Her şey gayet
normaldi…
Bir vakıf tarafından açılmış legal olmayan yatılı bir evde 45 çocuk cinsel istismara uğramıştı.
45 çocuğun ailelerinden hiçbiri durumdan şikayetçi değildi.
Aileden sorumlu bakan, çocukları değil, zavallı vakfı korudu, “Bir defadan bir şey olmaz” dedi.
Bir vakıf tarafından açılmış legal olmayan yatılı bir evde 45 çocuk cinsel istismara uğramıştı.
45 çocuğun ailelerinden hiçbiri durumdan şikayetçi değildi.
Aileden sorumlu bakan, çocukları değil, zavallı vakfı korudu, “Bir defadan bir şey olmaz” dedi.
Sonra anormal
bir şey oldu; Kılıçdaroğlu’nun aklına muhalefet yapmak geldi ve “Aileden
Sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette” deyiverdi.
Sonra her şey yeniden normale döndü:
Sonra her şey yeniden normale döndü:
O ana dek ‘namus’
ile ilgili bir sorun yokken, tarafsız olacağına ‘namusu ve şerefi’
üzerine söz vermiş AKP Cumhurbaşkanı, bakanının (!) namusunu korumaya karar
verdi. Konunun uzmanı muhtarları Kaçak Saray’a topladı ve 23. Muhtarlar
Toplantısı’nda Ana Muhalefet Partisi Lideri’ne ‘Siyasi Sapık’ dedi.
Sözler basında geniş yer buldu.
Ana Muhalefet
Partisi Lideri üzerindeki ölü toprağını silkeledi; eline Türk Dil Kurumu
Sözlüğü’nü aldı ve ‘tarafsız’ Cumhurbaşkanı için “Hem siyasi, hem
cinsi sapık” karşılığını verdi. Ama bu sözler basın tarafından ‘haber
yapmaya değer’ bulunmadı.
Vakfın sponsoru
olan Turkcell, bu desteği sürdüreceğini açıkladı ve Twitter’da kendisini
eleştiren 100 Twitter mesajına erişimin engellenmesi için mahkemeye başvurdu.
Mahkeme Turkcell’i haklı buldu.
“Türkiye’de
benzer evler, çocuklar var mı? Bu sorun nasıl çözülür?” gibi önemsiz
konularla uğraşan yoktu.
Ömer Faruk
Eminağaoğlu’nun açtığı ortaöğretimde türbana iptal davasını Danıştay reddetti;
türbanı ortaokulda da serbest bırakan davaya CHP müdahil bile olmadı! Bu
sırada, CHP’yi Atatürk ilkelerine dönmeye ve hukuka uymaya davet eden
Eminağaoğlu, partiden atılmaya çalışılıyor; fonda Murathan Mungan’ın
sözleriyle, Yeni Türkü’nün ‘Terk eden’i çalıyordu: “Aslında giden
değil / Kalandır terk eden”. Yönetimin seçtiği delegelerden bile çizik
yiyen Bekaroğlu ve TR705 kod adlı Tanrıkulu gibiler kalmış; Onur Öymen, Önder
Sav, Şahin Mengü, Birgül Ayman Güler, Emine Ülker Tarhan, Süheyl Batum, Dilek
Akagün Yılmaz gibiler çoktan gitmişti.
50 milyon
insanın kişisel bilgilerini 4,5 G hızı ile kaptıran partinin Adalet Bakanı “Artık
bu bilgileri muhalefet partilerine vermeyiz” derken, Sabih Kanadoğlu “Seçimin
adil yapılışını ortadan kaldırır, tehlikeye sokar” dedi ve Adalet
Bakanı’nın bu şekilde talimat ve açıklama yetkisi bulunmadığını bildirdi.
Muhalefet hala uyuyordu.
Neredeyse 20
yıldır başta olan Devlet Bahçeli, “Ya Devlet başa, ya kuzgun leşe” deyince
kuzgunlar çok sevindi.
Veee… Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı psikolog ve çocuk gelişimci kadrolarını ‘ihtiyaç
yok’ gerekçesiyle iptal edip, yerine 25 din görevlisi kadrosu açtı.
Sonuç:
Oynatmaya az kaldı.
Psikoloğum nerde?
Sonuç:
Oynatmaya az kaldı.
Psikoloğum nerde?
Ülgen Zeki Ok
Alıntı: http://gazetedokuzeylul.com/?p=39680