Prusya Kralı II. (Büyük)
Frederik, Potsdam ormanlarında gezinirken bir tepeye ulaşır. Görür ki hemen
yanında daha büyük bir tepe daha vardır ve bu tepenin üstünde bir değirmen
kuruludur.
Yüksek olan tepeye Saray
yaptırmayı düşünmektedir. Değirmeni satın alarak bu hayalini gerçekleştirmek
ister. Fakat değirmenci satışa razı değildir.
Büyük Frederik
değirmenciyi ikna etmek için önce değirmene değerinin kat kat üstünde bir bedel
ödemeyi teklif eder.
Sans-Souci, “Hayır.
Değirmenim satılık değil” der.
Kral bu cevaba kızar
ve “ Sen benim Prusya Kralı olduğumu
bilmiyor musun ?” diye sorar. “ Biliyorum, biliyorum” der Sans- Souci, “Sen de
benim bu değirmenin tapulu sahibi olduğumu biliyor musun” diye anlamlı ve ağır
bir cevap verir.
Kral çok öfkelenir. ”Senin
tapunda olsa rızanda olmasa, ben burayı zorla alacağım. Bakalım o zaman ne
yapacaksın?” der.
Değirmenci başını
kaldırır ve atının üzerinde bütün ihtişamı ile duran Kral’a, sükûnet için de
“Berlin de hâkimler var” der.
“Berlin’deki Hâkimlerin” Değirmencide
yarattığı özgüven Büyük Frederic’de büyük etki yaratır. Kral bu yel değirmeninin
Prusya Krallığı devam ettikçe korunmasını ister ve onun yanındaki daha alçak
olan tepeye sarayını yaptırır ve bu sarayın adını da Sans-Souci Sarayı koyar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder