Putin’in
Türkiye ziyaretinin ardından imzalanan yeni doğalgaz anlaşmaları ve Türkiye’nin
daha ucuz alternatifler varken ısrarla Rusya (ve İran) doğalgazını almaya devam
etmesi, kafalarda belli şüpheler yarattı.
Tabloyu
büyütmek için üzerine tıklayınız.
Tayyip’in “avanta” ekonomisi
Putin’in
Türkiye ziyaretinin ardından imzalanan yeni doğalgaz anlaşmaları ve Türkiye’nin
daha ucuz alternatifler varken ısrarla Rusya (ve İran) doğalgazını almaya devam
etmesi, kafalarda belli şüpheler yarattı.
Türkiye’nin
Rusya’yla yaptığı doğalgaz ticaretinin boyutu dudak uçuklatıyor: Yıllık 9-10
milyar dolar!
17-25
Yolsuzluk Operasyonu’nda ortaya çıkan tapelerden öğrendiğimiz bir şey var:
Tayyip, Ataşehir’deki küçücük bir arsanın yaratacağı rantla bile bizzat
ilgileniyor, kendi komisyonunu alıyor. Birkaç bin liralık rant için bile bu
kadar uğraşan Tayyip’in, yıllık 10 milyar dolarlık bir ticaretten “avanta”
yaratmadığını düşünmek saflık olur.
Üstelik,
her satın almanın “ihale kanunu”na tabi olduğu Türkiye’de nedense doğalgaz
ithalatında “ihale”ye çıkılmıyor...
Dünyada doğal gaz %20 ucuzladı Putin’in indirimi %6!
Dünya
çapında enerji fiyatları düşüyor. Örneğin, Haziran ayında varili 115 dolar olan
petrolde bu fiyat 5 ay gibi kısa bir sürede 63 dolara inmiş durumda.1 Benzer bir
düşüş eğilimi elbette doğalgazda da geçerli. Mart 2014’te 128 birim olan
doğalgaz fiyatı Aralık 2014’te 101’e inmiş durumda.2 Yani genel olarak %20’lik
bir düşüş söz konusu. Üstelik, kış aylarına girildiğinde doğalgaza talep
arttığı için fiyatında da yükseliş eğilimi görülür. Buna rağmen,
Ekim-Kasım-Aralık aylarında devam eden düşüş son derece çarpıcı.
Peki,
dünya doğalgaz fiyatlarındaki bu genel düşüş, Türkiye’ye nasıl yansıyor?
Putin’in
Türkiye ziyaretiyle birlikte Türkiye-Rusya arasındaki doğalgaz ticaretinin
belli rakamları ortaya çıktı. Bu rakamları tartışmadan önce, yandaş medyanın
bir zafer havasında aktardığı bir gelişmeyi hatırlatalım: Putin, Türkiye’ye
sattığı doğalgazda %6 indirim vaat etmiş!
İlk
bakışta gerçekten de önemli bir indirim gibi görülebilir. Ancak dünya çapında
son bir yılda doğal gaz fiyatlarının %20, petrol fiyatlarının ise neredeyse
yarı yarıya ucuzladığı bir dönemde, %6’lık indirim aslında %15’lik zam anlamına
geliyor!
Bu
mu zafer?
Bu
mu dünya lideri olmak?
Soruyu
bir de şöyle soralım: Rusya, dünya piyasasındaki gelişmelerin bir sonucu olarak
%20 indirim yapsa, 10 milyar dolarlık bir ticarette bu 2 milyar dolar eder.
Halbuki yaptığı indirim %6, yani 600 milyon dolar. Bu da demektir ki, Rusya,
1.4 milyar dolarlık bir indirim yapmaktan kurtulmuş oluyor.
Dolayısıyla
Tayyip-Putin görüşmesinin Türkiye’ye kazancı 600 milyon dolar değil, Rusya’ya
kazancı 1.4 milyar dolardır.
17-25
Aralık’ta ortaya çıkanları da tekrar hatırlayarak, sizce, Rusya’nın bu
kazancının ne kadarı Tayyip’in de cebine gitmiştir? Nedir bu anlaşmanın
komisyonu?
Gün
gelecek, Türkiye-Rusya arasındaki bu doğalgaz ticaretinin yarattığı rantı
kimlerin nasıl paylaştığını da öğreneceğiz...
Rusya ve İran’dan pahalı doğalgaz alıyoruz
Rusya’yla
yapılan doğal gaz ticaretinin Türkiye’ye maliyeti çok daha fazla. Sadece “az
indirim” aldığımız için değil, aynı zamanda zaten en pahalı alternatifi
aldığımız için de büyük zarardayız.
Şimdi
bu rakamları verelim.
Dünya
çapında doğalgaz fiyatları kamuoylarından saklanır. Anlaşmalarda fiyat kısmı
hep gizlidir. Bu yüzden, gerek Rusya’yla gerekse İran’la yaptığımız doğalgaz
ticaretinin Türk milletine faturası çok fazla bilinmiyor. Ancak zaman zaman
belli rakamlar sızdırılır. Geçtiğimiz günlerde, Zaman gazetesinde bu konuyla
ilgili çok önemli bir belge yayınlandı. Belgeye göre, Türkiye bin metreküp
doğalgaz için İran’a 487 dolar, Rusya’ya ise 418 dolar ödüyor. Bu rakamları diğer
alternatiflerle karşılaştırınca ne kadar fahiş oldukları ortaya çıkıyor.
Örneğin,
Azerbaycan’a bin metreküp doğalgaz için 340 dolar ödüyoruz. Yani metreküp
başına Rusya’ya fazladan 78 dolar, İran’a ise 147 dolar fazla para veriyoruz.
Üstelik,
Azerbaycan ile yaptığımız anlaşmalar gereği, Türkiye alacağını vaat ettiği
doğalgazın (bu da yılda 6 milyar metreküptür) fazlasını talep ederse, bin
metreküpü için sadece 45 dolar verecek!
45
dolar nire, 487/418 dolar nire!
Kısacası,
Türkiye, doğalgaz için Rusya ve İran yerine Azerbaycan’ı tercih etse 1/10
fiyatına satın alabilecek.
Peki bunun Türkiye’ye maliyeti ne kadar?
Rusya’dan
yılda 20 milyar metreküp doğal gaz alıyoruz. Bunun bize net zararı, 7,5 milyar
dolar. İran’dan yaklaşık 10 milyar metreküp gaz alıyoruz. Bunun zararı ise 4,5
milyar dolar.3 Toplamda 12 milyar dolarlık fazla bir ödeme söz konusu. Bunu 12
yıllık AKP iktidarına yayarsak, 100 milyar doları bulan bir fazla faturayla
karşılaşıyoruz.
Rusya’nın
doğal gazı en pahalı sattığı müşterisi biziz
Rus
doğalgazı mevcut alternatifler içinde en pahalısı. Peki Türkiye, diğer
müşterileriyle karşılaştırıldığında Rusya’ya ne kadar ödüyor?
Yediğimiz
kazığın bir başka göstergesi de bu.
Örneğin,
Rusya Ukrayna’ya, yani savaşın eşiğinde olduğu bir ülkeye bile, doğalgazı daha
ucuza satıyor: Bin metreküpü 365 dolar.
Rusya’nın
en önemli müşterisi Almanya 338 dolar ödüyor. AB ortalaması ise 348 dolar.
Kısaca
listelemek gerekirse, Rusya doğalgazının fiyatları (bin metreküp başına dolar)
şöyle:
Türkiye
418, İsviçre 398, İtalya 396, AB ortalaması 348, Almanya 338, Ukrayna 365,
Avusturya 357, Fransa 355, Hollanda 334, Çin 350, İngiltere 282, Gürcistan 235,
Ermenistan 189, Beyaz Rusya 166.4
Görüldüğü
üzere Türkiye, Rusya’nın diğer müşterilerine nazaran bin metreküp başına
ortalama 70 dolar fazla ödüyor. Bu da yılda 1,5-2 milyar dolar gibi fazla
maliyet demek.
Türkiye’nin
doğalgazda yaşadığı soygunun bir başka boyutu ise konutların ödediği fiyatlar.
Avrupa’de doğalgaz fiyatları 2003’ten beri %134 arttı, Türkiye’de ise bu oran
%270.5
AKP
“birazcık” Türk dünyasıyla ilgilense...
Peki doğalgazı niye çok daha ucuz olan Azerbaycan’dan almıyoruz?
Mesele,
yatırımı hangi ülkeye yapacağınız, hangi ülkeyle ilişki kurmaya önem
vereceğiniz. Azerbaycan dost bir ülke. Hatta dosttan da öte kardeşimiz.
Yıllardır Türkiye’ye “Tek millet iki devlet” felsefesiyle yaklaşan Azerbaycan’a
Türkiye yeterli ilgi ve alakayı maalesef göstermiyor. Azerbaycan sadece
doğalgaz değil petrol bakımından da dünyanın önemli üreticilerinden. Buna
rağmen Türkiye, 20 milyon tonluk petrol ithalatının sadece 161 binini
Azerbaycan’dan karşılıyor. Yani %1’ini bile değil...
Benzer
bir durum Kazakistan ve Türkmenistan ile de geçerli. Kazakistan da önemli bir
petrol üreticisi. Ancak Türkiye Kazakistan’dan sadece 1,5 milyon ton petrol
alıyor. Toplamın %7’si.
Dünyanın
önde gelen doğalgaz üreticilerinden Türkmenistan ile kurduğumuz ilişkiler ise
içler acısı. Türkiye Türkmenistan’dan doğal gaz almıyor. Hatta daha da vahimi,
Rusya ve İran’dan aldığımız doğalgaz, aslında Türkmen gazı. Ve Türkmenistan
yıllardır, bin metreküpü 100 doların altında doğalgaz satmayı vaat ediyor.
Ancak AKP, Türkmenistan’dan 100 dolara alacağı doğalgazı, İran ve Rusya
üzerinden 4-5 kat pahalıya almayı tercih ediyor. Yapılacak tek şey, Erzurum’dan
Bakü’ye uzanan doğalgaz boru hattını Türkmenistan’a kadar uzatmak. Bu da sadece
50 km.lik bir hat döşemek anlamına geliyor.6
Çok
basit bir stratejik mantıkla bakılırsa, Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan
gibi Türk dünyasından ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmek her zaman Türkiye’nin
çıkarınadır. Bu açıdan örneğin doğalgaz/petrolü, Rusya ve İran ile aynı
maliyette olsa bile tercihen Türk dünyasından almak gerekir.
Halbuki
durum çok daha vahim. AKP sayesinde doğalgaz ve petrolü çok daha pahalı fiyatlarla
İran ve Rusya’dan alıyoruz. Üstelik bu iki ülke, Türkiye’nin stratejik açıdan
karşıt kutbunda yer alıyor. Kıbrıs’tan Kafkaslar’a, Ermeni meselesinden Kürt
sorununa, pek çok konuda bu iki ülkeyle çıkarlarımız uyuşmuyor, çatışıyor.
Hadi
diyelim, AKP’nin gözüyle bakıyoruz, Kıbrıs, Ermeni vs. meselelerde taviz
vereceğiz. Bu açıdan bakıldığında bile, Tayyip’in en başta gelen dış politika
önceliği olan Suriye’de Rusya ve İran Esad’ın bir numaralı destekçileri. Yani
Tayyip/Davutoğlu ikilisinin “Yeni Osmanlı” hayalleri açısından bakıldığında da
Rusya/İran’a bu kadar yakınlaşmanın anlamı yok.
Rusya ve İran’ın kara parası mı aklanıyor?
Peki
neden böyle yapılıyor? Aslında yanıtı basit. Birincisi, yüksek fiyattan alınan
doğalgazın “komisyon”u elbette daha çok!
Ancak
bu “komisyon”dan çok daha fazlası dönüyor ortada:
Kara
para...
17-25
Aralık Yolsuzluk Operasyonunda sadece Rıza Sarraf’ın İran’ın 87 milyar euroluk
kara parasını akladığı ortaya çıkmıştı. Türkiye’de cirit atan Rus mafyası ve
İran’ın başka aracıları da düşünülürse, yüzlerce milyar dolarlık kara paranın
Türkiye’de aklandığı anlaşılıyor. Bu durum, uluslararası finans kuruluşlarının
ve güvenlik kurumlarının raporlarına da yansıyor.
Ne
tesadüf değil mi?
Türkiye’de
Ruslar ve İranlılar milyarlarca dolar kara para aklıyor. Ve biz yine
milyarlarca dolar fazla para ödeyerek bu iki ülkeden doğalgaz alıyoruz.
Kim
bilir, belki o kadar doğalgaz Türkiye’ye hiç gelmiyor bile...
Bağlantıyı
kurmak için çok zeki ya da büyük stratejist olmaya gerek yok. Tayyip’i tanımak
yeter.3
Dipnotlar:
1. Bu düşüşün
neden ve sonuçlarını tartışmak bu yazının kapsamını aşıyor. Kısaca özetlemek
gerekirse, kayagazı üretimindeki gelişmeler, ABD’nin Ortadoğu politikaları ve
Rusya’yla rekabeti en önemli nedenlerden.
2. 2010 doğalgaz
fiyatları 100 birim olarak ele alınırsa. Fiyatlar Türkiye’nin de etkilendiği
Avrupa/Rusya doğalgaz piyasasına göre belirlenmiş Dünya Bankası verileridir.
Gerçek fiyatlar
ise şöyle:
Mart 2014 11.3
$/mmbtu
Aralık 2014 8.9
$/mmbtu.
3. Kimi
kaynaklara göre Rusya’dan alınan doğalgaz miktarı 26 milyon metreküpe kadar
çıkıyor, İran’dan aldığımız ise 8 milyon metreküpe kadar düşüyor. Biz
hesaplamalar kolay olsun diye 20 milyon ve 10 milyon metreküp değerlerini baz
aldık.
4. Daha önce de belirttiğimiz
gibi doğalgaz fiyatları büyük bir titizlikle gizli tutuluyor. Bu rakamlar,
çeşitli Avrupalı muhalif yayınların gerçekleştirdiği sızıntılardan derlendi.
“Doğal gaz için Rusya’ya niye 350 dolar ödüyoruz, ucuz alternatiflere
yönelelim” diye ayağa kalkan Avrupalı muhalifler, Türkiye’nin 418 dolar
ödediğini bilse acaba ne derdi?
5. Almanya’da
son tüketicinin ödediği doğalgaz fiyatıyla Türkiye’ninki aşağı yukarı eşit.
Yandaş basın bu durumu “Almanlardan ucuza doğalgaz alıyoruz” diye çarpıtarak
veriyor. Ancak bu, euro ile Türk Lirası arasındaki değer farkından
kaynaklanıyor. Gerçek ise şu: Ortalama bir Alman, aylık gelirinin %1’ini
doğalgaz için harcarken, bu oran bir Türk vatandaşı için %8’i buluyor.
6. Bu konuda
daha ayrıntılı bilgi için “Stratejik İflas” kitabımıza bakılabilir