Isparta'nın tarihi
miraslarından, Mülkiyeti İl Özel İdaresine ait olan Çelebiler Mahallesi Damgacı
Sokak bulunan ve daha önce Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'ne tahsisli tarihi bina
AKP'lilerin İl Genel Meclisinde oy çokluğu elde etmesiyle 10 yıllığına 45
çocuğun istismara uğradığı skandalın merkezinden duran Ensar Vakfı'na
tahsis edilmiştir.
1. Bir
Vakfa 4962 sayılı kanın gereğince “vergi muafiyeti” sağlanmış olması, bu vakfı
“kamu kurum ve kuruluşu” statüsüne dönüştürmez.
İl genel Meclisinin “kamu
kurum ve kuruluşları” dışında bir vakfa
“bedelsiz taşınmaz tahsisi” yapma yetkisi yoktur. 5302 sayılı İl Özel
İdaresi Kanununun 64 üncü maddesinin (d) bendi “Kendilerine ait taşınmaz
malları, asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak ve süresi yirmi beş yılı
geçmemek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilir” demektedir. Ensar
Vakfı bir “kamu kurum ve kuruluşu” değildir.
Bu nedenle
Isparta İl Genel Meclisinin aldığı
“Isparta Çelebiler Mahallesi - Damgacı Sokak’ta bulunan ve daha önce
Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne tahsisli, tarihi bir binanın bedelsiz olarak Ensar
Vakfı'na tahsis kararı hukuken yok hükmündedir.
2. Öğrenci
Yurtlarının açılması ile ilgili 3.11.2004- Tarihli 2004/8106
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkartılan ÖZEL ÖĞRENCİ YURTLARI Yönetmeliği’nin
5. Maddesi “Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler ile özel
hukuk tüzel kişileri, bu Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olmak kaydıyla ortaöğrenim
veya yükseköğrenim öğrencileri
için yurt açabilir.” Yani Vakıflar
İlköğretim öğrencileri için yurt açamazlar.
Ancak uygulamada Ensar Vakfı yasa ve yönetmelikleri
uygulamakla görevli olanların katkı ve desteğini de alarak İlköğretim
öğrencileri için YURT açmışlar açmayı sürdürmektedirler.
3. Günlerdir
tüm kamuoyunun Karaman’da KAİMDER, Ensar Vakfı evlerinde/yurtlarında yaşanan;
çocukların cinsel istismarı olayı ile çalkalandığı bu günlerde Isparta’da
Yasalar, Yönetmelikler ihlal edilerek tarihi bir binanın bedelsiz olarak Ensar
Vakfı'na tahsis kararı, Karaman’da yaşanan insanlık dışı ağır “cinsel
istismar” suçunun desteklenmesi, adı geçen vakfın bu suç nedeniyle
ödüllendirilmesi anlamını taşımaktadır.
4. Kaldı’
ki Karamandaki olay Bakanının söylediği gibi “bir kere rastlanmış”
bir olay değildir.
Bilindiği gibi dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan
kürsülerde sık sık “dindar nesil yetiştireceğiz” şeklinde
açıklamalar yapmıştır. Bu kapsamda İmam Hatip Okulları ve eğitim ile ilgili
projeleri olduğundan bahsetmiştir. İşte bu politikanın sonucu olarak 2013
yılında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ortaöğretim kurumları yönetmeliğinde
değişiklik yapıldı. Resmi Gazete ’de yer alan düzenlemeye göre, imam hatiplerde
eğitim ve öğretim yılı süresince “imamlık, hatiplik, vaizlik, müezzinlik,
Kuran kursu öğreticiliği ve benzeri mesleki uygulamalara” yönelik
eğitimlerle ilgili “çeşitli kurumlardan destek alınabilecek.”
Bu yönetmelikle MEB’e bağlı devlet okullarında TÜRGEV, Ensar Vakfı, Furkan Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı gibi kurumlara ders verebilme, kitap dağıtabilme ve öğrencileri kendi camilerinde, mescitlerinde veya Kuran kurslarında stajyer olarak eğitebilme hakkı verildi.
Bu yönetmelikle MEB’e bağlı devlet okullarında TÜRGEV, Ensar Vakfı, Furkan Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı gibi kurumlara ders verebilme, kitap dağıtabilme ve öğrencileri kendi camilerinde, mescitlerinde veya Kuran kurslarında stajyer olarak eğitebilme hakkı verildi.
Yönetmelikte kimi Vakıflara ve derneklere “Özel”
yapılan yönetmelik değişikliği sonucu, bu vakıf ve derneklerin ulusal ve insani
değerlerden yoksun, Türk Devrimi ve Cumhuriyet karşıtlığı tescilli kimi
görevlileri kendi yasadışı vakıfları dışında resmi okul ve yurtlarda cirit
atmaya başlamışlardır.
5. Suça
konu olaylar mağdur çocukların ifadelerine göre Ensar Vakfı evlerinde
işlenmiştir. Nitekim Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı yayın yasağı ile ilgili
basına yaptığı açıklamada “iki farklı yurtta görev yapan kişi”
denilmektedir. Savcılığın ön soruşturmasında ise mağdur çocuklar “Ensar evinde
kaldıkları” ifadesini vermişti. Savcılık açıklamasına göre de 2014 yılından bu
yana Ensar vakfı evinde çocuklar uzun süre istismar edilmiş. Yani bu süre
zarfında bu suçun işlenmesine göz yumulmuştur ve Ensar Vakfı bundan dolayı
sorumludur/sorunludur.
6. Çorum’da
faaliyet gösteren Ensar Vakfı’na ait yaz Kuran kurslarında 2008 yılında 15
yaşındaki iki kız çocuğu hocaları tarafından tecavüze uğramıştı.
Olayı öğrenen ailelerin polise gitmesinden sonra bir lisede Din Kültürü öğretmenliği yapan Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanı Z. İ.’nin kızlara tecavüz ettiği tecavüze uğrayan kızlardan birinin 3,5 aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştı.
Polis tarafından gözaltına alınan evli ve 2 çocuk babası Z. İ. sevk edildiği mahkemece tutuklanarak Çorum L Tipi cezaevine gönderilmişti. Ensar Vakfı’nda kızlara tecavüz eden hocanın, Çorum’daki yerel gazetelere din ve ahlaki konular hakkında yazılar yazdığı öğrenilmişti. 16.03.2016” (http://www.yeniyon.tv/tecavuz-olayi-ensar-vakfinda-ilk-degilmis)
Bu haberlerden de görülmektedir ki Ensar Vakfına ait yurtlarda ve evlerde bu suç bir kez işlenmemiştir. Önceki yıllarda aynı suçtan yargılanarak tutuklanan öğretmen bile mevcuttur. Nitekim Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı bu konu ile ilgili Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna Yayın Yasağı getirilmesi için yazdığı 2016/1010 CBS Soruşturma sayılı yazısında “Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2014 ve devam eden yılları içerisinde meydana gelmiş olabileceği düşünülen, çocuğun cinsel istismarı ve çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye Teşvik suçlarından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında…” denilerek bu suçun daha önce de işlendiğini ortaya koymaktadır.
Olayı öğrenen ailelerin polise gitmesinden sonra bir lisede Din Kültürü öğretmenliği yapan Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanı Z. İ.’nin kızlara tecavüz ettiği tecavüze uğrayan kızlardan birinin 3,5 aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştı.
Polis tarafından gözaltına alınan evli ve 2 çocuk babası Z. İ. sevk edildiği mahkemece tutuklanarak Çorum L Tipi cezaevine gönderilmişti. Ensar Vakfı’nda kızlara tecavüz eden hocanın, Çorum’daki yerel gazetelere din ve ahlaki konular hakkında yazılar yazdığı öğrenilmişti. 16.03.2016” (http://www.yeniyon.tv/tecavuz-olayi-ensar-vakfinda-ilk-degilmis)
Bu haberlerden de görülmektedir ki Ensar Vakfına ait yurtlarda ve evlerde bu suç bir kez işlenmemiştir. Önceki yıllarda aynı suçtan yargılanarak tutuklanan öğretmen bile mevcuttur. Nitekim Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı bu konu ile ilgili Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna Yayın Yasağı getirilmesi için yazdığı 2016/1010 CBS Soruşturma sayılı yazısında “Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2014 ve devam eden yılları içerisinde meydana gelmiş olabileceği düşünülen, çocuğun cinsel istismarı ve çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye Teşvik suçlarından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında…” denilerek bu suçun daha önce de işlendiğini ortaya koymaktadır.
7. Ensar
Vakfının eğitim(!) alanındaki bu çalışmalarının
AKP hükümeti tarafından destek görmesi ise, Eğitime verilen bir destek değil,
2002 den 2013 yılına kadar birlikte yürüdükleri Fetullah Gülen Cemaati ile
yollarını ayırdıktan sonra Ensar Vakfını bunun yerine ikame etme çabasıdır. Bu
anlamda bir hayli yol aldıkları da bilinen ve yaşanan bir gerçektir.
8. Tüm
bu nedenlerle Isparta Valisi Sn. Vahdettin Özkan’ın İl genel Meclisinin aldığı
hukuk dışı tahsis kararını yasal yollarla iptal ettirmelidir.
9. Bu
yapılmadığı durumda Ulusal Eğitim Derneği Isparta Şubesi olarak yasal yollara
başvuracağımızı tüm kamuoyuna duyururuz. 12.04.2016
YÖNETİM KURULU ADINA: Mahmut ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder