BASIN AÇIKLAMASI
Terör örgütü PKK'ya destek sağladıkları gerekçesiyle
kayyum atanan Ağrı'nın Diyadin Belediyesi'nde, kayyum atanan kimi
belediyelerde Kürtçe tabelalar kaldırılmıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kayyum atanan
bazı belediyelerde kaldırılan Kürtçe tabelaların tekrar yerine asılacağını
söyledi.
İçişleri Bakanı, konuyla ilgili Twitter
hesabından videolu açıklamalarda bulundu. "Türkçe gibi Kürtçe de bizim
dilimizdir" diyen Bakan Soylu, gerekli talimatları verdiğini ve
tabelaların tekrar yerine asılacağını söyledi.
Sn. Bakan "Türkçe gibi Kürtçe de bizim
dilimizdir" diyor.. Neresinden bakarsanız bakın bu söylem, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
“değiştirilmesi teklif edilemez” maddeleri arasında sayılan 3. Maddesinde “Türkiye
Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir”
hükmüne,
Ayrıca Anayasamızın 14. 26. 42. maddelerine açıkça
aykırılık oluşturur.
Gerek Anayasamıza, gerekse Siyasi partiler yasasına
göre “ülke ve ulus bütünlüğü”, devletin bölünmezliğinin temel öğeleridir.
Türkiye Cumhuriyeti üniter- ulus-devlettir. Üniter
bir devletin tek Resmî Dili olur; kamusal alanda bu dili kullanma zorunluluğu
vardır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunda
“Ortak Kurucu Unsur” yoktur. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir
“ulus devlettir” Ulus, tarihsel ve sosyal gelişmenin yarattığı
birlikte yaşama olgusudur. Irk gibi antropolojik ve filolojik niteliklere
dayanan dar bir kavram değildir. Mustafa Kemal Atatürk '' Ulus ''u dil,
kültür ve ülkü birliği olarak tanımlamıştır.
Diğer yandan Danıştay 8. Dairesi, 2007 yılında 'belediye hizmetlerinde çok
dilli belediyecilik yolunda karar alan' Diyarbakır'ın DTP'li Sur
Beldesi Belediyesinin bu uygulamasını iptal etmekle kalmamış Belediye
Başkanının başkanlığını düşürmüş, kararı alan belediye meclisini de
feshetmiştir. Danıştay Kararında; "Anayasa ve uluslararası
sözleşmelerde belirlenen ve güvence altına alınan temel ve hak özgürlüklerin
kullanımını aşan, bu kuralların amacına ve öngörüsüne aykırı bir niteliğin
oluştuğu sonuç ve kanaatine ulaşılmaktadır." Denilmektedir.
Özetle geçmişte ve günümüzde bu uygulamalar
ulusumuzu etnik temelde ayrıştırmaktan başka bir işe
yaramamıştır/yaramayacaktır.
İçişleri Bakanı Kürtçe tabelaların yerinde
kalmasını isterken, Türküye Cumhuriyetinin İkinci bir resmi dili olduğunu kabul
ve beyan ediyor. Bunun anlamı
dilin, bayrağın, devletin ikileşmesidir. PKK Terör örgütünün de amacı
zaten budur. Bu anayasayı devlet gücü kullanarak ihlal etme suçunu oluşturur.
Cumhuriyet savcılarının harekete geçmemelerini
beklemek boşuna bir umut ama biz yine de “tarihe not düşmek” adına bu
açıklamayı yapma gereği duyduk..
YÖNETİM KURULU
ADINA: Mahmut ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder