“İstiklal
Marşımızı başka bir beste ile söylemek soytarılıktır !”
Mahkemelerin verdikleri yürütmeyi
durdurma kararlarına karşın, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinde Türkiye
Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanılması planlanan ve “kaçak” olarak inşa edilen “çakma
saray”ın tanıtım filmi niteliğindeki sesli görüntüler sosyal medya
üzerinde yayınlanmıştır. Bu tanıtım filminde İstiklal Marşı'mızın bestesi ve
müziği değiştirilerek “mehterli İstiklal marşı bestesi”
kullanılmıştır.
İstiklal Marşımızın ana vurgusu;
binlerce yıldır bağımsız, özgür yaşamış vatansever bir ulusun hiçbir güç
tarafından “zincire vurulamayacağı”,
Kendilerini “medeni” olarak
adlandıran, ancak mazlum milletlerin vatanlarını “canavarca” egemenlikleri
altına alarak sömürgeleştiren “hayâsız” istilacılara karşı, Türk
ulusunun tek ocak kalıncaya kadar göğsünü siper ederek çarpışacağıdır.
İstiklal Marşımız, dışarıya
bağımlılığın, sömürü, soygun ve zulüm
düzeninin değil, ulusal bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, yurt sevgisinin,
ulusal egemenliğimizin ve ulusal birliğimizin dillendirildiği “Vatan
türkümüzdür”.
İstiklal Marşımız, bütün ruhuyla ve
özüyle devrimci bir marştır.
Gerek doğru bir dünya görüşüyle, gerekse bunu ifade ederken kullandığı coşkun
ifadelerle 93 yıldır Türk ulusunun antiemperyalist, tam bağımsızlıkçı soylu
duygularını dillendiriyor ve dillendirecektir.
Bu nedenle İstiklal Marşımız en üst
düzeyde anayasamız tarafından koruma altına alınmıştır. “TC Anayasası’nın 3. maddesi
uyarınca Türkiye Devleti’nin “Millî marşı “İstiklal Marşı’dır. Bu hüküm
de Anayasanın
4. maddesi uyarınca, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.”
Varlığını ve iktidarını küresel çeteye borçlu olan AKP ve Erdoğan; Kuva-i
İnzibatiye artıklarının torunlarını da yanına alarak ülke
yönetimine zorla, hile ve aldatma ile el koydu. Siyaset, medya, üniversiteler,
emniyet, ordu, yargı, diyanet, sendikalar, odalar, tarım, hayvancılık, sağlık,
kısaca Kemalist Cumhuriyetin kurup yücelttiği tüm kurumları, hatta futbolu bile
CFR’nin senaryosunu yazdığı operasyonlarla ele geçirildi. Milli duyguları iğdiş
edilerek dönüştürülen, direnci kırılarak uyumlu hale getirilen kurumlar
yenidünya düzeninin hizmetkârı konumuna getirildi.
Türk ulusunun yeniden uyanışını engellemek, milli bilincini yok etmek
amacıyla bu milletin kanıyla, canıyla kazandığı kurtuluş
savaşının ve ulusal bağımsızlığımızın, cumhuriyetimizin simgeleri olan milli
bayramlarımızı yasaklayan, andımızı kaldıran ılımlı İslamcı çete, şimdi kirli
ellerini “vatan türkümüz” İstiklal
Marşı'mıza uzatmıştır.
Hiç gereği yokken, İstiklâl Marşı’nı
şu ve bu şekilde değiştirme amaçlı girişimler, en hafif söylemle “gaflet,
dalalet ve ihanettir”. İstiklal Marşı'mızın değiştirilmeye çalışılması,
alternatif melodiler üretilerek kamuoyunda algı operasyonu yapılması Türkiye
Cumhuriyeti'nin egemenlik hakkına, bağımsızlığına, cumhuriyetine doğrudan
yapılmış bir saldırıdır.
Bu durum başta Anayasamıza,
yasalarımıza, bununla birlikte Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na açıkça
aykırılık oluşturmaktadır. Çünkü İstiklal Marşı'mızın bugün kullandığımız
bestesi, 1930 yılında Zeki Üngör tarafından milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy
hayattayken yapılmıştır. 1930'dan bu yana ulusumuzun gönlünde yer edip kabul
gören milli marşımızın ezgisini değiştirme pervasızlığını
gösterenler, milli marşımızı milli simge olmaktan çıkartarak değiştirilebilir
algısı yaratarak itibarsızlaştıranlar, kimi yurt ve ulus bilincinden yoksun
vatansızları bu kepazeliğe yönlendirip özendirenler ve bu fiili işleyenlere karşı
görevini savsaklayarak yerine getirmeyenleri şiddet ve nefretle kınıyor, soylu
Türk ulusuna şikâyet ediyoruz.03.11.2014
YÖNETİM KURULU ADINA: Mahmut ÖZYÜREK
ULUSAL
EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder