Gelecekte
açılacak “CHP darbecileri” davasına belge olsun diye bir kez
daha yayınlıyorum:
Askeri cunta ve Özal hükümetlerinin baskıcı döneminden bunalan pek çok kişi, özgürlük ortamının genişlemesiyle somut çalışmalar için derneklere-vakıflara katıldılar; “STK” denilerek örtülen kuruluşların “project democracy” operasyonunun bir parçası olduğunu görünce de ayrılmak istediler.
Askeri cunta ve Özal hükümetlerinin baskıcı döneminden bunalan pek çok kişi, özgürlük ortamının genişlemesiyle somut çalışmalar için derneklere-vakıflara katıldılar; “STK” denilerek örtülen kuruluşların “project democracy” operasyonunun bir parçası olduğunu görünce de ayrılmak istediler.
Saim
Sanlı da iyi niyetle TESEV kurucusu olmuştu; ancak daha sonra ayrılmak için bir
dilekçe gönderdi:
“TESEV’in
giderek artan bir biçimde, ulusal birlik ve bütünlüğümüzü ayrıştırıcı, başta
Cumhuriyetimiz olmak üzere birçok ortak değerimizi aşındırıcı mahiyetteki rapor
ve çalışmaların adeta odağı haline geldiğini –bilerek veya bilmeyerek-
ülkemizin ihtiyaç ve çıkarlarıyla giderek ters düştüğünü ve amacından
uzaklaştığını üzülerek müşahede ettim.
Bu
nedenlerle, kuruluşundan bu yana üyesi olduğum TESEV’den istifa ederek
ayrılmaya karar vermiş bulunuyorum.
İstifamın gereğinin yapılmasını rica ederim.”
İstifamın gereğinin yapılmasını rica ederim.”
Saim
Sanlı’nın ayrılma isteği kabul edilmedi. TESEV’den ayrılma dilekçesi
gazetelerde manşete çıktı. Devlet Eski Bakanı Ufuk Söylemez, köşe
yazısında bu dilekçeye yer verdi; “deşifre olan kimi niyetler ve
ilişkilerin onların ‘tarafsız-masum-bilimsel-çağdaş bir sivil toplum örgütü’
gibi görülmesine mani olduğunu” belirttiği TESEV’in “ciddi bir özeleştiri”
yapmasını ya da çalışmalarını durdurmasını istedi.
2006’daki bu olaydan altı yıl sonra, TESEV kurucusu CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, örgütten ayrılmama nedeni sorulduğunda, TESEV’de “iyi aydınlar da var”
demekle yetindi. (Sivil Örümceğin Ağında, 26. Basım, s. 320)
Kılıçdaroğlu ve darbeci ekibinin CHP yönetimine parti dışından CHP
programıyla, tarihiyle ilgisiz adam alınmasını eleştirenler! Konu o kişilerin
siyasal inançları değildir!
Kılıçdaroğlu ve turuncu darbeci adamları CHP yönetiminde federasyonlaşan Türkiye’ye uygun etnik temsilciler alıyorlar! CHP yönetimi de ülkenin parçalanmasına uyduruluyor!
Kılıçdaroğlu ve turuncu darbeci adamları CHP yönetiminde federasyonlaşan Türkiye’ye uygun etnik temsilciler alıyorlar! CHP yönetimi de ülkenin parçalanmasına uyduruluyor!
Örneğin
Bekaroğlu, siyasal gücü nedeniyle mi alınıyor? Adamın Rize’deki oyları
%1’i bulmuyor. Canı sıkılanlar Bekaroğlu’nun Laz
milliyetçiliği girişimlerini anımsamalıdırlar.
Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin federasyonlaşmasını (Etnik devletlere bölünmesini) isterken siyasal akıl mı yürütüyordu, yoksa Adigeleri mi temsil ediyor?
Tanrı’nın Kulu Sezgin, CHP’de Kürtleri, Hüseyin Aygün, Dersim özerk milliyetçilerini mi temsil etmiyorlar mı?
A. Davutoğlu’nun tez hocası, TESEV’in has elemanı Toprak Binnaz, yıllarca federasyonlaşmanın İslamcı alt yapısının kurulmasına yardım etmedi mi?
CHP’de İslamcı cemaatlerin (Yalnız Nurcular değil, şeyh-şıh örgütlerinin tümünün) temsilcileri yönetime alınmıyor mu?
Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin federasyonlaşmasını (Etnik devletlere bölünmesini) isterken siyasal akıl mı yürütüyordu, yoksa Adigeleri mi temsil ediyor?
Tanrı’nın Kulu Sezgin, CHP’de Kürtleri, Hüseyin Aygün, Dersim özerk milliyetçilerini mi temsil etmiyorlar mı?
A. Davutoğlu’nun tez hocası, TESEV’in has elemanı Toprak Binnaz, yıllarca federasyonlaşmanın İslamcı alt yapısının kurulmasına yardım etmedi mi?
CHP’de İslamcı cemaatlerin (Yalnız Nurcular değil, şeyh-şıh örgütlerinin tümünün) temsilcileri yönetime alınmıyor mu?
Cin
adam, oradan oraya uçan, kurnaz Kılıçdaroğlu, “İslamla uzlaştık,
Kürtlerle de uzlaşıyoruz” derken kulağınızı
tıkadıysanız
Siz, ulusal birlikçilik-Atatürkçülük- İslam devletçiliğine karşılık- halkçılık- çağdaşlık üstünde söz yarıştıra durun; atı alan, kılıcı kuşanan 2. Tayyip, Yeşil-Turuncu-Oynak CHP’yi kurdu bile!
Siz, ulusal birlikçilik-Atatürkçülük- İslam devletçiliğine karşılık- halkçılık- çağdaşlık üstünde söz yarıştıra durun; atı alan, kılıcı kuşanan 2. Tayyip, Yeşil-Turuncu-Oynak CHP’yi kurdu bile!
CHP’de milletvekili olup da bu gelişmelere sessiz kalan, ya da
mezhepçilik şımarıklığıyla partili arkadaşlarına hakaret eden milletin sözde
vekilleri, suspus oturan kadınlı-erkekli sözde Kuvayı Milliyeci CHP vekilleri
şurası kesindir ki, yalnızca iktidar sahipleri değil, sizler de Türkiye’nin
parçalanmasından sorumlu tutulacaksınız!
Ya siz, emirle parmak kaldıran, tüm bu gelişmeleri alkışlamak için
sıraya giren atanmış parti delegeleri, siz de ayrı tutulmayacaksınız! Delege
listeleri tarihin dosyasına çoktan girdi.
Seçim sandığı şantajıyla bu gelişmelere sessiz kalan, boyun eğen CHP üyeleri! Siz kendinizi sorumsuz mu sanıyorsunuz?
Seçim sandığı şantajıyla bu gelişmelere sessiz kalan, boyun eğen CHP üyeleri! Siz kendinizi sorumsuz mu sanıyorsunuz?
Davada herkese yer var! Hiç kuşkunuz olmasın!
3 Eylül 2014
3 Eylül 2014
Mustafa Yıldırım
Not:
Çocukları zorla İmam Hatip okullarına sokularak
Arapçaya-Arap kültürüne mahkûm edilen aileler çaresizce isyandalar!
Kılıçdaroğlu sessiz, partisini, üyelerini harekete geçirip neden bu Cumhuriyet
yıkıcılığını önlemeye çalışmıyor? Böyle sorunca “mezhep düşmanlığı”
yapıyormuşuz! Haydi oradan utanmaz! CHP’nin mihenk taşı ne zamandır din ya da
mezhep oldu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder