24 Nisan 2014 Perşembe

ERMENİ SOYKIRIMI İDDİASINA GERÇEKTEN KARŞI MISINIZ?



Eğer Ermeni Soykırımı iddiasına gerçekten karşıysanız, sizlere üç haberim ve üç önerim var:
 Birinci Haberim:
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Siyonist işadamı İshak Alaton, kurucuları arasında yer aldığı TESEV’in Yönetim Kurulu üyelerine bir mektup yazarak Ermeni iddialarının Türkiye’de kabul edilmesi için yaygın çalışma yapılmasını istedi. İshak Alaton mektubunda şunları yazdı:
 “Ayıp oluyor artık! Geçmişi ile yüzleşmekten korkan, büyümemiş, güdük kalmış çocuklar gibi davranmaktan ben yoruldum. Doksan yıl boyunca sayısız günahlar işledik. İskeletleri dolaplara yığıp kapılarını kilitledik…
 24 Nisan 2015’e doğru yol alırken alışagelmiş politikamıza devam edip kaçacak delik aramaktan farklı davranalım.”
 Önerim:
İnternetten, İshak Alaton’un telefon numaralarına, e-posta adresine, faks numarasına ulaşabilirsiniz.  Kendisine sorunuz, doksan yıldır Türkler hangi günahları işlemişler, bunun dökümünü belgeleriyle verebiliyor mu? Türklerin, Ermenilere soykırım yaptığını gösterir, elinde çok sağlam belgeler var mı, eğer varsa bu belgeleri tüm Türk halkına açıklayabilir mi?
 Aslında çok daha etkili olacak bir önerim var: Ermeni soykırım iddiasına karşı olanlar bir araya gelseler, otobüslere binip Siyonist İshak Alaton’u İstanbul’da yazıhanesinde ziyaret etseler, yüz yüze bir sorgulamaya çekseler, iyi olmaz mı?
 İkinci Haberim:
 14 Aralık 2008 tarihinde, kendilerine aydın diyen kişiler basılı medyada ve sosyal medyada Türkçenin dışında 13 dilde bir kampanya sürdürdüler, Türklerin 1915’de Ermeni soykırımı yapmış olmasından dolayı özür dilediler.
 İşte Ermenilerden özür dileyen aydınlarımızdan bazıları:
 <Prof. Dr. Cemil Koçak, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Prof. Dr. Atilla Yayla, Hasan Cemal, Şahin Alpay, Prof. Dr. Baskın Oran, Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Bekir Coşkun, Mine Kırıkkanat, Oya Baydar, Tarhan Erdem, Lale Mansur, Hale Soygazi, Halil Ergün, Ferhat Tunç, Neşe Düzel, Rasim Ozan Kütahyalı…>
Önerim:
Bu aydınların hepsi Türkiye’de yaşıyor. Bu kişilere telefon, faks ve e-posta ile ulaşmak hiçte zor olmasa gerekir.  
 Bu aydınlarımıza bir sorsanız, Türklerin Ermeni soykırımı yaptığını kanıtlayan hangi belge ve bilgileri elde etmişler, bunları sizinle paylaşabilirler mi?
 Aslında, uygulanırsa çok daha etkili olabilecek bir önerim var: Bu aydınlarımızı tek tek arayıp bulsanız, yüz yüze gelip, haydi bize de gösterin elinizdeki şu belge, bilgi ve kanıtları deseniz, çok daha iyi olmaz mı?
  Üçüncü Haber:
 Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili Çarlık Rusyası, Sovyetler Birliği ve Rusya devlet arşivlerinde yıllarca araştırma yaptıktan sonra 11 kitap, 14 makale yazan, 13 tebliğ sunan ve 17 kitabı yayına hazırlayan genç araştırmacı akademisyenimiz Mehmet Perinçek, Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde “Ermeni Soykırımı Yalanı” başlıklı panele konuşmacı olarak katılacaktı.
 Erciyes Üniversitesi yönetimi verdiği bir kararla, Mehmet Perinçek’in panele katılımını iptal etti.
 Önerim:
Kayseri, çok uzakta bir yer değil. Ermeni soykırımı iddiasına karşı gelen aydınlarımız birkaç otobüse binseler, Erciyes Üniversitesi’ne gitseler, üniversitenin tüm yöneticilerini tek tek sorguya çekseler ve bu arada bu kişilerin Ermeni soykırım iddialarını doğru bulup bulmadıklarını öğrenseler, nasıl olur? Mehmet Perinçek’in panele katılmasını engelleyen bu kişileri isimleri, unvanları ve fotoğraflarıyla tüm Türk halkına tanıtsalar çok iyi bir eylem yapmış olmazlar mı?
 Şimdi, size öngörümü söyleyeyim:
 Ermeni soykırımının yalan olduğuna inan aydınlarımız yukarıdaki önerilerimin hiçbirini önemsemeyeceklerdir!
 Peki, ne yapacaklardır?
 Bilgisayarlarının başına oturacak, ABD Senatosuna, birilerinin İngilizce yazıp ellerine verdiği aynı kınama mektubunu  e-postasıyla yollayacak ve görevlerini yapmış aydınlar olarak bir ferahlayacak bir rahatlayacaklar ki, sormayın gitsin…  
19 Nisan 2014
 Yılmaz Dikbaş
 0532 233 31 52

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder