9 Mart 2014 Pazar

Türkiye'deki seçilmişler kim? / Derin vakıflar ve Bilderberg



Türkiye'deki seçilmişler kim? / Derin vakıflar ve Bilderberg
Selam gadasını aldıklarım.
Bu yazıda küresel güçlerin ve vakıflarının ülkemize nasıl "adam yetiştirdiklerine" yer vereceğim. Alınmak gücenmek yok, gerçeklerle yüzleşelim. Yazının bazı kısımlarında ismi geçen kişilerle ilgili biyografik alıntılar yapacağım.
2009'da gazeteci Arslan Bulut'un ortaya çıkardığı bir gerçek vardı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Eğitim ve Kültürel İşler Bürosu'nun (The Bureau of Educational and Cultural Affairs) resmi sitesinde Abdullah Gül'ün adı, International Visitor Leadership Program (Uluslararası Ziyaretçi Liderlik Programı) ile "yetiştirilen" dünya liderleri arasında gösteriliyordu. Yetiştirilen isimler, ECA ve Fulbright bursları altında listeleniyordu. Daha sonra ilgili içerik siteden kaldırılmış. Fakat snapshot var panpa.

Resmi büyütmek için tıklayın
Arslan Bulut bu durumu fark edene kadar Abdullah Gül'ün 1995'te 'Milli Kültür Vakfı' bursu ile ABD'ye gittiğini sanıyorduk. Bugün ortaya çıkıyor ki Gül ile birlikte Fehmi Koru da ABD burslarına tabi tutulmuş...
CIA bağlantılı "düşünce kuruluşu" olan Rand Corporation'un yayın organı Ocak 1996'da Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan, Abdullah Gül'ün ise Dışişleri Bakanı yapılacağını açıkça yazdı. 1996'da ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz'le Erdoğan arasında bir yakınlaşma başlıyor. Erdoğan'ın yıldızı o dönemden sonra parlatılmaya başlıyor. Durumu fark eden Aydınlık, 20 Ekim 1996 tarihinde "Abramowitz, Tayyip'i Erbakan'ın yerine hazırlıyor" manşeti ile çıkıyor...

Resmi büyütmek için tıklayın

İlerleyen süreçte Erdoğan ve Gül'ün ABD'li yetkililer ve çeşitli yahudi lobileriyle olan yakınlaşmalarını izliyoruz...

ABD'nin ECA ve Fulbright'la yetiştirdiği dünya liderlerinden bazıları:
·  Heinz Fischer (Avusturya Cumhurbaşkanı)
·  Yves Leterme (Belçika 48. Başbakanı)
·  Željko Komšić (Bosna-Hersek eski Cumhurbaşkanı)
·  Lars Løkke Rasmussen (Danimarka eski Başbakanı, Liberal Parti Venstre lideri)
·  Tarja Halonen (Finlandiya eski Cumhurbaşkanı)
·  Matti Taneli Vanhanen (Finlandiya eski Başbakanı)
·  Nicolas Sarkozy (Fransa eski Cumhurbaşkanı)
·  François Fillon (Fransa eski Başbakanı)
·  Mikheil Saakashvili (Gürcistan Cumhurbaşkanı)
·  Fatmir Sejdiu (Kosava eski Devlet Başkanı)
·  Dalia Grybauskaite (Litvanya Cumhurbaşkanı)
·  Andrius Kubilius (Litvanya eski Başbakanı)
·  Nikola Gruevski (Makedonya Başbakanı)
·  Lawrence Gonzi (Malta Başbakanı)
·  Jan Peter Balkenende (Hollanda Eski Başbakanı)
·  Jens Stoltenberg (Norveç Başbakanı, İşçi Partisi Genel Başkanı)
·  Donald Tusk (Polonya Başbakanı)
·  Anibal Cavaco Silva (Portekiz Cumhurbaşkanı)
·  Robert Fico (Slovakya Başbakanı)
·  Fredrik Reinfeldt (İsveç Başbakanı)
·  Gordon Brown (Birleşik Krallık eski Başbakanı)

Her neyse, devam edelim...

Bugün Türkiye'de kimsenin sevmediği adam Süleyman Demirel, Eski ABD Başkanı Dwight Eisenhower adına 1954'de kurulan Eisenhower Vakfı'nın bursuyla gerekli "eğitim" ve "beyin yıkama" operasyonundan geçirildikten sonra Türk siyasetinde uzun soluklu bir dönem geçirmiştir.
Bilderberg katılımcılarından Enis Berberoğlu'nun eşi Oya Berberoğlu, Eisenhower'ı şu sözlerle övüyor:
"...Bu tanış durumu ileriki dönem hayatlarında müthiş kolaylıklar sağlıyor. Gittikleri ülkelerde kapılar hemen açılıyor..."

Rahmi Koç, Eisenhower Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi'dir. Vakfın Türkiye sorumlusu ise bir dönem yine vakıf tarafından burs verilen Radikal gazetesinden Murat Yetkin.

Eisenhower Vakfı'nın bursiyerlerinden bazıları:
·  Süleyman Demirel (Eski Cumhurbaşkanı) 
·  Yılmaz Argüden (Rothschild Bankası Türkiye Temsilcisi, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı)
·  İsmail Üstel (Kişisel Gelişim Uzmanı, Adalet Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başbakanlık, MEB, MSB, Türk Telekom gibi bir çok kamu/özel sektöre eğitim ve danışmanlık hizmetleri)
·  Duran Taraklı (ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü. Emekli Öğretim Üyesi)
·  Okan Karagözoğlu (Eski Bürokrat, Meka Beton Santralleri Satış ve Pazarlama Dep. Gen. Md. Yrd.)
·  Akın İzmirlioğlu (Eski Enerji Bakanlığı Müsteşarı) 
·  Erdal Kabatepe (İşadamı, TURKAB Genel Başkanı) 
·  Yurdakul Yiğitgüden (Maden Yüksek Mühendisi, Uluslararası Enerji Danışmanı) Bkz 1 / Bkz 2 
·  Aydın Ayan (Ressam) 
·  Nilüfer Narlı (Sosyolog)
·  Tuğraberk Usul (13 yaşında Eisenhower bursu kazanan genç, şu an 18 yaşında) Bkz
·  Serbülent Bingöl (80 darbesi sonrası Bülend Ulusu hükümetinin TBMM dışından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı)
·  İpek Cem Taha (İstanbul'daki Columbia Küresel Merkezi'nin Direktörü, İsmail Cem'in kızı)
·  Murat Yetkin (Köşe yazarı/Radikal)
·  Şaban Karataş (TRT Eski Genel Müdürü)

Uzun yıllar CHP'de Genel Başkanlık koltuğuna oturan ve giderken "okyanus ötesine" selam gönderen Deniz Baykal, 1963-1965 yıllarında Rockefeller Foundation bursu ile ABD'de kaldı...

Rockefeller Foundation'ın misyonuna bakalım:
"Bu kuruluş tüm ülke öğrenci ve akademisyenlerine, geri kalmış ülkelerin iktisadlarınıi geliştirecek projelerin hazırlanması ve uygulanması programlarında çalışmak üzere eğitim, staj ve istihdam olanakları vermektedir."

HE CANIM HE. Neyse...

Solun unutulmaz lideri Bülent Ecevit 1957'de Rockefeller Vakfı'nın bursu ile ABD'ye gidiyor, Harvard Üniversitesi'nde Ortadoğu ile ilgili incelemeler yapıyor... O sırada, Henry Kissinger da Harvard'da rektör... Ayrıca Ecevit'in hocalarından biri...

Peki Henry Kissinger kim? Nobel Barış Ödülü almış bir katil. Bilderberg'in Türkiye sorumlusu...

Bilderberg ne ola ki? diyen varsa, özet geçeyim:
Bilderberg, gelişmemiş, gelişmekte olan ve bazı gelişmiş ülkelerin bile geleceğine karar veren oluşumun üçüncü ayağıdır.. Bu üç ayağın tepedeki karar mekanizması CFR (Dış İlişkiler Konseyi)'dir. Bir altında Trilateral Commission (Üçlü Komisyon) ve en altta Bilderberg vardır.

Erol Bilbilik'ten de alıntı yapayım: "Bilderberg Amerikan sermayesinin ve CIA'in Avrupa ayağıdır."
Türkiye'den Bilderberg'e katılan isimler arasında geçmişte Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Cem Boyner, İsmail Cem, Gazi Erçel, Emre Gönensay gibi isimler vardı.
1995'te Bilderberg toplantısına katılan Cem Boyner, toplantıdan sonra parti kurar. İsmi bugünlerdeki bir hareketi anımsatıyor; Yeni Demokrasi Hareketi. Partinin katılımcıları arasında Kemal Derviş, Cengiz Çandar, Etyen Mahçupyan, Kemal Anadol, Mehmet Altan gibi "ilginç" isimler vardı. Seçimler hezimet oldu.

Son yıllarda Türkiye'den Bilderberg'e katılan isimler şunlar: 
·  Ali Babacan (Başbakan Yardımcısı), 
·  Mustafa Koç (Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı), 
·  Faik Öztrak (CHP milletvekili), 
·  Fehmi Koru (Gazeteci),
·  Ferit Şahenk (Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanı)
·  Enis Berberoğlu (Gazeteci), 
·  Hikmet Çetin (CHP eski Genel Başkanı, TDH üyelerinden), 
·  Kemal Derviş (Eski Bakan ve Milletvekili), 
·  Arzuhan Doğan Yalçındağ (Doğan TV Holding A.Ş. Yön. Kur. Bşk., TÜSİAD eski Başkanı), 
·  Muhtar Kent (Coca Cola Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı)
·  Ümit Boyner (TÜSİAD Başkanı), 
·  Cem Duna (Bürokrat, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Bşk. Yrd.), 
·  Emre Gönensay (Işık Üniversitesi'nde Öğretim Üyesi, Eski Dışişleri Bakanı), 
·  Cengiz Çandar (Gazeteci), 
·  Mehmet Ali Birand (Gazeteci),
·  Sami Kohen (Gazeteci), 
·  Suzan Sabancı Dinçer (Akbank Yönetim Kurulu Başkanı), 
·  Agah Uğur (Borusan Holding CEO'su),
·  Serpil Timuray (Vodafone Türkiye CEO'su), 
·  Zeynep Damla Gürel (Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı, CHP eski Milletvekili), 
·  Ruşen Çakır (Gazeteci), 
·  Fuat Keyman (Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi), 
·  Süreyya Ciliv (Turkcell CEO'su), 
·  Tayyibe Gülek (Eski Devlet Bakanı ve eski Milletvekili), 
·  Şefika Pekin (Avukat), 
·  Zeynep Göğüş (Gazeteci)
Bu isimlerle ilgili Wikipedia'dan ve başka kaynaklardan "biyografik" alıntılar yapacağım.

Ali Babacan (Başbakan Yardımcısı):
1990 yılında Fulbright bursu kazanarak, ABD'ye gitti.
1990-1992 yılları arasında ABD Chicago'da bulunan Northwestern Üniversitesi Kellogg School of Management'da İşletme dalında yüksek lisans (MBA) yaptı.

Şu meşhur Fulbright bursları... Ülkelere ajan yerleştirmek için kullanılan Fulbright'lar... Ülkemizdeki üniversitelere "ajan" öğretim görevlileri gönderen Fulbright'lar... Amacı misyonundan belli:
"Komisyonumuz 60 yıldır Türk ve Amerikalı öğrenci, akademisyen, öğretmen ve profesyonellere kültürel değişime katkıda bulunmak amacıyla burslar sağlamaktadır. Ayrıca EducationUSA danışmanlarımız Amerika'daki eğitim olanakları hakkında öğrenci ve araştırmacılara bilgi vermekte, yol göstermektedir."

Mustafa Koç (Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı):
İsviçre'de Lyceum Alpinum Zuoz (1980) ve ABD'de George Washington University (1984) mezunu.


Suzan Sabancı Dinçer (Akbank'ın Yönetim Kurulu Başkanı):
Lisans öğrenimini İngiltere'deki Richmond College'da Finans ve Uluslararası Pazarlama üzerine yaptı. Sabancı Dinçer, ayrıca ABD’de Boston Üniversitesi'nden işletme dalında lisans üstü (MBA) dereceye sahiptir.
National Bank of Kuwait Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi,
Blackstone Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi,
Chatham House Mütevelli Heyeti Üyesi,
Institute of International Finance'in Yönetim Kurulu Üyesi,
Gelişmekte Olan Ülkeler Danışma Kurulu Üyesi,
Global İlişkiler Forumu Yönetim Kurulu Üyesi,
Forum İstanbul Onursal Danışma Kurulu Üyesi,
TÜSİAD Üyesi.


Hikmet Çetin (CHP Eski Genel Başkanı):
ABD'de Williams College'de kalkınma ekonomisi üzerine master yaptı. 1968 yılında ABD'de Kaliforniya eyaletinde Stanford Üniversitesi'nde planlama modelleri üzerine araştırma çalışması yaptı.
2004 Ocak ayında NATO'nun Afganistan'daki Kıdemli Sivil Temsilcisi görevini üstlendi. Bu görevini 2006 Ağustos ayında tamamladı. CHP içinde Deniz Baykal'a karşı muhalefette yer alan Çetin, bir süre Mustafa Sarıgül'ün liderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi (TDH) içinde yer aldı.


Kemal Derviş (İktisatçı, Siyasetçi):

İngiltere'de Londra Ekonomi Okulu'ndan ekonomi alanında lisans ve lisansüstü derecelerini aldıktan sonra ABD'nin Princeton Üniversitesi'nde doktorasını yaptı. 1973-77 yılları arasında ODTÜ ve Princeton Üniversitesi'nde ekonomi alanında ders verdikten sonra, 1977'de Dünya Bankası'na girdi. Bu kurumda 1996 yılında Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan sorumlu başkan yardımcılığına yükseldi.
3 Kasım 2002 Seçimlerinde CHP'den İstanbul milletvekili seçildi. 9 Mayıs 2005’de milletvekilliğinden istifa ederek Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanlığı görevine atandı. 


Serpil Timuray (Vodafone Türkiye CEO'su):

Üsküdar Amerikan Lisesi’ni bitirdi. ABD'de North Caroline Aswille High School’dan mezun oldu. İstanbul'a dönerek Boğaziçi Üniversitesi'nde işletme okudu. 
YASED ve TUSİAD üyesi.


Süreyya Ciliv (Turkcell CEO'su):

Ankara Fen Lisesi'nden 1976'da mezun olduktan sonra 1977'de eğitimini sürdürmek için ODTÜ'yü terk ederek ABD'ye gitti. University Of Michigan'da, endüstri mühendisliği ile birlikte bilgisayar mühendisliği eğitimi aldı. 3.5 yılda, University of Michigan'dan iki diploma ile mezun oldu. 1981 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra, Harvard Business School'da iki yıl iş idaresi yüksek lisansı aldı. 4.5 sene Metagraphics'de çalıştı. Buradan ayrıldıktan 8 ay sonra, Metagraphics'in en büyük ortağı oldu. 1987 yılında ABD'li bir arkadaşı ile Novasoft'u kurdu. Daha sonra IBM'in de ortak olduğu firma, Gartner Group tarafından en vizyonel şirket seçildi. 1997 yılında Türkiye'ye dönerek Microsoft Türkiye'nin genel müdürlüğünü üstlendi. Bu görevi 3 yıl yürüttükten sonra şirketin ABD'deki merkezine transfer oldu. 2000 yılından sonra ABD'de Microsoft Global Satış, Pazarlama ve Hizmet Grubu'nda çeşitli yöneticilik pozisyonlarında bulundu. En son Microsoft Global Saha Hazırlık Stratejileri ve Sistemleri'nde Genel Müdür olarak görev yaptı. 9 Ocak 2007 tarihinden itibaren Turkcell'in Genel Müdürü oldu.


Faik Öztrak (CHP milletvekili, Kemal Derviş politikalarının destekçisi):

1973 yılında İstanbul Saint Joseph Lisesi'ni ve 1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Ekonomi Bölümü'nü bitirmiştir. İngiltere'de Birmingham Üniversitesi'nden kalkınma finansmanı konusunda master derecesi almıştır.


Sami Kohen(Gazeteci):

Sami Kohen 1928 yılında İstanbul'da doğdu. Yahudi bir aileden gelir. Gazeteci Albert Kohen'in oğludur. 
Milliyet gazetesindeki köşe yazarlığının yanı sıra ABD'de yayınlanan "Christian Science Monitor" ve New York Times gazetelerinde de makaleler yazmaktadır.1954 yılından bu yana aralıksız olarak Milliyet gazetesinde yazarlık yapmaktadır. 
Agah Uğur(Borusan Holding Genel Müdürlüğü):
İngiliz Erkek Lisesi ve İngiltere'de Birmingham Üniversitesi üretim mühendisliğinden mezun olmuştur. 1987-1989 yılları arasında Emlak Bankası Mali İşler Grup Müdürü olarak çalışmıştır. 
TÜSİAD, KALDER, GYİAD üyesi...


Fehmi Koru(Gazeteci):
Gazeteciliğe Zaman gazetesinde başladı. Zaman'dan ayrıldıktan sonra bir müddet Turkish Daily News gazetesinde yazdı. ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisans ve doktora eğitimi almıştır.

Harvard... Tıpkı Ecevit gibi... Güzelmiş.
Nedir lan bu Harvard? Her mezun olan bi' yerlere geliyor. Özenti piçler atlamasın şimdi "ismi yetiyor, prestij, bıdıbıdı" diye. Harvard, tıpkı Yale Üniversitesi gibi ABD'nin kendi çıkarlarına yönelik "lider" yetiştirme üniversitesidir. David Rockefeller, 2008 yılında bu yüzden Harvard Üniversitesi'ne 100 milyon dolar bağışta bulunmuştur. (Bkz)

Harvard mezunu isimlerden bazıları:
·  George W. Bush (ABD Eski Başkanı)
·  John F. Kennedy (ABD Eski Başkanı)
·  Theodore Roosevelt (ABD Eski Başkanı)
·  David Rockefeller (İş adamı, petrol zengini, Yeni Dünya Düzeni ve Dünya İmparatorluğu ütopyasının mimarlarından)
·  Ban Ki-mun (BM Genel Sekreteri)
·  Morton I. Abramowitz (ABD'nin eski Türkiye Ankara Büyükelçisi, CFR üyesi) - (AKP'yi doğuran isim)
·  Henry Kissinger (Bilderberg'in Türkiye sorumlusu)
·  Dean Acheson (ABD eski Dışişleri Bakanı, 4 Başkan'ın danışmanlığını yapmış isim, Truman Doktrini ve Marshall planının mimarı)
·  Abdiveli Muhammed Ali (Somali Eski Başbakanı)
·  Kerim Ağa Han (Nizari İsmaili Tarikatının 49. İmamı)
·  Tayyibe Gülek (Eski milletvekili, bakan, 2008'de Davos tarafından Geleceğin Genç Liderleri arasında gösterildi, 2011'de Bilderberg'e katıldı)
 Dikkat edin, bu işin solu sağı yok. "Gerçek sol"u kontrol altında tutmak için zamanında eğittiklerini "ortanın solu" düsturuyla önümüze sunanlar da, ülkeyi faşizan dinciliğe temsil edenler de aynı odak. Şucu bucuyu bir kenara koyup, "önce vatan" dememizin vakti çoktan geldi de geçiyor bile...
Bu yazı ileride güncellenebilir. Yorulduğum için yayına alıyorum, iyi bir arşiv halini alacak diye düşünüyorum.
 BU YAZI "http://rockymarlboro.blogspot.com.tr/2012/12/turkiyedeki-secilmisler-kim-derin.html" ADRESİNDEN ALINTIDIR.

7 Mart 2014 Cuma

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel ÇÖLAŞAN “HUKUKA MEYDAN OKUMAYI” Sürdürüyor



BASIN KURULUŞLARIMIZA- ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ÜYELERİNE - KAMU OYUNA

Hukukçu, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel ÇÖLAŞAN “HUKUKA MEYDAN OKUMAYI” Sürdürüyor
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ Isparta Şubesinin  07.03.2014 Günü Yaptığı OLAĞAN GENEL KURUL  toplantısı  Aşağıda Belirtilen  Anayasa, Yargıtay Kararları, Yerel Mahkeme Kararları, Türk Medeni Kanunu ve Dernekler yasasına, ADD Tüzüğüne aykırı olduğundan, Hukuksal olarak “Tam Butlan”dır. Yani “YOK HÜKMÜNDE”DİR
1.               2012 yılında yapılan ADD Isparta şubesi olağan genel kurulunda seçilmiş olan yönetim kurulu, Şubat 2013 tarihinde ADD Genel merkezince Hukuka Aykırı  bir yöntemle  görevlerinden alınmıştır. Genel merkez tarafından,” üyelik koşullarını yerine getirmemek ve istifalar nedeniyle”  dernek üyesi olmayan kişileri Yönetim Kurulu olarak atamıştır.
2.               21.03.2013 tarihinde 50 kişiyi aşan ADD üyelerinin Yasalara ve dernek tüzüğüne uygun olarak “OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL İSTEMLİ” dilekçe noter onayı ile atanan yönetim kuruluna verilmiştir. Ancak  “OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL” olağanüstülüğü yaratan gerekçenin ortadan kaldırılması, düzeltilmesi amaçlı ve yalnızca görevden alınan organın seçimine yönelik olması, gerekirken, sanki tüm organlar ve yedek üyelikler görevden alınmışçasına “TÜM ORGANLARIN YENİDEN SEÇİMİ” gündeme alınmış, Başvuru tarihinden sonra kaydedilen üyeler de hazirun listesine eklenmişlerdir. Hukuk düzenine, yürürlükteki yasal mevzuata aykırı olan bu durum tarafımızdan mahkemeye taşınmıştır.
3.                ISPARTA 2.SULH HUKUK MAHKEMESİ 30.04.2013 -2013/365 esas sayılı kararı ile “yapılacak olan olağanüstü genel kurulun ihtiyati tedbir yolu ile iptaline” karar vermiştir.
4.               Mahkemenin açık ve anlaşılır kararı ortada iken “ATANMIŞ” Şube yönetimi, mahkeme kararını yok sayarak, sonradan eklenen üyelerle ve Şubenin tüm organlarının (Yönetim, Denetim, Disiplin Kurulları asil ve yedekleri ile Genel Merkez Genel Kurul Delegelikleri)  seçimine yönelik 28 Eylül 2013 tarihinde yapılacak bir Olağanüstü Genel Kurul kararı daha almışlardır.
5.               Olağanüstü genel kurulu kendi lehlerine sonuçlandırmak amacı ile yapılması planlan bu hukuk dışı karar da, ISPARTA 2.SULH HUKUK MAHKEMESİ 25.09.2013 tarih ve 2013/365 esas sayılı ARA KARARI ile “yapılacak olan olağanüstü genel kurulun ihtiyati tedbir yolu ile iptaline” karar vermiştir.
6.                Açılan dava 13.11.2013 tarihinde sonuçlanmış, “ADD Isparta Şubesinin Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında 17.01.2013 tarihli üye listesinin esas alınmasına, …gündeminde sadece yönetim kurulu değişikliğinin olacağının tespitine” karar verilmiştir.
7.               ADD üyelerinin Yasalara ve dernek tüzüğüne uygun olarak 50 Yİ AŞKIN İMZA İLE verdikleri “OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL İSTEMLİ” dilekçe Davalı ADD Isparta Şubesi yönetim kuruluna 21.03.2013 tarihinde verildiğine/tebliğ edildiğine göre,  yaklaşık 11(onbir) aydır Hukuksal şekil ve içeriğe uygun OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL çağrısı yapılmamıştır.
8.               Bu durum karşısında 16.12.2013 tarihinde TMK-75. Maddesi ve ADD Tüzüğünün 12.Maddesinde belirtilen “Hukuksal şekil ve içeriğe uygun olmasına karşın toplantı çağrısı yapılmazsa, Genel Denetleme Kurulu veya toplantı isteğinde bulunan üyelerden birinin başvurusu üzerine, yerel Sulh Hukuk Yargıcı duruşma yaparak, Dernek üyeleri arasından üç kişilik bir kurulu, Genel Kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir” hükmü gereğince Isparta Nöbetçi SULH HUKUK MAHKEMESİNE önceki Şube Başkanı  Mümtaz Çapçı  tarafımdan başvuru yapılmıştır.
9.               Anayasanın 138. maddesinin son fıkrasında “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarını uygulamak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” şeklinde açık, kesin ve buyurucu bir kurala yer verilmektedir.
10.            Diğer yandan, Atanan 7 kişilik Şube Yönetim Kurulu  içinde bulunan Hasan Hüseyin SÖNMEZ, tebliğ günü istifa etmiş, daha sonra da, atanan yönetim kurulu üyeliklerinden istifalar olmuştur. Ancak Kimi istifa dilekçeleri bilerek işleme konulmamıştır. 2012 yılında yapılan olağan genel kurulda seçilmiş olan yönetim kurulu yedek üyeleri mevcuttur. Atanmış yönetimde istifalar nedeniyle boşalan üyeliklere bilinçli ve kasıtlı olarak “yedek üye” çağırılmamıştır.  “Hiç  bir suretle yedek  üye varken eksik  sayı ile  karar  alınamaz”  hükmüne karşın kararların hemen tümü eksik sayı ile alınmıştır.
11.            Dernekler Yönetmeliğinin   “Madde 92 - Dernekler, yerleşim yerlerinde meydana gelen değişiklikleri Yerleşim Yeri Değişiklik Bildirimini EK- 24; genel kurul toplantıları dışında dernek organlarında meydana gelen değişiklikleri Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimini EK- 25 doldurmak suretiyle, değişikliği izleyen otuz gün içinde mülki idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler.” Hükmüne uyulmamıştır. Bu nedenlerle Atanan Yönetim Kurulunun Şubat 2013 ten bu yana  almış olduğu kararlar “yok hükmünde” olması gerekir.
12.             Mahkemelerin verilmiş ve verilecek olan hükümlerinin sonuçlanmamış olması sebebi ile, ileride giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi açısından,  Mahkeme Kararlarına, kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak 07 Marta 2014 günü yani bu gün toplanan ADD Isparta Şubesi Olağan Genel Kurul toplantısının Isparta 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.2014 tarih ve 2014/85 esas nolu kararı gereğince ‘GENEL KURUL TOPLANTISININ İHTİYATİ TEDBİR YOLU İLE DURDURULMASINA’ karar verildiğinden, karar gereğince divan ve şube başkanlıklarınca işlem yapılması ve sonucun adı geçen mahkemeye bildirilmesi kendilerine önceki Şube Başkanı Mümtaz ÇAPÇI tarafından  tebliğ edilmiştir. Tebliğ Genel Kurula okunmasına karşın Divan ve Şube Başkanı Batuhan Güldiken, Tebliği kabul etmemişlerdir. Ancak; Hukukçu olan, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı  Tansel ÇÖLAŞAN ve ADD GYK üyelerinin de  katılımcı olarak hazır bulunduğu  “GENEL KURUL TOPLANTISI” na,  Divan Başkanlığını Yürüten ADD GYK Üyesi Reşat DEMİRCİ tarafından   devam etme kararı alınmıştır.
13.            Divan Başkanının  bu kararı şüpheye yer bırakmayacak derecede “HUKUKA MEYDAN OKUMAKTIR” Genel Başkanı Hukukçu olan, Atatürk’ün soyadını taşıyan bir derneğin   Anayasa, Yargıtay Kararları, Yerel Mahkeme Kararları, Türk Medeni Kanunu, Dernekler yasasına, ADD Tüzüğüne  aykırı olduğu  sabit olan bir Genel Kurulu sürdürmeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezinin, kan bedeli ödeyerek kurulan bir derneği nereye sürüklediklerinin açık ama acı bir göstergesidir.
14.            ADD Isparta Şubesinin Aralık 2012’den bu yana uğradığı hukuksuzluklara, Kemalist kamu oyunun ve tüm şubelerin gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyoruz. 
                                 http://ahmetsaltik.net/2014/03/09/add-genel-baskanligina-cagri/    
                                                    
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİ ÖNCEKİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ


O.MÜMTAZ ÇAPÇI    Feray SELEK   Abdullah GÖKTAŞ   Niyazi ÇAMURCU 

Muhittin PEKER


11 Yıl Boyunca Bu Ülkeyi Bir Kadın Düşmanı Yönetti/8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü-Basın Açıklaması



  Sayı   :2014/12
  Konu: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü kutluyoruz                                                                                  06.03.2014
  Kod: 32.011.159
BASIN AÇIKLAMASI

8 Mart 1857'de New York'ta dokuma işçisi kadınlar "eşit işe eşit ücret", "16 saatlik işgününe karşı 10 saatlik işgünü" talepleriyle fabrikalarda greve çıkarlar. Yapılan grevlerde birçok kadın polisler tarafından fabrikaya kapatılırlar ve bu sırada çıkan yangında ölürler. O günden sonra kadın işçilerin bu onurlu direnişi aynı zamanda tüm dünyada kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir simgesi haline dönüşür.

Bu onurlu direnişin anlatımı olan 8 Mart’lar tüm kadınların “birlik mücadele ve dayanışma günü” olarak kutlanmayı hak ediyor. Ne yazık ki özellikle ülkemizde 8 Mart’ların,  emekten yana, devrimci – halkçı özü, direnişçi özelliği karartılarak, yalnızca cinsiyet eşitsizliğine ve laiklik algısına indirgenmesiyle yaratılan bilinç bulanıklığı giderek daha da derinleşmektedir.

Tüm diğer temel toplumsal sorunlarda olduğu gibi kadın sorunlarının da gerçek ve köklü çözümü, bu sorunu yaratan toplumsal koşulların yok edilmesiyle olanaklı olduğu unutulmamalıdır.

Geldiğimiz bugünkü koşullarda, kadın ve kadın hakları tam bir cendereye sokulmuş, kadınlar tüm kazanımlarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlardır.

