Türkiye’nin ünlü
işadamlarından Nejat Eczacıbaşı, 1961’de ‘Ekonomik ve Sosyal Etütler
Konferans Heyeti’ni oluşturdu. “Seçkin” kuruluş daha sonra Sosyal
Etütler Konferans Vakfı oldu.
1982–1983 yılında ABD,
‘yarı açık’ “Anti-Communist Leage” örgütlenmesinden ‘açık operasyon’
örgütlenmesine geçmişti. Artık ülkelerde, dernek, vakıf, meslek odaları
örgütlenmesiyle bir ağ oluşturulacak ve iç-dış siyaset içerden denetim altına
alınarak, uzaktan kumandaya bağlanacaktı. Türkiye de operasyonun hedefi olmakta
gecikmedi.
Bu arada, 1984 yılında,
Boğaziçi Üniversitesi Vakfı, Ankara Üniversitesi Siyasi Bilimler Vakfı ve
Eczacıbaşı’nın Vakfı ortak girişimle TESEV’i kurdular. Kuruluşa ayrıca 200 kişi
katıldı. (Kurucuların tam listesi için bkz. Mustafa Yıldırım, Sivil
Örümceğin Ağında 23. ve 24. Basım)
TESEV kurucu ve
yöneticileri arasındaki seçkin kişiler, Türkiye’de oluşturulacak geniş ağın
düğümlerini oluşturdular.
Kişiler kişilere, kurumlar kurumlara bağlanıyordu. Birkaçını anımsamak
yeterlidir:
Bülent Eczacıbaşı, Feyyaz Berker
(Tekfen Holding), Can Paker (Henkel-TUSİAD, Sabancı Holding, Soros Açık
Toplum), İshak Alaton (Alarko Holding), Mehmet Kabasakal (ISO,
TESAV, CHP, Sosyaldemokrasi Okulu), Hasan Karaçal (DPT, Tarih Vakfı), Ziya
Müezzinoğlu, Üstün Ergüder (Boğaziçi Ünv. Rektörü, Soros Açık
Toplum, Sabancı Üniversitesi, IPM-İstanbul Politika Merkezi), Gündüz Aktan
(Emekli B. Elçi, TESEV direktörü, sonradan ASAM Başkanı), Kemal Kılıçdaroğlu
(Hesap Uzmanı), Cüneyt Zapsu… (IPM ve Amerikan bağlantıları
için bkz. Mustafa Yıldırım, Ortağın Çocukları, 2. ve 3. Basım)
Kurucular arasında ve
yönetimde yer alan 4 kişi bağlantıları ilginçleştiriyor. Bunlardan Tarhan
Erdem, CHP eski milletvekili, eski Sanayi Bakanı, 1999–2000 arasında CHP
Genel sekreteriydi. Erdal İnönü’nün 2 yıl önce (2004) son siyasal parti
girişimi olarak başlattığı “Yeni Oluşum’un tüzüğünü hazırladı. Ancak Tarhan
Erdem’in en erdemli işi, Doğan Medya Koordinatörlüğü ve Radikal’de
köşe yazarlığıdır.
TESEV direktörü Özden
Samberk, Dışişleri Müsteşarı, Almanya, İspanya, Belçika ve İngiltere’de Büyükelçi
idi. Turgut Özal döneminde Cumhurbaşkanlığı danışmanıydı. TESEV’e hareket
getirdi. Kürt konferanslarına katıldı.
Fikret Toksöz, Marmara Belediyeler
Birliği sekreteridir ve Murat Belge Başkanlığında kurulan Helsinki
Yurttaşlar Derneği kurucusudur. Toksöz, aynı zamanda TESEV’in “yerel
otonomi” çalışmalarında baş aktördür.
CIA-RAND CORPORATION ve
TESEV
TESEV kurucuları ve
yönetim kurulu üyeleri arasındaki en ünlü kişiye geçmeden önce ‘RAND
Corporation’ı anımsayalım. Bu şirket, 1948’de ABD Hava Kuvvetleri ve
silah sanayicileriyle birlikte kurulmuştu. ‘Think Tank’ adı bu kuruluşla
başladı. RAND, güvenlik tasarımları, raporları hazırlayarak devletine ve
sanayicilere yarar sağlamaktadır.
Yönetiminde generaller ve
CIA emektarları bulunuyor. 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde Türkiye’de
istasyon şefliği yapmış olan Paul Bernard Henze ve Graham Edmund
Fuller de RAND’da görevlidirler. RAND, ‘Graduate Institute’
adlı eğitim kurumuyla ülkelere destek vermektedir.
TESEV kurucusu Yılmaz
Argüden de bu mekteptendir. Argüden, 1978-1980 arasında Koç
Holding ARGE’de yönetim kurulu başkanıydı, 1980-1985 arasında RAND’ın
Stratejik Analizcisi, daha sonra Dünya Bankası Kredi Bölümü yöneticisi
oldu. 1991 yılında Başbakan Mesut Yılmaz’ın Başdanışmanıydı. 2006’da
İsrail kurucusu olarak bilinen ve dünya para ağının en büyük aktörü sayılan Rothscild’ların
İstanbul Şubesi yöneticisi oldu.
TESEV’in danışmanları
arasındaki T.C. Dışişleri Bakanlığı eski görevlileri, çok sayıdaki akademisyen,
şirket yöneticisi geniş bir ağ oluşturmaktadır. RAND için Türkiye’de İslam
raporunu hazırlayan, Georgetown University CMCU (Müslüman
Hırıstiyan Anlayış Merkezi- Merve Kavakçı ve Fethullah Gülen
konferanslarıyla dikkat çekti) ve Sabancı Üniversitesi öğretim görevlilerinden Sabri
Sayarı, Florida International University’ den Oktay Ural,
Dünya Bankası’ndan Baran Tuncer, Sabancı Üniversitesi rektörü Tosun
Terzioğlu, Columbia University’den Dani Rodrik, Moon’un
Kasım Gülek’ten sonraki PWPA Türkiye Temsilcisi Erdoğan Alkin,
Hurşit Güneş en ünlüleridir.
“Ordu-Siyaset”
araştırmacısı, İsrail örgütü WINEP bültenlerinin en önemli kişisi, İngiltere’den
Türkiye’ye gönderilen Alevi-Sünni araştırmacılarının destekçisi William
Hale, TESEV konferansçıları arasında en dikkat çekici kişidir. (WINEP-Türkiye-CIA,
AKP ve TSK geniş ilişkileri için bkz. Mustafa Yıldırım, Ortağın Çocukları)
*
TESEV, ABD’nin ve AB’nin
ortaklaşa yürüttükleri Türkiye’yi özerkleştirme (Bir bakıma “Anadolu Federe
Devleti” oluşturma), Ortadoğu, Kafkasya ve Asya’da ‘kolonileştirme’
girişimlerinin en önemli destekçisi ARI Derneği ile birlikte Türkiye Sivil
Örümcek Ağı’nın ilmik dokuyucusudur.
GEORGE SOROS’LA TOPLANTI
YAPANLAR
Boğaziçi Üniversitesi
Vakfı, Ankara Üniversitesi Siyasi
Bilimler Vakfı ve Eczacıbaşı’nın Vakfı ortak girişimiyle ve ayrıca 200 kişinin
katılımıyla oluşturulan TESEV’in kurucuları arasından bazı büyük şirketlerin
sahiplerini ve yöneticilerini, ABD’nin güvenlik şirketi RAND (İşbirliği yapan
bazıları ‘think-tank’ diyerek toplantılarını aklamaya çalışıyorlar) bağlantılı
kişileri, evinde George Soros ile toplantı yapan üniversite rektörlerini
anımsatmıştık.
TESEV’in yayınladığı bazı
raporlara ya da konferanslara bakıp “Ne var bunda? İşte onlar da fikirlerini
yayınlıyorlar!” diyenler çoğunlukta. Bu raporlar ve konferanslar, TESEV
yöneticilerinin açıklamalarından, kurucuların-yöneticilerin sivil ağ
bağlantılarından, yurtdışı katılımlarından, konferansçıların kimliklerinden ve
ABD-İsrail destekçisi çalışmalarından, ABD istihbarat ve dışişleri görevlerinin
ilişkilerinden ayrı tutulduğunda, salt düşünce eylemi olarak görülebilir.
Örneğin “İmam Hatip
Okulları” ya da “Müslüman Kadınlar” araştırmalarını, ABD’nin “Uluslararası
Din Hürriyeti” operasyonundan; iç göç ile ilgili çalışmayı, Lozan’ın
mübadele maddelerinden ve Kürt federe devleti girişimlerinden; ‘azınlık
hukuku’ çalışmalarını, ABD-AB’nin “Müslüman azınlıkların hakları
tanınmalıdır” çağrılarından.
Tümünü, ABD Kongresi’nce
hazırlatılarak, Kurtuluş Savaşçılarını birer iç isyancı konumuna indirgeyerek,
Lozan’ın yasal temellerini yok sayan raporla birlikte, Pekin-Varşova
konferanslarında ABD delegelerini Türkiye karşıtı konuşmalarından ayrı
değerlendirirseniz senaryonun tümünü anlamamış olursunuz.
TESEV’in çalışmalarını
olumsuz bulanların çoğu, vakfın kurucu-yöneticilerinden birkaçının
ilişkileriyle sınırlı eleştirilerde bulunurken, bu vakfın kurucusu şirketleri
ve ABD bağlantılarını görmezden gelmektedirler.
Bu son derece doğal,
çünkü TESEV, Sivil Örümcek Ağı’ndaki önemli işlevine uygun olarak birçok kurum
ve kişiyle içli-dışlı çalışıyor; devletin kurumlarından büyük destek alıyor.
TESEV KİME KİMİNLE
ÇALIŞIYOR!
TESEV’in çalışmaları
Türkiye’nin ulusal yapısına olumlu katkı sağlamaktan çok,
ABD-AB-Yunanistan-İsrail ittifakına destek yığmaktadır. Bu desteği büyütmek
için elinden geleni yapan TESEV’in ulusal güvenliğin tartışıldığı günlerde İstanbul’a
getirip konuşturduğu yabancılardan birkaç örnek, vakfın işlevini
anlamlandıracaktır:
Strobe Talbot, ABD’nin ünlü güvenlik
elemanlarındandır. TESEV, her konuğuna yaptığı gibi Talbot’u da Boğaziçi
Üniversitesi’nde konuşturdu.
Talbot, Irak’ın silahlı işgalini
aklayacak konuşmayla Türkleri ABD desteğine çağırıyordu. Talbot aslında
kendi devletinin çıkarlarına bağlı bir kişidir. Onu bir düşünür gibi, tarafı
olduğumuz bir savaş başlamak üzereyken getirenler, onun şu açıklamasını
bilmiyor olamazlar:
“Demokrasiler
(ülkeler), ticaret ve diplomaside güvenilir ortaklar olmalıdırlar ve
Amerikan çıkarlarına uyumlu savunma ve dış politika izlemelidirler!”
Zaten TESEV Direktörü
eski Büyükelçi Özden Samberk de, Irak’ın işgalinden önce “Bir sivil
toplum lideri olarak diyorum ki Türkiye’nin yeri stratejik müttefikinin yanıdır”
diyerek Amerikan dış politikasına yeterli desteği vermişti.
John Brademas, Yunan asıllı eski
senatör, Onasis Vakfı Başkanı ve Helen Mirasını Koruma Vakfı Başkanı
idi. Daha da önemlisi Sivil örümcek Ağı’nın merkez örgütü NED’in
on yıla yakın başkanlığını yapan kişiydi. Öylesine önemli bir adamdı ki,
yönetiminde TESEV’den de kişiler bulunan TUSİAD heyeti,
Amerika’ya gidip, T.C. Anayasasının değiştirilmesiyle ilgili raporu
Brademas’a vermişti.
19 Şubat 2001 para
krizinden hemen sonra Kemal Derviş, arkadaşı John Wolfowitz’in de
desteğiyle T.C. hükümetine bakan olarak atanmıştı. Derviş’in sözüyle “kriz
içinde reformlar” yapılmaya başlanmıştı. Sıra, Kıbrıs’ın Annan Planı
denilerek, ABD-AB-Atina İttifakına devrine gelmişti. TESEV, Brademas’ı
İstanbul’a getirdi. Brademas, Boğaziçi’nde Atina tezlerini sonuna dek
propaganda etmek ve kişisel dostluklar edinmek olanağı buldu.
John Brademas’ın Türkiye sevgisi(!)
geçmişe dayanmaktadır. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın hemen ardından öne geçen
Brademas, hem Türkiye’ye, hem de Kıbrıslı Türklere karşı ambargo yasalarının
çıkmasını sağlamıştı.
ABD hazinesinden ve AB
fonlarından milyonlara varan dolar ve Euro alan, Quantum bankerlerinin
temsilcisi Soros’un büyük parasal desteğine sahip olan TESEV, ABD
tarafından en çok desteklenen ARI Derneği ile birlikte daha birçok T.C.
aleyhtarını İstanbul’a taşımıştır. Bunların içinde en önemli isim ise Yunan
asıllı Amerikalı John Sitilides’tir. (Quantum bankerlerinin hanedanlıklar,
kara-para, P2 Masonları ilişkileri için bkz. Sivil Örümceğin Ağında)
Atina’nın Amerika’daki
beşinci kolu John Sitilides, Abdullah Öcalan’ın teslim günlerinde Türkiye
aleyhine imza toplayarak, Amerikan Başkanı’na dilekçe veren kişidir. O ve Alan
Makowsky gibi, TESEV konuğu İsrail destekçilerini, “Ordu Siyaset” uzmanı
İngilizleri, Washington’da ortaklık geliştirdikleri Sorosçuları bu satırlara
sığdıramayız. (Devam edecek)
Mustafa Yıldırım