAK  DEĞERLENDİRDİKLERİ  Hacer ÇİMENLİ, Mahmut ÖZYÜREK 'İN ŞEREF VE HAYSYETİNE, ONURUNA ALENEN HAKARET SUÇU NEDENİYLE, YANİ "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak" SUÇU NEDENİYLE,
ISPARTA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ'NİN, 09.04.2013 TARİH VE  2013/137 SAYILI KARARI İLE   "TCK’nin 125/4 maddesi uyarınca" CEZALANDIRILMIŞTIR. 


          T.C.
       ISPARTA
3. SULH CEZA MAHKEMESİ

                 DURUŞMA TUTANAĞI



DOSYA NO                   : 2013/137 Esas
DURUŞMA TARİHİ             : 09.04.2013
CELSE NO                    :1
HAKIM                      : HARUN YÜKSEL 42264

KATIP                       : AYŞEGÜL GÜLDİGEN 153496

Belirli gün ve saatte 1. celse açıldı. Açık yargılamaya başlandı.
Sanık HACER ÇİMENLİ geldikleri görüldü.
Müşteki MAHMUT ÖZYÜREK vekili Av. Egemen Tanyıldız geldikleri görüldü.
İddianamenin kabul kararı okundu.
İddianame ve ekleri okundu.
Müştekiye usulüne uygun olarak çıkarılan davetiyenin tebliğ edildiği görüldü. Müşteki vekilinin vekâletnamesinin dosyaya ibraz ettiği görüldü.
Sanık huzura alındı. Hüviyet tespitine geçildi.
SANIK: HACER ÇİMENLİ, Halil ve Müşerreften olma, 27.05.1972 Isparta doğumlu,
Isparta, Yalvaç, Hüyüklü, Yanarık Mah./köy nüfusunda kayıtlı olup halen Gazi Kemal Mah.120 Cad.14/5 Merkezi ISPARTA adresinde oturur. Boşanmış, çocuksuz, pazarlamacı, aylık 450 TL gelirli, sabıkasız, lise mezunu T.C. vatandaşı
İddianame ve ekleri okundu. Sanığa 5271 sayılı CMK'nun 147 ve 191 maddelerindeki yasal hakları ve CMK'nun 106/2. maddesindeki yükümlülükleri hatırlatıldı.
SORULDU: Ben haklarımı anladım. Haklarımı ve yükümlülüklerimi biliyorum. Müdafi istemiyorum, savunmamı şimdi kendim bizzat yapacağım. Ne ile suçlandığımı biliyorum dedi.
SANIK SAVUNMASINDA: Ben suçlamaları tamamıyla kabul etmiyorum, kısmen birkaç söz söylediğimi kabul ediyorum, Mahmut beyin bir genci tacizini öğrendikten sonra aramızda olumsuzluklar yaşandı, benim hakkımda sürtük ne iş yaptığı belli değil dediğini duydum, bu olaylardan sonra ihraç edilmiştir. Olay gününe gelince, Niyazi Çamurcu bir şey yaparsanız sizi ahlaksız ilan ederim dedi, bende buna sinirlenerek Mahmut'u göstererek asıl ahlaksız orda ben görevimi yaptım, yalakalarını toplamış dedim, ancak şerefsiz adi sapık demedim, olaylara ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz ediyorum, ayrıca bende kendisinden şikâyetçi olacağım dedi.
Kolluktaki ifadesi okundu: Doğrudur bana aittir dedi.
Nüfus ve Sabıka kaydı okundu: Doğrudur bana aittir dedi.
Sanığa dosyada mevcut esaslı bilgi, belge ve beyanlar okundu.
SORULDU: Aleyhime olanları kabul etmiyorum dedi.
   Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep edip etmediği
SORULDU: Suçum sabit görülürse hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ederim dedi.
Müşteki vekilinden soruldu: sanıktan şikâyetçiyiz, davaya katılmak istiyorum dedi.
Sanıktan soruldu: katılma hususunda takdir mahkemenindir dedi.
G.D: Suçtan zarar görmüş olması ihtimaline binaen CMK. nun 237/1. maddesi gereğince Müştekinin davaya katılan, Av. Egemen Tanyıldız'ın katılan vekili olarak kabulüne karar verildi. Açıklandı. Açık yargılamaya devam olundu.
Dosya incelendi esas hakkında karar verileceği bildirildi.

Katılan vekilinden esas hakkındaki beyanları soruldu: Sanık savunmasında da üstü kapalı suçlamayı kabul etmiştir, şikâyetçiyiz, cezalandırılsın dedi.   
Sanıktan soruldu: Araştırılmasını istediğim bir husus yoktur, beraatımı isterim, suçum sabit görülürse lehimde olan yasa hükümlerinin uygulanmasını ve hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ederim dedi.
Sanıktan son sözü soruldu: Beni tetikledikleri için bu şekilde hareket ettim, beraatımı isterim dedi.

Dosya İncelendi. Araştırılacak başka bir husus kalmadığı anlaşıldı. Açık duruşmaya son verildi. HÜKÜM: Gerekçesi 15 gün İçinde karara eklenmek üzere.
1-Sanığın sübut bulan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nin 125/1 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun konusunun önemi, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işlendiği zaman ve yer, sanığın amaç ve saiki göz önüne alınarak, adli para cezasını gerektirir tekerrüre esas teşkil etmeyen ilamı bulunduğundan tercihen 5237 sayılı. TCK nun 52/1 ve 61/9 maddelerine göre alt sınırdan ceza verilerek 90 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
2-Sanığın üzerine atılı eylemi alenen işlediği sübut bulduğundan cezasının 5237 sayılı TCK’nin 125/4 maddesi uyarınca 1/6 oranında artırılarak 105 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
3-Sanığın sabıkasız oluşu, cezasının failin geleceği üzerindeki olası etkileri, dosyaya yansıyan kişiliği, yargılama safhasında gözlemlenen davranışları, lehine takdiri indirim sebebi sayılarak verilen cezasının 5237 sayılı TCK‘un 62/1 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 87 GÜN ADLI PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
4-Sanığın belirlenen ekonomik ve sosyal durumu ile şahsi halleri dikkate alınarak adli para cezasının bir gününün 5237 sayılı yasanın 52/2 maddesi uyarınca alt sınırdan 20,00-TL. Olarak belirlenmesi suretiyle sonuç itibarı ile 87 gün karşılığı 1.740,00-TL. ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
5-Sanığa verilen adli para cezasının miktarı ve sanığın dosya kapsamından anlaşılan ekonomik ve şahsi halleri göz önüne alınarak sanığa verilen adli para cezasının hükmün kesinleşme tarihinde itibaren 5 eşit taksit halinde birer ay arayla ödenmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan taksitlerin tamamının MUACCEL OLACAĞINA,(ihtarat yapıldı)
6-Sanığın. Suç tarihinden önce adli sicilden silinme şartları oluşmamış kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat hâsıl olması ve suçun işlenmesiyle katılanın talep ettiği veya tespit edilebilen şahsi hakka dayalı hukuk yargılamasını gerektirmeyen ölçülebilir maddi bir zararının bulunmaması, CMK. nun 231/6 maddesinde öngörülen zararın giderilmesi koşulunun, maddi ve ekonomik kayba yol açan suçlarda, zararın belirlenmesinde belli bir yargılama ve hâkim takdirine ihtiyaç duyulmayan hallere ilişkin olarak gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından 5271 sayılı. CMK'nun 231/5-6 maddeleri uyarınca sanık hakkında verilen HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA,         
7-Sanık hakkında 5 yıl süre ile DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNİN UYGULANMASINA,
8-Sanık hakkında denetim süresi içinde herhangi bir tedbir yükümlülüğü uygulanmasına takdiren YER OLMADIĞINA,
9-Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmemesi halinde açıklaması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak sanık hakkında açılan kamu davasının Düşürülmesine,
10-Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde hükmün açıklanacağının sanığa
İHTARINA,(ihtarat yapıldı)
11-Sanığın sarfına sebebiyet verdiği 16,00- TL posta yargılama giderinin sanığa yükletilmesine, karar kesinleştiğinde tahsili için mal müdürlüğüne HARÇ TAHSİL MÜZEKKERESİ YAZILMASINA,
12-Katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT belirtilen 660,00 TL vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine,
Dair, sanık ve katılan vekilinin yüzlerine karşı,tefhin1den ve gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek Üzere zabıt kâtibine beyanda bulunak veya başka bir mahkeme aracılığıyla dilekçeyi mahkememize göndermek suretiyle ISPARTA NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDE itiraz yolu açık olmak Üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. Sanığa karardan bir suret alabileceği hatırlatıldı. 09.04.2013

Kâtip 153496                                                      Hâkim 42264


AÇTIĞIM TAZMİNAT DAVASINDAN ALACAĞIM TÜM TAZMİNATI "ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİNE" BAĞIŞLAYACAĞIM...

9 Nisan 2013 Salı

Amerika’dan korkunç İddia.Yüzde 10 Mezardakilerin Oyu

Amerika’dan korkunç İddia Yüzde 10 Mezardakilerin Oyu
Time Dergisinden Edwards Hammington'un haberine göre 3. dünya ülkelerinde yapılan seçimler veya Referandumlarda oy'larla oynanmakta manipüle edilmekte.
Seçim yapılmadan önce o ülkedeki Diktatörler veya Diktatör heveslileri halk arasında 100 Bin kişilik dev bir anket yaptırırlar. Ve o yapılan anketlere göre Seçim Kurullarının veya oy’ların toplandığı merkezdeki bilgisayarlar otomatikman yüzde 10 % a ayarlanır.
Bu yüzde 10% luk şişirme ise genelde, son 10 yılda vefat etmiş seçmenlerin hayali oyları ile kapatılır. Vefat edenlerin oy pusulaları illere ilçelere gönderilmez. Bu veriler direk olarak Seçim Merkezlerindeki Bilgisayarlara daha önce kayıt edilir. Yani bu yüzde 10 luk oy seçimler başlamadan önce hali hazırda bekletilir ve İllere ilçelere dağıtılarak seçim kazanılmış olur.
Edwards Hammington’a göre bunun son olarak uygulandığı ülke Türkiye olmuştur. Türkiye’de yapılan son Referandumda yüzde 48 % olan EVET oyları Bilgisayar ile yüzde 58 % yükseltilmiştir. Yani Bilgisayarda manipülasyon olmasaydı HAYIR'lar yüzde 52 % EVET'ler ise yüzde 48 de kalırdı.

Yorum:  Şimdi bu eldeki verileri toplayınca ve Okyanus Ötesinden Fetullah Gülenin „Mezardakileri de kaldırın oy Kullansınlar“ mesajı daha bir netlik kazanmış oluyor.
Washington - Feridun Tokgözoğlu
www.milliyetciler.com
Temsilcisi