20’nci yüzyılın başında tüm dünyanın imrendiği, çağdaş görüntüsüyle dünyaya örnek olan Türkiye’nin yerini bugün; kadına yönelik şiddet haberlerinin hiç eksik olmadığı, kadınların toplum ve iş hayatından dışlandığı bir ülke görünümü almıştır.

Namus, şeref gibi kavramların arkasına gizlenerek kadınlara şiddet uygulayanlar, tecavüz edenler, öldürenler kadın erkek eşitliğine inanmayan, kadını toplumsal hayattan dışlayan, kadını sadece insan olarak görmekten kaçınanlar; “Kız mıdır, kadın mıdır bilemem”,  "Kadın kadındır erkek erkektir. Bunların eşit olması mümkün mü?" diyen Başbakan’dan ve onun bu zihniyetindeki iktidarından güç alanlardır.

Kadını eve ve çocuk bakmaya mahkûm eden, kadın erkek eşitliğine inanmayan gerici bir anlayışın ürünü olan iktidarın, bu çarpık bakış açısıyla ne kadına yönelen şiddet, ne de ölümler durdurulabilir. Ne kadınlara istihdam alanı yaratılabilir, ne de siyasi hayatta kadınların daha çok katılımı sağlanabilir.

Eğer bu gün Türkiye, işbirlikçi-İslamcı Faşizmin cenderesinde kıvranıyorsa, AKP halen ensemizde boza pişiriyorsa, bu, AKP’ye, AKP diktatörlüğüne karşı olduğunu söyleyip, emperyalizme karşı olduğunu söyleyemeyenlerin aymazlığı yüzündendir.

İşbirlikçi- dinci Faşizmi yaratan yağmacı emperyalizm bataklığı kurutulmadan ne ulusal bağımsızlık ve özgürlük, ne de kadın hakları elde edilebilir.

AKP İktidarı ve onun Başbakanı 11 yıl boyunca din sömürüsü yaptı. Laikliği yok etti, kadınları ikinci sınıf yurttaşlar haline getirdi. Kadınları andığı her cümlesinde “doğurun, anne olun, evinizde oturun” diye buyurdu. Kadınları gericiliğin kurallarına mahkûm etti. Kreşlerimizi, okullarımızı, çocuklarımızı elimizden aldı.

11 yıl boyunca kadınları yoğun sömürüyle, işsizlik tehdidiyle, işyerlerinde ayrımcılık ve tacizle baş başa bıraktı. Kısaca 11 yıl boyunca bu ülkeyi bir kadın düşmanı yönetti.

Ama artık, AKP bitmiştir. Şu anda yaptığı ise bir tür intihar bombacılığıdır. Bugün diktatör koltuğunda sallanıyorsa, bunda diktatörlüğe, dinci faşizme boyun eğmeyen, Haziranda Taksimde, 29 Ekimlerde, 19 Mayıslarda ayağa kalkan kadınlarımızın yadsınamaz katkıları vardır. Aynı kadınlar şimdi diktatör ve yandaşlarından hesap sormaya hazırlanıyor.

Enkaz yığını haline gelen, dinci faşist AKP iktidarı gidicidir. Ama beklemekle, seyretmekle, "nasıl olsa gidecek" demekle olmaz. Sorun, bu enkazın nasıl kaldırılacağıdır. Yarınlarımızı, sadece gitmesi değil, nasıl gideceği de belirleyecektir. Bağımsızlığı amaçlamayan, kadının kurtuluşunu salt “laiklik” talebi ve cinsiyet eşitsizliği içine hapseden, hatta AKP ye karşı, AKP ye benzeyerek muhalefet etmeyi siyasetinin ana ilkesi haline getirenlerle kurtuluş olanaksızdır.

Türk kadını Kurtuluş savaşında olduğu gibi; bağımsızlığın, özgürlüğün, eşitliğin yaşanacağı günlere ilerleme yolunda, bundan önce aldıkları sorumlulukla aynı yolda eşleri, kardeşleri olan erkeklerle omuz omuza yürümeye kararlılıkla devam edeceklerdir.

“Kimse mutluluğu üretmeden, tüketme hakkına sahip değildir”.  Mutlu, aydınlık, yaşanılası bir Türkiye yaratma yolunda olan tüm kadınlarımızın  “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü kutluyorum.


YÖNETİM KURULU ADINA:                                                                                                                                      Feray SELEK              

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ

ISPARTA ŞUBE BAŞKAN YARD.